www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Cevat Çeştepe (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133259)

GooD aNd EvıL 08-13-2008 10:59 AM

Sıcak

bu sıcak pamuk mevsimi midir çukurova'da.
üzümleri sarıya dönen bağmıdır adalar'da.
bu sıcak; hasat mevsimi, bağbozumu mudur.

alnımdan süzülüp toprağa düşen
bu talihsiz ve yorgun çizgiler,
ellerimdeki nasırın
kader arkadaşı, can yoldaşı gibiler.

bu sıcak umutsuzluğun cansuyu mudur yaşamda.
yaklaşan soğuk rüzgarın habercisi mi dört yanımda.
bu sıcak; benim isyanım mıdır sizler adına

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 10:59 AM

Sıfır

Sıfıra sıfır elde var sıfırdan başka
Söylenecek hiç bir şey kalmamışsa
Yaşadığımız aşklara,
Budala bir mevsim gibi bakakalırız ardından
Hüzünlerimizin.

Sarhoşluk ve hoyrat kavgalarımıza tanık
Tanıdık bir sokakta,
Üstüne dökeriz şiirlerimizi,
Kaybolan aydınlıklar gibi karanlıklarımızın.

Duvarlarımızda şiddet kendini sallar,
Bir bahane gibi ardından bıçak sallanan
Biz oluruz.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 10:59 AM

Sil kavgamızı gel yeniden başlayalım

ağladığım; ay ışığından değil,
bıçak yalımı...,
yüreğimi tam ortasından
ikiye bölen.

bitmiş bir lale devri akşamındayım.
söğüt gölgeli derelerde,
tüm kayıklarım alabora.
zehrin en zembereklisi,
dolaşıyor bir deli dere gibi damarlarımda.
en çok adını duymaktır,
istemediğim,böyle anlarda.
esaslı bir kavganın sonrasındayız yani.
öyle bir gidişin vardı ki,
hiç gelmeyecek gibiydin.

ben gene kaçışlarımın o her zamanki,
içinden yangınlı,
dışından ağır başlı
sığınağında saklıyım.

sırılsıklam elbiselerim,
asılmış başucuma.

şimdi.., ısmarlanmış tütünlerim var
hazır,ellerimde,
rengi kına renginde.
geceye sarıp, öfkeyle dumanlayacağım.
kendimden geçip
adını unutmaya çalışacağım.
vazgeçmeden,
saklamadan
ay ışığı gibi parlayan göz yaşlarımı
bıçak yalımına,
saklamadan.

belki bir çiçek açar
birden göz bebeklerimde,
gecenin ilerlemiş saatlerinde.
bir sahipsiz kısrak gibi
sen gelirsin,
gözlerin gelir,gözlerimin önüne.
yataktan heyecanla fırlayışımın olursun,
kan ter içinde.
kapıya koşuşum
ve takılıp iskemleye,
diz çöküşüm, dizlerinin önüne.
hadi gel ne olursun....
bir kez daha sebep olma ölümüme.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 10:59 AM

Silinecek çok şey dünle birlikte

az kaldı günlerden yarın olacak.
sen unutacaksın bir yerlerde
belki çok uzaklarda, bilmediğin
metruk bir sarayın yandığını.
harmanların biçilme
bağların bozulma zamanımıydı.
güller derilmiş ağaçlarından
kardelenler uyanmaya başlamış mıydı.
birbirine karışmıştı bir şeyler
ama neler.

az kaldı günlerden yarın olacak.
isimler bile silinip gidecek aklından
kurumuş sulukları yabani otlar saracak
mermer çeşmelerde suyu akmayan.
sen unutacaksın bir yerlerde
uzak akrabaların ölüp bittiğini
ağaçlar kökünden kurumuş
yollar tükenmiş miydi
birbirine karışmıştı bir şeyler
ama neler.

az kaldı günlerden yarın olacak.
altında mayın saklayan hain topraklar
çiçeklerle bezenecek.
ellerinde dünün acısı irinsiz nasırlar
emek, alın teri, ve onurlu yaşamlar gibi
yeniden anlam bulacak.
artık dinmiş miydi gözyaşları
kim bu gülen çocuk.
bir şeyler düzelecek göreceksin
güleceksin.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:00 AM

Simetri

Simetri bir yanda acı ile bozuluyor,
ölüm gibi, ayrılık gibi.
Simetri bir yanda yoksullukla bozuluyor,
sensizlik gibi, yalnızlık gibi.
Simetri bir yanda attığın çığlıklarla
yıkılan duvarlarla bozuluyor,
dönüşü olmayan yol,
dönüşü olmayan nehir gibi.
Simetri bir yanda,
simetri öbür yanda olmuyor.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:00 AM

Sinema sizin değil bu mevsim

güneş bulutların içinde bir yerlerde
kuşlar sokmuşlar başlarını kanatlarının arasına.
siz hiç sığındığı bir pencerenin pervazında
anasını beklerken gördünüz mü bir yavru kuşu.
şimdi mevsim görmek istediklerinizin
izbelere saklanma mevsimidir.…

artık çoktan gerilerde kaldı metropolisin,
kapılıp çarklarına döndüğünüz günler.
en masum görünen satırlardan yanmaya başlar
bütün dünyayı ateşlere saracak kitaplar.
siz okur ama okuduklarınızı yaşayamazsınız.
gelecek yazılmamıştır henüz sinemalarınıza.

bugün şimdi, dışarıda kar beyazı, içim kapkara.
atlı kızaklarımız boş koşuda, buzlar üstünde.
nallarından şimşek beyazı kıvılcımlar çakıyor.
yıldırım düştü sanıyor gözlerimize, korkmuyoruz.
korkunun cinayete kurban gittiği bir ülkede
satın alınmış gardiyanlarımızla yaşıyoruz.

aldırmayalım ama, yumalım gözlerimizi hayata.
boş adımlarla yaşanmamış kaldırımlarda
iş yok, para yok, yolsuzuz,sevda da yok üstelik,
cebimizde kontrolsüz bir suarenin tarihsiz bileti.
hangi kapıdan gireceğiz, çıkış nereden, heyyyyy
yok mu yol gösterecek kimse bize içinizden…
kaybolduk karanlığımızda, sizden saklanalım derken.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:00 AM

Sinemanın ışıkları yanınca

bir köşede saklanmışım,
belki intiharı düşünüyorum, kim bilir.
son yıldızları salıyorum çıkarıp yüreğimden
yanıyor sinemanın bütün ışıkları birden,
heyecan doluyorum.

en sevdiğim film gösterimde, kesmişim ilanını gazeteden
hep vizyonda kalacak biliyorum, sen çekip indirmeden.
aklına gelir de, ben bunu biliyordum dersin diye söylüyorum
yoksa aynı filmin içinde sen de varsın ve sen de izliyorsun.
havalandırma mı çalışmıyor, yoksa bu sıcak ağustos mu
küllerimden yeniden doğuşum, bu da bir başka senaryo mu.
hani olur ya, çok alışmışlığım vardır aniden ölmelerime
o garip zevkin melekleri şehvetle sarılınca bedenime.

“müthiş ahlaklıyız, ıslatmayız yüreklerimizi yer gök yarılsa
bugün değilse belki yarın, ne olduğumuz yazılacak nasılsa”

şimdi kağıt olup, kalem olup, mor menekşeli yasemin kokulu
ince bir romantik gibi çizilmiş bütün çizgilerim, seninle dolu.
ama saçlarımın sakalıma karıştığı bir yer var fotoğrafımda
bir de derin çizgiler, hikayesi yazılı beyazlaşan saçlarımda
o korkutuyor işte beni, göz göze geldiğimizde birbirimizle
hele albümdeki yerim her gün batımında kaldıkça gerilerde.
ama şimdi bırakalım bunları, vakit geldi bak gece zili çaldı
dört yana salınmış yıldızlar yüreklere dolmaya başladı.

bir köşede saklanmışım,
belki çok uzaklardayım, gülümsüyorum.
yüreğim parlıyor gecenin intikamına aldırmadan
hala yanıyor sinemanın bütün ışıkları,
ne güzel diyorum.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:00 AM

Siroz olmak

yerleştiriyorum kendimi cenderenin altına.
ezildikçe her yanım; tükenmiş özlemler çıkıyor.
düz bir çizgi gibi hangi fotoğrafı alsam elime,
sancısı tutmuş siroz olup büyüyor yüreğim.
içimde; en hain zehir ve en yanlış, ve tehlikeli,
hiçbir zaman hiçbir şekilde hak etmediğim.
dayanamayıp açacak olsam şiddetimin,
karakterime saklı, pas tutmuş tüm kapılarını,
ateşlesem dinamitlerimin buz tutmuş fitillerini,
patlayacak olsam yani, patlayıversem
bütün kubbeler aşklarım gibi dağılıp gidecek elimden,
paramparça olacak, biliyorum, biliyorum.
inanın kendimi çok zor tutuyorum.

cenderenin altından bir yol bulup kaçıyorum.
en iyisi şeytanın sırtından dürttüğü olmak.
bahaneler kalkanı ile sokaklara fırlamak.
ayağımda boya tutmaz bir postal, saçlar darmadağın.
gözlerimde hiçbir şey, ne bir umut, ne bir damla yaş.
ıslanacaksam eğer, sadece güneş ışıklarında ıslanmak.
bir okkalı küfür gibi vitrinlerde suratıma haykırmak.
………………………………

kısasından bir yol bulup mutlaka, hemen şimdi
sokmadan kimseyle başımı durduk yerde belaya
atmalıyım kendimi loş bir barın tezgahına.
kimseler doğmamış, yeryüzü zifaf gecesi,
göz gözü görmez, karalar, denizler kıpkırmızı.
sen dudaklarını boyamalısın şimdi, içeride,
yanımdan geçip giderken en baştan çıkarıcı
bir öpücük oluvermelisin ense kökümde.
dönüp en ters bakışlarımla, aç ve susuz,birdenbire
soyuvermeliyim seni ellerimle,ayak üstünde,
hemen gözlerimin önüne dökülmelisin, çırılçıplak.
bir tül perde arkasına saklayıp sonra herşeyini,
içimi çekmeliyim seyredip seni, için için ağlayarak.
tezgahta tamamı dolu içki bardağım
üzerime düşmüş göz gibi tam ortasından çatlamalı.
siroz, kendisini biraz daha aç hissetmeli.
yalnız kalmalı…….

başım ağrıyor şimdi.
elimdeki hançeri,
tam orta yerine vücut kadranımın…..
dünya bunun için işte bu kadar büyük.
insanlar başka yerlerde de yaşayabilsinler diye.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:00 AM

Sislere çığlık

arkasında ne var üç adım sonrasının, umurumda değil
evvelki günden biliyorum dünün içinde yaşananları
yarının ne farkı olacak ki geçen hafta bugünden
doğduğum gün okudum alnımda yazılanları
çığlık çığlığa neden ağladım sanıyorsunuz.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:00 AM

Siz bilirsiniz İstanbul'lular

şimdi buradan sesleniyorum;
ey siz, köprüde balık tutanlar,
siz bilirsiniz.

neden gelmiyor yanıma
en dayanılmaz bakışlarıma
ve üstüne saldığım rüzgar gibi
aşk fısıltılarına direnerek
kız kulesi.
ben üzüm sepetine saklanmış
bir yılan değilim ki.

şimdi buradan sesleniyorum;
ey siz, Cenevizli şövalyeler,
siz bilirsiniz.

neden gelmiyor yanıma
tarifsiz çocuksu çığlıklarıma
ve kabadayı ağzımla,
üstüne saldığım korkuya direnerek
galata kulesi.
ben taş üstünde kül bırakmaz
bir yangın değilim ki.

şimdi buradan sesleniyorum;
ey siz, gelmiş, geçmiş İstanbul’lular
siz bilirsiniz.

neden gelmiyorlar yanıma
oyunlar oynamak belki sevişir gibi
ve yitirmemek için
çocukluk günlerimizi
İstanbul’un bu iki kulesi.
benim mi hiç yerim yok efsanelerde,
yoksa kuleler mi benzedi
yaşadığımız bu yoksul günlere.
ihanet eden ben değilim ki.

Cevat Çeştepe


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:08 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.