![]() |
İstanbul Rubaileri-28
İstanbul şarkı söyler her ilk baharda Nağmeler yankılanır ta Ada'larda Gönülleri şen olur sevdalıların ******* öksüz kalır loş odalarda |
İstanbul Rubaileri-29
Gökten indirir mi bir gün odama Tanrı inanır da bir gün dua ma Görmek için ömrüm daha var ama İstanbulu yaşat bu gece bana |
İstanbul Rubaileri-3
İstanbul benziyor eski bir sevgiliye Bu şehir eski bir sevgiliden bana hediye Her an her köşesinde maziyi yaşıyorum Madem bu sevgi vardı niye ayrıldık niye |
İstanbul Rubaileri-30
Hala cömert mi seven insana Hala sitem eder mi kalbi susana Yarin sevdası gibi yaktı hasreti İstanbul'u anlat bu gece bana |
İstanbul Rubaileri-31
Acılar yenik düşsün bırak zamana Umutlar çiçek açsın ilk Hazirana Aşıklar ruhuna gam yüklemesin Bu şehir sadıktır aşık olana |
İstanbul Rubaileri-32
O narin ellerin yine yazar mı mektup Anıların bir ucucdan sessizce tutup Kitapların arasından üç gül kurutup Yollarmısın İstanbuldan dünü unutup |
İstanbul Rubaileri-33
Pamuklar uçuşurdu rüzgarlı sokaklarda Şarkılar söylenirdi efkarlı dudaklarda İnsanı sarhoş eden akasyaların Kokusundan anlardım İstanbul uzaklarda |
İstanbul Rubaileri-34
Martılar ağlar mı hiç ağladı işte Dağların ötesine bu son gidişte Seni nasıl bulurum bilemiyorum Yıllar sonra bu şehre geri dönüşte |
İstanbul Rubaileri-35
Fesine de şu gönül feda olsun fesine Sesine de yaradan seda katsın sesine Şarkılarla inlesin şu şehrin gök kubbesi Nasıl kurban olunmaz yar senin nefesine |
İstanbul Rubaileri-36
Çalkaram gülkaram sultanım selvinazım Yokluğunda suskundur sinemde telli sazım Tükenip gidecek mi ömrümüz gurbetlerde İstanbul'a kavuşmak Tanrıdan tek niyazım |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:42 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.