![]() |
Aklıma düştükçe doğduğum yerler
Bir daha dünyaya gelesim gelir İçimi döktükçe divane derler Derdimi dağlarla bölesim gelir Ölesim gelir, ölesim gelir Belki öldüğümde gülesim gelir Isıtan ateştim yaktılar beni Zulüm halkasına taktılar beni Bükülmez çınardım yıktılar beni Çaldıkça sazımı çalasım gelir Ölesim gelir, ölesim gelir Belki öldüğümde gülesim gelir |
Aşkım sana bir muamma
Çöz çözebildiğin kadar Mürekkebin yetmez ama Çiz çizebildiğin kadar Ayırdım candan bedeni Hatan ile sevdim seni Öfken dahi okşar beni Kız kızabildiğin kadar Dilin olayımda söyle Nasıl yandım sana böyle Al yolunda toprak eyle Gez gezebildiğin kadar Aldım ruhunun tadını Ölsem duyarım yadını Mezar taşıma adını Yaz yazabildiğin kadar Yokluğumla avunurum Benliği yere vururum Ayağindadir gururum Ez ezebildiğin kadar Dilin olayım da söyle Nasıl yandı |
Annesinin elini bırakmış çocuk gibi,
Bu yabancı diyarda korkudan titriyorum. Ben, sıcak kucağına dönmeye yemin ettim, Göğsüne yasla beni. Daha ne bekliyorsun? Her yolcuyla hep gittim, aslâ geri dönmedim. Yangınım hep büyüdü: Azalmadı, sinmedim. Dağıttı çiğnediler, üflediler, sönmedim Gel artık demek için sâhi ne bekliyorsun? Ben, yeşil yapraklardan gözyaşı sağıyorum Gül kırmızısından kan, üstüme yağıyorum Bu yağan yağmur değil: Susmadım, ağlıyorum Sen de özledin beni... |
İlan edemezken gönül halimi
İçini döküşün beni anlattı Lal eylerdi derinliğin alimi Engine çıkışın beni anlattı Aşk elinden nağmeleri sesleyip Sükut ile ifadeyi süsleyip Duyguları gözyaşıyla besleyip Sel gibi akışın beni anlattı Canevime hapsol diyen o çağrı Titretti adeta felç olan bağrı Maziye gerilip atiye doğru İçini döküşün beni anlattı Vakit daraldıkça açıldı perde Yokluğun korkusu başladı serde Zamanın en erken olduğu yerde Boynunu büküşün beni anlattı Kaderin zuhu |
Gözlerimdir kalemim
Yüreğimdir kağıdım Kesilirim velakin Bükülmez bir yiğidim Çıra olup deste deste Yanıyorum her nefeste Soran varsa işte buyum Can cıkmadan cıkmaz huyum İçmişim aşk şarabını Ben sevdanın sarhoşuyum Her demde bir asırım Zamansızlık kusurum Hürriyetler utansın Gönüllere esirim Cıra olup deste deste Yanıyorum her nefeste Soran varsa ıste buyum Can cıkmadan cıkmaz huyum İcmişim aşk şarabını Ben sevdanın sarhoşuyum |
Sir dügümlü ahimda
Şu gönül dergahimda Sensizligin ateşi Alev olur ruhumda Rüzgar eser savurur Yaprak gider dal vurur Sonsuzlugun ateşi Yakar beni kavurur Yanip kül olmak güzel Sararip solmak güzel Hasretle dolmak güzel Ölümsüzlük bagrinda Bu sevdanin ugrunda Yaşamak ölmek güzel |
Bir sicak tutkunluk bir gönül bagi
Çalar yüregimi saz benim yarim Tatli tatli yakar gönül çirami Mevsimler kiş olsa yaz benim yarim Aşkin baglarinda bülbüller öter Hasretlik sancisi gözümde tüter Kalmaz çile elem dertlerim biter Virane gönlüme haz benim yarim |
Attığım her adım benden uzakta
Bastığım her yerde yokmuşum meğer Çırprnırken 'ben' denilen tuzakta 'Ben' bana saplanan okmuşum meğer... Aklım kumsal iken, ben toz paresi Çıktıkça yükseğe alçalır oldum Düşündüm derdimin nedir çaresi Susarak konuşmak, sonunda buldum... Esrarlı vuslata bir adım kala Hasretin vecdiyle, ben kement attım Deryada boğulmak ne güzel bela Battıkça kurtuldum, çıktıkça battım... Görünmez cevheri buldum diyerek Körlüğü kör ettim, deli bir taşla Bilmeyi bi |
Çocuklar var,
Çoğu seni unutmuş. Çocuklar koşuyor ip-mip atlıyor. Ben, Uyur-uyanır seni yanımda Bulamazsam diye ödüm patlıyor... Evlerden geliyor, ellerden tutup Çocuklar ağlıyor; ya anne, baba... Parklarda salıncak, yolda araba Onlar oyun diyor, ben sâbit fikir; Merhaba kadim zikir, Merhaba... En çok, yıllar önce ben sevdim seni En çok, yıllar önce özleyen bendim Küçük kollarım çok açılmadı da; Gösterememiştim ondan sevgimi... Burası karanlık, Ben üşüyorum, Önce gelenler |
Dünya durmuş, dünya dönmüş bana ne
Aldığım her nefes, an senin için Hançerin bağrıma inmiş bana ne Damarımda akan kan senin için Sensin yoğum varım, namusum arım Gel yar şu kalbimi ey Zülfikarim Bedenim harabe gönlüm gülistan Olan olsun gayri korkum yok yastan Efsane yüreğim dillere destan Şöhret senin için şan senin için Sensin yoğum varım, namusum arım Gel yar şu kalbimi ey Zülfikarim Yetiş imdadıma uzak durma gel Gönül sarayında yücel ha yücel Varlığın hayattır yokluğun |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:22 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.