![]() |
İnsanlık Seyrediyor
Kalkın ayağa insanlar: Bakın Lübnana yanıyor! Dünyanın gözü önünde; İsrail katliam yapıyor... Dehşet içinde kalarak: Masum çocuklara baktık. Sığınakta Çocukları; Vurmakmı sizce insanlık? .. Bebekler cansız yatıyor, Emzikler yanda duruyor! İnsanlık seyir ediyor. Hür dünya dur! Diyemiyor. Kim terorist, kim değildir? Bütün dünya seyr ediyor. Ne zalim liderler varki, Gizliden destek veriyor.. Hiç bir karar dinlemiyor: Şu İsrail hükümeti. Uydurmuşlar bir mazeret: Yok etmekmiş terorizmi(!) Büyük devletlere bakın: Sesi,sadaları yoktur. Birleşmiş milletler ise: Adı vardır, kendi yoktur. Tarih asla affetmez, Bu acımasızca zülmu. Zülme destek verenlerin; Yerlere batsın bütünü... Bombalarla parçalanmış, Bebeklerin cesedleri.. Anlatmazmı bir şey size: Ey dünyanın liderleri! ? .. Köpekmi daha kıymetli: Öldürelen yavrulardan? Gerçekten insan olanlar: Kaçınırlar bu zülumden. Dünyadaki müslümanlar, Biraz olsun uyanınız! .. Sergilenen oyunları, Artık biraz anlayınız 03.08.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
İstanbul
Her adımında bir şehit, Yatıyordur İstanbulda. Boşa geçirme ömrünü: Pışman olursun sonunda. Ali Sandıkçıoğlu |
İstersen Yolcu Ol İstersen Hancı
Kendini beğenip kibirlenme ha! Hiç kimseyi senden aşağı görme. İnsanları üzüp, gönüller yıkma. Yaptıkların bir gün çıkar önüne. İnsanı sev,faydalı ol herkese. Gururlanıp caka atma bir ferde. Can daim değildir bil bu kafeste. Melekler gözetir seni her yerde. Makamlar, mevkiler gelip geçerler, Malla,mülkle insan kazanmaz değer. İlimdir, irfandır kıymeti veren. İhlasla,ameli bırakma elden. İhlassız amelin olmaz gaydası. Onunla geçilmez sırat köprüsü. Haber verir bize Hakkın elçisi: İhlasın dışında boştur Küllisi. Nedir sendeki bu güven ? Sevinç haberimi aldın dedenden? İbadette çok tembelsin: İzinmi almışsın sen azrailden? Kendini beğenip gezip duranlar: Birgün gelir gözlerini kaparlar. Hazırlarlar seni kızla,oğlanlar. Mezarlıkta sana bir ev yaparlar. Noktalandı artık dünya hayatı. Gerilerde kaldı acıyla, tatlı. Kabırle başlıyor ahret hayatı. İstersen yolcu ol, istersen hancı. 21.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
İstinye'de
Eski dostları aradım İstinye’de İstinye’de Bulamadım hiç birini İstinye’de İstinye’de Hepsi birer tarih oldu Eski dostlar istinye’de Ne tad kaldı nede tuz Şuan bizim İstinye’de Neslişah sultana vardım Sağıma soluma baktım Eski dostlar göremedim İstinye’de İstinye’de Tepeüstü (*) Kürkçübaşı (*) Dolaştım Pazar ve Çarşı Bulamadım eski aşkı İstinye’de istinye’de Mahmutçavuş (*) Kuran Kursu Değişti Kuşak doğrusu Zor tanınır koyun kuzu İstinye’de İstinye’de Yıldırımlar ve Kabiller Akıncılar ve Ketenciler Daha neler vede kimler Göç ettiler İstinye’de Eskileri düşünürken Düşünüpte üzülürken Ezan sesini dinlerken Bu arada İstinye’de Kulağımız hasret idi O güzelim ezanlara Rabbim sonsuz rahmet eyle Bizden önce göçenlere Bir iki dostla buluştuk Eski günleri yad ettik Konuşup hasret giderdik Bu günlerde İstinye’de Herkes koşturup duruyor Eski günler aranıyor Herkes benim benim diyor Şuan için İstinye’de Eski komşuluk kalmadı Bahçeler hep betonlaştı Mezarlıklar doldu taştı Şu güzelim İstinye’de Eski esnaflar kalmadı Taş ocakları kapandı Hemen her yer altın dolu İstinye’de İstinye’de Ne kadar yazsan da Ali Eski günler gelmez geri Ötmez artık bülbülleri İstinye’de İstinye’de 19.10.2007 İstinye * Adı geçen yerler İstinye’deki tarihi camilerdir. Ali Sandıkçıoğlu |
İşi Koyma Yarına
Bir neşeli şiir yazayım dedim: Denedim, denedim yine olmadı. Bahçemdeki gülebaktım: Susuz kalınca sarardı.. Bizlerde bir gül gibiyiz: Daim muhtacız suya. Sarararak,yok oluruz: İmansız, ruhsuz kalınca.. Bizi yaradan Allah; “ Eşrefi mahluk” etti. Kurn’anıyle bizlere: Birçak emir yükledi. Başında iman gelir: Allah emirlerinin. Uy hılkat ğayesine: Ancak olursun mümin. Her dem insaları sev. Koş zaifa yardıma. Sonra yaparım diye: İşi koyma yarına... Bunca deliller varken: Olurmu hiç unutmak? Hiç bir şey bilemezsen: Gece yıldızlara bak.. Kim kurmuş bu düzeni, Hiç noksansız işliyor? Vakit saat gelince; Göçmen kuşlar uçuyor. 11.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
İyilikten Ayrılma
Sokakta dilenciyi,ğaribanı hor görme. Açmış sana elini ne isityorsun? sorma! Boş çevirip geriye paşa gönlünü kırma! İnsanlığın dışıdır sakın yalan söyleme. Anan ile babanın budduasını alma. İyi dost acı söyler sakın bana kırılma. Dünya ölümlü dünya, iyilikten ayrılma! ...... Ali Sandıkçıoğlu |
Kabir Evi
Bukadar günühı sardın boynuna, Ölüm hiç gelmezmi senin aklına? Işıksız, dar olan kabir evinde: Halin nice olur haberin varmı? 1999 Ali Sandıkçıoğlu |
Kaçmak Mümkün Deil
Büyük velilerden: Şakıkı Belhi: Mümin olanlara: Şöyle seslendi: Derki Belhi: Dört madde var: İstesede insan oğlu: Kesin kaçamaz onlardan. Allahın ilminden: Kaçamaz insan. *******de, gündüzlerde: Bilir her şeyi yaradan. Kaçamaz insan rızkından. Yaratılmış halk olmadan. Takdir edilen rızıklar: Yetişir kula her zaman. Kaçmak mümkün değil: Tedbir ile kazalardan Takdirini muhakkak: İcra eder yaradan... Nekadar kaçsan ölümden: Kurtuluş yok azrailden. Uzun yaşa, kısa yaşa: göçeceksin bu dünyadan. Hulasa edersek dostum: Allahın ilmi sonsuzdur. Takdir edilmiştir rızkın. Ölümden yok kurtuluşun. Bizim için lazım olan: İbret almak, ibret almak. Boşa zaman harçamadan: Allaha güzel kul olmak.. Bu kıssanın aslı Mecalisi sinaniye isimli kitabın S.353 te mevcuttur. Terc. Ali sandıkçıoğlu Ali Sandıkçıoğlu |
Kaf Dağında Saklansan
Gençliğim geldi geçti, Elde kalan bir şey yok. Yığdım mal ile mülkü, Şu an hiç faydası yok. Doymadı hiç kör nefsim, Helal haram istedi. Tükendi artık ömrüm, Yolun sonu göründü. Hüküm vardır ezelden; Hep gelenler gidecek. “ Kaf dağında” saklansan, Ecel seni bulacak. Varisler mal derdinde, Nasıl taksım edelim? Kara yerin altında; Biz ne cevap verelim.? .. İşte ömür dediğin, Bir kaç günden ibaret. Varsa gücün, kuvvetin, Ölüme karşı diret... Ali Sandıkçıoğlu |
Kaldır Mevlaya Ellerin
Çok zor geçidimiz vardır. Can vermek gerçekten zordur. Teneşşürde yatmak vardır. Dünya gerçekten fanidir. Aman Rabbim,ey Allahım! Rahmetini esirgeme. Can boğaza geldiğinde: Cemalini göster bize... Ela gözler, sıyah gözler, Birgün toprağa akacak. Şu güzelim vucutlar hep: Topraklarda çürüyecek. Konuşan diller tutulur. Gözler ise kapatılır. Ayak uçları bağlanır. Son yolculuğa çıkılır. Bir tarafta suyun kaynar. Mezarcı kabrini kazar. Anan varsa, durmaz ağlar. Erkenden yolcu ederler. Alırlar seni yataktan; Hemen yere uzatırlar. Çocuklara tembihlerler: O, ölüdür bakman derler. Soğuk oldu şimdi yüzün. Korkar senden oğlun,kızın. Bir an önce haber verin: Cenazeyi morğa koyun. Müsafir etmezler seni: Evinin kömürlüğünde. Herkeste bir telaş var: Evden çıkasın acele.. Hani atlas libasların? Nerde döşeli köşklerin? Tabuta konur cesedin.. Kara toprak olur evin. Çarşaf alınır üstünden. Tahtalar,taşlar dizilir. Üstüne toprak atılır. Seni yalnız bırakırlar.. Sorarlarki Rabbin kimdir? Kitabın ne, dinin nedir? Resulun kim, kıblen nedir? Cevap bekler Münkir, Nekir. Altın toprak,üstün toprak. Yastığın yok, yorğanın yok. İşte burası son durak. Şimdiden tedbir almaya bak. Ey alemleri yaradan: Aydın eyle kabrimizi. Münkir,Nekir geldiğinde, Sen konuştur dilimizi.. Cennet bahçesinden eyle, Sen karanlık kabrimizi. Şefaatla,rahmet gönder. Azabından koru bizi. Kabirde geçmez ey Ali: Dünyada kalan malların. İster isen ondan rahmet: Kaldır Mevlaya ellerin. 18.6.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Kalemim Yazmıyor Kırıldı Ucu
Yazıyorum size Neckarsulumden, Haber soruyorum her an o yardan. Yine hüzünlendim burda efkardan, Tad alamaz oldum şekerden, baldan. Sabahleyin erken düştüm yollara, Bir an oldu bana beyazlar kara. Dertli gönül dayanmıyor bunlara, Geçer gece hep çıkarız sabaha Gel birlikte yürüyelim ey yolcu! Susadım, yanıyom yokmudur sucu? Kalemim yazmıyor kırıldı ucu.. Yardan bana haber yokmu postacı? Unutmam sizleri kalbimdesiniz, Ğurbet çilesini çeker dururuz. Ömür varsa daha neler görürüz. Nasıpte var ise yine geliriz.... Detli gönül ermek ister Canana, Ben burda ğaribim sizlerden yana. Canlardan ayrılık hicrandır bana. Size olan sevgim siğmaz cihana... Oğlanlarım, gelinlerim. Kızlarım: Bunları ben sizler için söylerim. Namaz kılanlara dua ederim, Kılmayana ise: vah! Yazık derim... Allahım korusun herbirinizi, Sakın incitmeyin öz annenizi. Duaya kaldırın ellerinizi, Kem gözden korusun Allahım sizi. Saçlarına aklar düşütü be Ali! Aldatmasın seni dünyanın malı. İşte böyle yavrum dünyanın hali, Her canlı tatacak birgün eceli.. Ali Sandıkçıoğlu |
Kalksın Bu Sıkıntılar
Bütün yollar çıkmaz sokak, Yol bulup çıkamıyoruz. Çok kapılar çaldık amma: Bir türlü açamıyoruz… Gözü yaşlı, boynu bükük, Kapına geldik Yarabbi.. Herşeyimiz sana ayan: Gönder Rahmetin yarabbi. Ancak sensin yardım eden. Rahmet kapılarını açan. Zorlukları kolay eden: Sensin Ya Rabbulalemin. Dostlar için ateşleri: Gülistan eyleyen Rabbim. Çıkış zor oldu bizlere: Göster bir yol ey ALLAHIM. Nefes almamız zorlaştı: Sıkıştıkça sıkıştık biz. İstemek için Rabbimiz: Yoktur bizde: amel ve yüz. Sen ruhsatını gönder, Kalksın bu sıkıntılar. Yokuşları düz eyle. Rahat yürünsün yollar. 10.08.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Kanaat En Büyük Servet
İnsanlar azdıkça azdı: İsraf ise, diz boyunca. Eremezsin sen huzura: Kalpte iman olmayınca. İsraf haramdır islamda. Çalış, kazan genç yaşında. Her an kaçın sen israftan: Öyle emr ediyor Yezdan. Tasarrufu bırakma en. Rahat edersin sonunda. Mallar, mükler hepsi fani. Sorgu, sual var sonunda.. Açıp elini savurma! Eğri, büğru yola sapma. Sakın Rabbini küsterme. Dara kalırsın sonunda... Kanaat en büyük servet. Kullan,kullan hiç tükenmez. Kanaatkar olan insan.. Dünyada sıkıntı çekmez.. Ali Sandıkçıoğlu |
Kanaat Eyle
Koşma çoğun arkasından Azada kanaat eyle. Gayri meşru mallar, mülkler: Götürürler cehenneme. Bütün mülkler Allahındır. İstediğine çok verir İsterse verdiğin alır. Asıl olan tevekküldür. Kanaat tükenmez hazine; Buyuruyor Hak resulu. Koşma haramın peşinden Koş helalların peşinden. Çok insanı aldatmıştır, Deni (1) olan bu dünya. Para ile huzur olmaz Yönelmek lazım Mevla’ya. Rabbul alemin buyurur: Dilediğime mülkü veririm, Dilediğimden de alırım. Mahlukata şeamil kararım. Cimri olma, bahil olma. İllede mal, mülk söyleme. Gel sende kanaat eyle.. Ukbayı kayıp eyleme. Hak resulunden ibret al. Neler çekti güzel ashap? Alan da, veren de yüce Rab. Koş rahmetinden hisse al. (1) :Alçak Ali Sandıkçıoğlu |
Kapanır Ömür Perdesi
Çok dolaştım ğurbetlerde: Bulmak için huzuru ben. Huzuru bulayım derken: Gençlik kuşu uçtu elden. Saçlarıma aklar düştü: Geze, geze ğurbetlerde. İyileşmez yara aldı. Benim gönlüm gurbetlerde. Zaman çarkı; döne, döne: Alıp gitti gençliğimi. Hiç farkına varamadan: Yüklendim günah yükünü. Zan ettim ki, kalacağım: Dünyada uzunca müddet. Oysa bana yazılmıştı: Kısa süreli bir nöbet... Doğan çocuk kulağına: Okunur ezanla, kamet. Hiç merak etttinmi dostum: Nedir buradaki hikmet? .. İnsan ömrü çok kısa: Ezan, kamet arası... Hiç aklından çıkarma: Kapanır ömür perdesi.. 10.08.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Karacaahmette
******* bir başka,gündüzler başka. Yazları bir başka, kışları başka. Çoklarının taşı yıkılmış başta. Günler sessiz başlar Karacaahmetde. Nice yaşlılar ve gençler Yatıyor Karacaahmet´de. Erkenden solan bir çok gül: Vardır bugün Karacaahmetde. Bir zamanların beyleri Yoktur gelip, gidenleri. Kara topraktan evleri: Var şimdi karacaahmet´de. Koca bir şehirdir karacaahmet. Sakinleri yapmaz asla! Ticaret. Ümmet olanlara olur şefaat. Gün gelir bilesin karacaahmetde. Paralar, servetler geçmez orada. Orayı kazanmak lazım burada. Kiminin eli boş kalır ortada. Çalış rahat için karacaahmetde. Bir şey anlatırmı sana: Şu yıkılan mezar taşları? Bir çok ağacın dalları: Kurur karacaahmetde... Garip ötüyor bülbüller. Soluk renkte açar güller. Kucağında ne yiğitler: Yatar karacaahmetde... Dalma artık sağa, sola. Elini kaldır Allaha.. Seher vakti Zikrullaha: Kalkan var karacaahmetde.. İbret almak ister isen, Gez dolaş karacaahmeti.. Zamanımızın murşidi: Yatar karacaahmetde... Hüzün basıyor insanı: Varıldığında huzura. Nice kalbler vede ruhlar: Nurlanır karacahmetde. Varıldığında huzura: Başlar eğilirler öne. Bağlanarak sevdiğine; Feyz alır karacaahmetde. Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeş Halil Güler'in Ardından
Bir kardeş daha göç etti; Zonğuldaklı Halil Güler. Dileriz bizler kendine: Mevlamızdan bol rahmetler. Hem dürüsttü, hem cömertti. Hizmetlere koşar idi. Mevlamızdan emir geldi; Genç yaşında göçüp gitti.... Yüzü gülerdi daima, Hizmet ederdi Kur’ana. Kötülük hiç yoktu onda. Boş kaldı yeri camide,, Hasta iken de durmadı; Hep hatimlere katıldı. Daima sabır gösterdi. Çoklarına örnek oldu... Halkada boş kaldı yeri, Cidden çok üzdü bizleri. Dilerim gelir oğları; Rahat uyur babaları.. Cenazesi dolup taştı. Herkesin gözü yaşlandı. Evlatları takdir aldı. Halil kardeş uğurlandı. Dilerim Yüce Allahtan: Kabri nurlar ile dolsun. Senden geri kalanların; Hepsinin başı sağ olsun. Yüce Rabbim rahmet etsin. Hak resulude şefaat.. Rahmet olsun sana kat,kat. Makamın olsun şol cennet. Gurbette vefat edenler, Şehit ecri alacaklar. Nice Allahın dostları: Böyle haber veriyorlar. Listelerde adın vardır. Hatıran hep yaşayacak. Vakit.saat geldiğinde; herkeste yolcu olacak... Yolun açık olsun kardeş. Haydi git sen güle, güle. Dileriz kavuş resule: Dünya fani işte böyle.. Üzüntüyle yazdım bunu. Unutmmayız bizler seni. Herkes hakkın helal etti. Buna şahet kardeş Ali... Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeşim
Dinle büyükler sözünü. Ası olma gel kardeşim. Büyüklere sayğı gerek: Bu gerçeği bil kardeşim. Doğruluktan hiç ayrılma. Yalan sözleri söyleme. Tembel, tembel durma öyle, Sonu düşün be kardeşim. Ananın, babanın hakkını gözet. Kardeşinden etme nefret. İster isen daim rahat. Abid, zahid ol kardeşim. Olmasın kalbinde hased. Etme kimseye eziyet. Arzularsan bolca kısmet. Mevlaya şükür et kardeşim. Sakın tapma mülke, mala. Yapış dostum sağlam kulp’a Kavuşmak istersen havz’a: Bolca namaz kıl kardeşim. Elinde kur’an bulunsun. Dilin Allahı zikr etsin. Boşa geçmesin günlerin. Ğayret göster gel kardeşim. Her var olan tükenecek. Ömrümüz bir gün bitecek. Beyaz kefen giyilecek. Giymeden düşün kardeşim. Topraktan ev yapacaklar, Bizi ona koyacaklar. Üste toprak atacaklar. Girmeden düşün kardeşim. Bir gün “süre” üflenecek. Ölenler hep dirilecek. Herkes hesabın verecek. Vermeden düşün kardeşim. Mahşerde mizan kurulur. Amel defteri açılır. Herkes yaptığını görür. Hesabını yap kardeşim. Ya cehennem, yada cennet, Orda kalınacak ebed. İster isen orda rahmet: Gözden yaş akıt kardeşim. 13.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeşim Şaban'a
Tam yirmi iki gün oldu: kardeş Şaban göçeli. Varmıdır hiç Dünyada: Gidipte dönen geri? . Ne insanlar göç etti. Bu yalancı dünyadan. Asla mümkün değildir: Haber olmak onlardan.. Kimilerinin kabri; Belli bile değildir. Orada geçer akça: Ancak kamil imandır. Kimisinin yıkılmış: Başında mezar taşı. Ğarip, ğarip ötüşür: Üstünde Bülbül kuşu. Kimbilir o mezarda: Hangi kahraman yatar? Bir zamanlar var idi: Kaftan,kafa hükm eder. Şimdi hediye bekler: Geride kalanlardan. Bir çoklarının nesli: Tükenmiştir dünyadan. Nedense bir çok insan: Dünyayı bakı sanar. Beklemediği anda: Yanan lambası söner.. Önemli olan burnda: Yaradılışı bilmek. Bu alemden gitmeden: Güzel hazırlık etmek.. İnsanlar ders almıyor: Bunca olup, bitenden. Herkes sorğulanacak: Bütün yaptıklarından. Nasuh tevbe edelim.: Bütün günahlar için. Bırakmazsan ısyanı: Yok senin kurtuluşun. Seccaden ile barış: Seherlerde ey Ali. Vakit saat gelince: Sende verirsin canı. Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeşim Şaban Sandıkçı'nın Vefatı Dolayısıyla
Uzaklardan geldim amma: Seni canlı göremedim. Özel çağ hastahanesinde, Ruhunu teslim eyledin. Dost, akrabalar geldiler. Alıp tabuta koydular. Sonra köye götürdüler. Erken gittin Şaban kardeş. Bütün dostlar toplandılar: Hepsi çaresiz kaldılar. Toprak evine koydular, Yolun açık olsun kardeş. Bilmez idin yalan, dolan, Olmazdı kimseye hilen. Acırdın ğaribe cidden. Ecrini göresin kardeş... Kardeş, torunlar toplandı. Yaşlı anan çok ağladı. Kızların feryad eyledi. Mevla hüküm verdi kardeş.. Cenazende ilk yaşandı: Kaymakam,valiler geldi. Hava bile güneş oldu; Cenazende şaban kardeş, Ablan, kardeşler üzüldü. Bir an kimse inanmadı. Canı veren geri aldı. Çere yoktu şaban kardeş. Telefenda dedin bana: “Ağam ameliyat riskli.” Hemen gözlerin kapandı, Göremeden güzel kardeş. Yaşlı anam çok ağlıyor. Ağlarken şabanım diyor. Yerin cennet olsun diyor Amin deriz Şaban kardeş. Hemen hergün kabre geldim. Kur’andan ayetler okudum. Asım olsun, babam olsun. Birinizden ses almadım... Kadir, Şükrü çok ağladı. Kızlarının başı düştü. Boğazlar hep düğümlendi. Senin çin Şaban kardeş... Çok dertli idi Kamile. Ölümünle yandı yine. Hepsi senden bir hediye: Kaldı bize Şaban kardeş... Zeynep; Zuhal sarıldılar. Yetim kaldık biz dediler. Can evimizden vurdular: Dayanmak zor Şaban kardeş.. Birer,birer döndü dostlar. Evde yaşlı anam ağlar. Dua eyledi hocalar, Rabbim kabul etsin kardeş Her yerde okundu salan. Tabut, kefen Ankaradan. Çok çabuk kapandı dosyan. Hastahanede güzel kardeş.. Türkiyenin her yerinden, Dostlar cenazene geldi. Telefonlar kilitlendi. Dinmedi acımız kardeş.. Babamın ayak ucunda: Yatırdık seni kardeşim. Ölmezden evvel eşine: Öyle idi Vasıyyetin... Ağan Ali üzülüyor. Elden hiç bir şey gelmiyor. Yedi kardeş beşe indi. Boşluğunuz hiç dolmuyor. Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeşlerim
Kadeşlerim, kardeşlerim, Benim güzel kardeşlerim. Neden böyle olduk bizler, Benim güzel kardeşlerim? ,, Kalbler başka, diller başka: Güven kalmadı sözlerde. Çok azaplar çeker bilin: Babamız kara yerlerde... Nerde kaldı eski günler, Niçin kırılır gönüller? Uymayalım kör nefise: Dünya neler yuttu neler? .. Vasıyyetler unutuldu. Sevgi, sayğılar yok oldu. Birliklerimiz bozuldu. Erkenden karanlık çöktü.. Herkes imrenirdi bize. Sıkıntılar çıktı dize. Yazık oldu hepimize. İnşaellah çıkarız düze.. Cumaalarda, bayramlarnda: Hatırlarmıyız babamı? ... Hepimiz çabuk unuttuk: Dereye düşen Asımı... Yaşlarımız ilerledi, Tutmaz oldu el,ayaklar. Aldanmayalım dünyaya; Son durak kara topraklar.. Kılalım namazımızı: Eli açalım Allaha.. Başka türlü kurtuluş yok: Hem vallaha, hem Billaha. Düşünelim kardeşlerim: Köyü bir uctan, bir uca.. Kimler geldi, kimler gitti: Artık sıra geldi bize... İşte benim kardeşlerim: Bazen derdimden söylerim. Ğurbet zordur çeken bilir. Sonumuza Allah kerim. 23.08.2003 Ali Sandıkçıoğlu |
Karınca Davul Çalınca
Beyazlar kap kara oldu, Karalarsa hepten kara. Herşey kökünden değişti: Bu bir acaip mahzara.... Kuzu ile kurt arkadaş(!) İnsanlar insanı yiyor! Karınca davuL çalınca: Sürüngenler hep oynuyor. Topraklar hep çatlamışlar, Hasret bakıyorlar suya. Az daha sık sen dışını: Bak koşuyor kaplumbağa. Köydeki nineler bile, Terk eylediler lirayı. Çözen biri çıkamadı: Bu kareli bulmacayı. Yağan yağmur ıslatmıyor, Bizim köydeki toprağı. Günüşle beraber geldi: Kar, soğuk vede kırağı. Arılar küsmüş çiçeğe: Çiçekten bal yapmıyorlar. Örümceğin ağ evini, Sivrisinekler bozuyor. Hayattaki insanlar: İmrenirler ölülere. Bizleri kimler getirdi: Bilememki bu günlere. Ali Sandıkçıoğlu |
Kavuşmak İstiyorum
Yaz görmedim kıştayım. Dostlardan uzaktayım. Usandım artık kıştan: Bir bahara çıkayım. Bülbüllerin öttüğü, Çiçeklerin açtığı, İnsanın hoş olduğu: Köyümü özlüyorum. Uçtu gençliğim gitti: açan güllerim soldu. Ğurbet belimi büktü: Anlatmak istiyorum. Arıyorum bir doktor: Bütün dertlere çare. Kalksın artık engeller: Çıkalım düzgün yola. Gündüz bana karanlık. Kolum,kanadım kırık. Yetsin bunca ayrılık: Kavuşmak istiyorum. 02.02.2005 Ali Sandıkçıoğlu |
Kıl Namazı Kıl Namazı
Namaz müminin miracı, Kıl namazı, kıl namazı. İster isen ol cenneti: Kıl namazı,kıl namazı.. Namaz dinin direği, Peyğamberin göz bebeği, Meleklerin ibadeti: Kıl namazı, kıl namazı.. Alameti farıkası; Mümin ile kafirin. Uymayasın nefse sakın, Kıl namazı, kıl namazı.. Erkenden kalk sabahları. Al abdesti, kıl namazı. Kalksın ğaflet uykuları: Kıl namazı, kıl namazı.. Sabah vakti kıymetlidir. Uykudan dünya uyanır. Melekler rızık dağıtır. Kıl namazı, kıl namazı. Sıra gelmiştir öğleye, Güneş çıkmıştır zirveye. Gidenler gelmez geriye. Kıl namazı, kıl namazı.. Güneş tepesinde gökün: İşler oldukçada yoğun. Ögle vaktidir dediğim. Kıl namazı, kıl namazı.. İkindi vakti önemli. Bir adıda orta namaz. İlla namaz, illa namaz Kıl namazı, kıl namazı.. Güneşin rengi soluyor. Ayrılık vakti geliyor. İkindi vakti başlıyor: Kıl namzı, kıl namazı.. Güneş lambası sönüyor. Artık dünya kararıyor. Akşam vaktidir başlıyor: Kıl namazı, kıl namazı. Güneş çoktandır gitti. Ufuklarda renkler soldu. Artık yatsı vakti geldi. Kıl namazı, kıl namazı.. İslam dinin şartıdır. Ayet hadisle sabittir. Eda edenler kurtulur. Kıl namzı, kıl namazı.. Hafife alma namazı. O dur müminin miracı. Bıraktırır kötü işi.. Kıl namazı, kıl namazı. 14.12.2006 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Kırma Kimsenin Kalbini
Kırma kimsenin kalbini, Nazargahi İlahidir. Hor görme sen insanları: Mevla yaratmış onları. Merhamet eyle herkese. İslamda yer yoktur küse. İmkanların az olsada: İyilik eyle herkese... Şeytana uyup şaşırma. Allah kulunu kandırma. Yalanlarla, hilelerle; Rabbın sarayını yıkma! Hasedi, kini terk eyle. Kıskançlığı bırak hele. Kulak ver Hakkın sözüne: Yardım eyle hap ğaribe. İster isen Hak rızasın: Açık tut gönül kapısın. İnsanlara olsun sevgin. Alma ğaribanın ahın... İntikam peşinden koşma. Kin ile nefretler kusma. Kendini en üstün sayma. Değer ver tüm insanlara. Ne kadar yüksek olsa dağ: Üzerinden yol geçer bil. Kibir, ğurur edenlerin, Yelkenleri iner birgün. 13.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Kızıma Nasihat
İmtihan dünyasında, Gelip geçer ömrümüz, Yaptıklarımızdan tek,tek, Sorgulanacağız hepimiz. Aldanmadan kör şeytana, Kul olalım yaradana. İyilikle davran kızım, Yaradılan her insana. Birgün gelir ömür biter, Gider bütün güzellikler. Ancak seninle kalacak, Yapacağın iyilikler. Kötülükten ne çıkar, İyilikler var iken. İyi düşün ve dinle: Kurtuluş yok ölümden. Her yüzüne güleni, Dostun sanma a kızım. Ahıret hayatını, Burda kazanmak lazım. Kendi çıkarı için, Sana alkış tutanlar, İşleri bittiğinde; Kaldırpta atarlar... Tevbe kapısı açık, Her günahkar insana. Aç ellerini kızım: Yalvar ol yaradana... Boşa dönmez ellerin, Alemlerin Rabbinden. Koru kızım kendini; Kötülerin şerrinden. Boşa gelmedik bizler, Bu dünyada gezmeye. İstenilen vakitte, Koy başını secdeye... Doğruluktan ayrılma, Yalan sözlere kanma. Henüz vakit var iken, Gel fırsatı kaçırma. İtaat et Allaha, Sonra ana, babaya. Rahmete ereceksin, Bil ozaman ukbaya. Eğer beyin olursa: İtaat etmelisin. Böylelikle Allahın, Cernnetine girersin. Sakın gözün olmasın, Hiç bir zaman dışarda. Şayet öyle olursan, Yanarsın cehennemde. Müslümar Türk kızısın, Şanın vardır tarihte. Annelerin elleri, Öpülür her fırsatta.. Benim sevgili kızım, Yüceden gelir soyun. Evin reisi beydir, Eksik etme desteğin. Bügünkü güzellikler, Gün gelir gidecekler. O güzelim vucutlar, Bir, bir çürüyecekler. Hiç düşündünmü kızım, Mezarlıkta yatmayı. Onun için darıltma, Bu dünyada Allahı.. Güzel kızım seninle, Bir antlaşma yapalım. Yürüyelim Allaha, Şeytanı çatlatalım. Her uzanan elleri, Tutmayasın be kızım. Rabbim korusun seni, Halis olsun niyetin. Allah her şeye kadir, Sebepler yaratır bil. İman, ahlakla dolar, Evlerimize çok nur. Millet ne derse desin, Kapat kulaklarını. Cennete varmak için, İyi yap hesabını.. Kalb Allahın aynası, Kırma insan kalbini. Beyitlerle yaptım ben, Sana nasıhatımı.,... Adım Ali dir benim. Memleketimde Rize. Allahtan mutlulaklar, Dilerim hepinize... Ali Sandıkçıoğlu |
Kibir Atına Hiç Binme
Güvenme sen varlığına; Malın,mülkün gider birgün. Hiç beklemediğin zamanda: Yanan lamban söner birgün. Küstürme sen dostlarını, Alma kimsenin ahını. Ara, bul hak dostlarını. Gerçek dost ararsın birgün. Nefsin ile eyle cihat. O’na buna etme inat. Fitne, fesadı kaldır at. Temiz kalb ararsın birgün. Kibir atına hiç binme. Sakın ğururlanıp durma. Birde kendini beğenme; Beğenen kayb eder birgün. Naksanını her zaman bil. Sakın kalma sende cahil. Ehliyetli insanlar bul. Cahiller kayb eder birgün. İyi araştır sen Ali; Ayır sirke ile balı. Sakın yüklenme vebalı. Yüklenen kayb eder birgün. Ali Sandıkçıoğlu |
Kimdir Gerçek Terörist
Kin ve nefret kusarak. İnsanlar öldürdunuz. Nice mazlum sivilin: Canlarına kıydınız. Kalmadı sayenizde: Ne sevgi, ne muhabbet. Yıkıldı bu savaşta: Bir çok ev ile mabed. Derin yaralar açtı: Lübnanlıya bu savaş. Annesi kucağında: Can verdi minik kardeş. Dünya nefret ediyor: Yaptığınız zülümden. İçiniz rahatmıdır, Akıtılan kanlardan? Zoraki bir ay sonra: Savaşa dur denildi. Yüzlerce masum çocuk: Canice öldürüldü. Hemde ilan ettiniz: Müslümanı terorist. Ey dünya siz söyleyin: Kimdir gerçek terorist? Dilinizde söz başka, Kalbte niyetler ayrı. Tek hedefiniz vardır: Karalamak İslamı.. Hele bir okuyunuz: İslamın kitabını. Göreceksiniz onda. Hep barıştır fermanı. Sizin adetinizdir: Mabedler bombalamak. Sade bügüne değil: Dön birde tarihe bak. Gün gelir çiçek açar: Bahçemizdeki güller. Bülbüller güle döner. Karğalar ise kaçar. Bu alemin sahıbı: Birgün hesap soracak. Mazlumların hakkını; Zalimlerden alacak. 16.08.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Koruyalım Bu Vatanı
Akan kanı durduralım; Kardeş kardeşi vurmasın. Şehid olan Mehmetlerin: Anaları ağlamasın. Binlerce yıldır burada: Kardeş, kardeş yaşıyoruz. Ektiler fitne tohumu: Aman dikkat! Bölünüruz. Boşnak,çerkez, lazı, kürdü; Hepsi vatanın evladı. Dedelerimizin bir çoğu; Çanakkalede can verdi. Birlikte kalkıp ayağa; Dersler verelim kafire. Bu vatan bizim diyerek: Son verelim kan dökmeye. İstiyorlar bizden beyler: Yağmalamak (!) bu vatanı.. El ele vererek bizler; Koruyalım bu vatanı. Hiç bir zaman dostun olmaz: Coni ile Salamonlar. Onların tek dertleri var: Bu vatandaki kaynaklar. Anlamadınmı be dostum: Oynanan şu oyunları? Akıtma kardeş kanını, Kovalım gitsin kafiri. Ali Sandıkçıoğlu |
Köylü Efendi Dediler
Köylü efendi dediler; Ballı böreği yediler. Katıksız kuru ekmeği, Yiye,yiye geçti ömrüm. Zalimler ile zorbalar, Yönetiyorlar dünyayı. Adaleti bulmak için; Terkettim, gittim sılayı. Bazen aç, bazende susuz, Dolaşıp durduk ortada. Verilen nice sözlerin; Hepsi kaldılar havada. Dünden bügünlere dek, Neler çektiysek biz eğer. Hep kafsızlardan çektik. Lazım bu gerçeği bilmek. Gelen vurdu, giden vurdu. Kimileri hepten soydu. Olan ğariplere oldu: Damlarlarda kan kurudu. Böyle giderse ey Ali: Haraptır dünyanın hali. İşte kilim, işte halı: Sen ara bul dokuyanı. Ali Sandıkçıoğlu |
Köyüm
Senelerdir bilmiyorum: Köyüme bahar geldimi? Açılan kırmızı güle: Lütf edip bülbül kondumu? Ali Sandıkçıoğlu |
Köyüme
Köyümüzun altından: Dere akıyor, dere. Bilmem dönüş ne zaman: Doğduğum güzel köye? .. Köyümuzun altından: Yol gider Erzuruma. Yıllar,yılı hasretim: Ben o gazel köyüme.. Anlatmakla bitermi, Köydeki güzellikler? Ayrı koydu bizleri: Zalim olası ğurbet. Köyüm, köyüm güzel köyüm: Sende geçti çocukluğum. Hiç çıkmazsın hayalimden: Her an seni özlüyorum |
Köyüme Ağıt
Nerde bizim komşular? Birer,birer göçtüler. Köydeki hatıralar: Hep mazide kaldılar. Köylerde şenlik vardı: Hep çocuklar oynardı. Bülbül güle konardı. Şimdiyse hayal oldu. Uçurtma uçururdu, Köyümüzde çocuklar. Ğarıp kaldı köyümüz: Mezarda ölü ağlar. Baharla başlar idi: Hep köylerde canlılık. Güzel adetler vardı: Hepsi oldu tarihlik. Elli yedi senesi, Kuran kursu açıldı. Köyümüzdeki kurstan, İnsanlar feyiz aldı. Ne günlerdi o günler; Hemen herkes fakırdı. Fakır olan köylüler: Yardıma koşarlardı. Sabah bir çeyrek ekmek, Yanında altı zeytin. Okudu talebeler: Yayıldı mübarek din. Bir baştan, öbür başa. Köye nur yağıyordu. Okunan çift ezanlar: Göğe yükseliyordu. Medrese alimleri. Geldiler zıyarete. Dinlediler dersleri: Düştüler hep hayrete. Şimdi ğariptir köyüm: Bütün evler kapalı. İşte böyle dostlarım: Bilinmez dünya hali.. Çayırlı köyü adı: Benim güzel köyümün. Orada geçti benim; Neşeli çocukluğum. Eski adı Silyandır. Güzel,şirin köyümün. Düşündükçe geçmişi: Hüzünleniyor gönlüm. Köyüme olan hasret: Yakıyor ciğerimi. Ali uyup modaya: Unutma sen köyünü. Ali Sandıkçıoğlu |
Köyümü Özlerim
Horazlarının sesini, Saç altı ekmeğini, Köyümüzdeki herkesi. Ben devamlı özlüyorum. Çocukluk günlerimi, Bayırlarla, çayırını, Soğuk, soğuk sularını; Ben hasretle özlüyorum. Köydeki komşuları, Sabah öten kuşlarını, Baharını, yazlarını, Ğurbet elde özlüyorum.. Köyümüzün yollarını, Bayramlarda sabahını, Genç ile yaşlılarını; Ben her zaman özlüyorum. Bağlarını, bahçesini, Çılğın akan deresi.(1) Gündüzünü, gecesini, Ben köyümü özlüyorum. Köyde geçen günlerimi, Çocukluk anılarımı, Arısını, ballarını, Durup, durup özlüyorum. Kışlarını, baharını, Salasını, ezanını, Okulunu, camisini; Ğurbet elde özlüyorum. Silyandır köyümün adı: Ğurbet ayırdı bizi. (1) İyidere. Eski adı: (Kalapatamoz.) Hem yaşlıyı,hemde genci: Ah! Çekerek özlüyorum. Ali Sandıkçıoğlu |
Kul Olmak Gerek
Azrail kapıyı gelip çalmadan, Hazreti Mevlaya kul olmak gerek. Gecenin karanlığı tam bastırmadan: Lambanın ğazını doldurmak gerek. Ali Sandıkçıoğlu |
Kulluk Eyle İnsan Oğlu
Aldanma sen insanoğlu: Dünyanın nimetlerine. Aniden azrail gelir: Bakmaz gözünün yaşına... Dünya bir müsafirhane: Ebedi burda kalınmaz. Karun kadar zengin olsan: Malın, mülkün fayda vermez. Bilmelisin insan oğlu: Niçin geldin bu aleme? İbadetini tam iyle: Sakın koyverme yarına. Mallar, mülkler hepsi gider. Seninle amelin kalır. Cok geçmeden bilesinki: İsmin,cismin unutulur.. Kim ne götürdü dünyadan? Haberin varmı ukbadan? Haya eyle Zülcelalden: Kulluk eyle insan oğlu. 19.03.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Kur'an Ayı Ramazan
Kuran elinde müminler, Koşar mescidden mescide, Yaşlı genci kuran okur, Mübarek ay ramazanda. Berekt dolar ev, sokak, Şeytanlar hep bağlanacak. Sevaplar kat kat olacak, Şükran ayı ramazanda. Gönüllere huzur verir, Camileri şenlendirir, Rahmet, bereketler gelir, Gufran ayı ramazanda. Güzel sofralar kurulur, Tatlı iftarlar yapılır, Dudaktan dua dökülür, Rahmet ayı ramazanda. Hatırlanır hep ölüler, Yardım görür ğarıbanlar, Afıv diler günahkarlar, Tevbe ayı ramazanda. Kuranın indiği aydır, Tüm ayların sultanıdır, Boş durma ğayretin artır, Rahmet ayı ramazanda. Bin aydan hayırlıdır İçinde Kadir gecesi. Güzel Rabbim af ediyor, Afıv dileyen herkesi. Kelepçelenir şeytanlar, Melekler dua eylerler. Afv olur ALLAH diyenler, Kuran ayı ramazanda. Uyuma uyan kardeşim; Aç yüce Rahmana elin. Boşa geçirme zamanın, Rahmet ayı ramazanda. Ver zekatı, sadakayı. Def eyle kaza, belayı. Arkadaş et seccadeyi, Kuran ayı ramazanda. Sende unutma ey Ali! Bırakma elden kuranı. Boşa geçirme zamanı, Rahmet ayı ramazanda. Ali Sandıkçıoğlu |
Kur'andaki Kardeşlik
Biraz olsun bakalım; Muhacirle,Ensara. Kardeşlikte örnekler: Her dönem insanlara. Kardeşlikte rehberdir: Bize ashabı resul. Onlara uymayanlar: Ukbada olur rezil.. Menfaat düşünmeden, Sende sev kardeşini. Tüm karanlık işlerden: Çek artık sen elini.. Güzel hatıraları, Miras bize ecdadın. Sende sev kardeşini, Daha yükselsin şanın İşin gücün olmasın, Daima çamur atmak. Kardeşlik hussunda: Dönde tarihe bir bak. Çokları alkışlıyor: Yalan ve yalnışlığı. Giydiriyor kardeşe: Kardeş, idam gömleği. Gösteriş düşkünleri, Şu an için revaçta. Destek vermeyenlere: Diyorlar “kalbi hasta”. Ya alkış tutacaksın, Olur, olmaz herşeye. Yoksa atarlar seni; Bilinmez bir köşeye.. Günümüzde kardeşlik: Sadece lafta kaldı. Gerçekten kardeşlikler: Maalesef çok azaldı. Yalandan kardeşlikler, Şimdi başlarda bir tac. Sen yalana bulaşma: Hemen gönül kapını aç. Nice insanlar benzer: Bakınca bir meleğe. Küçük menfaat için, Baş vururlar hileye. Hiç kardeş,kardeşine, Verirmi eza, cefa? Örnek olmalı bize: Şanlı ashabı suffe.. Hor görme kardeşini, O da Adem oğludur. İnsanları sev ve say: Allahın emri budur. Gülme sakın kardeşim; Yolda düşen insana. Sevmediğin o insan: Birgün girer salına... 07.12.2005 Ali Sandıkçıoğlu |
Kurban Mali Bir İbadettir
Yüce Rabbin hitabıdır: İnsu, cinnin resulune: “Rabbın için namazın kıl”, “Kurban kes”Vaktı gelince. Kurban dinin bir emridir. Ayet, hadisle sabittir. Fakır olanlar muaftır. Binlerce yıl bu böyledir. Muhammedül Mustafa s.a.s Kendi kurban keserdi. Hazreti Fatımaya r.a. “Bak kurbanına derdi..” İhtiyacı yok Allahın; Ne ete, nede kanlara. Kurban vakti geldiğinde: Kanman yalan beyanlara. Yaklaşmak için Allaha c.c. Bizler keseriz kurbanı. Kurbanı kesmekle mümin: Korur malı ve canını... Yalan, yalnış beyanlarla, Kurban kesmemiz kınanır. Hayvan katliamı diye: Ekranlardan anlatılır... Niyetleri çok bozuktur: Bu tip hayvan sevenlerin. Dertleri kurban değildir: Şohret olmak ğayretlerin.. Bu nasıl hayvan sevenki? Üzerinde vizon kürk var! .. Hem çantası, hem kemeri; Hepsi hayvandan parçalar.. Allah için kes kurbanı. Dağıt bir miktar etini. Sakın kaptırma postunu. İcra eyle Hak emrini... Kimi kurbanını ister, Kimiside derisini. Bu bir ibadettir beyim. Meze ettirme etini.. Bir çokları var ortada: İstiyorlar kurbanları.. İyi düşün ey müslüman; Ayır sap ile samanı... Uyanık ol ey müslüman! Kurban mali ibadettir. Kurban kesmekteki maksat: Allaha yakın olmaktır. Eğer var ise imkanın, Çocuklarada kurban kes. Kurbiyyet içindir kurban. Kurbanla Mevlaya yaklaş. Bir çok belayı def eder: Hak için kesilen kurban. Sakın aldanma müslüman Söylenenin hepsi yalan... Çok kurbanlar kesilirse: bir müslüman beldede. O beldenin insanı: Uğramaz hiç felakete..... 21.12.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Kurtar Kitabın Allah'ım
Yerler senin, gökler senin. Kuvvet sendedir Allahım. Müslümanlar darda bügün: Yardımın gönder Allahım. Kudüste hilal ağlıyor. İmansızlar hep gülüyor. Zalim, mazlumu eziyor. İmdat bize ey Allahım. Miracın olduğu ayda: Kudsü şerif halen yasta. Kan akıyor Filistinde. Durdur bu kanı Allahım. Zorluklara çok kolaylık, Veren sensin yüce Rabbim. Ağlar ana, bacılarım: Yaşları dindir Allahım. Doksan dokuz güzel ismin, Biriside Kahhar senin. Uslanmayan kafirleri: Kahr eyle güzel Allahım. Zalimler kana doymuyor! Saldırdıkça saldırıyor. Dinin hakaret görüyor: Kurtar kitabın Allahım. Küfür: “ Aynı millettendir.” Diyor HZ.Muhammed. Hepsinde var aynı niyet. Yık başlarına Allahım.. Ebu cehil torunları, Zamanımızda azıttı. Nice mabedler yıkıldı. Fırsat verme sen Allahım. Hepsinde kin, nefret vardır. Düşmanlıkları dinedir. Bunlar zalim kafirlerdir. Sen koru bizi Allahım. Ali Sandıkçıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:44 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.