Seni getiren o eski vapur
Sevda bırakıp çekip de gitti..
Hüzünle keder baş başa verip
Benim kalbime aşkı işledi..

Hatırlar mısın bir sonbahardı,
Kalbimize hep hüzün dolardı,
Sevdalı aşık, deli gibiydim,
Beni, sevmeni çok istemiştim…

Dönüp şöyle bir maziye baktım,
Haftalar aylar geçmiş aradan,
Seni getiren o eski vapur,
Sevda bırakıp çekipte gitmiş…

Bekliyorum ben boş iskelede,
Sevda bırakan eski vapuru,
Alıp götürsün beni buradan,
Sevda bır

Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul'muydu yüzün, yoksa
çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
Dolmabahçe da çay tadında....
Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında,
tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu.
Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama
yüreği takvim yokuşlarında...

Sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı,
sesinin sesimde yankılanmasının... sanki perdedekine
üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün
içime... Yalan

Gün bitti, elindeki güller de soldu
anımsanacak neler kaldı bugünden
paylaşılmış olan nelerdi sımsıcak
belki bir türkü söyleriz geceye karşı
saçlarını tarazlayan bir şafak olur

Zaman kekemeydi ve tarihe sızan
soytarılar gördük gencömrümüzde
ölüm peşimize düşende bir göçebeydik
suretimiz ağardı kurulan darağaçlarına
bütün sığınaklar uçurumlara açılırdı

Rüzgâr suyu soğutsun su terli bedenlerimizi
ve aşkı düşünelim biz, destan yalnızlıkları
konuşursak akşam

ya yaşa, ya da aşık ol
hadiseç birini
bu senin penceren
nereye bakmak istiyorsan
o yöne git
yaşa,
ama paylaş anlamlarını...

aşık ol demem saçma
anlamazsın aşkın
kalbine vurduğu kırbacı
saklan desem, aynalar kırılır
bir yanın acır
o acının içinde
körebe de oynan mıyor
gerek yok bakışları karanlığa gömmeye...

ya yaşa, ya da aşık ol
böyle olur mu abi!

aşk hayat değilse
yaşam sınavken,
insan soruyken bütünse
hangi pencere kazancı gösterir gözlere;
olma

Ne güneş doğar ufkumda
Ne sabah olur
Bilmem bu yalnızlığın adı mı
Yoksa
tadamadığım sevda mı
Yorgun akşamlarda sevgi ararım
Sorarım
Mem u Zine, Sipan u xecêye
Bilmeyince onlar da
Hasret dolu gözlerle ağlarım

Sevgi mi bu
seven biri mi
Kimbilir ki
Kiiim?
Sevgiyi rüzgârlar
Aşkı uçurumlar fısıldar
güneş çizer resmini
Tanımam
bilmem desem yalan olur
Yoksa içimdeki sevgi değil mi
Değil mi aşk bu yüreğimdeki? ...

Sevgilim,
yetimim benim,

aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken

kapılar kapalı, dünya buzlu cam
uyuşmuş gözlerimin önünde
hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan

ikimizin yerine dinliyorum
sevdiğin şarkıları
siyah tişörtünü giyiyorum yatarken
gömleklerini, kazaklarını, kokunu
senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken
gün boyu elimde kahve fincanı

kapıyı açmıyorum
telefonlara çıkmıyorum
başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların

Sevgilim,
yetimim beni

Sevmek insancadır
Okumak, yazmak, konuşmak gibi

Aşk insancadır
Sevgi, dokunmak, yaşamak gibi

Onur insancadır
Aşk, hasret, ayrılık gibi

Kavga insancadır
Onur, tutku, haykırmak gibi

Yaşamak insancadır
Sevmek gibi
Aşık olmak gibi
Onurlu olmak gibi
Uğruna kavgayı göze almak gibi

Gidiyorum işte
Hayalde gör, düşte gör.


Yalnızlığın da ucuna geldim,
sırtımda kederin hançeri,
saplanmadan hep tehditle yürütür beni.
Bilmem neden ve nasıl çıktım bu yola,
vardır elbet başlangıcı bu halin;
ben de bir harmandan savruldum sonunda,
konmasız uçtum peşinden kadın denilen hayalin.

Hayatmış ama asıl beni kandıran cilve.
Yine de bir şey verdi diyemem bana bu derin tasavvur
ve yeryüzü meridyenlerle kestiğim özlü çamur
kerpici iliğimde kurur, ağrısı yüzüm

Sevgi nedir?
Peki aşk?
Kim sevilir
Veya kimler?
Kime aşık olunur
Yada kimlere?

Araba;
İş;.
Eş;.
Çocuk;..
Çomar;
Nankör;..
Papatya;

Gül
Gülsün
Gülsünler
Gülelim
Sevelim

Sevilmesek de
İstenmesek de
İtelensek de
Var oldukça

Olalım
Kırmayalım
Kırılmayalım
Sevelim
Sevdirelim
Gülelim mi?

Farzet seni düşündüm
Hatıraları yıllara gömdüm
Topladım, çıkardım, böldüm
Evdeki hesap çarşıya uymadı

Seven yüreğini koyar ortaya
Aşık sevgisini koyar ortaya
Hep kazandım der çıkar ortaya
Evdeki hesap çarşıya uymadı

Sevgi fırtınaya benzer hiç durmaz
Aşık zamana dur der, saati kurmaz
İyi adam hatır, gönül hiç kırmaz
Evdeki hesap çarşıya uymadı

Sevdi mi aşık gönülden sevmeli
Sevdiğiyle kolkola gezmeli
Düşmana yokaman, onu da ezmeli
Evdeki hesap çarşıya uymadı