![]() |
Bu şehirden giderim sevmezsen beni
Islanamam buranın yağmurunda tek başıma Serçelerin karşıma çıkmasına dayanamam İmkanı yok Ayrıldığımız köşelerden geçemem Sana gösterdiğim dilenciye imrenemem Yakınına bile yaklaşamam Tüm şehri gören tepenin Taş fırlatamam kıvrılan nehre Hiçbir nergisine dokunamam dokunaklı kırların Kırık taşları kalsın tozlu kaldırımların Işıltılı levhalar Halıların sarktığı balkonlar Duvar yazıları Ve yırtık afişler Dağınık saçlı ve sümüklü çocuklar Bekleyedursun duvar diplerinde Bu şehirden giderim beni sevmezsen başka çare yok Yediveren güller yedi kez alır canımı yoksa Elim kanamıştı sana dererken bir çiçeği Her bakışta gücüm yok kalbimi kanatamam Gözden ırak olan Gönülden de ırak olurmuş Tek dayanağım bu çünkü Seninle gördüğüm yerleri sensiz göremem Bu şehirden giderim sevmezsen beni Pasaklı bir öksüz gibi Tek başıma bu şehirde çürüyemem |
Bozuk bir terazi şu gamzelerin
Biri aşağıda biri yukarda Dalda iki bülbül yaralar derin Biri aşağıda biri yukarda Gamzeler sahilde paslı kayıklar Gözler ki derin sırları saklar Dalgalar art arda durmaz sayıklar Biri aşağıda biri yukarda İki şahin gamzeler yüze üşüşmüş Merhametleriyse yalnızca düşmüş Bizim gibi onlar da ayrı düşmüş Biri aşağıda biri yukarda İkisi tuhaf esrarengizdir Huzur ülkesine götüren izdir Yıldızlardır gamzeler sanki ikizdir Biri aşağıda biri yukarda Gamzeler gecede ateşböceği Aydınlatıyorlar kara geceyi Aşk bilen okusun iki heceyi Biri aşağıda biri yukarda |
Beşiktaş'a bahar geldi gelecek
Artık bu şehrin kıymetini kimler bilecek Rüzgar ta uzaklardan getirecek sevdaları Hayat bir çiçek şair de çalışkan arı Sonra yağmur başlayacak aniden Az sonra da güneş barışacak yeniden Çilingir sofrası da kurmak vardı hani Bir dinleyen olacak derdi yani Dünya memleket derdi gönül derdi Hayat bize acıdan başka ne verdi Hüzünlerden bile şiirler çıkarmak varken Gitmek akıl karı mıydı biz acıları kovarken Yaş otuz beş yolun yarısıydı daha Hesabı yanlış çizmeli İtalyanların da Bir ömür yetmez aşka sen de haklısın Ve toprak altında değil kalplerde saklısın Yağmur çoğalır az sonra ahmakları ıslatıyor Akşam bulutlara farklı bir renk katıyor Hüzün müdür sevda mıdır hayat mıdır Bu koku nedir neye karışmış ıtır Cıvıl cıvıl hayatı nasıl bırakıp gittin usta Terk ettin şair tayfaları bu masmavi okyanusta |
Ne yapsam da borcumu ödeyemem ben sana
Karşılıksız bu ömrü hediye ettin bana Üşütmeyeyim diye soğuklarda yoruldun Ağladın gülmem için gülmemle huzur buldun Yemedin hep yedirdin içmedin hep içirdin Uykusuz aç kim bilir ne ******* geçirdin Ninnilerle salladın beni sen beşiklerde Yanıbaşımda belki bekledin döşeklerde Hasta olup üzdümse affet beni ne olur Gün olur emeklerin mutlak karşılık bulur Yaşamamı sağladım sen güzel anneciğim Yaşadıkça ben sana hep dua edeceğim Bir gün ayrılsam bile senin güzel yüzünden Asla şaşmayacağım öğrettiğin izinden Karşılıksız ve sonsuz seveceğim herkesi Sadakat va özveri evladının ilkesi Kara toprak üstünde mavi göğün altında Denizin ötesinde yüce dağın ardında Her zaman ve her yerde kalbimde olacaksın Aldığım her övgüne hep dua alacaksın |
Hatırlamak ve özlemek bir bilsen ne güzel seni
Ve sevmek hele ne güzel ey güzel seni Sana dairdir her söz seni anlatır her şiir Her mısra her beyit her gazel seni Bir gülümseyip bak bana o bal gözlerinle Alamasın benden asla o yedi düvel seni Hep mutlu kalman ben razıyım saçların imza olsun İkna etsin ne olursun canım için ecel seni Tebessümünle zaman inan baştan başlayacak Her şey tekrar var olacak bak bekliyor ezel seni |
Yedi tepeli derler ama
Kaç tepesi vardyr Nedim bile bilemez Bir tasy acem topragyna bedel sehrin Söylenen dar gelir hayata ve aska Hele aska Fuzuli bile anlatmaktan korkar Ayaklarym çözülüyor sen kumral saclaryny baglarken Tebessümün dilini bilmedigim efendim Nasyl vazgecerim ondan Gamzelerin kylycyndan degil korkum Ydamyma üzülmen beni ürkütür Umudumu kestigim zamanlarda Hüzün hastalygymy kirpiginin nesteriyle kesen doktorumsun Bana hayallerimi ögreten ögretmenim oldun artyk Yedi tepesisin bu sehrin anla lütfen Kadri bilinmeyen Acem mülküsün Hayallerimi bir fotografa nasyl sygdyrmy?syn öyle Kac cilt söz anlatmaz o bakysyny Kumral saclaryn omuzlarynda Cebimde saklyyorum resmini Ve kalbime en yakyn yerde ?imdi Cebime sygan hayallerim |
Otuz üç metrede bir derece artar sıcaklık
Yer'in merkezi kıyamet var demek Demirleri eritir belki Binlerce derece sıcaklık Kıyametler koparken ama Yer'in mağmalı merkezinde Serçeler cıvıldar Yer'in yüzünde İşte böyle canlarım Bedeninizin derinliklerinde Bir mağmaya dönüştürse de kalbinizi Gitgide katmerleşen acılar Tebessümünüzle bahar gelmeli yüzünüze Menekşe gözlere karışmalı Kahkahanın cıvıtısı |
Yüz çevirmiş sana gönlüm bakma o yarin ardından
Sevmez artık anla ağıt yakma o yarin ardınan Yıkmasın hiç umudunun pembe pancurlu evini Çarpıp gitsin kapıyı bırak çıkma o yarin ardından Bunca gözyaşların belki doldurur bir koca tası Gurbete gitti hiç dönmez dökme o yarin ardından Dağların ardında unut güneş gibi hasretini İnan ki eritir seni akma o yarin ardından Altını üstüne getirme altı gün olmadı daha Sinendeki altın köşkü yıkma o yarin ardından |
Saflaşıyor insan çaresiz zamanlarda
Bir işık arıyor Kaybolduğu soğuk Nemli Ve karanlık kapkaranlık yalnızlık tünelinde Tamam diyebilsem keşke ben de Unutabilsem Ve karışıp hayata Tertertemiz gülüşünü denize atabilsem Hatta Sirkeci'ye inip mesela Galata Köprüsü'nde Yağmurda ıslanırken balık avlayabilsem Resimlerinden takılarından Örneğin ne bileyim Bende neyin varsa işte Poşete koyup hepsini hepsini Boğaziçi'nden fırlatabilsem Sarayburnu'nda kayalara çarpan suyla Yıkayabilsem zihnimi Gazi''de duvardan bir afişi koparır gibi Seni kalbimden koparabilsem Aklımda hiç izin kalmasa Ne Sarıköşk'ün laleleri Ne Şile'nin yeşili Aklıma hiç gelmese hiç hiç Yanımdan gittiğin gibi gitse hayalin Senin gibisini bulabisem olmaz mı ki Çiviyi çiviyle sökebilsem ciğerimden Diyesim geliyor ama Çocuksu bir istek benimki Kaç güneşi var ki dünyanın |
Yağmur yağdı mı
Seller sular denize koşar Karıncalar yuvalarına Trenler istasyonlara Ben ellerim bağlı ellerine yanarım yağmurlarda Mavi semalarımın beyaz bulutlarıydı ellerin Yağmur yağdı mı Fesat yüklü sonbahar rüzgarı Yaprakları birbirine düşürür Sonra sıvışır tepelerin arasından Zaman bu oyunu oynamıştı bana Bir çocuk gibi kanmıştım sevgine Saçların sonbahar rüzgarıydı senin Yağmur yağdı mı Deniz çıldırır Uzun havası kan ağlatır tellerin Ben yapraksız dalda ıslanan kumru gibiyim Zamanın açacağı hediyemi beklerim Bulutlar arasındaki güneşi Rüzgarın sağı solu belli değil ki Kara bulutlar şimşekler çakar yüreğimde Kuşup sığınacağım ellerin yok Yağmur yağdı mı Ellerin öyle uzak ki çünkü Ellerin senden uzak |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:21 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.