![]() |
Simitçi
böyle karmaşık olması gereklimiydi yaşam şartlarının simitçilerin efsane gibi bir yaşam sabahın beşinde kalk hazırlanmış simitleri tepsiye yerleştir ve yola çık bağır sesinin çıktığı kadar ulaşabildiği uzaklığa kadar simitçiii akşama kadar sattın, sattın satamadın mı? evdeki güvercinlere yem olur o gün kü yevmiyen akşama kadar dolaşman bağırıp çırpınman ise cabası böyle karmaşık olması gereklimiydi yaşam şartları simitçilerin Baykal Kaanalp |
Sicim
kendini görünmez sanıyor kıpırdamasına izin vermezsen eğer ölümsüzlüğüne inanıyor kalbinden söküp atmazsan eğer gelenekler dedi,üstümüze gelirler atılmasalarda herkes tarafından sevilirler kuru yapraklar dağılıyor toplanıp gömülmezse eğer yaralar bir bir kanıyor dikişleri patlarsa eğer bir sicim sakla,lazım olur bağlamak gerekir,düşlerimi Baykal Kaanalp |
Simgelerimiz Olsun
aldırma bana yanından geçerken hiç bakmayan boylu poslu duruşuna doğru dürüst yalan söyle seçerken arkaya atılan kelime oyununa her şeyi unutarak içimizde olmayan kalıpları atarak bir gül al solmayan simgelerimiz olsun aramızda bıtırak yakmayan içimizi enginliği artarak Baykal Kaanalp |
Sitem Eden Yok
giderken boş bıraktığın satırları karalıyorum gönlümce ne bir karışan var ne de bir sitem eden Baykal Kaanalp |
Sitemim
ışıkları söndür gözlerim karanlığa alışık tek bir mum ışığı dahi görmek istemiyorum sitemim yalnızca aydınlığa sana değil iki gözüm muslukları kapat terliklerini şıpırdatmadan yürü kuş çıvıltılarını bile duymak istemiyorum sitemim yalnızca çok sesliliğe sana değil kar tanem Baykal Kaanalp |
Solgun bir güneş
sinemaskop değil yaptığımız hatalar hatta soğuk bile değil üzerinde düşünüp tartıştığımız çekiciliğini hiç kaybetmeyen solgun bir güneş ayın bize bağışladığı her sabah uyandığımızda birlikte aynı sıcaklıkla Baykal Kaanalp |
Solmuş Güller
gidecek bir denizim yok beni çarpacak bir dalgam ufuklar dar bana gökyüzü haram sade bir gülüş yeterdi ama solmuş güllerim var ne anlatmak istediğim bir yer var ne de gitmek istediğim bir sen Baykal Kaanalp |
Son Güneşli Günler
Son güneşli günler Bıçak kesti kesti bitiremedi Bir tek damarım kaldı Bana ait Onu da gönüllü vermeyeceğim Gelmesini istemediğim kış Kapımı çaldı Ne kadar kapalı tutabilirim bilmem Belki de bir daha hiç dışarı çıkmam Kapılar bana bakıyor Duvarlar saatime Bir çalsa da kurtulsak diyorlar Şu geçimsiz ihtiyardan Boşuna beklemeyin baykuşlar Guguk kuşunu denize attım Saatin gongu yok artık Boşuna beklemeyin kargalar Size yok Bir damla kanlı et Boşuna beklemeyin Tarla fareleri Kar yağmayacak Boşuna beklemeyin Yarasalar Güneş hiç batmayacak Baykal Kaanalp |
Son Vuruş
zorluyor beni ölen insanların bakışları adım adım yaklaştıkları sonu görmek istemeyişleri kendi içlerinde kavurdukları isyan çekirdeklerini çiğneyemeyişleri ağızlarında son tükürüklerini savuramayışları bilseler sonlarını bi kaşık suda boğarlar katillerini gögüslerindeki son nefesaleriyle ama bilemezler benim ne zaman gelip tepelerine dikileceğimi bir çırpıda son vuruşu yapacağımı bilseler tedbir alabilirler mi? bilmem ben sadece görevimi yaparım insanlara boyut değişdirtirim hiç hoşuma gitmesede zorluyor beni ölen insanların bakışları adım adım yaklaştıkları sonu görmek istemyişleri Baykal Kaanalp |
Sonn
çabuk çevir sayfalarını okuduğun kalın kitabın ki ulaşabilesin merak ettiğin sona her son gibi bu da sona erecek sen okumasanda merak etmesende son yerinde duruyor sanki senin merak edip ulaşmanı bekliyor sınırsızlığına yitiriliveren varılamayacak olan sona,bitiş noktasına son noktayı koymak için Baykal Kaanalp |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:33 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.