![]() |
Beni yanlış anlama Birtanem. Amacım kararan dünyanı dahada karatmak değil. Bir zamanlar ellerimde kocaman bir şamdanla dünyana girip içinde kararan ne kadar nokta varsa her bir köşesini aydınlatmaktı amacım , ama olmadı. İçinde öylesine kuvvetli esen bir kasırga vardı ki , elimdeki mum alevi birden söndü ve bende seninle birlikte karanlığa gömüldüm.Şikayetçi değildim , nasıl olsa bir yolunu bulup seni çıkaracaktım aydınlığa. Ama olmadı sen inatla ban karşı durdun. Oysa ne kadarda mutluydum. Hayatımdaki vaktin sanırım doldu , artık gitme zamanın geldi. Kim bilir belki bir yerlerde benim gibi sana ihtiyacı olan birileri vardır , zorla tutamamya seni. Anladım ki insan ne kadar severse öfkesi de o kadar büyük oluyormuş. Kızıyorum ama sana değil , öfkemin zamansız gelişine .Senin şafağın daralıyor benim nefesim. Ne zormuş ayrılık. Hani hiç gitmesen , hiç bitmesen diyorum ama işte sadece lafta kalıyor. Ayrılığımız dünyanın yerle bir olması kadar zordu.Hiç hesaba katmamıştık aramıza girecek kilometreleri. Ama bir türlü sevmedin benim şehrimi aydınlığımı sevmediğin gibi........ve gittin. Şimdi gidişinin vurgunlarındayım!! YAŞAMIYOR DEĞİLİM AMA BENDE BU ŞEHRİ SEVMEZ OLDUM alıntı |
Sen ..
Yüzümdeki gülüşlerin,ellerimdeki terlemenin,yüreğimdeki deli atışın sebebi...Her gece uykum,her sabah güneşim.Yıldızım,ay'ım,akan kanım.Bitmeyen masalım.Bahçedeki çiçeğim,çiçekteki rengim.Gökyüzüm,denizim,mavim sen... Sevdamın adresi,aşkımızın menzili,içkimdeki tat,yaşadığım hayat sen...Sebebim,niyetim,geleceğim,geçmişim,bilinm ezliğim,belirsizliğim,kararlılığım,kararsız lığım sen ..Bitmez yolculuğum,sonsuzluğum.Sen,gözüm,elim,yüreği m. (kocaman) Bebeğim sen... Hani gidecek olsan,yollarına sererim tüm kır çiçeklerini.Bilirim basamazsın çiçeklere de yine kalırsın benimle.Üzülecek olsan,içim erir,kalırım öyle.SENİ ÜZEN BİŞEY BENİ BİN ÜZER İNAN.Kırıyorsam seni,bu benim dengesizliğimdendir,şaşırmışlığımdandır. Kendimle kavgalıyım ben.Bir yanım sana tutkun,bir yanım çok bencil.Kayboluşlara vuruyorum kendimi,seni üzdüğümü bilmeden.Her kayboluşum yara açıyor sende biliyorum. Ah ben,nasıl da vurdumduymaz olabiliyorum bazen...Bakma bana birtanem,içimdeki aşkın büyüklüğünü ölçme bunlarla.Seviyorum diyorsam seni,öyle.Gereğinden fazla oluyorum bazen,bağışla...Seni bilirim ben,bir tek seni.Seni söylerim,seni duyarım her yerde ve her zaman. Sensiz olmaya gücüm yok artık,sensizliğe katlanmak benim harcım değil.Seni her şeyinle,ay parçası yüzünle,duruşunla,gülüşünle,bakışınla,ko nuşmanla,çocukluğunla,olgunluğunla,kızgınlı ğınla, şaşkınlığınla,güçlülüğünle,zayıflığ ınla kabul etmişim bi kere.NE DEĞİŞ,NE DE DEĞİŞTİR BENİ.Biz böyle sevdik birbirimizi. Seni sen yapan ne varsa kabulümdür hepsi. Seni özlemek diye bir şey de var bu hayatta ve bu bazen öylesine dayanılmaz oluyor ki...YOKLUĞUNU YAŞAMAYI BECEREMİYORUM,ÜZGÜNÜM.İçimdeki o 'fazla korkak'yokluğunda çekiliyor bir köşeye ve ben güçsüzlüğümle başbaşa kalıyorum.Katlanamıyorum anla,sensizliği 'yok' hükmünde sayıyorum. Sensizlik diye bir şey yok,öyleyse sensiz kalmak da yok.Şimdi hangi denizin kıyısındaysan,hangi göğün altındaysan önce o sonsuz maviliğe sonra da başını yukarı kaldırıp yıldızlara bak. Aşkımı,yüreğimi,içimdeki seni mavilere yükleyip gönderiyorum,tut onu.Tut ve bırakma...Ben maviyi sende buldum,beni BAŞKA RENKLERLE KANDIRMA... Mavi'm alıntı |
Kendime bile anlatmaktan korktuğum bir gerçek vardı. Gizliden gizliye bildiğim ama asla yüzleşmeyi istemediğim bir gerçek… Sana bakarken, sana dokunurken, seni öperken su yüzüne çıkan ve hemen sonrasında unutmaya çalıştığım, göze alamadığım, utandığım, öfkelendiğim, kaçmaya çalıştığım ama her seferinde daha çok canımı yakarak yakalandığım bir gerçek…
Sensiz olmak gibi bir ihtimalim yoktu benim. Sana her baktığımda, her dokunduğumda hissediyordum bunu; Sen hayatımı ele geçirmiştin. Nefesimi senden alıyordum ben. Sen yanımda olmadığında ölüme bu kadar yakın duruşum bundandı. Sen yanımda olmadığında nefes alamıyordum ki. Sen yanımda olmadığında ruhum benimle olmuyordu. Sen yanımda olmadığında sessiz sedasız ruhsuz bir hayalet oluyordum. Yaşamım seninle birlikte yanımdan gidiyor ancak sen döndüğünde yaşamıma kavuşuyordum. Ben sadece senin yanındayken yaşıyordum. Seni bu kadar çok sevmek beni korkutuyordu. Sen bana dokunmaya başladığında geliyordu dünyanın tüm renkleri geriye. Sen yokken öylesine renksiz olan bu yaşamın birden bire hiç görmediğim, hiç bilmediğim renklerini görüyordum, gözlerim kamaşıyordu varlığından. Seni öyle çok seviyordum ki.. Korkuyordum sensiz kalmaktan. Yaşamı reddediyordum böyle zamanlarda. Masallar anlatıyordum kendime. Kimsenin bilmediği, sonunun hiçbir zaman gelmediği, mutluluk ve sevgiyle dolu masallar. Yalnızca sen ve bu masallar olsun istiyordum hayatımda. O zaman mutlu oluyordum işte… O zaman korkmuyordum… Yaşam bu demekti benim için… Yalnızca Sen demekti. Yalnızca masal... alıntı |
Sicim misali yağdırırken yağmurları ben, Giderken sen... Farkettim; Her adımında bir kulaç daha derine çekildi yüreğim Dipteyim!!! Boğulmadan evvel çıkmalıyım deniz(in)den;ki ciğerlerimin bir boşluğunda bari olma sen... Saçlarının kokusunaydı aldanışım,ve o anlamlı bakışlarınaydı tüm anlamlarım. Aşk olan güzelmiş...yalan Güzeldi zaten bana aşk kokan... Onca zaman geçmiş,kaç mevsim devrilmiş...Bir damla eksilmemiş gözlerimden.Günahını çekiyorumbu sevdanın...sırf senin yüzünden! Karşıdan karşıya geçiyorum uzaklaşırcasına hayatın(m)dan,bir arpa boyu yol alamıyorum ben... Aşık olan anlam aramazmış...yalan Anlam doluydu gözlerin inan... Konduramıyorum,yakıştıramıyorum sana gidişi.Belki de yediremiyorum...bilmiyorum.Hatta kendimide kandıramıyorum.Geri dönecek diyemiyorum mesela kendime,bitmedi diyemiyorum... Dilim tutuldu gidişine...çözemiyorum... Çöz bu düğümü... İçimi bağlayan ipleri kes...azad et beni Yuvarlanmak istemiyorum, Yine sana gelirim diye... Ki olur da kesmezsin ipleri,itiverirsin beni yokuş aşağı Kendimi kapında bulmaktan korkuyorum İlmek ilmek işlemişsin tenime diye Kendimi sana adamaktan korkuyorum... Yine de; Sadece düşmeyeyim diye Son kez tut beni... alıntı |
Melekler duymuyor sesimi.. KaranLık işte.. Yine heryerde sessiz gözyaşLarım.. KeşkeLeri yok edemiyor korkuyorum !!! İnancım kaLmadı benim... ve sessizLik hakim geceme.. ve sensizLik.. ve ben ağLıyorum hergeceki gibi.. sessiz sessiz.. gözyaşLarım akıyor içime.. damarLarımda doLaşıyor sen'Li sensizLikLer.. ve yüreğim bitik... içime akıtıyorum ben gözyaşLarımı.. kimse görmesin,,kimse farketmesin diye.. ve sen yoksun yanımda yine... bak !! hayır yanakLarımda arama yaşLarı, gözLerime bak... yüreğime bak usuL usuL.. ve uzat eLini bir boşLuğa yokLa biraz etrafı.. ne hissediyorsun.. hayır gördüğünü değiL hissettiğini anLat bana... ve hissedemedikLerini... bir deniz göz rengin.. sonbahardaki yaprak saçLarın... yağan yağmurda bakışLarın.. ve eLLerin.. donmuş bi kaLıp buz parçası... hayır gördükLerini değiL,hissettikLerini öğrenmek istiyorum ben... bu ve bunun gibiLer... oysa ne çok söyLeyecekLerim vardı sana ne çok isyanLarım ve ne çok sawaşLarım vardı yarıda bırakıp kaçtığın... rövanşını yapacağımız turnuwaLar vardı binLerce.. ve en büyüğü benim yüreğimdeki senin yüreğindeydi... topLamı sıfır veren biz'in çıkanından ben kaLıyordum.. ve yüreğim bitik.. kaç gece indirdim yıLdızLarı yeryüzüne ve kaçgece sakLambaç oynadık senLe ... ben hep eb'e oLuyordum ... sen karanLıktan korktuğumu biLe biLe en kuytu köşeye sakLanıveriyordun.. ve sobe yapıp gidiyordun bir eLweda biLe demeden ! ne ben görebiLiyordum seni nede sen beni... oysa.. oysa ne çok oyunLar biLiyordumda korkuyordum söyLemeye... beLki bunLarda çekip gidersin diye.. ve ne çok sessiz gözyaşLarı biriktirdim içimde.. deniz oLdu şiştim,,şiştim ... sen beni beyenmez oLdun ben daha çok şiştim... bi sen sağLam kaLdın içimde.. bi sen sağLam yüreğimde... ve gittin... oysa neçok ağLadım yokLuğunda.. sana farkettirmeden... ve sensizLiğin daLgasına inat bir damLa gözyaşı dökmeden... alıntı |
Her gün daha çok seven bir ben vardı. Her geçen saniyede sana daha aşık olan, her güldüğünde içi mutluluk dolan bir Can. Zorluklar aşılmak içindi ve ben tüm zorlukları yenecektim. Bu sefer göz yaşı olmayacaktı, bu sefer üzüntü olmayacaktı... Kapıdan çıktın, aklımdan çıktın, Ne hain çıktın sen, kalbimden de çık! Oynamayı sevdin, aldatmayı sevdin, Her kimi sevdiysen, git onu sev! Arama sorma buna hiç gelemem... Beni sevmeyen kadını ben hiç sevemem... Hayat öyle hızlı geçiyor ki. Gelişin gibi gidişinde ani oldu. Her yeni gün bu son diyorum kendi kendime. Bu senin için gözyaşları döktüğüm son gün. Ancak zaman sadece beni hayattan daha da uzaklaştırıyor. Her geçen gün evimi, yalnızlığımı daha bir seviyorum.. Beni görenler "senin gibi biri eve kapanır mı?" diyorlar. Bilmiyorlar ki sen gittin. Bilmiyorlar ki yaşanmamış zamanlarım, sonu olmayan öykülerim var şimdi sensiz yaşadığım. Bilmiyorlar ki ben eski ben değilim... İnsan zamanı tüketmek ister mi? Ben istiyorum. Çok sevdiğim o şarkılar şimdi en büyük acılarım oldu. Her şarkıda sen, her şarkıda daha büyük bir acı var artık. Çok konuşan, hiç susmayan ben; şimdi gerekmedikçe konuşmuyorum. Konuştuğum zamanlarda ne konuştuklarımı biliyorum nede söyleyeceklerimi. Belki de en doğrusu bu. Bir daha hiç konuşmamak. Susuyorum artık. Sustukça susuyorum..... Ne çabuk bıktın, ümidimi yıktın, Her neden bıktıysan başkasını yık. Oynamayı sevdin, aldatmayı sevdin. Her kimi sevdiysen, git onu sev..! Arama sorma buna hiç gelemem... Beni sevmeyen kadını ben hiç sevemem... Hiç böyle olmamıştım ben. Yaşamdan bu derece kopmamıştım. En kötü zamanlarımda bile hep gülerdim. Gözlerimin içi gülerdi. İnsanlar yadırgardı, anlam veremezdi bu duruma. Ama bilmezlerdi ki hayatımda sen vardın... Şimdi de gözlerimin her dakika dolmasına, artık gülmüyor olmama anlam veremiyorlar. Bilmiyorlar ki artık sen yoksun ve bir daha asla olmayacaksın........ Arama sorma buna hiç gelemem Beni sevmeyen kadını ben hiç sevemem.. alıntı |
Gözbebeklerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yalan söylerken bile nasıl bu kadar masum durabiliyordun? Oysa ki sarılırken sana, başka bir tenin soğuk kokusunu varmış bedeninde. Bilmiyordum... İçten içe ağladığım onca gecenin hesabını nasıl verebilirsin ki. Söyle; en fazla kaç intiharıma sebep olabilirsin? Yüreğimin sancılarını nasıl yok edebilirsin?.. Bu gece başka bir başka ölüm gecesi daha? Bu kez gem vurmadan geldim acılarıma... Senin yüreğin uçurum ve ben hiç korkmadan cesurca ölmeye razıyım kollarında... Kahretsin. Sana son bir defa daha sarılmak için o soğuk kokuyu duymaya bile razı olmak ne kadar acı... Korkularımı ve heyecanlarımı bir yana koyup, yanıma sadece her zaman hasret olduğum yüzünü alıp gidiyorum bu gece ölüme.... Peki bir geceliğine müsait mi yüreğin? Sadece ölüp son bir kez gideceğim... alıntı |
..İçimde sana dair bitmek tükenmek bilmeyen hisler var.. Sabah herzamanki gibi uyandığımda dışarıyı izliyorum -acıyla-. Yol gözlemek gibi algılansada, ben aslında yokluğu izliyorum kaldırım taşlarında... Camlar ıslak… Ağlıyor kaldırımlar.. Sebepsiz yere üstüne basıp geçmene sinirli biraz. Birazda yokluğundan esintiler kalmış yüreğinde.. Kaldırımdaki yaşlar... Yağmurlar yağıyor ardından. Yüreğimde büyütmeye çalıştığım bir bebek sesleniyor sonra.. Nedensiz çığlıklar..Yaşlar..Ezintiler..Kabuslar... Gözbebeklerimden yüreğine hareket halini almış yaşlarım.. Yol uzun..Karmaşık, tehlikeli.. Sorgusuz sualsiz bir iz çekmiş görünmeyen yollar.. Kalbimde iğne küçüklüğünde bir delik açmış tümcelerin.. Neydi bu kavgalar?Neydi üzüntülerim? Şefkatsiz bir gemi ile başladım dipsiz okyanusa.. Gittikçe batmaya başladım sonra. Sisli bir havada ufacık bir yürek arıyordu gemim.. Nedendir bilinmez yok oldu sonra... Kaldırımdaki yaşlar gidişinden bu yana hala kurumaz. Hep ıslak.. Yağmurlar yağar, mevsimler döner, kardan adam yapmaya başlarız sessizlikten sonra.. Ama kaldırımlar hala ıslak... Aynada bitişin eserini görür gözlerim. İnanamaz bu hale. Çığlık çığlığa kalır sonra.. İmkansızlıklar denizinde gemisi batmıştı çoktan,oysa... Oysa önceden, bir varmış bir yokmuş yaşardık yaşamı. Üzüntüler bir var, bir yok..Sevinçler bir var, hep var..Sensizlik bir yok, hiç yok! Ve sonra, Gece olduğunda kabuslar bedenimi sarar.. Islanmış bir vaziyette kalkar ve yine camdan dışarı bakarım! Kaldırımlar hala ıslak, yine ıslak, hep ıslak....... alıntı |
Gözlerine bakmayacaktım.. Hayır, bakacaktım.. Son buluşmamızdı ve doya doya sevecektim seni sanki hiç sevmemişim gibi.. Ellerini tutmayacağımı söylüyordum ama biliyordum, tutacaktım.. İlk defa, hiç bırakmamacasına tutacaktım ellerini... Sana sarılacaktım, doya doya sana sarılacak, kokunu unutmamacasına içime çekecektim... Plan değildi.. Hayaldi... Yanına geldiğimde tüm ağırbaşlılığımla kuruldum yanına.. Ardına sevgimi gizlediğim bir soğukluk koydum aramıza.. Sana birazcık meyledecek olsam, tavırlarından yaralanacağımı düşünüyordum... Soğuktum ben, seni düşünmüyordum, ben de istemiyordum... İstiyordum, kahretsin ki istiyordum ve sen bunu biliyordun.. Biliyordum..."Kocaman".. Hep öyle derdin ya, hep "kocaman bir sarılsana bana" derdin ya.. Aynen oyle sarıldın bana işte..Hayır sarılmadın... Ben "kocaman"ın bu denli "kocaman" olduğunu bilememiştim hiç.. Oysa ki hep böyle sarılrıdın bana... Aslında... Biliyordum belki de hep.. Gözlerim dolmuyordu. Sana baktıkça ağlamamak, "Seni kaybetmek istemiyorum." dememek için öylesine sıkıyordum ki kendimi, gözlerim hiç dolmuyordu.. Sonra sana baktım.. Yine sarıldın bana sadece ve ben, hiç değilse bir gün, seni kendimce sevebilmek istedim.. Sarıldım sana "kocaman"... Konuşuyorduk.. Havadan sudandı, sana dokunmak gibi bir amacım yoktu ...İyi niyetliydi, bakışında öyle bir sevgi vardi ki, sanki hiç sahip olamadığımı düşündüğüm bir şeyi kaybetmediğimi gösteriyordun bana.. Sorgulamadım.. Nedenini, nedensizliğini, anlamını, saçmalığını.. "Bir yerlerde", sevginin "bir noktasında" ulaşabilmiştik işte yine birbirimize.. Yüreğim yine seninle, sende çarpıyordu, yüreğini içimde hissediyordum, "biz" olduğumuzu hissediyordum... Sorgulamadım ayrılığımızı... Garip bir sevgi sarmıştı sanki her yanımızı.. Sıcaktı, iyi niyetliydi, bizdendi, bize aitti... Sonra uyandın ve yüzümü göğsüne gömdüm ya... İşte o an dayanamadım.. Boşanıverdi gözyaşlarım kollarından aşağıya.. Denedim, engellemeyi denedim ama.. Kollarının arasında olmanın, yine seninle olmanın verdiği bir rahatlık, bir huzur vardı ya.. Tüm samimiyeti ve mahremiyetiyle boşalıveriyordu gözyaşlarım.. Yalnız senin yanında.. Ve yine, yeniden... Ben senden başkasıyla paylaşmamıştım ki hiç dertlerimi, başka kimse görmemişti ki yüreğimi hiç.. Kimse anlamamıştı ki beni.. Ve ben şimdi, kollarında özlemimin tesellisini arıyordum... Özlemini teselli etmen için sana ağlıyordum... Garipti, saçmaydı.. ama gerçekti... Bu hayatta beni bir sensizlik yıkabilirdi... Henüz değildi, vakti değildi; ama bir gün dönmeliydin bana... Bir gün, dönmelisin bana... alıntı |
Bu gece yokluğunun dökümünü yapıyorum.
Aylar önce sensizliğe yazdığım şiiri okudum, bir de dün gece yazdığımı... Hiç fark yok... Neden azalmıyorsun bende? Neden gidişin dün gibi? Neden sana yazdığım her yazi, hep aynı yerde tıkanıyor? Ben bugüne kadar kimseyi yokluğunda bu kadar önemsemedim Kimseyi yoklugunda bu kadar özlemedim... ve şuna emin ol; hiç kimse, yok'ken bu kadar sevilmedi... Benim karşıma "aşk" diye bu sonucu çıkaran, yarım kalmışlıktan başka bir şey değil, bunun farkındayım.. Ama iyi ama kötü, bitmeli her hikaye! Sen bitmedin. Bitmeyensin.. Ayrılığın adını koyamadık sevgilim. İşte bu yüzden kopamadık birbirimizden bir türlü.. Ben yarım kalan ve adı konmayan hiç birşeyi unutmam... Unutamam..... içimde sızısı kalır. Ya herşey yaşanacağı yere kadar yaşanıp sona ermeli ya da ayrılık sözkonusu olduğunda bir daha kimsenin çıtı çıkmamalı! Biz bunu başaramadık, ayrılamadık! Sen yaşanıp da bitseydin eğer,hatrıma gelmezdin. Seni bu kadar yazılası yapan, yarım kalmışlığındır.. O gecenin sabahında, ayrılığın aklına nerden geldiğini biliyorum... Anlamıştın benim soyut' a tutkun oldugumu... O yüzden gittin kim bilir... Sevilmek için, güzel hatırlanmak için, kayıplara karışmayı tercih ettin... oysa bu o kadar zor bir sey değildi sevgili... Farkli bir dokunuş,ağızdan çıkan ve bugüne kadar kullanılmamış bir söz yeterdi zamanı durdurmaya..... Ben, aşktan söz açıldıgında zamani durduramayan kimseyi sevemedim... Ondandır belki de varlığında sevemediğim insanları, yokluğunda düşlemek.... Belki de onandır, yanındaylen yüreğinin gurbetine düştüğüm bir sevgiliyi, sılasında özlemek.. Yokluğun hiç de adil değil... beni yok ediyor, seni var ediyor sevdiğim.. Evet seviyorum seni varlığına rağmen! Üç mevsim değişti bu şehirde ama ben varlığınla-yokluğunun tezatını çözemedim... seni yasamak istemiyorum! .... öyle bir sen yarattım ki sen yokken, yaşanıldıgı an yitirir anlamini... sen yokken yarattığım sen, yasakladı sana dokunmamı... Sana düsman bir sen var içimde.... seni senle savaştıryorum, olan bana oluyor... Uzun zaman önce bir yerden duymuştum bu sözü: "HANI RUHLARIMIZ ÖPÜSÜR YA? BAŞKASINDAYKEN AĞZIMIZ..." su an varliginla yoklugunun tezatini bu sekilde tanimliyorum, seni senle savastirirken maglup olan yüregime... Varlığındaki seni, yoklugundaki sen kadar sevemezdim... "Keske sen yanimda olsaydin,keske bir seyler yapip da seninle zamani durdursaydik" diye hayiflanmiyorum artik..... Her ne kadar adı konmasa da bir kopuşun, her ne kadar vazgeçmeyi beceremesek de, ayrilik ihtiyaçtandi bu hikayede.... Yazık! son sözü zaman söyleyecek... Yazık! bu sefer hayatin acimasiz akisina biraktik aski... Ben senden kalan ayriliga bile yas tutamiyorum adam gibi! Bunu engelleyen senin varligin... iste bu kadar güzeldir senin yoklugun... iste bu kadar ayrilgina üzülmemi engelliyor varligin... VARLIGININ CANI CEHENNEME, YOKLUGUNU ALMA BARI..... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:53 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.