www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Ertuğrul Şakar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=73411)

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:43 PM

Kimin Doğum Tarihiyse Bugün

Kıyamıyorum artık zamanlara
Artık bir karar vermem gerekir
Zamanlara ne demeliyim

Canlı olmanın yansıması göz
Olmanın meyvesi sevgi
Yansıması yüreklerimizde mühür
Göz denilen aynada öz

Kimin doğum tarihiyse bugün
Doğumu üretiyor herşey
Tarihiyse başlangıç dediğimiz
Bugün doğuyoruz peyderpey

Niçin kapımdasın bilmem
Kapımdasın çünkü duyuyorsun
Bilmem dediğin bilmezleri okuyorsun

Eskişehir / 11.01.2007

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:43 PM

Kirazı Al Yolları Dal Gördüğünde

Aşkı duyabiliyor musun
Bir fark hissettiğin zaman

Bir gül daha bir gül
Gülüş daha sıcak, canlı

Nedir değişiklik yüzdeki
Değişik bir enerji farklı

Değişmek ve değiştirilmek
İşte ve içteki eşteşlik

Aşkı duyabiliyor musun
Kirazı al, yolları dal gördüğünde

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:43 PM

Konuşmak Prangaları Çoğaltmaktır

Ayrılmış iki ülke gibiyiz
Şu aşk kıyısı dünyada
Ne ben varım senin topraklarında
Ne sen varsın topraklarımda

Yarımdaki sonsuz ayrılık
Sevincimin hüzün perdesi
Bir ışık ki serin ve ılık
Gülüşlere konmuş özlem badesi

Gözlerim dikenli teller gibi batıyor
Yarıya inik bayraklar gibi yüzüm
Fırtınalar içimde yatıyor
Statik bir enerjiye çekilmiş sözüm

Konuşmak prangaları çoğaltmaktır
Aynalara göstermektir acizliği
Sessiz yorganları yanıltmaktır
Muhacir terk edişiyle azizliği

Yaban bir ülkede güller büyür
Gül dibinde çocuklar koşar
Yüzler; entari pembesi
Sevilen insanlar yaşar

Ayırmış bütün çizgiler bizi
İklimler, renkler ayırmış
Kıtalar, kutuplar dizi dizi
Dünya diyalektiği kayırmış

Ben kara olayım, sen ak ol
Ben gece olayım, sen gündüz
Güneş ol, ışık ol, su ol
Gönül pencereme aydınlık süz

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:43 PM

Korku

Korkuyorum,korku benim doğal içkim
Yangınlara ne kadar kav olduğumu görmüyor musun
Anızlar kalmış buğday tanelerinin arkasında
Yaz dedin mi ağustos sıcağı basıyor içimi
Suları tılsımlıyor buhar
Kabuk çatlaklarında

Boynumdaki kolyeler çiçek esaretidir

Not:
Yinelenmeyi bitmezlik mi sanıyorsun
Ter kokusunu yağmur değmiş gibi ıslayıp
Bir kır kokusuna bürününce sessizlik
Parmaklarınım kıvrımlarını soyarım avucuna
Ten bütün katmanlarıyla yaşlanır
Adın tramvay duraklarında kaybolur gider

Dilekler melek atmosferlerin kanatlarında dua olur
Sular akar hayallerimin çakıl taşlarında
Susmak en doğal konışmamdır tenimde

Yanılmak yaşamayı fark etmektir birden

Çölde her ağaç fazlalık değil mi sence
Kumdur,kabuk sanarak kaldırdığın zaman
Gündüz karanlığını yüklenir gece

Saklamalıyım acı parmak uçlarımı çağırmadan

Derkenar:
Yinelenmek acıyı çeliklemektir sevince

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:43 PM

Korkuyorum

düş kurmaktan
senden
yarından
gölgeden
güneşten
korkuyorum

ellerin
uzanınca
resmin
düşünce
sözü açınca
korkuyorum

korkuyorum
kendimden
daldan kopan yapraktan
bu yürekten
yüreklenince
korkuyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:44 PM

Koy Yok

Çoğul yalnızlıklarda eriyorum
Kendime sığınıyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:44 PM

Kutu İçinde Kutu

İçin ne kadar kutu dolu
İçine her girmem de bir başka kutu
Kutu içinde kutu
Kutu içinde kutu

Ne su
Ne yarasa
Kutu içinde kutu
Kutu içinde kutu

Bütün bulmacalar bitti
Bir sen kaldın başlanmadık
Kutu içinde kutu
Kutu içinde kutu

Ne aşk, ne bela
Sonsuz düğümlü kurdela
Kutu içinde kutu
Kutu içinde kutu

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:44 PM

Mani Mani Ramazan

Aylara sensin sultan
Tacındır Yüce Kur ’an
Rahmet, mağfiret ayı
Ey mübarek Ramazan

Mührün Kadir Gecesi
İndi Rabbin hecesi
Bu kitapla yükseldi
Kulluğun derecesi

Kur ’an’ı aldık ele
Gül sözler serdi dile
Cebrail muhabbeti
İlahi mukabele

Tüm şeytanlar bağlandı
Tesbih tesbih ağlandı
İnsan kendini bildi
İstikamet sağlandı


Her Ramazan orucu
Affa çevirir suçu
Reddedilmez dualar
Rahmet, mağfiret ucu

Süslenir sana cennet
Çiçeklenir bereket
İnkılap ikliminin
Bahçesinde hareket

Yeryüzü dolar melek
Kelebek olur dilek
Af deryası içinde
El yelken, dua kürek

Açlık bir imbik olur
Ruhumuz dimdik olur
Akıl idrakle dolar
Merhamet kimlik olur

Nefislere bir tembih
Hak yolunda her tespih
Ramazanın mahyası
Yirmi rekat teravih

Yüceden yüce kantar
İnci dualar tartar
Akşama yanan ışık
Şükür sofrası iftar

Heves artık rahat dur
Vakti, mükafata kur
Yeni bir başlangıçtır
Besmele gibi sahur

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:44 PM

Martın İkisi

Kar ve güneş karışığı bir mart ayı
Girişinde korku ve sevinç var içimde
Gözler ve gölgeler beni mesut eder
Düştükçe önüme slayt bir biçimde

Sonra neden ah çekerim, bilemem
Penceremin dışında akan güne
Şiirleri okurum fakat ellemem
Takılır gönlüme çiçek yerine

O güzel kuş,kimbilir nerededir?
Ayazlarda kesik nağmeler taşır
Yüreğimde duran berelerdedir

Daha martın ikisi merak gözlüm
Aldanma kokusuna havanın
Yarısı ayaz,yarısı alım çalım

İkiniz tamamısınız dünyamın
Ah bahar,ah sevgili kuş

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:44 PM

Memleket Evidir

Bekleyenler var onları
Kınalı kuzular gibi gönül açmış
Geleceğin çınarları için
Kozalak kozalak saçmış

Bir telefon sesi olur bekler
Sessiz derinliğinde ülkemde
Özlemler sabırı itekler
Duygu yumağı eklemde

Kitaplar arasında artık
Okuyan gözleri kalmış
Şİmdi engin coğrafyada
Silahları ele almış

Sabahın karanlığı açılır
Hasretlere karşılıklı
Hayatı başlatır komut
Fırlamaya hazırlıklı

Bekleyenler hep düşünür
Ne yapıyor şimdi oğlum
Hüzün bakışına yürür
Ey oğul, yiğit soylum

Bölünmüş zamanda ayrılık
Bir vatan görevidir
Zemheri gelir ılık
Memleket evidir

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:44 PM

Mevsimden Öte

Her zaman ve bir zaman
Hiç bir zaman bir değil

Doğru dediğin doğru değil
Yanlış dediğin yanlış değil

Sevmek kahrolmak değil
Sevilmekte varolmak

Bahar dediğin bahar değil
Kış dediğin kış değil

Mevsim sevdadan ayrı
Aşk mevsimden de öte

Yaşamak var olmandır
Fark etmen ve fark edilmendir

Beni doğuracak ebe benim
Ömür bitmez bir doğumun sancısı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:44 PM

Mutluluk Karanlıkları Geçmektir

Damlalar birikmiş uçsuz bucaksız
Oyuklarında yerkürenin
Üstü de sonsuz boşluk
Üzerimde evrenin

Gökyüzünün mavisine yelken açar kuş
Yeryüzünün mavisinde küreklerin
Mutluluk diyorsan
Anahtarı gözlerin

Sahili bulmak için
Dön yeniden içine
Mağaralarındaki bitmez gece
Mutlu seviler sunabilir sadece

Mutluluk karanlıkları geçmektir

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:45 PM

Mutluluk Karanlıkları Geçmektir

Damlalar birikmiş uçsuz bucaksız
Oyuklarında yerkürenin
Üstü de sonsuz boşluk
Üzerimde evrenin

Gökyüzünün mavisine yelken açar kuş
Yeryüzünün mavisinde küreklerin
Mutluluk diyorsan
Anahtarı gözlerin

Sahili bulmak için
Dön yeniden içine
Mağaralarındaki bitmez gece
Mutlu seviler sunabilir sadece

Mutluluk karanlıkları geçmektir

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:45 PM

Müptezel

Ey Güzelim
Düşmüşüm avuçlarına
Müptezelim

Gökte şu parlak yıldız
Kalbimin karanlıklarında
Ağlıyor yalnız

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:45 PM

Ne Demem Gerekiyor

Ne demem gerekiyor bir kandırmaya fırsat vermemek için
Her çözümün yeni bir soru olmaması için
Her sorunun mutluluk taşıyabilmesi için
En iyisi susan bir okuyucu olayım
Bir namluya bakar gibi
Susarak beyniyle konuşan


Nasıl yaşamam gerekiyor ben olabilmek için
Her defasında kendim kalabilmek için
Merakımı yenebilmek için
Ben sen diye çizgiler çizmeyeyim
Çemberlerde yasaklara bakar gibi
Daireler içinde dolaşan


Neler yapmam gerekiyor vedaların ardında
Düğümler çözülür mü kılıç keskinliğinde
Mutlu musun deme bir dal kırılınca
Bir ekmeği tutar gibi öpeyim
Bir makama çıkar gibi
Diz çökmelere alışan

Ne söylemem gerekiyor pişmanlık sarkacında
Dünya bir çözüm yerimi,yoksa bir soru yerimi
Sen bir anahtar mısın, bir mutluluk musun
Biz olabilmeye heves niçin
Terlemiş bir avucu sıkar gibi
Yüreğimin sevda sorularında oluşan…

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:45 PM

Ne Onsuzum Ne Onunlayım

Su kürenin karalarını çıkarırsan
Dünya bir bardak su gibi denizle kalır

Su sandığım bir derin bilmece
İçinde varolmam mümkün değil

Beni üstün körü dalgalıyor


Küremin oy çokluğu elinde ortağım
Ne onsuzum ne onunlayım

Tarihi izah ederken karışıyor
Savaşı ve barışı izah ederken

Kim bilir beni nasıl algılıyor

Denize düşüyorum düşüncelerde
Sahili yalayan *******de

Şamandıra değilim kendimi bulmak için
Aklı başında hiç değilim

Denizi duygular algılıyor

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Ne Şiirler Yazmıştım Hayallere

Bütün kuytulara ışık vurdu
Kaçıyorum yarasalar gibi
Sırlarım kaçıyor senden öte
Bir makaranın boşalıp ipi

Ne şiirler yazmıştım hayallere
Ne rüyalar süslemişti baharları
Bir güzelliği potalayan kalıp
Nasıl yeşillendirmişti diyarları

Güneş ısıtınca eriyorum
Hülyalar ısıtınca eriyorum
Belki yok olmak erimektir
Nasılsa bul bir yorum

Dudaklarım cırcırlı
Kalp bir gömü toprakta
Işığa teslim olmaz
Son kale karanlıkta

Rüzgarlarla uçan yaprak
Gelme pencereme düşüp
Bulma bu yürekte sapak
Ne beni ne kendini yak

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Ne Zaman

Ne zaman kendimde bir eksiklik hissetsem
Dönüp dönüp sana bakıyorum
Denizi seyreder gibi dalgın
Mavi bulutlarla dolu bir göze

Ne zaman bir dalga yürüse içimde
Karanlıkların çizgilerini çiziyor sahil
Bir kurşun ağırlığında bir martı
Rüzgarla mı dağıldı saçların sahi?

Ne zaman karşında olmayı denesem
Kaldırım taşları beni durduruyor
Yaşamın derinliklerinde bir kan
Gülen bir dudağın üzerinde duruyor

Ne zaman çoşkuyu kullanacağım kağıtta
Ne zaman özlem kayıkları suya inecek
Deniz kıyısında yakılmış bir ağıtta
Kucaklarıma bahar şarkıları binecek

Ne zaman bulutların sen olduğunu
Sessiz avuçlarımda anlatacak bir yaş
Yüreğinin yakamozlardan aldığını
Yiyip bitirmeden hasret denilen savaş.

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Ne Zaman Doğacak İnsan Yüzümüz Varlığa

Hep yeni yıllara akıyoruz
Mutluluklar arıyoruz mutluluklar
Bir yandan da her şeyi yıkıyoruz
Zafer çelenklerinde kutluluklar

Niçin herkes birden sevinmez
Birileri alta düşer niçin
Bulutlar güneşlerle inmez
Ya Afrika kan gölüdür, ya Afgan, ya Çin

Çığlıklar insan olduğumuzu mu gösteriyor
Kiminde acı acı, kiminde çoşku
Tarih kan, bilgi kan, nefret gün günden kor
İfrit gibi yerleşmiş her yürekte kuşku

Giden yıla söveriz, gelen yıl bebektir
Tiranlar ilk çağ taş tanrıları gibi kara
Şu kısa ömür nadir bir kelebektir
Niçin kurban edildi; kırk katırla kırk satıra

Ne zaman doğacak insan yüzümüz varlığa
Ne zaman eller ve yürekler barışta birleşecek
Mumlar yetmiyor bu koyu karanlığa
Dünyama ne zaman emek ve huzur yerleşecek

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Nerede Bir Şiir Dinlesem

Nerede bir şiir dinlesem
Sen aklıma gelirsin
Bütün sözcüklerde seni hayal eder
Sözcükleri tadınla yudumlarım

Her hece yüreğime tıp tıp oturur
Bir kiraz dalı gibi eğik
Bir kiraz kadar mahcup
Yutkundurur

Neredesin şiir,neredesin yar
Arzular barikatlar yıktırır
Bir asker silah çatmıştır
Bin asker siperlerde durur

Ya ben teslim olayım
Ya sen teslim al
Yalnızlığın sehbasında
Gölgem vurur

Nerede yari arasam
Defterime şiirler düşerim
Ellerim benden çıkar
Yüreğimde durur

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Neyi Değiştirir Sanki Düşünmek

Kaderin kozasında bir yürek
Bilmediği bir dünyayı örüyor
Neyi değiştirir sanki düşünmek
Bir meçhule adım adım yürüyor

Hesap kitap tutmuyor ki bir türlü
Kuma şekil çizmek gibi bu hayat
Elimdeki bütün zarflar mühürlü
Her heyecan beklerse olur bayat

Çaresizim bilinmeyen sahilde
Dalgaları çarpsın diye beklerim
Hakimiyet kurduğum her dahilde
Yenilgiyi ard ardına eklerim

Kozamı delmeye imkanım yok ki
Bir yürekten böcek kıvranır durur
Yaşam çığlığıma o kadar tok ki
Beklerken koskoca bir ömür kurur

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Neyi Paylaşıyoruz Biliyor musun

Neyi paylaşıyoruz biliyor musun
Biz dediğimiz toprak dediğimiz zaman
Evdeşlik gibi sıcak
Mutluluk coğrafyası bir an

Kaslarla kafalarla da korunur
Kabuksuz hiç ağaç gördün mü
Bir gül bir bülbül doğurur
Ayrılık kazağını bir gün ördün mü

Buzlukta saklanır pervaz sevdalar
Ayaküstü hatırlayışlara uzak
İyimser izahatlar yapar söz
Kıskıvrak bir var olmadır tuzak

Paylaşmamızı iyi bilmelisin
Sevginin ikizi nefrettir derler
Çoğulun içinde tekil gelmelisin
Vatan diyorsak bu gökler yerler

Hercai heykeltraşlara bakma
İyilik aşkın içinde gizli
İkincil tavırlar takma
Kör kıvamında yabancı gözlü

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Ocak Ayının Güneşinde

Ocak ayının güneşinde
Işık oyuncaklar topluyorum çevremden

Demlenmiş çay sıcaklığı dudakta
Yar diye söz ettiğim bir evrenden

Güzelim güneş hep sarışın
Altın sarısı şekiller çizer yüzüme

Bir tembellik büyütüyorum koltukta
İçimde bir çocuk katlanıyor nazıma

Korkuyordum ya soğuklardan hani
Isınmak harika bu kış günü

Eş dostla şiir içiyoruz söz söz
Açıyoruz çıkrıkta sarılmış yünü

Hala hayal kurabiliyorum
Parmaklarımda yaşatarak bir körü

Sokaklar sokaklara bağlanarak uzuyor
Avare ağaçlar gibi dal dal ol ve yürü

Ocak başında yeni doğmuş bir ay'la karşılaştım
Alaca karanlıkta ne güzelmiş gökyüzü

Şiir ne güzelmiş ekerse gönül
Duygusal yanım buysa,mutlu ediyor beni

Ocak ayını hiç bu kadar sevmemiştim
Hiç bu kadar merak etmemiştim ışık taşıyan gözleri

Dost ışığı,güneş ışığı ve yaşam ışığı
Suluyor fidan yapraklı sevgileri
13.01.2005

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Olmalıyım Yanında

Yağmasa da,bunaltmamalı bulut
Açık olmalı gökyüzü
Biraz bahar taşımalı ışıtan gülüş

Kavga somurtmamalı dağlar gibi
Taş taş
Çiçekler giymeli biraz

Bana vereceğin bir sevda olmalı
Beden ve mantık ötesi
Seni düşünürken uyuyabileceğim

Yağmasa da bunaltmamalı bulut
Şiirler beyaz olmalı
Beyazlar giymiş olmalıyım yanında
15.05.2003

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:46 PM

Öğretmenim Haydar Zorel

Geçmişin sayfalarında yıpranmaz durur
İlk okul gömülerimin arasında bir isim
Tarihlendirmeksizin beğenme iç güdüsünde
İlk hayranlık duyduğum sahtekarlığımdır
Edalı attığım öğretmen imzası

Ne güzeldi H ve Z harflerinden yoğurduğu süslü imza
Haydar Zorel ismi çakıldı kafama
Taklit ederek ne çok imzasını attım
Kırmızı bir kalemle defterlerime
Çekimli bir hatıra küpedir kulaklarıma

Çocukluğumu avuttuğum Elazığ sokaklarında
Karaçalı Suyundan, Arpacı'nın unundan
Yapılmış susamlı simitler sattığım yıllardı
*******i Atatürk Caddesinde uyuduğum
Cücük tüccar anılarımdan

Çekmece gibi çekerek alıyorum
Cahilliğimin bilgilendiği anları
Bütün renkli kalemleri kullandığım
Hayallerim gibi renkli yaprakları
İflah etmez bir şekilde seviyorum kasımları

Çok fazla sevdiğim öğretmenlerim olmadı
Bende iz bırakanlar çok azdı
Teyellemek için hayata bir el
Hep hatıramda kalan Haydar Zorel
Emsalsiz bir bahardı, meyveli bir yazdı

Öğretmenler günün kutlu olsun
Henüz söylenmedik iç çiçeklerle
Pırıl pırıl yüreğimin bir köşesi
Çocukluk anılarımdan kalan renklerle
Mutlu rüyalarda kelebeklerle

Bir öğretmen şiirim olsun istedim
İçinde ben olayım, öğretmenim olsun
Yirmi dört kasımda çalayım kapısını
Dadanmak hoşuma gidiyor hatıralara
Öğretmenler günü hep benim olsun

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Ömür Ve Ölüm

Ömür ve ölümde yaradılmış
İkisi de bir elbise üzerinde
Yabancı neyin yabancısı
Sonsuz bir iklimin sonlu terinde

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Önceli Sonralı Oyuncu

İnan tahterevalli kozmik
İzafiyet içindeyim paldır küldür

Yağdanlık gibi emniyetsiz bilgi
Ergin kafam çocuklar kadar gür

Ölüş noktamıza uzanır ömür
Katletmek için formdaki yeteneği

Egoist sadece ben değilim bütün benlerde
Önceli sonralı oyuncu

Saçma sapan ruhsatlarla başlanır iş
Edremit körfezinin maviliktir suçu

Kader örücü öpücüktür hayat
İndirgen hayaller nazarlığım

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Öyle Yalnızsın ki

Öyle yalnızsın ki
Yalnızlığım yanında hiç kaldı
Yastığın ağlıyor
Hani neşe dolu cıvıl cıvıldın
Nerde günışığı gülücüklerin

Bu mu hayat
İş


Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Öz Canlandı

Dağların sessizliğinde duran bir ceylan
Sonsuz sessizliğin varlık resmidir
Kar erimişliğinde fışkıran yeşil bahar
Su denilen bir rüyanın içimidir

Şiir söyle derken ceylanı söylüyordum
Buludu, ışığı ve mutluluğu
Sunak taşlarında tarih gibi bir buğu
Ruh bahar özlemlerinin bağ çubuğu

Sessizliğinde çiçek açtı nihayet bir şiir
Öz canlandı,sözcükler sessizliğe kelebek kattı...

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Pandora ' nın Kutusu

Karadan ak çıktığında
Renkler buluşur çılgın
Sen hala dağınık
Her gördüğümde yılgın

Pandora ' nın kutusu
Bir esatir kötüsü
Kalbinin boş tıpısı
Duyulmaz yanık çalgın

Leyla bir düştü, gitti
Olgun oldun,eğitti
Nice hayal seyirtti
Nice rıhtımlar dalgın

Fallar açma gerçeğe
Akıl yeter ermeğe
Girme düşle gerdeğe
Yürekte korkunç yangın

Sabah serin ve ıssız
Güneş ne kadar sessiz
Boynu bükük kimsesiz
Özlem bahçesi zengin

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Papatya Mevsimi Temmuz

Temmuz olabildiğince sıcak
Toprak taş
Yürek cılız

Yeşillendim yeşillendiğim kadar
Böceklendim
Paylaşmalarla yalnız

Öylece duruyorum ısıtılmış
Aynı yerde ve dimdik
Biçilme artığıdır anız

Papatya mevsimi temmuz
Olgunluğu karşılama mevsimi
Aşka ve sevdaya yanarsınız

Alabildiğince çekilmiş su
Feryadını salar bir yaban ördek
Toprak yarık, çevre ıssız

Ellerimden su yüklerim fidana
Beni giydirir bir esmer pazar
Ve ayrık otları kaplı bir tarlada bir kız

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Pencere Açık

Bıktırıcı bir sabır
Yaz sazlıklarını geziyor içimde
Pencere açık
Mavi damalı bir ay
Başına geceyi geçirmiş
Dolaşmaya çıktı

Bıkıyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Pişmanlık Menüsü

Pişmanlık menüsünde neler yok ki
Nelerden dert yanıyorum bilir misin

Kız kızan da dahil, kışta
Bölüm bölüm anıyorum bilir misin

Şaşarsın çene bol konuştuğuma
Bazen hatıra yakıyorum bilir misin

Bazen güzelliklerde gülüyorum
Irmak gibi akıyorum bilir misin

Alaca bulaca lime lime aklım
Yap boz oldum sanıyorum bilir misin

Bulamadım bir çok parçayı anlam katan
Türkülere şarkılara kanıyorum bilir misin

Pişmanlık büyük kelime suskulara yapışık
Boş gözlerle öylece bakıyorum bilir misin

Geçmişi yeniden yaşatarak içimde
Vebali boynuma deyip takıyorum bilir misin

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Renk Aşkı Boyar

Renk aşkı boyar, aşk rengi
Velhasıl boyanırız

Acaba
Ölüm şiirin içinde mi?

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Sabahı Giyinmedin mi Daha

Sabahı giyinmedin mi daha
Yatakların rehavetinde

Işığın gül patlaması açılışını
Yaşamadın mı teninde

Çoşku bir şerbet gibi
Kan yapacak etinde

Renkler renkleri öptü
Yaşam saadetinde

Uyan sevilmek için
Şu dünya sepetinde

Sabahı giyinmedin mi daha
Parça değil misin bütünde

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Sarı Bir Yapraktır Düşen Dipsizliğime

Ağaç yaprakları gibi sarardı gönlüm
Bıraktı kendini boşluğa ansızın


Hazan, ülkemi kapladı baştan başa
Kurtlar kemirdi bağrımı durmaksızın

İçimi aldılar karanlıklara doğru
Bir mezar sessizliğini bıraktılar yormaksızın

Ben hazanın teslim alınmış kölesi
Zindanıma konuldum kelepçe vurulmaksızın

Umut dediğim başımdaki kuş çek git
Hasret hüzünlerimi derdime sarmaksızın

Sarı bir yapraktır düşen dipsizliğime
Bir bahar çimenine ulaşıp varmaksızın

Ellerim, ellerim koptu dalından
Bir fidan inceliğinde uzanıp sarmaksızın

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Sekiz Şubat Takvimde Herhangi Bir Yaprak

Sekiz şubat takvimde herhangi bir yaprak
Gökyüzü mavi,yeryüzü ak

Sorulamayan kelimeleri merak ediyorum
Nisan yağmurlarını mı bekliyor toprak?

Kardan tuzlar ekiyor asvaltlarıma ayaz
Uzaktan gördüğüm vuslat tarlaları kurak

Bir mum çiçeğinde aşk kokusu ararım odamda
Sabah akşam rüyalarıma gel ve bırak

Taş baskılarla desenlenir bağrım boydan boya
Deliliğim şiir tadında bir çıngırak

Şarkılara ne aşklar gizlenmiştir bilemezsin
Atardamarlarıma batar,kanatır pıtırak

Soğuk keskinliğinde acı çekmekte neyin nesi
Pencerelerim, ışık pınarlarımda durak

Sevilmek ve sevmek düşünmez ki karanfil
Kan pıhtısı sevdaların ateşinde çırak

Ne demem gerekiyor yüreğime bilemiyorum
Suskun alevlerin narında kavrularak

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Sekiz Mart Bir Başlangıç Olsun

Bir diğer yarımızı nasıl unuturuz
Şiirin tuzunu, tatlısını
Gözle öz arasında
Bir trafik ışığı

Kendimi unuttuğum zaman belki
Tüller içinde sen oluyorum
İster bir kum
İster gönül okum
İster aşk kokum

Adının başına K gelir
Adın kalır ve kendin değişirsin birden
Bekarlık sultanlık olsa da
Kaybolmuş genç çağlarının sesidir o

Elmanın yarısıysa eğer
Kurt düşürme yarı yarıya
Sekiz mart yeni bir başlangıç olsun
Dönmeksizin hiç geriye

Diğer yarımda aklım
Şu güneşin indiği vakitler
İnsan kırlar gibi koşmalı iken
Niye hep kapalı yarıda bekler

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:47 PM

Sen Gün Işığım

Sevgi ekiyorsun ya tarlana
O kıraç,o yamaç,o rüzgarlı
Tuz,biber gibi serpilmiş acılara
,O kader dediğin başı dumanlı
Kardelen ayazı
Kıştan cikarıp yazı
Sevgi ekiyorsun ya tarlana

Öylece ek beni de sere serpe
Ellerinden eksik etme
Sen gün ışığım
Sen kırçiçeğim
Sen ufkumun aydınlık beyazı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 08:48 PM

Sende Bir Şey Var

Sende bir şey var
Kilit desem değil
Yorum desem değil
İde desem değil

Açıl susam açıl der gibi
Eşkiya kapıları açılıyor
Kızıldeniz gibi geçiliyor
Anahtar değil,murç değil

Bahara ne katıyorsun bilmem
Güneşe,yıldızlara
Hayale,ıssızlara
Isı desem değil,ses desem değil

Sende bir şey var
Çözgü gücümün yetmediği
Mantığın,duygunun tatmadığı
Hava desem değil, su desem değil

Ertuğrul Şakar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:19 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.