www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Melih Coşkun (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133333)

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:07 PM

Aşklar Yalan Değil

İnan bana sevdiğim
Bizim için sadece
Tüm acılar ve mutluluklar

Hangimizin daha az yanıyor canı
Hangimiz silip atabiliyor
Geçmişin içimize döküp geçtiği
Cam kırıklarını

İnan bana sevdiğim,
Aşklar yalan değil
Yalan olan biziz aslında...

2006

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:07 PM

Aşktan Bahsetmeyen Bütün Şarkıları Azat Ettim...

Aşktan bahsetmeyen bütün şarkıları
Azat ettim beynimden bu gece
Çenemde kilitli kalmış bütün cümleleri
Ki özgür olsalar da söylenmeyeceklerdi belki çoğu
Sana
Seninleyken
Sensizlikten bahseden cümlelerimin

Aşkı anlatmayan bütün şarkıları
Azat ettim beynimden
Hani o üç kuruşa meyhane köşelerinde okunan
Hani o üçüncü kadehten sonra olma sahte kahramanların
Alkol kokan ağızlarından geceye yayılan
O ucuz şarkıları.

Acıları alkolle evcilleştirmenin bir faydası yok
Yahut bütün şarkıları silip atmanın beynimden
Bu gece bir şiir yazsam yeter
Sana
Seninleyken
Seni özlemeyi anlatan...

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:07 PM

Ayılana Dek

İçki masalarında yapılan
Devrimler gibi yaşıyoruz artık
Üzüm suyunun
Alyuvarlarımızı örgütlediği akşamlarda
“Kurtuluş yakın” yazmasa da
Hiçbir şarabın etiketinde

Kurtuluş yakın
Hele bir gelsin şişenin dibi
Çapraz tüfek kuşanıp
Dağlara vuracağız kendimizi
Seninle beraber
Yasaklanmış şiirler yazacağız
Karakolların duvarına
Bir gece de olsa
Kurtuluşu yaşayacağız seninle
Ayılana dek! ..

15 Mayıs 2003
00:06

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:07 PM

Aykırı Sözüm, Yasak Türküm

Beynimden taşacak sandığım hayallerim
Kan kırmızı sesine boyandı
Kül olup gidecek birazdan
Hayallerimin masmavi ormanı

Kirli aynalarda
Aradım bulanık gözlerimi
Utandım karanlığa bulaşan çıplaklığımdan

Tüm kitaplardan çıkartılan
Sakıncalı bir düşüncesin şimdi
Hem sevip
Hem terk etmek zorunda kaldığım kendi içimdeki sürgünsün

Ne garip şey bilsen
******* boyunca düşünüp
Düşüncemi alıp götürecek
Bütün fırtınalardan uzak kalmak
Ne garip şey
Rüyalarıma girdiğin *******in sabahında
Yalnızlığın burukluğunu duymadan uyanmak
Sonra
Bütün kavgalardan uzak kalıp
Kendi kendimle savaşmak

Uzak türküm
Eksik kalan sözüm
Kan kırmızı sesine boyansın kısılmış sesim
Senin için ağlamayı özledim
Dişlerimi ve yumruğumu sıkıp
En namuslu kavganın koynuna sığınmayı özledim

Aykırı sözüm
Yasak türküm benim
Bir cehennem arifesinde yalnızlığım
Bu son gecem
Diline dolanan ilk türkü gibi çağır beni...

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:07 PM

Aynadaki Yüzün

Aynadaki yüzün,
Renksiz,
Tepkisiz,
Ne sevginin gülen yüzü
Ne ölümsüz kavga,

Aynadaki yüzünde
Ne dostun sıcak yüzü
Ne kalbi yerinden fırlatacak bir bakış

Ağzından isyankar dizeler dökülürken
Aynadaki yüzün
Her zamankinken aydınlık ve cesur

Sıcak bir ekmeği
Çıkarsız bölüp verirken
Kaldırımda sıtma tutmuşçasına titreyen çocuğun eline
Görebildin mi hiç
Nasıl güzelleştiğini gözlerinin

Yıllar değil
Azaltan aynadaki yüzünün aydınlığını
Hepsi eksilmiş bir gülümseme
Ve mutsuzsundur artık
Umutsuzsundur

Adım atmaktan korkarsın
Bu yoldaki adımlarının yürüdükçe
Daha da azalacağını düşünürsün

Eski bir arkadaşı görmek derinden yaralar seni
Geçmişin kanatır gününü
Her eski dost yitirdiklerini hatırlatır

Ve bütün aynalar düşmandır artık sana
Bakamazsın korkarsın

Öyle bir ülkede tüketmişsindir ki yıllarını
Yıllar boyu bir yalana inanmak zorunda kalmışsındır
Zorunda bırakılmışsındır
Çünkü gerçek barındıramaz olmuştur gerçeği içinde

Tanıyamaz olmuşsundur artık aynadaki yüzünü
Siren sesleri altında korkak
Ve umutsuz bir çocuk gibidir bakışların

Aynalar göstermez yüreğindeki
O en sert çelikleri bile eriten sıcaklığı
O ateş içinde saklı kalır her zaman
Ve sonunda anlarsın
Tüm aynalar yalancıdır
Gerçek olan sensindir sadece...



16 Şubat 2003
02: 03

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:07 PM

Aynı Uçurumun Kıyısında İki Hayattık

Aynı uçurumun kıyısında iki hayattık
Aramızda demirden perdeler
İsimler koyuyorduk yaşanmamış günlerimize

Aynı yerinden kırılan
İki taze dal gibiydi kalbimiz
Sesimiz gittikçe güzelleşen bir şarkı

Belki sen de girmiştin bir çıkmaza
Ömrünün en kırılgan çağında
En güzel şiirlerini yazmıştın
Kafanda yarattığın o güzelliğe

Ve böyle bir anda vermiştin kararını
Haydi gönlüm neyim kaldı
Kaybedecek senden başka
Ve böyle bir akşam
Katıp kanının kızılını mürekkebine
Yazdın hiç silinmeyecek destanlarını

Aynı yerden alev alan
İki kağıt parçasıydık
Karalanmış iki defterdik
Tozlu raflarında hayat denilen kütüphanenin

Kalbimin yarısını aradım
Sende atıyordu
Ve sende kanıyordu hiç kapanmayan yaralarım
Ben senden öğrenmiştim sevmeyi
Seni hiç tanımadığım zamanlarda bile...

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:08 PM

Ayrılığın Ve Kavuşmanın Başkenti: Otogar

.......Ayrılığın ve kavuşmaların başkentidir otogarlar. Biten ve başlayan hasretlerin en gürültülü ve en suskun durağı.
.......Birbirinden farklı binlerce insan vardır otogarlarda. Aslında hemen hemen birbirinin aynıdır sevinçleri ve hüzünleri bütün bu insanların.
İşte bir kaç insan fotoğrafı, otogarın kederli *******inden birinde;
.......Bir sonbahar akşamı Antalya otogarı
.......Saat 22:.45
.......Derin bir uğultu geniş ve yüksek tavanlı bekleme salonunda, camın kenarında ağlamaklı bir kadının yüzünde ya gitmenin ya da geride kalacak olmanın hüznü. Hangisi daha zordur bilinmez ama kalanlarda sürgündürler en az gidenler kadar bazı yolculuklarda.
.......Mavi gözlü küçük bir çocuk huysuzlanıyor durmadan, annesinin “bak seni burada bırakırım susmazsan eğer” diyerek korkutmalarına rağmen.
.......Uzaktan bakıldığında kendi kendine konuşuyormuş gibi görünen adamın dudaklarından eski bir türkü yayılıyor geceye.
.......-Kütahya’nın pınarları akışır. Yer yer sözlerini unutuyor olacak ki türkünün sadece melodisini mırıldanıyor ve insanlar yaklaştıkça yanına, utancından alçaltıyor çatlayan sesini.
.......Ve şair üzerinde dişlerinin izi olan kalemiyle yazıyor buğulu gözlüklerinin ardından herkesin sadece bakmakla yetindiği o yerde bütün gördüklerini siyah kaplı defterine.
.......Antalya otogarı saat 23:00
.......İşaret verildi ve aynı anda birbiriyle yarışırcasına fırladı otobüsler peronlarından. Dağılıyor yavaş yavaş geriye kalanlarda.
.......Saat 23:10
.......Şimdi yalnızca şair kalmıştır geriye az önceki insan yığınından. Kendi bile bulamazken cevabını neden orada olduğunun, bekliyor bir sonraki veda saatini. Siliyor gözlüğünün kirlenen camını. Aklına bir düşünce takılıyor gitmek ve kalmak üzerine: (En büyük belası olmuştur zaten durduk yere aklına gelen bu düşünceleri.)
.......-Hemen hemen her yerde bizi sınıflara ayırabilen hayat burada da bir şekilde ayırıyor bizleri gidenler ve kalanlar olarak. Ama tek farkla, çünkü hepimiz sürgünüz bu yolculukta. Zira görmektir şairin işi başkasının sadece baktığını.
.......Yeni bir gün başlıyor işte ayrılığın ve kavuşmanın başkentinde. Ve şair ayrılığa dair bir şiir daha yazmanın mutluluğu ve yorgunluğuyla yavaş adımlarla evinin yolunu tutuyor...

2005

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:08 PM

Babalar Hep Kendi Ardına Saklanır

Babalar hep kendi ardına saklanır
Gizli gizli gözyaşı biriktirirler akşamlarında
Herkesin uyuduğu vakitlerde
Bilirim ki uzaklarda
Yapayalnız bir çocuk düşer aklına

Boşalan kadehlerde
Geceye yakılan gizli bir ağıttır
Saklı kalan gözyaşları.

İsimsiz bir mezar taşıdır artık
O hiç yaşanmayan
Akşamları masa başlarında
İlk aşk ki o hiç paylaşılamayan
Ve bıyıkları yeni terleyen gençliğimizin
İlk düşüncesidir anlatılamayan.
Temizlemek için gündüzleri bile siyaha boyanmış dünyaları
Hiçbir zaman göğsüne yaslanıp uyuyamamaktır
Resimlerde kalmış bir babanın.

Babalar hep kendi ardına saklanırlar
Ve sadece çocukları bulur onları...

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:08 PM

Bahaneydi Bütün Sözler

Bahaneydi bütün sözler
Kırılmalar bir bahar dalı gibi
Öfkeler, sevinçler
Tüm yaşananlar yalan

O şiir zaten yazılacaktı
Siz olmasanız da

Sizden öncede yazılıyordu
Ve yazılacak,
Sizden sonrada...

Kesişmiyordu aslında hiçbir yol
Ay ışığı vurur muydu denize
Balıklar azdırır mıydı yakamozları aysız *******de
Yazılmayacak olsa öyküsü...

Bütün o karşılaşmalar köşe başlarında
Renksiz bir mürekkep olup çizilir
Beyninin sayfalarına
Ve bir dize yırtılır çıkar hücrelerinden izinsiz
Bir şiir yazılmaya başlar kendiliğinden...

Yazılacaktı zaten o şiirler
Siz olsanız da
Olmasanız da

Yazılıyordu sizden öncede
Ve yazılacak
Sizden sonrada...

18 Mart 2003
19: 17

Melih Coşkun

GooD aNd EvıL 08-14-2008 01:09 PM

Bahar Bitmeden

Az yol var önümde
Güneş kar topluyor masmavi ayazlarda
Çocuklar şarkılar mırıldanıyor sokaklarda

Az yol var önümde
Az zaman
Dik yamaçlardan şiirler yuvarlayacağım ayaklarınızın dibine
Islak kaldırımlarda kurumuş bir çiçek düşecek önünüze

Susacak yer, gök ve ıslak sokaklar
Sıra bana gelecek
Daha mevsim bahar
Ve kararmadı henüz gökyüzü

Her köşe başında ben bekleyeceğim
Her mezarda bir çiçek
Sevdalıya verilememiş her paketin üzerinde
Benim adım yazacak
Açılacak karlı dağ yolları
Mektup ulaşacak sılaya

Bahar bitmeden aydınlığa çıkacak yollar
Güneş eksilmedikçe tepemizde
Çiçeğini dökmemiş son dalda bekleyeceğim seni...

Melih Coşkun


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:50 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.