![]() |
Kalk
Yaramıza hançer değdi Çâremizi kan tuttu kalk! Efendiler boyun eğdi Sözlerini unuttu kalk! Yürekler koptu yerinden Acılar vurdu derinden. Aşkın, kanlar gözlerinden Aktı, aşkı kuruttu kalk! Dinamikler ihlâl oldu Metanetler ithal oldu. Ortam bir garip hâl oldu Pire devleri yuttu kalk! Kurnazların işi hile Mâsumların bahtı çile Kör milleti bile bile Nankörler hep uyuttu kalk! |
Kardelenler Delisi
Çıka çıka usandım içimdeki dağlara... Harcadım tüm gücümü, menzile eremedim! Kaptırdım benliğimi hülyamdaki çığlara... Kardelenleri rüzgar derdi ben deremedim! Atıldım değersiz bir pul misali sığlara. Ne sebepse, yaz günü tutuldum tipilere? Karıncalandı ruhum, yüreğimse paslandı... Ne kadar çok istedim, çıkamadım göklere! Gökkuşağım boş yere duygulara yaslandı... Ağladım teselliye duygusuz şimşeklere. |
Kiraz Kurdu
Kiraz kurdu gibi girdin içime Erittin etimi, kemiklerimi. Bitmez sarhoşluklar verdin içime Unutturdun gayrı sevdiklerimi. İstilân altında aşkın sarayı Getirdin başıma bin bir belâyı Açtın bağrıma onulmaz yarayı Kimse bilmez, aslâ, çektiklerimi… Mecnun’unum, sensin çöllerde Leylâ’m Düşlerim mekânın, mülkündür hülyam Hüsnünle yoğruldu, kavruldu mayam Özlemden unuttum öldüklerimi. Dokudun içime derbeder derdi Dağladı kâlbimi, baygınlık verdi Sihrin bedenimde her yere erdi Unuttum âniden bildiklerimi… Cevabı zor soru sormuşsun bana Hasretten tuzaklar kurmuşsun bana… Mahkumluk damgası vurmuşsun bana… Acımdan unuttum güldüklerimi. Yüzüm güleç ama, içim çürüktür Gözün aşkı tutuşturan körüktür Atamam bir türlü, bu nasıl yüktür? Unutur yazarım sildiklerimi!.. |
Körkütük
Sızılar ta derinden, karınca ölse kâlbim Emelim yaşatmaktır, korkarım öldürmekten. Üzsem haksız birini, tirtir titrer her yerim. Târifsiz zevk alırım, üzgünü güldürmekten. Ne anlamsız kin, garaz: ne mânasız dövüşmek! Güzellikler dururken, çirkine rağbet saçma! En güzel armağandır varlıklara sevişmek... Kolaylamak nîmetken; zorlamak, zahmet saçma! Gözüm sevgi pınarı, göğsüm muhabbet bağı. Bakarım sevgi ile, muhabbetle sararım Ruhumdan doğar coşkun sevinçlerin ırmağı. Kim sevgiye muhtaçsa bulana dek ararım. Her göz benim mihrabım, evimdir her kâlp benim Bir yol vardır erişen, ararım bıkmaksızın Ben herkesi severim, olmasa hiç sevenim İşlerim duygulara, bir daha çıkmaksızın. Şu pejmürde hâlime bakıp ta şaşırmayın Bu rütbe, üniforma seçtiğim şekil değil. Sabır sonsuz deryâdır, yüklenip taşırmayın Asıl olan sevgidir, bilinsin nâkil değil. Çok kötü olsa bile, kimseye hor bakamam İyilik şiarımdır, neyse bilmem kötülük? Kâlp sevginin üssüdür; incitemem, yıkamam Sarhoşum ben sevgiden, inanın ki körkütük. |
Lolipop
Görmüştü de başka bir çocukta, imrenmişti… Lolipop şekeriydi, çocuğun, tek isteği… Almayınca annesi, azıcık direnmişti Acı ki, o gün yedi unutulmaz köteği… Acıyordu her yeri, hıçkırdı gün boyunca Yatamadı acıdan, döndü durdu yatakta Annesine babası çok kızmıştı duyunca Düşündü, bulamadı, nerde yapmıştı, hatâ? Tek suçu bir lolipop şekeri istemekti Bin pişman oldu ama, istemişti bir kere Alıp diğer çocuklar gibi iştahla yemekti Bir daha kavuşamadı, perde inen gözlere… Tüm hayatını zehir etti, bir mâsum istek Hatırladıkça döker kirli küskün yaşları Bir daha gözükmedi kayıp ettiği destek Tökezleyerek aştı düzlüklerden taşları… Lolipop…ömrü boyu kapanmayan yaraydı Çıkmadı hiç aklından, o gün yediği dayak Umudu acısının renginden de karaydı Her şey acıydı, daha Çok acıydı yaşamak! Hatırladıkça hâlâ, lolipop çeker canı. Alır ama nedense bir tek bile yiyemez. Kocaman adam oldu, unutmadı o ânı. Burulur kalbi, canı yanar, saklar, diyemez… |
Meçhul Eşkal
Herkes bilir, tanır; göremez lâkin... Yürekleri yakan, yıkan sırrım ben!.. Üstlendiğim beden olamaz sâkin... Yok diyene inanmayın, varım ben!.. Gözyaşı yüzümden dökülür gözden Benim alev saçan şiirle sözden Sevincim, yansıyan, kederim yüzden Ağyar diyen var ya...esas yârim ben!.. Rüzgara ilhamım, dağlara karım Gönüllere demirlemiş efkârım Duyguları ateşleyip yakarım Tedavisiz, iyileşmez urum ben!.. Muhtaçtır gönüller, gözler esirim Kolay kolay çıkmaz candan tesîrim Nağmeyim etkili, vuran nesirim Gözlerin döktüğü kanlı terim ben!.. Bakışların şefkati hem hazzıyım Yazılınca silinmeyen yazıyım Yağmurum gözlerde, canda sızıyım Yağdığında hiç kalkmayan karım ben!.. Çiçeklerde desen, güllerde koku Altüst eden kanunları, hukuku Gözlerden, hedefe şaşmayan oku Doğrultan, fırlatan; vuran erim ben!.. Benim diri tutan usanmış canı Benim vicdansızın insaf, vicdanı Eşkâlimi verdim hadi bil, tanı Gizlenirsem, gizleyeni yerim ben!.. |
Melankoli
Çelişkiler içinde bir sevdayı sürdürmek Kolay mı sanıyorsun? Bilinmez yaşanmadan! Ümitsizce depreşen özlemleri öldürmek Kolay mı sanıyorsun? bilinmez yaşanmadan! Hayat, ölüm arası met ve cezir ayrılık Koymadı yüreğimde zerre huzur ayrılık Hangi yöne çevrilsem orda hazır ayrılık Kolay mı sanıyorsun? Bilinmez yaşanmadan! Ağırlaşan hasretin izlerini taşımak Anılarla ateşten gözlerini taşımak Darmadağın bir aşkın közlerini taşımak Kolay mi sanıyorsun? Bilinmez yaşanmadan! Yaşattığın mevsimler bahar mi, sonbahar mı? Çektirdiğin çilenin, bilmem, dahası var mı? Sana susamış canım, hayâlinle doyar mı? Kolay mi sanıyorsun? Bilinmez yaşanmadan! Güneş her gün hicrâna gözlerini yumarken Depreşen yaraları umutlarla yamarken Sensizliği yaşamak, kavuşmayı umarken Kolay mi sanıyorsun? Bilinmez yaşanmadan! |
Meyhaneci
Şarkıları sâzendeler Okusun mest olmuş hâlde… Gerdan kırsın, raks ederken Cezbeylesin rakkâseler… Tutuşsunda, alev saçsın Aşkın her nağmesi dilde… Dolsun aşkın meyhanesi Dolsun aşk ile kâseler… Zevk eğlence gırla bugün! Meyhâneci koy şarabı, Etrafımda turla bugün Kan ateşi, can serâbı Ölümüme zorla bugün Dirilt ya yok et harabı… Hasret sağanak misali Yüreğime aşk çiseler… |
Natürmort
Elleri bir sonbahar natürmortu Gözleri doruklar yaylası. Sedası kemanlar akordu Akordu bir sevdâ sedâsı. Bakışı bir çöl sıcağı gibi sıcak Gülüşü bir gül goncası nazında Vaad sahneler ne zaman yaşanacak! Ayrılık nağmeleri hüznün ağzında. Duygusunda âh’ın gurup sancısı! Anlamsız gülüşler bir derin vadi! Bir melodram gibi yansır yazgısı Sessizlik derinden der artık, hadi. Yönelir, ümitle imtiyaz ister Boynu bükük kalbi, öksüz hislerle Cömert ikramcıdan hep beyaz ister Dönmek için geriye süslerle. |
Öylesine Git Ki Gitmemiş Gibi
Gelişin gibi sessiz olsun gidişin… haydi git: ardın sıra baktığıma, her biri canımdan bin parça söken kırmızımsı güller bıraktığıma aldırmadan… acımadan perişan hâlime ve kulak asmadan gitmesin diye sessizce yalvaran kalbime… Haydi git!.. Öylesine git ki gitmemiş gibi sıcaklığın tâzeliğini korusun hep kıyıda, köşede kaldığımda ısıtacak beni Hep taze buğusu yüreğimde sevginin hiçbir şey bitmemiş gibi Hep içimde kalsın izleri Gözlerinin buğulu eylülsü rengi… Haydi git!.. Her kapı çalınışında sevineyim sen çalmışçasına, mutlulukla dolayım, seni karşılamışçasına… hasretinle dolarak hiç ayrılmamışçasına… Haydi git!.. gözlerin arkada kalmadan, vedâ etmeden ağlayarak ve ağlatmadan.. dayanacağım her ne olursa olsun sensizliğe gökler, yerler olsun şahit!.. sabrım bitmeden haydi... aklım gitmeden haydi… yoksa sen olacaksın ölümümün sebebi dayanabilirsen öylece gitmeye haydi... öylesine git ki hiç gitmemiş gibi.. Verdiysen kesinkes gitmeye karar öyle bir iz bırak ki…bitmemiş gibi |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:21 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.