![]() |
Gönül Rüzgarları
GÖNÜL RÜZGARI Bugün gönlümün rüzgarlarına misafirim Nereden esecek, nereye esecekse Oradayım: İster dağ yalnızlığında kurt sesleriyle boğaz boğaza, İster deniz maviliğinde değişik hülyalarla dalga dalga. İster yıldızlı semalarda peri kızlarıyla kol kola. İsterse meyhanelerde zil zurna sarhoş. Bugün gönlümün rüzgarlarına misafirim Nereden esecek, nereye esecekse Oradayım. |
Güç Dengesi (Küçük okuyucularıma)
Bir karga ile, bir yılan Nasıl olmuşsa, arkadaş olmuşlar. Zaman -zaman birlikte yemiş, Birlikte içmişler. Bir gün uzunca bir geziye çıkmaya Karar vermişler ve Yola koyulmuşlar. Epeyce yol almışlar, Ancak yolda karınları acıkmış, Etrafta yenecek hiçbir şey de yok. Yılan yorulduğunu belirterek, Biraz mola teklifinde bulunmuş. Karga itiraz etmiş -'Olmaz, daha ne kadar yol aldık da yoruldunuz? ' demiş. Yılan hemen söylenmiş; -'Niye aldanıyorsun, boyuma bakıp da, ben seninle yarışamam. çünkü sürünüyorum. bu nedenle çok- çok yoruldum.' Karga bir ara doğrulup, düşünmüş ve -'Peki, tamam verelim bir mola' demiş. Bir taraftan dinlenirken, Diğer taraftan karınlarını düşünmeye Başlamışlar. Yılan başlamış yavaştan yavaşa Dert yanmaya ve -'Ben ne zaman acıksam, devam edemem yola. üstelik hiç dayanamam bir lokmalıklara' demiş. Karga hemen çakmış dalgayı ve -'Ben de öyle; acıkınca devam edemem yola; üstelik gözüm hiçbir şey görmez, İster piton olsun, isterse boğa' Diye karşılık vermiş. Yılan öfkelenmiş bu sözlere ve, -'Ben acıkınca neler sığdırırım boğaza, deve kuşu bile olsa, az gelir bana' Bakmış karga, yılan ani bir hamle yapsa Kaptıracak postu. Bu nedenle, Şöyle bir düşünmüş yine ve demiş ki; -'Senin yerin başka benim yanımda, ben nasıl bulurum senin gibi bir dostu' Yılan (düşündüklerini gerçekleştirememe, dolayısıyla başarısız olma ihtimalini de dikkate alarak) Hemen cevap vermiş kargaya; -'Ben de öyle, senin gibi dostu bırakıp, kirpi ile mi dostluk kuracağım niye deldireyim durup dururken postu' Demiş. Sonra; Birbirleri hakkında kötü bir şey düşünmeden, Uzun yıllar geçinip gitmişler. Haziran 1979 |
Gül Derelim
Gel benimle güzelim Gül bahçende gezelim Tutuşalım el ele Güllerini derelim Bir bu gülden bir şundan Kırmızıdan sarıdan Pembesinden morundan Kucak kucak derelim. Güllerden de güzelsin İnan bana güzelim Sen bin güle bedelsin Gül endamlı sevgilim. |
Günlerimiz
Pek çok günümüz var bizim; Acılı, hüzünlü, buruk, sevinçli Çoğu zaman yaşlıdır gözlerimiz Arada bir güldüğümüzde olur Ama yine yaşarır gözlerimiz Bilemeyiz nedensiz yada nedenli. Başka günlerimiz de vardır bizim: Şehitler günü Öğretmenler günü, Babalar günü, Anneler günü, Nevruz Bayramı Bahar (işçi) bayramı…derken Bugün de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü… Yeter artık! Başka günlere ihtiyacımız yok Çünkü; Günlerimiz COP yeme, itilip kakılma, Polise saldırma günlerine dönüşüyor daha çok. Adam gibi olamadık Neyi, nasıl kutlayacağımızı hala kavrayamadık. Yeter artık! Günlerin arkasına sığınan bölücülere fırsat verdiğimiz Yeter artık! Güvenlik güçlerini suçlayarak dışarıya prim verdiğimiz Yeter artık! Demokratik hak diye- diye demokrasinin ipini çektiğimiz Yeter artık,yeter artık, yeterrrrrrrr! Bir de insan olabilme günümüz olsun Buna daha çok ihtiyacımız var; O zaman her şey yolunda gider, Her şey yolunda gider Yolunda gider Gider... |
Helal Olsun Bana
Sevdiğini bilmesem, bir an gözyaşı dökmem Böyle el açıp, yalvarıp boyun bükmem Biliyorum seviyor beni, hem de deliler gibi Ben de öyle, Ferhat ve Mecnun misali Halal olsun bana! Bırakıp nasıl gitti beni böyle, anlayamadım Hiçbir şeye böylesi üzülüp, böylesi yanmadım Boşver! hata bile olsa yaptıklarım Beni aşık edip, kendini sattı ya sana, Helal olsun bana! İnsanda gurur bırakmaz sevgi Zincire vurur seven, kendi kendini Köle yapar sahibine satar herşeyini Ben de beni böyle yaptım Helal olsun bana! Oysa ulu olmalı, erişilmez olmalı İnsan da, sevgi de, seviyesi de bence Erişip birileri kırmamalı dallarını Bende bilin ki hiçbirisi kalmadı Helal olsun bana! Şayet yeniden seversem böyle olacağım Ya böyle olacak, yada yalnız kalacağım Acı çekmek, ağlamak yok aşk için, sonradan Aklım başına geldi ya, çok geç olmadan Helal olsun bana! ... |
Hiç Düşünmemiştim
Hiç düşünmemiştim veda edeceğini Bir gün ansızın çekip gideceğini Ne de kolay söyledin bu kelimeyi Güle güle demekten öte ne kaldı ki! Hayatta hep kaybettim aşk kumarını Henüz bulamadım kazanmanın yolunu Bir defa rest çektim olmadı Anladılar hemen blöf yaptığımı. Başedemedim bir türlü bu kumarla Bir usta bulmam gerekir herhalde! Bir gün kendimi de koyarsam ortaya Kalmayacak artık hiçbir şey bende. Hiç düşünmemiştim veda edeceğini Bir gün ansızın çekip gideceğini Ne de kolay söyledin bu kelimeyi Güle güle demekten öte ne kaldı ki! Hayatta hep kaybettim aşk kumarını Henüz bulamadım kazanmanın yolunu Bir defa rest çektim olmadı Anladılar hemen blöf yaptığımı. Başedemedim bir türlü bu kumarla Bir usta bulmam gerekir herhalde! Bir gün kendimi de koyarsam ortaya Kalmayacak artık hiçbir şey bende. |
Hiç Sevmem
Gereksiz ağlayanları hiç sevmem: Sevmeden sevdiğini sanan Dolmadan boşalmaya soyunan Görmeden anlatmaya başlayan Gitmeden dönüşe hazırlanan İçmeden sarhoş olan Açmadan kapanan... Şeyleri sevmediğim gibi. Bugün kış da gereksiz ağlıyor Tam da kış ortasında. Beyaz zengini olduğunu bilip Cömertliğini göstermek; Ya da Sertliğini, soğukkanlılığını hatırlayıp Tir- tir titretmek varken Bu ağlamak niye? Aslına bakarsanız, sadece sevmediğim Buz gibi bir görüntüsü yanında Bembeyaz duyguların da sahibi olan, Ancak bunu zaman zaman farkedemeyen Kış değil ki! Güneşi yanına alıp Tabiatı uykusundan uyandıran; Doğurgan ya da değil Çoğu ağaçla ilişkiye girip bir kısmını hamile bırakan, Sonra da yavrusunu Ana rahminde acımasızca öldüren Yalancı bahara ne demeli! Onu sevdiğimi mi söyledim? . Gereksiz ağlayanları hiç sevmem. Ama yalancıları, hiç mi hiç sevmem |
Islak MAVİ
Gözlerinde azgın denizler sakinleşiyor Mendirek oluyor o güzelim kirpiklerin Denizler mavi ötesi renge dönüşüyor En anlatılmazı oluyor ıslak mavilerin. Bıkmam usanmam hep böyle bak gözlerime O muhteşem denizlerinde kaybolup gideyim İster meltemle ister kasırgayla gir bedenime Parça parça eyle ıslak maviyle birleşeyim. |
İhtirastan Öptüm
İhtirastan öptüm seni sevgiden değil Sevdiğim birine benzettim belki o an Sonra fark ettim ki dudakların sersefil Bazen bunu yapıyor istemeden insan Hani aç insan ekmeği pasta bilir ya İşte öyle bir ana denkti bu öpüşüm Veya sıkışana dar gelir ya bu dünya Ben de rahatlamak için seni öpmüşüm. |
İnadına Okumak
O d a o k u d u: Açlığa yenik düşrmeden Usanca kapılıp isyan etmeden Bahçesinde tek bir çiçek görmeden Kimsenin önünde asla Eğilmeden; Soğuk günlerde Palto-pardösü, kaban Giymeden; Kalorifer,soba Ocak-fırın İstemeden; Zeytin-peynir, reçel-bal Tereyağı, kaymak Pastırma-sucuk, et-balık Meyve-sebze Yemeden; Fırından aldığı sıcacık ekmeği Her şey bilerek Kimi günler buna da Hasretlik çekerek Lokanta önlerinden geçerken Yutkunup, göğüs geçirerek Okul kantininden yapılan Çay-poğaça yardımı için Şükrederek; Giyinip-kuşanmakmış Hiç özenmeden Verilen giyilmiş giysileri Yeni kabul ederek İnadına, hırsına O da okudu. Ne yurt gördü Ne ev ne de daire Tek gözlü bir odada kaldı Epey uzunca bir süre Kardeşlerine kol kanat gerdi Bu halde bile; Pazarcı oldu, hamsi sattı Mağazada yün ip taradı Köye gidişinde kağnıya,dövene sarıldı Asla isyan etmedi Ne ailesine ne kadere darıldı. Dost bildi inadına kitaplarını Her şeyi oldu onlar O' nun. Çok şükür sonunda Boşa çıkmadı emekleri. Soruyor musunuz Daha sonra ne yaptığını? Cevabımdır size: Bunları dosdoğru aktarabildiğim. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:10 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.