![]() |
Ümitsiz Aşklar İçin
Ben ümitsiz aşklar için yaratılmışım Ayrılıklar için, sonsuz kederler için Ne zaman ta derinden sevsem bir kadını Ezilmeli yeni açmış gülleri kalbimin En güçlü zehir olmalı aşk dediğin Alkol gibi damarlarıma yürümeli Sarmalı her yanımı gece olunca İçimde bir çıbancasına büyümeli İnsan sevince her gün bir kez ölmeli Her gün bir başka yerine saplanmalı o kurşun Yollara düşmeli, perişan deli divane Erimeli potasında o garip var oluşun Artık uzakbir anıdır huzur ve sükun O büyük yangın başlamışsa yürekte Bir gün gelir de bu çaresizliğin Aranır bütün tesellisi ölmekte O yerde sevilmek de yalan sevmekte Nereye baksan dizboyu karanlık Boşuna bir ışık arama göklerde Her şeyinle aşkın içindesin artık Böyle gitgide derinlere çeker o bataklık Orada ölümsüz olur nice kara sevdalı Sevmek, hiç sevilmeden; korkunç güzel Aşk dediğin karşılıksız olmalı Ümit Yaşar Oğuzcan |
Sen Aşk Nedir Bilmezdin
Sen aşk nedir bilmezdin Gülüp geçerdin sevgilere uzaktan Şimdi geniş bir bahçedir kalbin Sevgiden, güzellikten, aşktan Şimdi iri gözlerin arzu dolu Yakan, özleten bir şey ellerinin sıcaklığı Gitgide eksiliyor bakışlarında yüzün Geçen aşksız günlerin bıraktığı Bir çeşme var aramızda görüyor musun Tadılmamış hazlar serin sularda Şimdi bahçende açan bir gül geceler Şimdi gözlerin en güzel uykularda Boynun beyaz mı beyaz, çıldırtası, öldüresi Saçların daha parlak, daha bir kapkara Her akşam bir ay doğuyor kirpiklerinden Koşuyor ayakların şafaklardan şafaklara Artık aşk dolu söylediğin şarkılar Durmadan bir buğu yükseliyor sesinden En çılgın sevdalara çağırıyor dudakların Heder olmuş, uzun yıllar ötesinden İçkilerin tadı değişti artık Dünya, o köhne ve eski dünya değil Sımsıcak bir ekmeği paylaşıyoruz seninle Bu bir gerçek, hayal değil, rüya değil Şimdi ümitlerimiz halkaları bir zincirin Bir başka haz başlıyor biri bitti mi Bana aşkı sen tattırdın, sen öğrettin Oysa ki sen aşk nedir bilmezdin Ümit Yaşar Oğuzcan |
Alıntı:
teşekkürler |
Ölüm Üşütürmü Anne?
Sensiz parlayan yıldızlarla
Bitmek bilmeyen yalnızlığımla Sana geldim bu gece anne. Islak gözlerimle , Yağan yağmur tanesiyle , Senin gül tenini Toprakta koklamaya geldim anne. Sakın üzülme üşüyorum diye Hiç yağmur tanesi anne yüreğinde üşür mü ? Sensiz ısıtmayan güneşle , Özlemini yüklediğim yüreğimle , Üşüyen ellerine dokunmaya geldim anne. Toprağında biten dikenleri Karla örtmeye geldim anne. Sakın üzülme anne Heybeme beyaz karları yükledim diye. Sakın kederlenme anne Gözlerimde ayazları görüp üşüyorum diye. Hiç kar tanesi ana yüreğinde üşür mü ? Sensiz kuruyan güllerimle, Her nefesimde Sana ağlayan gözlerimle , Çiceklerin açtığı Yüreğinde ağlamaya geldim anne. Baharların konakladığı saçlarına Cennet kokulu avuçlarına Çicek kokulu nefesimi vermeye geldim anne. Sakın üzülme anne Ölümün koynunda geziniyorum diye Hiç annesine kavuşacak evlat Ölümde üşür mü anne ? |
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. Orhan Veli Kanık |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:56 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.