www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Nurettin Durman (https://www.cakal.net/showthread.php?t=80697)

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 10:19 AM

DALGALAR İÇİNDE

III

Dalgaları gördün mü bir tiran gibi

Gelişleri felaket

Gelişleri filizkıran

İskele atılınca yanaşıyorlar

Bakışlarında kan izleri taşıyorlar.



Ay sevdam ay ağrım

Putları tanımaz aklım

Kalbim diri ol, iyicene aklan

Haydi güzellikler sofrası

Donat, ayıkla katmanları

Yer isi yeryüzü

Ne ise gökyüzü

Ağırdan ağırdan

Hoşça esen bir yel gibi

Say, dök, arık hakça.



Ay sevdam ay ağrım

Suları gördün mü akıp giden

Sular içinde

İnceden inceye

Usulca

Kurşun gibi namludan.

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:17 PM

DELİ RÜZGÂR

Başladım bu yaşımdır çözülmemiştir düğüm

Kim aldı kim götürdü değildir kaygı artık

Yoktur aslı çimenin toprağın nede gülün

Bakarım çarşı uzun nafile ah ederim.



Elbet döner ortalık elbet durur çiçeğe ağaç

Tutuşur yüreğimde lalezardır bir ağıt

Es ey deli ruzigâr es ey deli ruzigâr

Uzakta çok uzakta savaşan birileri var.

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:17 PM

DENİZ EY DENİZ

Kıyısına vuran dalga

Ufkunda biriken sis ile

Sesini sesine uladığı

O eski gizin; neresinden bakılsa uzak

İncinen kırılan tarafları olmuştur elbet.



Ağaçların kuşların ve forsaların

Ölüm oranı yüksek olan cetvellerinde

Deniz müstakim bir gemi midir

Çokkatlı binaların çatılarında tüneyen martılar

Ahşabın mağrur direnişiyle adı yok

Yitirilmiş incelikler midir.



Bakıyorum, yassı ada ile sivri ada arasında

Hiç muhabbet yok

Beri yanda şamandıra olsa gerek birbaşına

Martısız ve habersiz dünyadan

Bosna’dan Hersek’ten

Bir de benim kalbimden.



Deniz ey deniz; adı marmara olan deniz

Martısı soykırıma uğramış deniz

Ufkunda biriken sis

Hayatı incinen kuş

Birbaşına şamandıra.

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:18 PM

DENİZE BAKMAK

Haydi git bana

Hamid-i evvel camiinin

Denize taraf bahçesinden bir yumak

Vapur dumanı getir

Çünkü girift kalmıştır şimdi

Sanki buğulu bakışlarıyla bir orman

Gölgesiyle aniden ne varsa

İhanetlerin ağzından dalgalı deniz.



Beylerbeyi sarayında

Tarih yazan padişah

Kendi tarihine cebbar olsaydı eğer

Bindirseydi semiz enselerine cellatlarını

Kırk katır mı kırk satır mı hesaplarıyla

Kementler atılsaydı dört bir koldan

Oyunlar oynansaydı ay ışığında

Mehtaba çıkardı tarihçiler anında.



Hamd olsun her şeyleri artık hiç

Sonunda köprülerin altından çok sular

Belgeler aşk mektupları kırık notlar

Hırçın dalgalardan arta kalan köpükler

Artık dökülmüştür şarkıların arabeskleri

Kandil olmuştur *******imize

Biz ki itaatkâr bir milletiz efendiler

Denize utanmadan bakabiliriz.

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:18 PM

DENİZE BAKAN SARIŞIN ÇOCUK

Artık

Denize bakan sarışın çocuk hayretlerini

Karşılayarak, işaretleyerek, tabiatıyla koşarak

Toplara tutulmuş çarşının hıçkırıkları arasında

Önce sağıma döndürmüştüm başımı.



Artık Rabbimizin verdiği iki göz

En çağdaş radarlardan daha çağdaş olarak

Kumaşın en gizli ilmeğinden başlayarak

Metalin kılını kırk ayırarak

Bakacaktır

Yoksa güllerle ortalığa düşen kurnazlık

Bizden alıp götürünce, akan kanlar ile götürünce

Bahane bir yeniçeriyle götürünce

Üstelik arşınların

Özetlenebilir incelikleri de vardır.



Artık göğsümüzü ah ile kabartarak

Kalbimizi diyorum, belli ki böyle sayılabilir

Bize biraz yaşamak gibi bir şey olarak

Ey rüzgâr ey saçıp savuran rüzgâr

Göğsümüzü ah ile bir daha kabartarak.

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:18 PM

DOSTUM VAKİT DAR

Bir gün

Gözyaşının

Ağıtın ve kanın

Hesabıdır olacak

Orada başlayacak ortasında zulmün

Bir gün mutlaka güller

Anlaşılmaz bir yosmanın raksına rağmen

Rengârenk açacak

Ağır ağır her şey

O dayanılmaz arzunun haşmetiyle

Tabiat bir daha ve ilaveten aşk

Olağanüstü bir mavi doğuracak.



Daha hayata katılmadığımız anlardır

Oysa sinsi bir oyun

Eski mi eski çilingir sofralarda

Altın ve gene altın olarak

Ziyanı yok

Yürekte olgunlaşan aşk

Hayatı nasıl da güzelleştiriyor

Dostum söz bitmez

Vakit dar

Muhakkak gözyaşının

Ağıtın ve kanın

İsyanı da var.

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:18 PM

DURDUM BAKTIM

Birdenbire olmuyor geceleyin diyorum

Geniş bir gökyüzünün altında

Caddenin ortasında duruyorum karşıda deniz

Penceresi kıbleye doğru kocaman çınar.



İşte sevmek gibi oluyor bir acının

Nazarından kalmış olacak

Seslere ve renklere karşı derin bir arzu ile

Bakışlarından nöbetleri geçiyordu ateşin.



Hazır oldum gün kavuştu değişmedi hiçbirşey

Gülüşüne bayıldığım güzeller güzeli çocuk

Bana bakınca

O kadar geniş

O kadar geniş ki rahatlatıyor beni

Benim deli bir küheylan gibi oluyor kalbim.

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:18 PM

DİNLEMEK İSTEMİYORUM

Beni de vururlar yüreğimden biliyorum

Su içmek hava almak artık yetmiyor

Ne zaman yağmur yağsa

Güneşi özlesem suç oluyor.



Durmadan ağrılar büyüyor bedenimde

Paslı ilişkiler üretmeye yaşamak diyorlar

Dedim ki dinlemek istemiyorum

Dehşetli ayarlanmış ufukları dar

O narin o ışık çağlayanı güzelliğin vebalini

Omuzlarına kara bir örtü gibi yüklenmiş adamları

Dinlemek istemiyorum.



Artık hülyalı zamanlara kapılmamak için

Yeniden düşünmeliyim o korkunç çığlıkları

İkircikli sözler tırmalıyor kulaklarımı

Karanlık ağızlardan kaçıyorum

Hayat puslu bulvarlara sığmıyor

Kirli kara işgal şarkılarına sığmıyor

Huzuruma kundakçı bakışlar saplanıyor

Sürgün oluyorum acılar çekiyorum

Hüznüme o saat kılınç kuşandırıyorum.



Çünkü birazcık koşsam ayaklarım dolanır

Çünkü bana belalar kalmıştır

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:19 PM

DİYEBİLSEM

Bir diyebilsem

Bir diyebilsem hissettiklerimi

Nasıl ki kuşlar ötüşür içli içli

İşte öylesine

Nasıl ki bir şiir okunur

Bir türkü söylenir sevda üstüne

İşte öylesine.



Bir diyebilsem

Bir diyebilsem hissettiklerimi

Karalar ak olur

Pembe olur yeşil olur tüm evren

Ağustos sıcakları serin serin

Öylesine mutlu olurum ki

Öylesine bağırırım ki sevinçten

Bir diyebilsem.

F.S.Mehmet1453 08-10-2007 12:19 PM

ELİF İN BAŞINA GELENLER

Elif çekildi aradan

Lahuti bir imgenin içinde sır oldu

Elif’in içi ayna içi kocaman bir dünya

O vakit korkunç bir haleti ruhiye ile

Çıkılıyordu çarşılara.



Elif çekildi aradan Elif sır oldu

O vakit küffar dört nala at koşturuyordu.



Sonra geçti bir fırtına olarak içimizden

Dağlardan vadilerden

Sararmış yaprakların arasından

O vakit aslını arayan lahuti ses

Kırılmış olarak yeni baştan

Devire devire korkulukları

Sabırla ve aşkla başlıyordu.



Ağır ağır inen darbe bedenimizde eriyor

Harf kırılıyor tenhaya çekiyor kendini

Sürgün ceza ölüm o zor hasret günleri

Geçip bir fırtına olarak içimizden

Dağlardan vadilerden ırmaklardan

*******den kopartılan esenlik ile

O kitabı kerim o tükenmez varidat.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:23 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.