|
Ömür Masalı
"Oğlumu yeni evlendirmiştim. Benden habersiz, eşini almış, başka yere taşınmış. Bu acı duygular içinde yazdım." Bu hayatın kumarından ne üttüm Ben ömrümü çapıt gibi çürüttüm Oğlum dedim özlem özlem büyüttüm Uçtu gitti bir yabancı kuş oldu Ne hayalle getirmiştim gelini Adımı anadan çekti elini Buna kader derler kırar belini Baharım buz tuttu gönlüm kış oldu Erken söndü ocağımız tütmeden Bülbül sandım dalımızda ötmeden Kurtlar kaptı ben kuzumu gütmeden Başıma dağ düştü gövdem hış oldu Köpük köpük çağlayandım duruldum Nice mihnet çektim erken yoruldum Evladımdan ne ummuştum ne buldum Koca ömür kapkaranlık düş oldu Sabır derim ahıma ah eklerim Mumlar gibi tükenmeyi beklerim Karşılıksız çıktı umut çeklerim Emeklerim beş paralık fiş oldu Yıldızımız felek ile barışmaz Ata binsem eşek ile yarışmaz Şu ellerim hiç bir dala erişmez Emeklerim bana batan şiş oldu. Hasan Turan gün görmedi hüzünden Ne beklesin son gününden güzünden Ah evladım gene senin yüzünden Bakkallık da son mesleğim iş oldu. |
Özledim
"Bu yıl da gidemedim babamın, köyüne. Adana'nın sarı sıcağı amansız... Özlem duygularımla ‘Özledim’ demişim." Yüregimde kaynar oldu pinarlar Gölgesine baş koydugum çinarlar Dallarina güvercinler konarlar Vatanimin kuşlarini özledim Dilegimi esen yele buyurdum Hasretimi kayalara duyurdum Gölgesinde mişil mişil uyurdum Hayal hayal düşlerini özledim Bu duygular çocukluktan beridir Beni böyle erim erim eridir Babamin dedemin dogum yeridir Topragini taşlarini özledim. Dügünler oldu mu gelin indi mi Mevlüdü okundu yemek yendi mi Aranizda saniyorum kendimi Sofrasini aşlarini özledim Nazi sitem gelmez boyun egenin Dostlar varsa bize bir yer begenin Emmi dayi baci kardeş yegenin Gözlerini kaşlarini özledim Yillar var ki Aşudu'ya hasretim Hayallerim yetim hallerim yetim Bu sene gelmekti benim niyetim Şu gönlümün eşlerini özledim Hasan Turan bu güzellik nerde var Gögü berrak yildizlari pirildar Köpük köpük ak sulari şirildar Şelalenin başlarini özledim. |
Sevinsin
Yüreğim göl olsa çöle az gelir Yeşil turna gelir, çil çil kaz gelir Bekle gönül kışın sonu yaz gelir Sevdiğim gezdiğin yollar sevinsin Kitap kitap okumuşum içini Çözemedim nedenleri niçini Dilim varmaz söyleyemem suçunu Gayri seni saran kollar sevinsin Şu mendilde kokluyorum terini Unuttum izini bilmem yerini Gözümle diktiğim düğmelerini Birer birer çözen kullar sevinsin Ömrümüzün türlü türlü kışı var Dökülür yapraklar kurur hışılar Gün vurdukça ışıl ışıl ışılar Duvağın sevinsin pullar sevinsin Şimdi zülüflerin deste destedir Gözüm yolda kulaklarım sestedir Yatağım ağlıyor yastık hastadır Güzel yüzündeki güller sevinsin Yüzüne sabahın şavkı mı vurmuş Saatlar mı susmuş zaman mı durmuş Ayrılığın nasıl acı olurmuş Ben yanarım varsın eller sevinsin Nerelerden süzülmüşsün akmışsın Bu gözlerle sen kimlere bakmışsın Benim gibi nice kullar yakmışsın Saçlarını öpen yeller sevinsin Unutulmuş adı silinmiş sanı Kavrulmuş yüreği kurumuş kanı Böyle mi bıraktın Hasan Turan’ı Bizi çekiştiren diller sevinsin |
Sıla Özlemi
Dağlarım var ak kar ile arınan Kırlarım var yeşillere sarınan İnce belli sarı saçlı yarınan Sarılıp da yatılacak gün geldi İçim inler bağlamanın telinde Ne acılar çektim gurbet elinde Köle olup güzellerin elinde Diyar diyar satılacak gün geldi Ben nerdeyim şu gezdiğim yer nere Hasta düştüm bir yudum su kim vere Boz bulanık akıp giden sellere Yoldaş olup katılacak gün geldi Hasan Turan düştü felek ağına Köz koydular yüreğimin yağına Anamgilin yaprak yaprak bağına Rüzgarlarla atılacak gün geldi. |
Sızı
Her sabah gözümü bir duman bürür Başı karlı karlı dağlar gibiyim Bir hayal perisi gelir görünür Gönül mecnun mecnun ağlar gibiyim Akşamla ufuklar sızan kan olur Yüzüme dokunan meltem sam olur Gök başıma çöken çürük dam olur Ne hiç yoktan gibi ne var gibiyim Düşümde gördüğüm o sarışın baş El eder göz kırpar der biraz yaklaş Alevler püskürür her bastığım taş Ben güneşe susuz bir kar gibiyim Gölge gibi sessiz göl gibi durgun Ruhum bedenimden daha da yorgun Kanadı kırılmış göksünden vurgun Dalda duramayan kuşlar gibiyim Turan gündüzün yok sen hep gecesin ******* içinde çırpınır sesin İstemem yanıma kimse gelmesin Ben kendi gölgemden korkar gibiyim. |
Süründüm
Başıma dağ düştü gövdem hış oldu Baharı görmedim ömrüm kış oldu Sevgilimdi bir yabancı kuş oldu Karanlık dağlarda kara büründüm Uçtu gitti yadellere erdi mi Çiçekli dalımdı meyve verdi mi Kimselere diyemedim derdimi Bağrıma taş bastım ara büründüm * Kaderle küs durdum işimden oldum Ekmeğimden oldum aşımdan oldum Yıllarımdan oldum yaşımdan oldum Sersefil dolaştım dâra büründüm ** Yandım alev gibi söndüm kül gibi Ellerin bağında açtı gül gibi Baharda dem çeken şu bülbül gibi Feryada büründüm zâra büründüm Güldü geçti gönülcüğüm inandı Meğer gönül toymuş seviyor sandı Tutuşan ormanlar bağrımda yandı Şurama kor yığdım nâra büründüm |
Şen Ola Düğün Şen Ola
Davullar çift çift vurula Avluda halay kurula Düşler hayıra yorula Şen ola düğün şen ola Döndü davarları sağa Bayrak dikile çardağa Düğün evine nur yağa Şen ola düğün şen ola Boncuklu sofra serile Kat kat yufkalar dürüle Dostlara şerbet verile Şen ola düğün şen ola Kuş ötsün kuzu melesin Görümceler un elesin Düğün bize de gelesin Şen ola düğün şen ola Çalınsın saz ötsün teller Oyuna çıksın güzeller Kıvrılsın incecik beller Şen ola düğün şen ola Gelin giyinsin atlası Kalaylansın bakır tası Ağlamasın kız anası Şen ola düğün şen ola Bir o yana bir bu yana Kol kol seymenler dolana Gözlerin aydın kaynana Şen ola düğün şen ola Çifte kurşun ata ata Gelini bindirdik ata Yolumuz yeni hayata Şen ola düğün şen ola |
Tut Elimden
Nice duygulara daldım Hep kitli kapılar çaldım Bilesin gayri bunaldım Hızır gibi tut elimden Baktım gördüm seni bildim Gönül aynasını sildim Büktüm boynumu eğildim Hızır gibi tut elimden Ne ben ottan ne sen nurdan Mayamız aynı hamurdan Kulun oldum kovma burdan Hızır gibi tut elimden Yüce dağları aşmışım Düğüm düğüm dolaşmışım Şaşmışım gülüm şaşmışım Hızır gibi tut elimden Yürek ezik başım darda Bunalmışım buralarda Şurama bir merhem sar da Hızır gibi tut elimden Ömür boyu hep kanmışım Yakma, doğmadan yanmışım Her güleni dost sanmışım Hızır gibi tut elimden Elenmişim eleklerde Gözümdeki kara perde Hani merhametin nerde Hızır gibi tut elimden Turan'ım böyle yazarım Düğümsün nasıl çözerim Hep böyle dertli gezerim Hızır gibi tut elimden |
Türkü
Şu bizim dağlarda sökerken şafak Uyanır çiçekler açılır ak ak Gel güzelim gel sevdiğim gel de bak Sevişip ötüşen kuşları dinle Meleşir kuzular kişner yağız at Burada yaşamak bir başka hayat Şu yeşil çamların gölgesine yat Köpük köpük sularında serinle Bu hasret tükenmez mevsimle ayla Gel bir mevsim şu gönlümde bir yayla Birimiz Mecnunun birimiz Leylâ Bahtiyar olalım burda seninle Hasan Turan dört mevsimim kış oldu Başıma dağ düştü gövdem hış oldu Umutlarım yorumlanmaz düş oldu Gündüz derdinleyim gece seninle |
Unutursun
Bir acı duman tüter Konar bir baykuş öter Kalp susar nefes biter Gün gelir unutursun Sanma pınarlar kurur Her şey yerinde durur Gidenler unutulur Gün gelir unutursun ******* kalır yarım Buz tutar duygularım Kıvırcık saçlı karım Gün gelir unutursun Ne dal ne filiz kalır Ne yollarda iz kalır Kalemim bensiz kalır Gün gelir unutursun Yel gibi geçti yıllar Saçlarıma yağdı kar "Babam" diyen çocuklar Gün gelir unutursun Han olur hancı olur Yürekte sancı olur Yıllar yalancı olur Gün gelir unutursun Güneş batar gün erir Haberi kimler verir Gelmişti gitti denir Gün gelir unutursun Saatler tik tik yürür Beni peşinden sürür Anılar bir bir çürür Gün gelir unutursun Gene bu çay demlenir Bu ekmek gene yenir Üç gün gözün nemlenir Gün gelir unutursun Kurur gözlerde yaşlar Değişir arkadaşlar Yaşam yeniden başlar Gün gelir unutursun ******* kalır yarım Buz tutar duygularım Kıvırcık saçlı karım Gün gelir unutursun |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:01 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.