www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Fuat Eriçok (https://www.cakal.net/showthread.php?t=142149)

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:29 AM

Kutsala Karnımız Tok
ne bir vardı ne iki ne zaman ne bir boyut
sadece hiç sonsuzluk düşünce bile soyut

önce söz vardı derler yanlış önce ses vardı
big - bang denen olayla evren coştu kabardı

sonra milyonlarca yıl sisli puslu belirsiz
ne bilen var ne gören ne şahit ne de bir iz

sonra milyonlarca yıl kim ne derse inanma
pek çok din pek çok tanrı pek çok fikir dur kanma

atom molekül cisim ışık gölge hareket
ses titreşim dönüşüm tohum hücre bereket

madde ışık enerji ruh görüntü düşünce
peygamber tanrı kurban cin şeytan üşüşünce

ne kadar da karışık belki de çok çok basit
sonsuz bir sarmal belki belki yalnız bir gel git

milyarlarca ışıklı noktacık parlamakta
kimi çoktan yok olmuş kimi yeni olmakta

dünya mavi gezegen bunlardan ancak biri
güneşten koptuğunda yoktu böyle kibiri

yoğun bulutlar sardı çevresini pek yaman
yavaş yavaş soğudu bilmiyoruz ne zaman

yağmurlar yıldırımlar toz toprak arasında
birden hayat oluştu bu kaos ortasında

basit proteinler hücreler bu ya da şu
henüz tam çözülmedi canlılığın oluşu

bilginler hiç durmuyor koşuyorlar ileri
bir yandan hep ilkleri arıyor geri geri

can nedir nasıl olmuş var mı bizden başkası
hangi sırla atıyor kalbimin aort kası

şu anda bilmiyoruz yarın öğreneceğiz
hiç şüphe yok bu sırrı muhakkak çözeceğiz

insan her giz taşını kaldırıyor tek be tek
bilgimiz birikiyor gün be gün petek petek

henüz bulunamadı diye gerçek bir kanıt
kutsal hikâyelerle uyduruluyor yanıt

doğaldır bilmeyince insan ister inanmak
karanlık'tan kurtulmak cevapla aydınlanmak

ilk insan mağaradan başını çıkaracak
ve güneşe bakacak ilk tanrı somut sıcak

gözleri kamaşınca içeri çekilecek
korku tüm dinlerdeki ilk ve tek esas gerçek

ve sonra kimler geldi kimler geçti sayısız
cins cins boy boy tanrılar hem kutsal hem hayırsız

insan akıllı hayvan heyhat hemen her zaman
kullanmadı aklını oldu bir kör inanan

yine de bu tanrılar kayboldu teker teker
insan akıllandıkça göklere çekildiler

ne cismi var ne şekli şeffaf bir perdedir o
zihindedir ruhtadır göktedir yerdedir o

tanrı soyutlaştıkça iletişim zorlaştı
gereksinim icabı peygamberler bollaştı

gûya şu eşsiz evren altı günde oluştu
melekler ve de cinler her yanına doluştu

çamurdan oldu âdem ondan türedi havva
sözde böyle başladı dünya yüzünde kavga

melekler söz dinleyip âdem'e secde etti
kişilikliydi şeytan baş eğmeye diretti

suları yardı âsa vurunca yere mûsa
el değmemiş bakire meryem'den oldu îsa

bir gecede muhammet kudüs'e gitti geldi
hazır yola çıkmışken yedi kat göğü deldi

soyuttan daha soyut bir tanrı olamazdı
bu yüzden müslümanlık perdeye the end yazdı

artık aklın yolunda hikayeler olmasın
insan beyni cehennem korkusuyla dolmasın

ayıp günah ahiret cennet cehennem şeytan
sen yaşarken isteme öl verecek yaratan

bir lokma bir hırkayla otur çıkmasın sesin
sana cennet yetişir burda ruhbanlar yesin

asırlardır insanlar secdeye baş dayattı
oysa yaratıcıyı bizzat kendi yarattı

aklın hedefi belli bilmiyorsan ararsın
korkaklar sana kâfir mecusî desin varsın

felsefe kimya fizik bilgisayar satelit
mikroskopla içeri füzeyle dışarı git

molla zihniyetiyle bir yere varılır mı
ışıktan kaçılarak karanlık yarılır mı

sürüngenin huyudur ereğidir karanlık
bulanık suda balık avlamak ister alık

oysa aklın ışığı yayılıyor artarak
her konuyu mantığın kefesinde tartarak

evet aklın ışığı bütün gerçek ondadır
belki de gizemli ilk varılacak sondadır

belki acaba yoksa sorularda bütün sır
sora sora bulacak insanlık asır asır

yeter ki kapatmasın aklının düğmesini
embiyanın değil de duysun ilmin sesini

doğuyor ölüyoruz öncesi sonrası yok
bir de düşünüyoruz kutsala karnımız tok

(ocak 1990)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

Kutup Işığı
kutuplarda
herkes bilir ya zaman farklı akar
günlerce gündüz
günlerce gece
ve soğuk ve buz ve kar
donduran bir vakar

bir gün hayalliyorum güney kutbunda
buharlı köpeklerin çektiği bir kızakta
hadi gündüz olsun mevsim de sözde yaz
gezelim evimizden uzakta
foklar ve smokinli kibar penguenlerle tanışalım
kaptan scott’u ve norveçli viking amundsen’i soralım biraz

elbet oralarda yaz
bizdeki gibi sarı sıcak olmaz
alabildiğine ayaz alabildiğine kör edici beyaz

üşenme istersen bastığın yeri kaz
yine beyaz
yine beyaz
bembeyaz

yol beyaz ufuk beyaz
bu aydınlıkta hiçbir renk kaybolmaz

altı aylık oruçtan çıkmış
çocuk sevinçlerinde tertemiz aydınlık
ışığı soğuracak bir koyuluk kolay kolay bulunmaz
değdiği yerden yansıyor tümüyle yürekten candan

bu yüzden her yer bembeyaz kesilmiş
bütün renklerin bir potada eriyip kaynaştığı
çılgınca coşkunun tetiklediği ortak heyecandan

(11 kasım ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

La havle vela kuvvete illa billahil aliyyul azim
veya
hasbinallah velimevlekil
veya
fesuphanallah
veya
(…….)

yahu bir allahın günü gazetelerde
geri zekalıca bir kaza
eblehce bir ihmal
hunharca bir aşiret infazı
tüküresi bir tecavüz
komik hamasi riya akan bir demeç
okumuş cahillere mahsus bir saçmalama abidesi
düşünce özgürlüğü diyen birisine kitlesel linç girişimi
halkın hizmetindeki bir kendini bilmezden halka hakaret
kadınları yerlerde sürükleyen bir koruma görevlisi
futbolun dışında da önemli konular olduğunu gösteren bir emare

kısaca
abuk sabuk çağdışı
akıl yoksunu
zeka fakiri bir haber okumadan
dönemeyecek miyim eve?

işte yine cudamın biri
hava limanının ortasında
adak diye kesmiş deve

ne yalan içimden geçen
asıl o kafa kesilmeli seve seve

insanlığın tahammülü yok artık böyle bir türeve

aydınlar
zihinsel kirlilik
iyice karartıyor ortalığı
haydi miskinliği atın üzerinizden
haydi allah aşkına
göreve
göreve
göreve

(14 aralık ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

Lale
emirgan korusunda gezindim bugün
her yer çeşit çeşit
rengarenk lale

ve insanlar
çoluk çocuk
neşeli.. keyifli.. huzurlu..
bak yahu şu hale

italyan gelin gitti gider..
üniversiteliler kaç kurşun eder?
devletliler bunlara ne der?
kimlere kalır ihale?

ağaç bizim
koru bizim
hava bizim su bizim
ve işgal orduları misal çevremde
zamanında bizden çalınmış
dövize endeksli bir sürü ithal lale

istediğiniz gibi övünün
kabarın mikrofonların ardında hindiler misal
sizleri ne ciddiye alıyorum devletliler
ne kaale

seçtiğim lale
sadece kara lale
ki beni alıp götürüyor
kaçınılmaz görünen istikbale

15 nisan ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

Lâledere Râkım Üç Yüz
yalova yolunda çiftlikköy'den yukarı dümdüz
orman çanağında sunulmuş cennet
meyve sebze gülümsüyor bahçelerde
bin bir renk bin bir lezzet

lâledere
râkım üç yüz

kime sorsanız gösterir yolu
yukarıyı
yeşil bir denizi işaretler kolu
herkes sevecen
hepsi güleryüz

yeşilin içinde gömülü damlar
yavaşlatılmış zaman kahvelerinde
sessiz sakin saygılı adamlar
yol kenarında mütevekkil koyunlar
bir kaç inek bir kaç öküz

meyve dalından
sebze yerinden
gündüz ormanda yürüyoruz
sıcağa inat serinden
gece yıldız ışığında sessizliği dinliyoruz

en az en güzeldir'
dediğince ünlü mimarın
evler bahçeler öylesine sâde süssüz
kimi ahşap kimi kireç badana
gübre kokulu sokaklar
keçiler koyunlar tavuklar
bahçe çapalamada çocuklarıyla çilekeş bir ana
çocuklar koşuşmada cıvıltılı
zıplıyor yan yana iki genç dana


sabah kahvaltıya bekliyor
kestanenin altındaki tahta masa
cırcır böcekleri eşliğinde
zeytin peynir yumurta domates
es serin sabah rüzgârı bağrıma es
arkadaşım ben kestane ağacı ve masa
ah bir de karıncalar ve sinekler olmasa

kalem düşse toprağa
kalem ağacı çıkacak gibi
öylesine mümbit
öylesine cömert
doğa her tohuma kefil
her yer sera
saksı saksı mis kokulu karanfil

trafik gürültü kalabalık ve görüntü kirliliğini şehirde
tabiat kitabımı evde bıraktım
orijinalinden okuyorum
serâpa özgürlük serâpa mutluluk
ruhum ve bedenimle doğaya akıyorum
sabah horozlar günaydın diyor
gece bülbül ninnileriyle yatıyorum

oynamakta olduğumuz yaşam maçına
ekstra uzatma saatleri katıyorum

yalova'nın omuzlarına tırmanmış gibiyim
tepeden ve uzaktan bakıyorum marmara'ya
cezanne'ın tarlaları girmiş gibi araya

bilmem anlatabildim mi sizlere bu cennet nere

yalova'nın tepesinde
râkım üç yüz
lâledere

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

Leylâ
pruva’da dün gece müzik hoş ışık loştu
leylâ yıldız gibiydi içti oynadı coştu
pruva’da dün gece herkes bir nebze hoştu
leylâ ıssız gibiydi çakır keyif sarhoştu

pruva’da dün gece yaşananlar bir düştü
leylâ genç kız gibiydi güldü ağladı düştü
pruva’da dün gece hatıralar üşüştü
leylâ cız-bız gibiydi içine acı düştü

pruva’da dün gece duygular karışıktı
leylâ tattı tadını ki buna alışıktı
pruva’da dün gece her zamandan da şıktı
leylâ sevgi kadını leylâ aşka aşıktı

(30 ocak ’05)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

Leyleğim Bekle Beni
kış yine tıktı bizi kutu evlerimize
yünlüler sarmaladı ürperen bedenleri
hüzünle uğurladık terkedip gidenleri
güneş’e vedâ edip el salladık denize

hüzünle uğurladık terkedip gidenleri
içimizde boşluklar baş eğik boyun bükük
dudaklarda bir ıslık umarsız kırık dökük
yüreklerde sızlarken ayrılık nedenleri

dudaklarda bir ıslık umarsız kırık dökük
uzun dalgın susmalar acıtan yalnızlıklar
yine yağmur fırtına yine çamur yine kar
yine bahara kadar göz fersiz omuz çökük

yine yağmur fırtına yine çamur yine kar
bitmez tükenmez akar soğuk karanlık tatsız
gök gri deniz kara ağaç kuru yapraksız
kış işte böyle renksiz al yeşil izne çıkar

gök gri deniz kara ağaç kuru yapraksız
ılık kanatlarına kuruluverip hazla
takılıp leyleklere gitseydik keşke yazla
kışa üç ay bile çok dokuz ay sa insafsız

takılıp leyleklere gitseydik keşke yazla
bir çocuk rüyası mı? ah ne derseniz deyin
siz yakın sobaları yün paltoları giyin
ben rüyâma dalayım gerçek kalsın ayazla

(15 ekim 2003)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

Liderler
şöyle bir karıştırıverin harfleri
ilk incelemede hoş gelecek gözünüze
d.e.r.l.i.l.e.r

iktidar hırsı bozuverir düzenlerini
dağılırlar
ipin ucu kaçar kısa zamanda
yâni sonuçta al birini vur ötekine
âdeta
d.e.l.i.l.e.r.r

sonra ne mi olur
bir l yi çıkarır yerine g alırız
yâni
kimi tören mören acıklı
kimi silinip çabucak
toplumun balık hafızasından
g.i.d.e.r.l.e.r

(haziran ‘04)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

Lodos
sus
görmüyor musun

nasıl telaşlı heyecanlı
boğaz’da su
yakın baharı fısıldıyor
çöl ezgileri taşıyan uğultusu
dalgaların çılgın dansında
tekneleri hırpalıyor
lodos

sus
duymuyor musun

bu yel nymphe’lerin kâbusu
kaçmış mıdır onların da uykusu
sıcak rüzgârla delirmiş
kıyılardan taşmakta deniz
bitimindeyiz kışın
itilip gidiyor kar soğuk sis
pus

sus
bilmiyor musun
sabrını güney yelinin
bitmeyecek gibidir kurduğu pusu
beyaz yelkenlerin kara korkusu
ve işte muhteşem becerisiyle
denizi cam göbeği boyayan
kaos

sus
suus
suuuss

(mart ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL 02-28-2009 10:30 AM

Lütfen Şiir Biraz Yalnız Bırak Beni
bak yine kaçtım senden
bloknotun boş yaprakları arasında bekle biraz
çıktım bile evden
hava umurumda değil

yelkovan isterse yarının gonglarını vursun
aşiyan bebek arnavutköy
lodos istediği kadar savursun
yürüyorum savaşa savaşa
karanlık uğultulu sularda ışıl ışıl anadoluhisarı kandilli
her köşesini ezbere bildiğim
kırk yıllık temâşa

fakat o ne
nasıl da gelmişsin peşimden
mırıl mırıl yine dudaklarımda

bana bunu yapma be şiir
biraz rahat bırak ne olur
git ali erdinç beyi uykusundan et
metin şekerci’ye uğra
dokuzuncu köyü bilir misin
ilknur hanım var
boş dönmezsin korkma
tacettin bey de uyumamıştır dişi şişmiş zira

istersen bir azerbeycan’a uzan
aliyar kızı oralarda bul onu
yolda doğu reis’e rastlarsan selam söyle istanbul’dan
iyi bildiğin adresleri dolaş işte
sebahat mayda hanım gülden ışık hanım
kaş’dan geçersen dilek hanım var oralarda
yorum yazsın sana

hiç biri yoksa
nöbetçi şair mutlaka ayaktadır
insaf caner insaflıdır geri çevirmez

bütün yorumların altına bak
kesin göreceğin isim hüseyin anmak

hadi sevgili dostum biraz rahat bırak canım beni
nankör filan değilim yanlış anlama
yorgunum biraz
kafamı dinlemek istiyorum

sonra gel gene
ne zaman istersen kapım açık

ama git şimdi
ne dinleyecek ne yazacak haldeyim
lütfen anla be şiir seninle uğraşamayacağım
melâldeyim

(15 mart '06)
Fuat Eriçok


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:39 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.