|
bu giden son vapurdu limandan ayrılan. bu giden son
trennnnnnnn.. son ayrılandı aramızdann dönmeyeceklerdi .. ve yine hatırlamıştımm gidenler ne olursa olsun dönmeyeceklerdi geriiiiiii. bir meydan yeriydim .. çok savaşlar görmüşşşşş acıya nara. çok halaylar çekilmiş sevince buse. bir top gül idim.. milyonlarca kez aşka sunulmuş. milyon kere kurumuş. aklım başımdaydı hüzün dolu son gecemde. gidenler yine burdaydı yanı başımda |
göçebe
hep aklımızda değilmi gitmek kırgınlıklarımız,da su gibi rüzgar gibi önü alınmaz gitmek bir kent,ten,diğer kent,e maceracı sevda dolu bulmak yitirdiklerimizi umutlarda kendimizi kaybedercesine göçebe bir sevdadan,diğer sevdaya akmak hayatın ortasına aceleci ömrün en güzel hırsızlığı etkilemek sevmek tanımak mahsumluğu kırık sevda saplantılarında arayış tanrının eline muhtaç doğru dokunuş romansı bir sihir sokak müziği eşliğinde yürümek şevinçli sevmek özgürce |
aşkım gözlerin yolda olsada bekleme beni
çıkar giderim bi daha dönmem belkide acılara özlemlere ve yanlızlığma dalar giderim bi daha dönmem belkide özlemin aklımdan çıkmayack olsada günün geceye karıştığı bir vakitte bilinmez bir sonsuzluğa giderim bir daha dönemem belkide |
yanlız
kırılgan çekilmiş sevdalarda limana kırık dökük bir alabora sonrası ustura tadına varana senin düşlerin hayın kimlere nesi bilinmez sancı tutmuş *******i karanlık,gebe yarın ne doğacağı belli olmaz nerde eski film jönleri yakışıklı asabi yılmaz abi bir kent var yıkıntılarda sade ve çıplak hüzünlü paha biçilmez picasso bir hırsız alıntılarda yazarlar dedikodu bir hiç,tir sürgünde halikarnas sürgün içindeki ve yitik bir sır kayıp kentin yakışıklısı |
maksadın gitmekse uğurlar olsun
sanma ki yalvarır yakarır gönlüm yeter kimuhabbet ehlini bulsun ekmeğini taştan çıkarır gönlüm kralını baştan çıkarır gönlüm umrumdu ardımdan ne derse densin zannetme ilk dile düştüğüm sensin yeter kiyeniden aşka özensin ekmeğini taştan çıkarır gönlüm kralını baştan çıkarır gönlüm gitmenden ne tasa ne telaşı var dökecek ne dili ne göz yaşı var bir bilsen senin gibi kaç oynaşı var ekmeğini taştan çıkarır gönlüm kralını baştan çıkarır gönlüm |
Sanmaki unuttum gözlerini
Hasreti yenmeyi basaramadim Gözlerim her yerde seni ariyor Yokluguna hala alisamadim Bilirim mutlusun kendi dunyanda Bir baska güzel var simdi rüyanda Gözümden sözümden uzak olsanda Yokluguna hala alisamadim Unuttum desemde sözlerim hep yalan Düslerde yasarim ben seni inan Ne olur yanimda olsaydin su an Yokluguna hala alisamadim Alisamadim gözlerinden uzak durmaya Alisamadim senden uzakta olmaya Alisamadim hasretinle yalniz kalmaya |
Bu gece hem içtim hem ağladım
Çektiğim kadehlerde seni aradım Sen ellerin yarisin artık anladım Yokluğun içimi kavurur benim Kadehler teselli olmuyor artık İçimde boşluğun dolmuyor artık Kollarım kimseyi sarmıyor artık Hasretin bağrımı kavurur benim Yüreğim dayanmaz veda etmeye Dilim varmıyor kal gitme demeye İnanki razıyım ben şu an ölmeye Alev alev yanar kavrulur tenim Kaderim kadehe etti emanet Acılar benimdir senin selamet Günahkar benisem neolur affet |
Sabahtan AkŞamlara Kadar Uyumayan
Senİ DÜŞÜnÜpte Gİzlİ Gİzlİ AĞlayan DÜnyadan Bikip Azraİle Meydan Okuyan Sen DeĞİlsİn GÜlÜm Sen DeĞİlsİn Telefon AÇip Sesİnİ Dİnlİyen GÜlmeyİ Unutup YaŞlari Dİnmeyen Can Alan Şarkilari Dİnleyen Sen DeĞİlsİn GÜlÜm Sen DeĞİlsİn Senİ Unutmak İÇİn Kendİnİ Jİletleyen Azraİlİ DÖrt GÖzle Bekleyen Sİgarayi Vucudunda SÖndÜren Sen DeĞİlsİn GÜlÜm Sen DeĞİlsİn KiŞlari Sicaktan Terleyen Yazlari SoĞuktan Tİtreyen İÇİnde Sevgİsİ HİÇ Bİtmeyen Sen DeĞİlsİn G |
Barıştan eser yok yıldız falında
Sen benim bahtımın burcu değilsin Bin aşkın zehri var senin dudaklarında Tadılacak gibi acı değilsin Sormam hazanını anmam yazını İlkbaharın gelse çekmem nazını Kimseye vermesin rabbim sızını Çekilecek gibi sancı değilsin Şahlansın aşk atım hür bundan böyle Ne yana dilersen sür bundan böyle Ne halin var ise gör bil bundan böyle Sen benim gönlümün harcı değilsin |
Sen küsüp giderken bir çift sözüme,
Sessizce karşıma çıktı yalnızlık... Pişmanlık hissiyle yanan yüzüme, Beter ol der gibi baktı yalnızlık! ... Dilimden düşünce o çirkin hece, Kapımı sen açtın bu zalim güce. Dört yanım karlı dağ oldu her gece Çığ gibi üstüme çöktü yalnızlık! ... Ne kadar hasretsem bir tebessüme, O kadar muhtacım son nefesime. Ruhumda beliren her hevesime, Bir hüsran perdesi çekti yalnızlık... Bu nasıl bir garez, bu nasıl bir kin? Serviler şehrini |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:17 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.