![]() |
AŞK BENİ GEÇER
Çünkü bacakları uzun, mesafe tanımıyor Çünkü rüzgârın atında, büyük deneyiminde Elbette aşk beni geçer haritayı kendi çizmiş Dağları iyi biliyor, nehirleri de Bir ateşin koynunda uyuyorken bile geçer Serin su başlarında dinleniyorken bile Ve ben onun peşinden kurşun olsam yetişemem Okyanusa vardığında göle gelmiş olur muyum O çınar olduğunda yaprak olur muyum ben? Bir dille yetinirim, bütün dilleri öğrenmiş Dumana tanım ararım, yangınlardan geçmiş o Ben merdiven arıyorken çoktan çıkmıştır göğe Bir kadının saçlarına takılıp kalmış iken Ruhunu ele geçirmiş binlerce sevgilinin Bende bir esimlik yel, onda her zaman deprem Elbet aşk beni geçer Tren rayların üstünden Aşk şiiri yazdığımı sanırım, ne hafiflik Destanı bitirmiş olur ben çıkarken ilk dizeden Uçup gitmiştir evet dünyayı kanat eyleyip Ben iki teleği yanyana getirmişken Aşk beni bir daha geçer Tren rayların üstünden |
Aşk Var
Yıkandım, bütün sular tenime değdi Atlasıma yeni dağlar ekledim Yeniden tasarladım kitabımın kapağını Seni sevdim, yazdıklarım aşka ilişkin Bana yeni incelikler kazandıran sevdanın Sularında yüzüyorum, ruhuma değiyor sular Evet seni sevince öyle oldu, şaşırdım Dallarımda zerdali, yelkenimdeyse rüzgâr Kırgınlığa uyaklı şiirler yazıyorum En az kırk yerinden yırtıktı kalbim Gör yarışa kalktım büyük akan nehirle Aşk var, köprü aramam karşıya geçmek için |
Aşkım ve Ülke
Ülkem kötüye gidiyor bendeki aşk iyiye Bir yanda aymazlığım çılgınlığım bir yanda Çölde çiçek açıyorken kopuyor dalından yaprak Aynı anda yaşıyorum iki değişik duyguyu Aşk bahsinde cesurum Ülke bahsinde korkak Ülke diyorum uçurum, aşk deyince köprüler Birine düşüyorken tutuyor beni öteki Dengelemek konusunda yetersiz kalıyorum Aşkımı ve ülkemi Kolay mıdır suları ateşlerle söndürmek Elinde harita yoksa yol gostermek kolay mı Dağların arasında rastladığın bir nehre Ülkeysen yavaş yavaş Aşıksan birdenbire Ülkem de aşkım kadar iyi olsun isterdim Kuğuyu özlemiyor havuzu çekilmiş de Üstesinden gelirdi yangınların, depremin Aşkım kadar güçlü olabilseydi ülke |
BABAM VE GÜZ
Başlık yanıltmasın sizi, babam yaza benzerdi Ama her zaman için güzden yaprak alacaklı Babam yaza benzerdi, kendine susamam için Gözlerine bakardım, kurumuş kuyu ağzı Yaza benzerdi babam, balkonda çay içmeye Ya bana öyle gelirdi ya bardaklar kanardı Babam bana benzerdi, bir göl manzarasına Aniden fırtına çıkar kayık dediğin batardı |
Babam ve Mehtap
Şimdilerde yitirilmiş esin yeriydi mehtap Günümüzün şairlerinin küçümsediği Hiç unutmam ben bir kadın görmüştüm Saçların, bacakların mehtaba değdiğini Olsun varsın, gecikmiş bir oğulu Azarlasın babası, dövsün belki de Mehtap dördü katlanmış kağıt olarak Şiir biçiminde dönerdi eve Günümüzün şairlerine benzemiyorum Bu yüzden uzun sürüyor bendeki akşam Mayınlı babadan geçerek kağıtlara Yine o kadını, mehtabı yazsam. |
BABAM VE ORMAN
Bir kibrit çöpünün gücüne şaşılır hep Kavla buluştuğunda yok olur orman Baba ormansa eğer oğul kibrit çöpüyse Külün raporu istenir Abdülkadir Budak'tan |
BAĞIŞLA BANA ADINI
- Leyla'yı anlat bana Ey şiir, sesin çığlık Uyağın vaha Leyla'yı anlat bana Yeldirmesi aşk oyalı Etekleri yangın yeri Kays adlı ağacın dalı Bir sevdanın son depremi Olan o güzel Leyla'yı Anlat bana çölün dili Kana benzeyen sahrayı Anlat bana, hangi deli Yıkmış gönül sarayını Gül kanatan mezar yeri Çağrıştırıyor Leyla'yı - Bağışla bana adını |
Buradan Bir Şiir Çıkar
Kürekler çekiyorsa acemi kayıkçıyı Taşı annesi sanıp sarılıyorsa yosun Şehirli desen peşine düşmüşse köylü kilim Bir kapı ötekine buyrun efendim diyorsa Bir pencere ötekine açılıyorsa örneğin Burdan bir şiir çıkar ve ben onu yazarım Irmağın altından geçiyorsa bir köprü Aşk ağacın gövdesini sallıyor Yaprak ondan fazla ürperiyorsa Çivi zannediyorsa çarmıh İsa’yı Çıraktan el alıyorsa bir usta Rujun belirlediği bir kadın dudağından Şu sözler çıkıyorsa yapma çiçekler çağında “Gözlerim rimelliydi ağlayamadım” Bir yenilgi daha almış olur gül Ve ben bunun şiirini yezarım Kuş sınıfında yer almış olmalarından Bir şiir çıkabilir serçe ile kartalın Koca dünya bir hamalı taşımaz Koca dünya sırtındadır hamalın Şiir deneylerle değil acemilikle yazılır Otelin yolcuda dinlediği vakitler Ateş üşüyorken dergiden kitaplardan Nice Abdülkadir Budak’lar geçer |
Çağ
Geçen bayramlardan kalma Boydan çekmiş giysileri Giyiyordu iyi kötü Kim yırtıp atmış kenara Kim ve neden Taş mı kesildin ey yürek Neyden çok inliyor neyzen |
CEVAP ANAHTARI
Suyu özetleyen bendim bir bardağın içinde Taşa sarılan yosun taşı bitirir, anladım Parmaklar dile dönüştü ellerinde dilsizin Ve balkon demirleri inceldi tanrım! Gömleğimden birkaç düğme açtığım zaman Çarpar rüzgar kadın olur titrerdi Yanlış anlaşılmasın çaptan düşmüş değilim Makasa son kez bakan kumaş beni etkiledi Kırlarla şehirleri karıştırdığım oldu Atımın ayakları asfalt kokar bu yüzden Bir çift metal kanatla uçmaların sonunda Yorgun otelim artık, yolcusunda dinlenen Teneke sözcüklerin altındanmış anlamları Benzedim mühürlenmiş sarraf terazisine Ama şunu öğrendim: kaç boğulmuş çocuk eder Nil ile Kızılırmak arasındaki mesafe Ayın yansısı ancak kuyunun ağzı kadar Kuyunun içi tanrım ne kadar karanlık, derin Ben ölünce sanırım dünya yalınlaşacak Gözlerim Âşık Veysel, bileklerim Yesenin! |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:15 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.