www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ümit Kilislioğlu Özger (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143154)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Kerkes kötü, kendisi dışında,
Yazın da söylenir, kışın da;
Hep bir istihza bakışında.

O bilir doğrusunu her şeyin,
Her zaman o olmak ister konu;
Memnun edemezsiniz onu,
İsterseniz yoluna halılar döşeyin.

Ne dönün onun yüzünden şaşkına,
Ne başkalarıyla karıştırın;
Ama ne olur Allah aşkına,
Şunu kendisiyle barıştırın.

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Sen!
Bir bilsen
Kötülüğü yalnız kendine ettiğini,
Sadece kendi sorularının seni terlettiğini.
İlgisi yok bunun mekânla, zamanla
Artık anla…
Söndüremediğinde başlattığın yangını
Durduramadığında bumerangını
Suçlu aramaya çıkma boşuna.
Gitmese de hoşuna,
Bir bir daha bir eder değil iki.
Başkası yok ki!

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Sen camiden dönünce,
Önce,
Elini annem öperdi.
“Biz böyle gördük” derdi.
Buna kıkır kıkır gülerdim
Yoktu ki derdim!
Neş'eyle sıramı beklerdim.

Ben boynuna sarılınca
Mutluluktan erirdin,
Elini öptürür,
Para verirdin.

Bayramlık entarimi
Sabahın köründe giyerdim
Öylesine erken,
İlk misafire daha saatler varken.
Yeni ayakkabım ya sıkar, ya vururdu
Yine de bütün gün
Ayağımda dururdu.
...
Artık bayram sabahlarında
Mahzunum baba.
Olsaydın da sorsaydım
Ben mi iyice kırılgan oldum
İnsanlar mı daha kaba?

Bilmiyorum nasıl geçti hayatın
Belki çile çektin, belki sefa sürdün
Ama sanki giderken
Çocukluğumu da götürdün.

(14.11.2004)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Bazen bir gonca açar, iki gönül bir olur
Sevgilinin bakışı kalbe giren tîr olur
İrade elden gider, kul kula esîr olur.
Sözlere âhenk gelir, her biri şiir olur.

Kalplerin anlaşması epeyce nâdir olur
Çoğu kez aşktan yana birisi fakîr olur
Ömrü dert ile geçer, mecnûn olan pîr olur,
Bu sırrı çözemeden mekânı kabîr olur.

(13.Temmuz.2004)

Tîr:ok
Pîr: ihtiyar

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Bir zamanlar o da bir bebekti
Hokka burunlu, al yanaklı,
Bir ömre bedel.
Şu gördüğün kavrulmuş el,
Pamuk gibiydi.
Eskiler içindeki bu kambur vücut,
Mis gibi kokan zıbınlar, fırfırlı elbiseler giydi.

Annesi ona “Gül kızım” derdi,
Sevip okşamak için sıraya girerlerdi.
Ya babası?
Getirdiği çikolatayı muzipçe cebinde saklardı
Onu ağlatmayı herkese yasaklardı.
Kızı incisi, emeliydi
Çok mutlu olmalı, hayatı sevmeliydi.

Ah! Hızla geçti yıllar işte
Seksen beş yıllık koca bir ömrü
İçiverdi bir dikişte.

Annesinin kiraz dudaklı, kalem kaşlısı
Şimdi huzurevinin en yaşlısı.
Gençler ondan kaçıyor. Neden?
Ruh aynı ruh, beden aynı beden.

Soruyor, gözleri nemli:
Görüntü bu kadar mı önemli?
Oysa şimdi anlatacak ne öyküleri var
Bir yıkılsa aradaki şu duvar!

Çare yok. Böyle gelmiş bu, böyle gidecek.
Şimdi bir zamanki tatlı bebek,
Saatler boyu pencerenin önünde
Birbirinin aynı günleri tüketmekte,
Bir an önce yanına alması için Tanrı’ya
Dualar etmekte.

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Yine akşam oldu, yolda bu gözler,
Ne olur ah! gelsen bu defa erken;
Nerede giderken verdiğin sözler?
Sabrı öğrendim ben seni beklerken.

(Kapılar kitabından)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Bir yanım doğuludur,
Batılı öbür yanım;
Akıl süzgecim yoktur,
Ben bir tuhaf insanım.

Kandırmaya kalkarım
Allah’ı ve kulları;
Kopyayı çeke çeke,
Tümlerim okulları.

Diplomalı cahilim,
Hiçbir işe yaramam;
Tanımam, ilim, bilim
Sanatı hiç aramam.

Kitap okumak çile!
Ne geçecek elime?
Yeter de artar bile,
Bana üç yüz kelime.

Sözlükleri nedeyim?
Uzak benden kaygılar,
Haydi artık gideyim
Size sonsuz saygılar!

(12.Haziran.2004)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Karşımdaki otuz ruh, otuz genç beden demek,
Yaşamam için otuz harika neden demek.
Çalışmayı öğütler, doğruyu söyler dilim,
Şefkatimde cömertim, terazide âdilim.

Tahta, kalem, kitaplar gibi birkaç aletle
Savaşıyorum uzun yıllardır cehaletle.
Bazen çatılır kaşım, disiplini severim,
Gürültüye kızarım çünkü hedefim verim.

Hiç bitmez mazeretler, sızlanmalar, ağıtlar,
Mutlaka okunmalı eve giden kâğıtlar.
Hastalandığımda ne iğne ne hap isterim,
İyileşmek için ben doğru cevap isterim.

Başları hep dik olur, yüzleri hep gülerse,
Ve eğer onlar derse severek gelirlerse,
Gençleşirim gülmeye bahaneler bulurum,
Dünyanın en mutlu insanı ben olurum.

(11.04.2004)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Ahşap bir evin çatı katında
Tertemiz bir oda.
Bin bir özlem var dantellerdeki kasımpatında

Sarı bir entari giymiş Gül Hanım, bu yıl moda.
Açık pencerin önünde bir aşk romanı okuyor,
Her yer mis gibi sabun kokuyor.

Perde rüzgardan hafif, hafif sallanıyor
Gül Hanımın yanakları okudukça allanıyor.
Duygular çoktan aşmış bendini
Öylesine kaptırmış kendini.

Kocası olacak o aksinin yerine,
Romandakini koymuş gibi.
Süzülüyor, kadın kahraman da oymuş gibi.

Keskin bir yanık kokusuyla düşünden uyanıyor
Eyvah! Ocaktaki yemek yanıyor!
Zaten her gün hazır dayak,
Bir de sen kalk, yemeği yak!
Bağışlanmaz; ziyan etti ya aşı
Dile kolay! Gitti yarım kilo kuşbaşı.

O evin çatı katında
Bir kadın var ki hiç mutlu olmadı hayatında.
Şimdi sicim gibi akan yaşlarını siliyor,
Ve artık biliyor:
Prensin de aslı yok, beyaz atın da.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 12:26 PM

Bakma sen sevgilim huysuzluğuma,
Ben sana bilerek aldandım gülüm;
Çünkü sen şifaydın susuzluğuma,
Göz göre göre, bile bile yandım gülüm.

Güzel sözlerinin hepsi yalandı,
Gönlüm boş hayallerle hep oyalandı;
Gün olur insafa gelirsin sandı,
Göz göre göre, bile bile aldandım gülüm.

(Aralık 2003)

(Bu güfte, tarafımdan rast makamında bestelenmiştir)


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:03 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.