www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ersen Devrim Şimşek (https://www.cakal.net/showthread.php?t=145341)

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:09 PM

Kasvet

Ağlatır isyan edersin
Aldatır kahredersin
Göz görmesin kalp sevmesin
Ya ölür ya vazgeçersin

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:13 PM

Kod adı: Sarıkamış

Sende mi Sarıkamış, Sende mi,
Yaktın yüreğimizi Hicaz diyarı gibi,
Üşüyen elleri, yorgun bedenleri
Kucakladın, amansız bir kış günü
Sende mi, Sarıkamış

Düşmüşlerdi yollara, demeden dağ taş
Ne sırtında entari, ne çıkınında aş
Mehmed’im, kurşunsuz düşer mi yere baş
Gafil avladın yiğitlerimi, Sarıkamış

Sıcak yatağımda, her bir yanımda sancı
Hiçbir söz anlatamaz, bu derin ızdırabı
Yaktı yüreğimi, tarif edilmez acı
Tarihe böyle mi yazacaktın adını, Sarıkamış

Düşman dört bir koldan, çemberde
Yok gözlerde korku, iman varken yürekte
Durur muydu Mehmet, ah! o kar, çıkmasıydı engele
Doksan bin canımı aldın, Sarıkamış

Kükrüyor Mehmed’im, her bir cephede
Çanakkale de, Edirne de, Yemen de
Kafkaslarda yeterdi adın bile
Yiğitlerimin şimdi mezarısın, Sarıkamış

Bu destandır benim için, senin destanın
Cesaretine hayrandır, bütün ecdadın
Çanakkale gibi şehit dolsun diye, her bir yanın
Ölüme koştular onlar, sen bilirsin, Sarıkamış

Hüzün ile ansam bile adını, değersin buna,
Geçit vermedin ya, bebek katili Ruslara,
Kim bilir adım şimdi ne olurdu, yetişmeseydin imdada
Doksan bin yiğidimin kod adısın, Sarıkamış
Memleketim, taşım, toprağım, Sarıkamış

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:13 PM

Madem

Vurulmuş gönlüme,
Mahpus ayrılığın, ilmek ilmek
Bir kalemde silinmez ya,
Silinmedi, silinmeyecek
Unutma sakın, unutursan
Çıkar meydana vefasızlığın
Yok olmaya yüz tutmuş,
Madem, manzum hatıraların
Bırak, bir adı da yalan olsun, bu sevdanın

Gülüşünün, pembe hayaliydi
Buğulu camlara yansıyan
İlkbaharın, ılık esen rüzgarıydı
Tel tel saçlarını okşayan
Ve ayrılığının, bir matem gibi
Buz tutmuş sanrıları, içimi acıtan
Bir zamanlar sendin o, gönlüme
Bu pırıltılı sevdayı dolduran
Şimdi, hasret girdaplarına savuran
Madem, bir hayal kadar artık uzaksın
Bırak, bir adı da yalan olsun, bu sevdanın

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:13 PM

Mahpushane

Bir rüzgar esiyor yalın ayaklarıma
Prangalar engel oluyor
Birkaç adım atmaya
Burası mahpushane elbet
Bir gram ışık yok
Sürmeye avuçlarıma

Yalnızlık benden daha yalnız hücrede
Ömrümü kemiriyor ince törpüde
Ne olur bir arayanım olsa
Annem, Babam
Tanıdık bir yüz gelse
Bilmem kaç ay oldu
Görmeyeli semayı
Kavrulurcasına kumsala uzanıp yatmayalı

Ağır ağır paslanırken demir parmaklık
Bir çizgi, bir çizgi daha atalım duvara
Sarsın üstümüzü apansız yalnızlık
Gömülsün, görmediğimiz güneş karanlıklara
Kuşlar uçuyormuş, örümcek ağını örerken
Bir güneş, bin yıldıza yenik düşerken
Genç kızlar nice oğula doyarken
Ağarsın tel tel saçlar
Caddelerde suç kol kol gezerken

(08.06.1997 / 17:20 Pazar)

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:13 PM

Meçhul bir adam

Tanıyamıyorum artık kendimi
Bu beden bu yüz benim mi
Her ayak uydurmaya çalıştığımda
Meçhul bir adamla karşılaşıyorum
Kalbim duracakmışcasına çarpıyor
Nefesim apansız beni terk ediyor
Kararıyor gözlerim
Bu derde aşık ben miyim
Meçhul bir adam gibi
Ruhumda kayboluyorum

İzmir-1995

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:13 PM

Mehmed’im

Okunuyor Camilerden günün ilk ezanı
Yorgun uykusuna uzanmış Mehmed’im
Terk ederken damarlarındaki son birkaç damla kan
Bir ana çığlığı çınlatıyor vatanı

Kürekler, çığlık atarcasına toprağı savuruyor
Toprak ağlarcasına etrafa savruluyor
Kürek tutan eller, takatsiz biçare
Terzi son çizgisini vururken kefene

Alay toplanmış son vazifeyi bekler
Bu ne disiplin ki Kıt’a içinden inler
Subayı eri selamda
İstiklal marşı söylenir
Şırnak’tan gelecek Mehmed’im
Şehittir beklenir

(Sakarya-1997)

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:13 PM

Ne Dersin?

Dokunamazsan ellerine
Hele birde uzaksa gözden
Sen buna yaşamak mı DERSİN
Beklersin hani bir heyecan ile
Gelsin diyerek;
Ya gelmezse...
Yoksa sevmedi mi DERSİN

Sözler dilimde buruk kalırsa
Bir şarkı gibi mi gelir
Bakamazsın dağ esintisi gözlerine
Söyle aşkı ile yakıp kavuran vuslat
Bu can ellerin elinde
Mutlu olur mu DERSİN

Gel
Sığınacak bir liman olur belki
Diner en sancılı rüyalar
Açılır sonsuzluğa hasret hülyalar
Aşk sadece beşere mi DERSİN
Bir göz ucuyla bak hele
Uçsuz bucaksız şu aleme
Rastlarsın en acayip izlere
Mükemmelliğe şayan her bir zerre
Umut etmeye değmez mi DERSİN

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:13 PM

Ne O ağlıyor musun?

Hatırlıyor musun?
Daha dün gibi
Yollarda yalın ayak yürüyüşün
Taze umutlar ekerek hayata süzülüşün

Duyabiliyor musun?
O an fısıldanan sözleri
Bir adım bile öncesi, mazi
Ne sen oldun, ne de dünya baki
Artık yüzler birer donuk suret
Hiçbir şey yaşanmamış, yaşanmayacak farzet

İlk gülümsemeni hatırlıyor musun?
İlk diş ağrını
Sen değil miydin, yaşayan o anları
İlk gönül sızını anımsıyor musun?
İnceden inceye sızlayan yüreğinin sesini
Hâlâ duyabiliyor musun?

Tarih sahnesinden, birer birer silinen yüzleri
Kıtalar ötesinde solan, kan kırmızı gülleri
Vicdanın sızlayarak anıyor musun?
Zulüm altında ezilen başların feryadını
Ruhunda duyabiliyor musun?

Bir sermayeydi elinde ömür, kısacık
Bir rüya mı sandın hâlâ hayatı, karmaşık
Yaşadıkça kazandın mı, hayır! , hep kazandıkça kaybettin
Sende elbet bir gün, veda edip gideceksin
Pişmanlık sarıyor, daha şimdiden bedenini
Bırakıp giderken ardında, tüm sevdiklerini
Yanaklarına yağan, o yağmurda ne?
Ne O, ağlıyor musun?

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:13 PM

Neredesin Sevdalım

Hani
Sevdamız ölümsüz olacaktı
En ümitsiz anımıza
Işık saçacaktı
Hani
Dokunamazlardı ikimize
Bak
Ayırıyorlar, canı bedenden
Neredesin sevdalım

Ayrı dallardan kopacak;
İki gül
Bir esinti alıp gidecek;
Birini
Solacak öteki,
Susuzluğu özlemişcesine
Kopardılar, canı bedenden
Neredesin sevdalım

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:14 PM

Olabilmek

Sessizliğin ortasında,
Bir insan sesi duyabilmek
Mağrur bir ceylan edasıyla,
Gözlerden kalbe mühürlenen, bir bakış olabilmek

Kainatın, genişleyen sonsuz ufuklarında
Bir adım ötesi kadar, yakın olabilmek
Gün batımı ile, düşünce hasretin soğuk sulara
Ellerin gibi umutları, sımsıcak tutabilmek

Şehrin karanlık loş sokaklarında,
Sabahın kuytusunda,
Üşüyen ellere, bir tas çorba olabilmek
Rengarenk tabelalar altında,
Gecenin terkedilmiş siyahında,
Parlayan ürkek gözlere, bir umut olabilmek

Evet, beklentilerin kıyısında,
Yaşayabilmek
Yoklukların ortasında,
Var olabilmek
Her şeyden önce,
Her şeyden öte,
İnsan olabilmek

Ersen Devrim Şimşek


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:26 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.