![]() |
ÇİÇEKLERİ UMUDUMUZUN
Çok olun, çocuklar, çok olun, yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce. Daha çok olun, daha çok olun, yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun. Bu dünya ne tek tek yaşamakta, bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde, bu dünya ne parada, ne pulda, ne kalleşlikte, ne zulümde. Bu dünya aşkın içinde, alın terinde. Çok olun, çocuklar, çok olun, el ele verin, çocuklar, el ele, yaşayın dünyayı doya doya, açın kapıları, camları güneşe, ne yeise kapılın, ne korkuya, çok olun, çocuklar, çok olun, el ele verin, çocuklar, el ele. Mutlu olmak varken bu dünyada, ******* geldi dayandı kapımıza, olduk acımızla sarmaş dolaş, bekledik düşümüzle koyun koyuna. Çok olun, çocuklar, çok olun, yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun, el ele verin, çocuklar, el ele, bütün gündüzler sizin olsun, yaşayın dünyayı doya doya. Çocuklar, çiçekleri umudumuzun... |
İHTİYAÇ
Bu akşam içimde Tuhaf bir sıkıntı var. Dünyada sanki bir ben kalmışım. Sanki herkes nerde keder varsa bırakmış, Ben nerde bulduysam toplamış almışım. Önümde söğüt ağacı, Her zamanki haliyle, çaresiz Havuzda su rahat, İnsanlar susmuş, Sessiz bir yağmur gibi başladı bende Konuşmak ihtiyacı... |
**Yazamıyorum***
Karanlık akşamın ışığındagözlerini arıyorum Yazık bulamıyorum... Hani burdaydın? Hani gitmemiştin? Bakmamıştın ya sözüme? Aldırmamıştın ya''Git''deyişime? Bana yalanmı söyledin yoksa? Peki öyleyse nerde gözlerin? Nerde gözümün yaşını silecek ellerin? Hani nerde? Nerde o ucsuz bucaksız sevgin? Hani nerde? Gittin diyemiyorum. Kalemim duyar, Duyar da bana küser diye susuyorum. Bak,ağlamıyorum. Konuştuğumda boğazımda düğümlenmiyor kelimeler. Peki nerde yüreğime su serpecek ses? Nerde? Sen gerçekten yoksun şimdi... Ellerim boş,yüreğim sarhoş... Gittin öyle mi? Bak gittin dedim ve susuyorum; Kalemim küstü yüreğime, Yazamıyorum |
~ Güzel Yüzlüm ~
Sendin yağmura güneşi sevdiren, Kelebeği rengarenk giydiren. Ve sendin yüzümü güldüren. Yüreğim bir kuştu ve sen kanatları... Baharıma çiçek olup açtın, Gözlerimde yaş olup aktın. Ve sen beni bir çırpıda silip attın. Oysa... Oysa,yüreğim bir kuştu ve sen kanatları... Gözlerinde gördüm o büyük okyanusu, Tam arkamda duruyordu. Oysa,oysa uzaklaşan ben değil; İstanbul'du... Ayrıldık... Ama başka şehirlere,yeni limanlara doğru dümen kırdığım; Bu uzun,hala sonu gelmeyen yolculukta Beni yalnız bırakmadın. Gittiğim yerlerde ben,hep seni yaşadım Sen Ey Güzel Yüzlüm benim... |
~Karanlık~
Bugün bulutlar simsiyah, İsyan edermişcesine... Yere düşen yağmur taneleri siyaha bürünmüş Kuşlar ötmez oldu,tüm ağaçlar soldu Sen gittin gideli Her şey yok oldu... |
Bir de Sen
Sensizim işte... Senle dolu koca bir boşluğun ortasında. Sensiz geçen ilk sonbahardayım,hafiften bir rüzgar bana seni fısıldıyor,biraz da senin kokunu getiriyor bana.Usulca ürkekçe biraz da utanırcasın****okun değişmiş,rüzgar söyledi; yeni aşkın vermiş sana bu kokuyu,daha çok sevmişsin benimkinden,daha çok... Ona daha çok''Seni seviyorum.''demişsin,Doğru mu desem neye yarar? Benim değilsin artık ve hiç olmayacaksın birdaha,hep olduğun gibi... Bana da söylemiştin; seviyorum seni demiştin,asla bırakmam,bi başkasına asla ''Seni seviyorum''diyemem demiştin.Şimdi ben neye yanayım söylesene; beni bırakıp çekip gitmene mi,yoksa,yoksa benden bir başkasına''Seni seviyorum.''diyebilmene mi? Ne ye? Peki söylesene ona da söyledin mi,inandırdın mı yalan aşkına,kandırdın mı onu da benim gibi? Vitrine koyduğun hangi, hangi aşkı aldın bu defa,nasıl başladın ve nasıl bitireceksin hı? ? ? Peki ben sana ne yaptım söyler misin ne yaptım? Seni sevmekten,sana tapmaktan ve beni sana vermekten başka ne yaptım... Eğer varsa bir suçum,eğer kırdıysam kalbini,bilmeden üzdüysem seni,yaptımsa böyle bi aptallık lütfen bunu bana sen söyle olur mu... Şimdi beni bırakıp gittiğin yerdeyim,tam aynı yerde.Ama bu sefer beni bırakıp gidecek bir sen yok burda.Son kez elimden tutup,alnımı öpüp gidecek bir sen yok işte.Her şey aynı yerinde.Hemde her şey.Hani çok sevdiğin kırmızı koltuk varya; şu tahta kapıyı çarpıp gittiğin günden beri bomboş ve yapayalnız.Tıpkı benim gibi diyeceğim ama ben bomboş değilim ki sevgili,ben bomboş değilim ki...İçimde kocaman bir sen bir de sen varsın işte. Dışarıya bakmaya doyamazdın hani yağmur yağarken.Şimdide yağmur yağıyor.Ve,yere düşen her damlanın yüreğinde bir sen gizli bir de sen... Gitmeye korktuğum koskoca bir oda var,koskoca bir dünya kadar.Hemen şurda; sağ taraft****orkuyorum işte,kapıyı açıp seni bulamamaktan,sensizliğe daha da çok gömülmekten korkuyorum. Kaç ay oldu gideli? Kaç günüm,kaç saatim sensiz geçti bilmiyorum,bilmiyorum ama şu tahta kapıyı çarpıp gittiğin günden beri varya; seni bekliyorum,aynı duygularla,aynı heyecanla.Gelmeyeceğini bilsem de,bu bekleyeşin sonu yok desem de bekliyorum işte.Gözlerim her dakika kapıda,belki açarda girersin diye.Hem kilidi hiç değiştirmedim,oluraya bi gün gelirsen kapıda kalmayasın diye. Şu sallanan koltukta oturuyorum yine,pencerenin hemen önünde. Başım avuçlarımın içinde,yine dışarıyı seyrediyorum.Kızardın hani; ''Koyma başını avuçlarının içine,baktığımda göremiyorum seni.''derdin. Başım avuçlarımın içinde,bana kızan bir ses duymaya çalışıyor kulaklarım,ama bir türlü başaramıyor bunu,bir türlü başaramıyor işte.Çek ellerini üstümden diyor,belki ellerin yüzünde duyamıyorum o tatlı sesi.Ellerimi çekiyorum ama yine de duyamıyorum o sesi. Aklıma geliyor; yağmura kızıyorum; ''SUS''diyorum,''Sessiz ol biraz.Sevgili geçerde duyamazsam,çok kötü yaparım seni.''Ama dinlemiyor.Sanki; bana inat,sevgime inat,aşkıma inat daha da şiddetleniyor,daha da sert çarpıyor camlara daha da kuvvetli. Kızgın değilim; ne sana nede bi başkasın****ızgınlığım sadece kendime,isyanım sadece bana; sana alışmama,sana bağlanmama... Neyse boşver... Asıl söylemek istediğim; ''Ben,seni hep bekledim SEVGİLİ... ''Ben,seni hep bekledim...'' Merak etme,hepte bekleyeceğim seni.Hayatımın son gününe kadar hiç gelmesen de ben seni heep bekleyeceğim sevgili... Gözlerimi kapatana kadar,son nefesimi verene kadar hep bekleyeceğim seni... ''HEP BEKLEYECEĞİM...'' |
Bir Sonbahar Hüznü
Benim sözlerim,senin gözlerin Karışıp gider bir sonbahar hüznüyle. Bak ellerim titriyor,gözlerim ağlıyor Karışıp gidiyorum bir sonbahar hüznüyle. Kalemler seni yazıyor,şarkılar seni söylüyor Karışıp gidiyorsun bir sonbahar hüznüyle. Sırtlarımız dönük,yüreklerimiz buruk Karışıp gidiyoruz bir sonbahar hüznüyle. Şairler bize yazıyor,yağmurlar bize ağlıyor Karışıp gidiyoruz bir sonbahar hüznüyle. Çığlıklar bize susuyor,sesimiz kesiliyor Ve... Karışıp gidiyoruz bir Sonbahar hüznüne |
Bu Adamı Seven Ben miyim?
Uğruna şiirler yazdığım sevgili, Gittiğin yerden duy sesimi. Sen giderken ardından düşmedi gözümün yaşı, Titremedi ayaklarım gittiğin yoldan yürürken, Dolmadı gözlerim senle baktığım denize bakarken, Seni düşünerek uyuyakaldığım yastıkta uykularım kaçmadı *******i hiç, Vazgeçmeye kalkmadı fotoğraflarını yakarken ellerim, Ya da kapatmayı unuttuğun kapıları çarparken bildiğim, Yaktığın mumları üflerken korkmadı nefesim, Sana ait herşeyi yokederken utanmadı düşlerim, Haykırmadı ardından ''Ne olur gitme! ''diye yüreğim, Sen giderken silmeyi unutmadı sana ait ne varsa benliğim, Yanlızca sordu; ''Bu adamı seven ben miyim? '' Düşlerimde yokluğu seçen, Hayallerimi bir bir silen, Bir nehir boyu özlemimi sinsice büyüten, Bir deniz gibi içimde büyüyen, Ama bir hiç gibi gidebilen Bu adamı seven ben miyim? ? ? |
Melek Yüzlüm
Hayat,varlığını bir sende hissettiğim hayat. Kimi zaman masmavi gözlerine bile beni deli eden hayat.Sende başlayan ve neredeyse bitmek üzere olan kocaman bir hayat... Sende başladı işte...Bir bakışınla,bir gülüşünle.Sonra kucağıma sığmayan bir merhabayla... Şimdi çok uzağız birbirimizden,hep olduğu gibi yani. Biz birbirimize yalancı bizleri söylemişiz sadece.Süslü bir kaç cümle; bir de zoraki iki gülüş,iki öpücük,iki bakış aldatmış bizleri. Koca bir yapbozu bozmuş sonra birlikte yapmaya çalışmışız ve gel görki; bu yapbozda ne ben seni nede sen beni görememişiz. Sadece belki duymuşuz birbirimizi ve duyduklarımız yalancı iki sözcükten ibaretmiş; SENİ SEVİYORUM. Seni seviyorum,çünkü; sen gözlerimin güldüğü tek yer,sesimin coştuğu tek varlıksın. İnan bana ben bir sendeydim.Seni sevmiş,sana adamıştım kendimi; bütün varlığımı. Kelimelerin sığmadığı koca bir nehri ıslatmaya çalışmışım; hiç bilmeden ve hiç farketmeden. Şimdi varlığımı benimsemeye çalışıyorum sensiz ve yine ortaya sen çıkıyorsun. Bilmeden ne çok yere koymuşum ben seni,ne çok yer vadetmişin sana böyle. Şimdi,şimdi kelimeler bir bir dökülmek ister şu iki dudağımın arasından.O kadar çok şey anlatmak ister ki sana o küçük kelimeler,o kadar çok şey anlatmak ister ki... Ben sende hiç tanımadığım bir sıcaklığı tanıdım,hiç bilmediğim yollardan yürüdüm seninle.Aşılması güç,bitmez yollardan. Hiç korkmadım,hiç ürkmedim bu yollardan. Çünkü; yanımda bütün dünyam vardı.Yani ben öyle biliyordum. Ben sende öğrendim o küçük ama vazgeçilmez mutlulukları; büyük haz duymayı.Ay ışığında coşkuyla dans eden yıldızlar bile mutlu ediyor artık beni.Soğuk bir kış günü grip olmak bile gurur verici oldu artık.Her sabah çalar saatle kavga etmek,sıcak ekmek kokusunu duymak,yorulduğumu hissetmek...İşte bütün bunlar yaşadığımı söyleyenlerden birkaçı.Ama ne yazık,ne yazık ki; bütün bunları yapamadım sende işte,yapamadım. Ne olur dön,dön de gör artık ne çok değiştiğimi,aslında seni ne çok sevdiğimi. Senin için nelerden geçtiğimi,neleri göze aldığımı gör artık. Ben seviyorum seni,yapamıyorum işte sensiz,olamıyorum bir türlü,söz geçiremiyorum kendime. Diyemiyorum şu aptal gönlüme; ''Bu ne gurursuzluk? ''diye.''Kim için ya da ne için bu gözyaşları? Değer mi bir sevgiliye? '' Söylesem,diyebilsem bütün bunları unutur muyum seni? Susar mı bu deli gönül? Bir bilsem,bu sorulara bir evet diyebilsem,hiç bekler miydim sanıyorsun... Ama şunu biliyorum,biliyorumki susuyorum; ben seninle başlayan bu hayatta varolduğum sürece; ne sen doldurduğum bu yürek susar,ne de ben o yüreğe söz geçirebilirim. Şimdi acı çekeceğimi bile bile,bu yüreği ezerek gidebiliyorsan gurursuzca,durma git. Hadi git melek yüzlüm,hayat kokan çığlık,uslanmaz yürek,git hadi. Ama,ama unutmaki bu deli aşık,bu koca rüya; sadece seninle gülecek ve bir seni sevecek... HoŞÇaKaL YaĞMuR YüReKLiM... |
Özürdilerim
Varlığını hiç istemediğim bir aşktın yüreğimde... ******* her seferinde seni unutturmaya gebe... Sabahlar ise unutmaya gebe o *******e inat tüm güzelliğinle seni hatırlatır her seferinde... Bense sabaha inat her gece unutuyor,geceye inat her sabah yeniden aşık oluyorum sana... Her çiçek ayrı ayrı bütün masumluğuyla,bütün saflığıyla ve bütün güzelliğiyle seni yaşatır yüreğimde. Hani demiştin ya; ''Her çiçek ayrı ayrı masumdur,ayrı ayrı saf ve tek tek güzeldir,tıpkı senin gibi.''diye. Ben sana en güzel masumiyetimi,en derin saflığımı ve en güzelimi sundum,bütün çirkinliklerimden arındırılmışımı. Ben sana bütün varlığımı,bütün benliğimi ve tek geleceğimi sundum. Ben sana senle dolu,her anı senle biçilmiş bir beni sundum. Sense geçmişinden getirdiğin bütün intikamını benden alırcasına önce,önce güldün yüzüme. Belki mutlu ettin önce ama,öyle bir bıraktın ki beni... Öyle bir sensiz bıraktın ki... Hani rüzgarın dallarda ürkekçe sallanan yaprakları hiç acımadan attığı gibi...İşte tıpıkı onun gibi fırlatıp attın beni... Bense tüm yokluğunda hiç yıkılmadan,yeni bir umutla kalktım ayağa,yeni bir özlemle... Ben hiç nefret etmedim gecemi gündüzümü çalan senden... Hiç bıkmadım beni hayata küstürenden... Hiç lanet okumadım uykularımı esir alan sana... Hele,hele rüyalarımı çalana öyle bir özlem duydum ki..... Ben seni hep sevdim,sevdim... Ben çok mu sevdim seni sevmeyi sanki, Özlem mi duydum bu aşka,bu hasrete,bu kahrolası sensizliğe... Ama sevdim,sadece sevdim... Yalnızca,seni sevdiğim için,sana şu kocaman dünyada bu küçücük yüreği layık gördüğüm için ÖZÜRDİLERİM BİTANEM... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:41 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.