![]() |
Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri arabanin lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler. Kadın, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun sonra yapacagini soyler. Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört kosesine oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5 soru vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her biri 10 puanliktir. Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen şoyledir . |
Sultan en güvendiği adamını Arabistan a hünkar göndermiş.
Hünkar, Arabistan da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgar esti mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş: - Adı - Aptülmecit - Baba adın? - Aptülleziz - Evli misin? - 5 tane karım var! - Kaç çocuğun var? - İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden13, beşincisinden 18 tane. Kadı kararını vermiş ve söylemiş: - Aptülleziz oğlu,Abdülmecit’in,don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir! |
Köyün ağasının oğlu komşu köyün ağasının kızına sevdalanır.
Oğlanın babası, amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. işi yokuşa sürmeye başlar.. - 5 inek, 1 boğa isterim . karşı taraf kızı almaya kararlıdır. - Veririz ağam . - 100 baş koyun isterim . - Veririz ağam . - Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim . - Veririz ağam . Kızın babası iyice bastırır; - 6 metre altın kordon isterim . Oğlan tarafı birbirine bakar; - Onu da veririz ağam . Kızın babası kendince son darbeyi vurur; - Damatta 30 santimlik alet isterim deyince oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Oglanın babası derin bir nefes alıp cevabı yapıştırır; - kestiririz be ağam ... |
Hitler savaşta 3 tane esir alır.
Biri İngiliz, biri Fıransız ve biri de Yahudi.... Esirlere der ki sizlere soru soracağım, cevabı bileni serbest bırakacağım der ve ilk soruyu İngilize sorar...... Söyle bakalım Titanik kaç yılında battı? İngiliz cevap veririr....1912 Aferin bildin serbestsin, gidebilirsin... İkinci soruyu Fransıza sorar.. Titanikte kaç kişi öldü? 1050 Aferin bildin serbestsin... Yağudiye döner, Say lan ölenlerin isimlerini............ |
Temel askerligini yunan sınırında yapıyormuş.
Temel'in canı çok sıkılıyormuş. Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış,Yunan aldırmamış. Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, yunan aldırmamış. Nöbetler degişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş. Yunan'a hadi sınıra git demişler yunan da: - "Ben oraya gitmem. Orada bir deli türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.." |
Temel'i amerikada trafik polisi yapmışlar. Güya mesai bitimine kadar ceza yazma zorunluluğu varmış. Mesai neredeyse bitmek üzeredir ama Temel Hiç ceza yazamamıştır.
Tam paydos etmek üzereyken karşıdan bisiklete binmiş bir papaz gelir. Temel: -Dur ceza yazacağım. Papaz: -Bana ceza yazamazsın ben kilise papazıyım der. Temel: -Papaz olsan ne olur ''lan'' ceza yazacağum Papaz yine : -Bana ceza yazamazsın çünkü benim sağ omuzumda meryem ana sol omuzumda Hz.İsa var. Ceza yazmak için bahane arayan temel ; - ''Şimdi çıranı yaktım üç kişi bir bisiklete biniyorsun'' |
Yine Temel Amerika'da otobüs şöförü olmuş . Yolculuktan önce Amerikanlar zenci-beyaz tartışması yapıyorlarmış. Beyazlar :'' Biz beyazız siz siyahisiniz onun için biz önde oturacağız'' derler. Zencilerde eşitlik var deyip aynen karşılık verirler.
Tartışmadan bunalan temel : ''Yeter kavga etmeyin hepiniz benim için yeşilsiniz,koyu yeşiller arkaya!'' |
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir.Amerikalılar anlatmaya başlar;
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 mt aşağı indik ve telefon kabloları bulduk.Demek ki atalarımız asırlar önce telefon kullanmıslar. Sıra Türkiye'ye gelir ve Temel başlar anlatmaya; -Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 mt aşağıya indik ama birşet bulamadık. Demek ki atalarımız telsiz telefon kullanmışlar. |
Adam bara girer ve barmene:
-Ekmek var mı? -Yok. -Ekmek var mı? -Yok. -Ekmek var mı? -Yok. -Ekmek var mı? -Yok dedik ya -Ekmek var mı? -Eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim. -Çivi var mı? -Yok. -Ekmek var mı? |
Temel, karısı Fadime ile dargındı. Ayrı odalarda yatıp, kalkıyor, konuşmak gerektiğinde de karşılıklı yazışarak anlaşmaya çalışıyorlardı.
Bir akşam Fadime yatmak üzereyken dolabın yanında bir pusula buldu. Üzerinde şöyle yazıyordu. - "Sabah beni beşte uyandıraysun !.." Ertesi sabah sekizde uyanan Temel yanındaki masada şu pusulayı buldu. - "Temel, hadi kalk! Saat beşe celeyi !.. " |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:16 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.