www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   ...:::Karışık ßenden Şiirler:::... (https://www.cakal.net/showthread.php?t=71941)

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:56 PM

Adak Yaptığım Hüznüm

kaybolacak hüznüm bir gün bu dağlarda
sözüm şu ki arkamdan ağıt yakacak kadınlara
ben neden cenge tutuşmuştum
çürümüş zamanla
öğretin kuşlara aşk derdiyle avunanlara

söylediğim antika türküleri saydıkca,
sayıları tükettim
tükenmedim rüzgar törpüledikce
taze ümitlerimi
şiirim dedim can versin ağıtlarınıza.

Şen kızlardan dinlediğim
truvaya aşık adamın köhne hikayesine
şimdi de dağlarda sadalarca rastlamak ne kötü
bakışlarıyla türküleri altın yaldızlı yapan adamın
sömürüşü yamalı urbalı sevgilileri
ne kötü
yavrusunu yüreğine saran ananın yanında
kutsanmış ezgilere feda edilen anaları görmek

ölüm gecesinde mutluydu dedem,
ölüpte gidince
yaş bilmeyen gözlerim sel oldu dedi ninem

uysal kasırgalara yaktığım
türkülerden beni azad edin
kapanmış yaraları depreştirmemi hoş görün
tabiblerin yaşamaz dediklerini
kara bulutlarda saklayışımı da
şanlı suları zafer fermanlarını yakışımıda

olacaksa af'sız kalacak tek şeyim
bir gün bu dağlarda kaybolacak hüznüm

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:56 PM

Ağlama Makamı

yaralıyım, peşimsıra düş avcıları
harcım değil ki, ellerini bırakayım.
Bozkır vadilerde etimi kemirdiler
öptüğün güneş renkli dağlarda
hala ben
ağlama makamındayım.

Hırçın kuşların yüküdür, ellerin yorgunluğu
toprağımı itirazsız çağırıyorum
gözlerime üşüşen güvercin sürüsüyle.

Usul usul açılır ellerin
kıyısında gölgemi kaybettiğim denizlerime
çığlığımı kaçırıyor yüreğinden uğurladığın gemi
haylaz ergenliğimle
ellerinden ümid sağıyorum.

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:56 PM

Aysun'un Hikayesi

Aysunun elleri pek temizdi, ipektendi.
Gülleri okşayınca, güller bin bir hale girerlerdi.
Üzülürler sevinirler, özlerlerdi.
Dallarındaki dikenleri.
Aysundan uzak tutmak için.
Kanlı yaşlar dökerlerdi.

Aysunun gözleri alımlıydı, canlıydı.
Gözlere bakınca, gözler utanırlar, sıkılırlar.
Gizliden gizliye ağlarlardı.
Aysunun gözüne, ışık vurmasın diye.
Güneşe her gün isyan ederlerdi.
Açık kalırlarsa canalıcının kucağındayken.
Bilinirki aysunu göremeden gitmişti.

Aysunun teni yumuşaktı, sıcaktı.
Giysiler değince paklığına, titrerlerdi.
Kırışmasın isterler, hafiflerlerdi.
Aysunun aşıklarının eli tenine dokundukça.
Kirlendik diye çıkarılırlardı.

Cansız düşen bezler yeni yetmelere söylenir.
'Sefanız bir aşığın koynuna girene kadardır'.

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:56 PM

Bizim Hikayemiz

Koşuyor adam duvara, doğum yaptırmaya.
Biliyor duvarın doğumuna sekiz ay var daha.
İnliyor,ağlıyor, birde utanmadan.
Kocaman binanın içinde yatıp kalkıyor.
Gevşemeden, üşenmeden, üçten iki fazla.
Birgün çok görünce benzerlerini, yer yer sararmış.
Çizgilerle bölünmüş, yeşil çimende.
Ayak kokulu yerde, üçten iki fazlaya iki ekleyince.
Toplanan günde.
Kurtulduk zannetmede.
Nerde nerde...

Böyle mi olacaktı, aya boşuna mı boydan boya.
Hendek kazıldı.
Yüzler bir taş.
Biri birden faza taş.
Önce omzunda sonra kuşağında.
Dişe atılan taş.
Söz'de baştacı yapılan yer, taş.
Vurulup vurulup.
Kıvılcım vermeyen taş.
Yanardağ olacakmış.
Nerde nerde...

Kimileri kızak yağlar.
Birkaç kuşak öncesi, bıyığına tarak takar.
Böyle gelmiş böyle gitmez diyenler haklı tabi.
Fazla değil, az bir kuşak sonrası.

Haremden bir kazak olmayınca yanında.
Bozkırda at süremez.
Üşüyüp donar mı bilinmez
şerefle ölmek mi donup ölmek.
Nerde nerde...

Ben çeyreksem, bir şahlanırım.
Bir dünyaya bedel olurum.
Uzayda hayat varsa nolacak.
Nolacak kaleden kaleye atlayan adamı yanıma alırım.
Varsa yeryüzünde adam. Erkekse yan baksın.
Nerde nerde...

Hasılı kelam, böyle giderse.
Bu yazı bitmez.
Okuyucu desene, yazıp yazıp yatacağına.
Kalk biraz.
Nerde nerde...

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:56 PM

BİZE AŞKI ANLAT GÜZEL ADAM

bize aşkı anlat güzel adam,
siyaha çalım satan saçların,
çalmasını beyazı bulutlardan,
ve akşamın kızıllığında,
yanmasını güneşin,
vedasız bir sevgilinin ardından.
bize aşkı anlat güzel adam.
kalbimizde salınan nazlı bir kızdan.
kalan şarkıları anlat.
serip te açıları,
gölgesi anlılardan yaslanmış çınarın altına,
gidenlerin yoluna saldığımız suyu,
hangi denizlerden getirdiğimizi anlat.
bize aşkı anlat güzel adam,
dağlarda sırtını kalbine yaslamışları,
anlat,
tükenmez hüzünleri azat edişimizi,
yağmuru sevgilinin gözlerine indirişimizi,
anlat güzel adam.
bir yetim hüznüyle nasıl aşık olunur,
söyle bize, anlat bize.
güzel adam...

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:56 PM

Derviş Türküsü

Şimdi adım yok mezartaşımda
rüzgar savurdu harflerimi
utandımda gelen geçenden
toprakla kapladım bedenimi.

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:58 PM

Ebrad Reddiyesi


-28'lere-

I.
Bir ormanımız bile yok
ağaçtan yonttuğumuz sopamız
bş koyacak zalim kralımız
yine de kim demiş
robin hood olamayız

II:
hem kalesi yok düşmanımızın
çelikten de olsa silahı
öldükçe bin dirilecek başı yok

III.
Aşklarımı alıp düştüm mü yola
ne başlar dizelerim kalemimin ucuna

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:58 PM

Eliften Yalnızlık

I.
Sende olduğumun itirafıdır bu sözler
şeffaf bir gölde ağa tutulan balık
gözleriyle bana çaresizliğimi söyler
karanlık sıvalı bir kadın endamı ile
okyanusa açıldığım gemim batık

II:
dalgalarda azılı bir yara gibi azmaktayım
kıyıya vurmasamda kim demiş sulardayım
yurdunda yan yatmış ay ışığıyla
eliften yalnızlık çalmaktayım

III.
Okyanusa bakan bir kalede oynaşır kraliçe
ekşi sözleri yankılayan burçlar
gelişimi haber verdikçe aşıkları gülmekte
erken geldiğimden habersiz olmamalılar
şişe hainlik etmediyse.

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:58 PM

Hayal Libaslı Akşam

Her bakışında bir kuş konar
o dilsiz çig damlasına
ve sarhoş bir duman
huruç eder güneşten sana
hüzün buluttan iner ve yığılır
hayal libaslı akşamlara
ki akşam
bir yansımadır müphem sularda

ve akşam
güllerden ateş yakan sağır
bir uyku olup bana sırnaşır
işte o zaman ben
çıkarım aşkın burçlarına
bir ok çekip kıskançlık sadağımdan
kahkahayla fırlatırım sana
ve tutunarak öfkenin eteğine
çıktım sanırım gizemli patikaya

ne zaman ki
kristal bir vazonun kırılışı gibi
kaybolunca sarhoşluğun ayak izleri
ve zaman süt verince
ak kanatlarıyla emekleyen bebeğe
ağlamak denilen bir orduyla çarpıştım

OrDeRPrOs 06-24-2007 11:59 PM

Koma

Aynalara küsen adam ben değilim
damıtırken yüzüme hüzün mevsimini

suçluyum
bir sarı benizli mumyadan
içli bir müderris dersi dilememeliydim
verdiğim ruşen müjdenin
kalabalıklara uzandığını
beş haneli evimizi aydınlatan devin
gözlerinin
aşk denizinin kıyısından çalındığını bilmeliydim

Suçlarımın eksildiğini söylemesin hiç kimse
ve kimse bilmesin benim
ne denli ağlamaklı olduğumu
saçlarını okşadığım her çocuktan
bir tebessüm çaldığımı
bilmesin anneler

o ahenkli ölçüyü sinesinde barındıran
intikam günü gelince
kullardan değil, günahlarımdan değil
korkum
bir çığlığın efkarına not düştüğümde
sessiz kalmayı yeğleyen aynalardan.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:21 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.