![]() |
Hükümet Erzurum'a bir yazı göndermiş:
- Kışın soğuk geçeceği anlaşılmaktadır. Kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu acele bildiriniz. Erzurumlu bir köy muhtarı da hemen Ankara'ya cevap yazmış: - Yakıtımız pohtir... Numarası yohtir... Stokumuz çohtir... |
Süper markette alışveriş yapmakta olan genç, kendisini takip etmekte
olan bir hanımı fark eder. Kadını görmezlikten gelse de, kadın dik dik bakmaya devam eder. Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler. Kadın adamın birkaç sıra önüne düşmüştür. Kadın der ki: ''Özür dilerim. Böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı. Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki.". Adam şöyle cevap verir: "Bunu duyduğuma çok üzüldüm. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı? Kadın: "Evet yavrum az sonra eşyalarımı alıp çıkarken ne olur bana güle güle anne diye seslene bilir misin?" "Tabi ki." der genç adam. Yaşlı kadın çıkarken genç adam ona el sallar ve güle güle anne diye seslenir. Adam birisini mutlu etmenin mutluluğu içinde gülümser ve ödeme sırası kendine gelince kasanın 150 dolar yazdığını görür kasiyere sorar: "Bu nasıl olur alt tarafı üç parça eşya aldım." der. Kasiyer gayet sakin cevap verir: "Anneniz hesabını sizin ödeyeceğinizi söyledi." |
Bekleyeceğim
Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: "Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir sey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir" der. Müthiş heyecanlanan adam: "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir şaşkınlıkla. "Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe sarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" diye devam eden kadın, şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar: "Sen içmeyecek misin?" Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim." |
Irgat ile Ağa
Irgat sabah kalkar kalkmaz ağanın yanına koşar -Ağam gece sizi rüyamda gördüm der -Eeeee -İkimiz uçağa binmiştik ve uçak düşmeye başlady -Eeee -Uçak düşünce ben lağym çukuruna siz ise bal küpüne düştünüz -Eeee der ağa tabi aramızda ağalık farkı var Irgat hemen -Sonra birbirimizi yalayarak temizledik. |
Bir tatbikattan alinti
Amerikan Deniz Kuvvetleri' ne ait ünlü savas gemisi Missouri'nin görevlileriyle, Newfoundland'de görevli Kanadali yetkililer arasinda 1995 yilinda yapilan ve tümüyle gerçek olan bu telsiz görüsmesi , Amerikan Deniz kuvvetleri tarafindan ayni yil açiklanmistir.)) AMERIKAN GEMISI : Çarpismayi önlemek için lütfen rotanizi 15 derece kuzeye çevirin. tamam. KANADALI YETKILILERIN YANITI :Çarpismayi önlemek için biz sizin rotanizi 15 derece güneye cevirmenizi öneriyoruz. tamam. AMERIKAN GEMISI : Amerikan Deniz Kuvvetleri gemisinin kaptani konusuyor. Tekrar ediyorum rotanizi destirin. tamam. KANADALI YETILILERIN YANITI :Hayir, biz rotamizi degistiremeyiz. Tekrar ediyorum ; siz rotanizi degistirin. tamam. AMERIKAN GEMISI : Burasi Amerikan uçak gemisi Missouri. adimizi duymamis olanlara animsatiyoruz; Amerikan Deniz Kuvvetlerinin büyük savas gemisi Missouri'yiz. Lütfen sakanizdan yada inadinizdan vazgeçin, derhal rotanizi degistirin. hem de hemen simdi.tamam. KANADALI YETKILILERIN YANITI : Peki bizde size kendimizi tanitalim, SS/Missouri. burasi deniz feneri.Tamam! |
ENAYİ..
Bir yığın sebze yüklenmiş el arabasını kan ter içinde yokuş yukarı çıkarmaya çabalayan manav çırağına acıdı, yardım etti. Güç bela yokuşun başına geldiler. Geniş bir soluk alarak sordu: - Oğlum, tek başına bu kadar yükü taşıyamayacağını ustana söylemedin mi? - Söyledim ama... - Öyleyse niye taşıttı? - "Sana yardım edecek bir enayi bulunur" dedi. |
Adamın biri birgün yolda giderken bir çocuk görür ve çocuğu çok sevimli bulur çocuğa senin adın ne der çocuk tam söyleyeceği sırada dur ben tahmin edeyim der ama baş harfini söyle der çocuk -y der adam başlar saymaya -yasin çocuk başını sallar -yusuf çocuk gene başını sallar adam y ile başlayan tüm isimleri sayar çocuk her seferinde başını sallar adam iyice sinir olur kız isimleride saymaya başlar çocuk gene başını sallar adam en sonunda bilemedim ne lan senin ismin der çocuk -yamazan der
YARIŞ ATI Kocasının ceplerini karıştırırken bir kağıt parçası buldu. Üzerinde "Leyla" yazıyordu, bir de telefon numarası vardı. Akşam, kağıdı gösterere sordu: - Bu kimin numarası? - Aa, bilmiyor musun, ünlü yarış atı bu. Bu hafta ona oynadım. On gün sonra koca eve dönünce, karısı: - O ünlü yarı atı Leyla var ya, dedi. İşte o aradı seni... |
Çok Var
Bir Amerikali, bir İngiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki içiyorlarmış. Amerikali içkisini bitirince bardağı havaya firlatmiş, silahını çıkarıp bardağa ateş edip parçalamış: "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş. İngiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve ateş ederek bardağı parçalamış: "Bizim İngiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok kum vardır ki, aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş. Bunun üzerine Iraklı da buz gibi soğukkanlı bir şekilde içkisini bitirmiş, bardağı havaya fırlatmış, silahını çekip Amerikali ve İngilizi vurup öldürmüş: "Bağdat'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok var ki, biz aynı adamlarla iki kere içki içmeyiz" |
1)Hakim sanığa sorar:
Uluslararası kaçakçılıkla suçlanıyorsunuz, ne diyeceksin bakalım. Sanık sakin bir ifadeyle cevap verir: "Tamamen iftira efendim. Biz Fenerliyiz. Uluslararası ne işimiz olabilir ki bizim" 2)Bir gün İ.Cavcav,İsmail Uynanık ve Aziz Yıldırım oturmuş,konuşuyorlarmış.Derken içeriye bir adam girmiş.adam -Ben şeytanım,sonsuza dek yaşarım ve her şeyi bilirim;demiş. bunun üzerine i.cavcav: -G.birliği ne zaman şampiyon olacak diye sormuş.Şeytan da: -2045'te demiş.İ.Cavcav ağlamaya başlamış."Allah kahretsin göremeyeceğim..." sonra İsmail Uyanık -Peki Samsun ne zaman şampiyon olacak demiş.Şeytan da: -2053'te demiş.İsmail Uynanık'ta yine "ben göremeyeceğim" diye ağlamaya başlamış.Son olarak Azize demiş ki... -Pekiiiii...Fener ne zaman şampiyon olacak.Şeytan bunun üzerine biraz durmuş,düşünmüş ve... -"ALLAH KAHRETSİN,GÖREMİYECEEEEM!!" 3)Real Madrid ekibi İstanbul’a gelir, maç saatine yakın stada girerler...Stada takımdan ayrı gelen Zidane, takımın motivasyonunun çok düşük olduğunu görür, suratlar asıktır: -Ne oldu neden yüzünüz gülmüyor diye sorar. Takım arkadaşlarından biri: -Ne olsun böyle boktan bir takımla oynamak zorunda kaldığımız için canımız sıkkın, der.. bunun üzerine Zidane: -Pekala çocuklar, hadi siz gidin Kadıköy'ü gezin, ben tek başıma sahaya çıkar oynarım, der...Ve takım çocuklar gibi sevinerek stattan çıkıp Kadıköy’ü gezmeye giderler.. Maç başladıktan 10 dakika sonra Real Madrid takımı stada döner, skor; Real Madrid 1-Fenerbahçe 0...e tabi bu durumda daha da bir keyiflenirler ve tekrar dışarı çıkar gezmeye başlarlar... Maç bittikten sonra stada döndüklerinde, maçın 1-1 bittiğini görürler, FB adına Alex 85. dakikada bir gol atmıştır.. Takım arkadaşları hemen Zidane'a koşarlar ve onu coşkuyla tebrik ederler.. Ama Zidane üzgündür: - Özür dilerim arkadaşlar, sizi mahcup ettim, der. - olur mu öyle şey, der Real Madrid takımı, sen koskoca bir takımla tek başına oynayıp yenilmedin, daha ne olsun.. - Ama, der Zidane, 12. dakikada kırmızı kart görmüş olmam gerçekten benim için utanç vericiydi. 4)Fenerli’nin biri bir adada tek başına dolaşırken bir lamba buluyor.Lambayı büyün bir şevkle siliyor Lambadan cin çıkıyor ve diyor ki: -Dile benden ne dilersen.Fenerli ada da yalnız olduğu için bu adadan Kadıköy’e kadar bir köprü yap bende stada gidiyim diyor.Cin: -Bu imkansız mümkün değil diyor başka bir dilek dile diyor cin Fenerli: -O zaman Feneri şampiyon yap diyor.Cinde: -Köprü kaç şeritli olsun diyor. |
Fenerbostan Cim-Bom'a yenildikten sonra artık oyucuların insan içine çıkacak halleri kalmamış.Öyle bi duruma düşmüşler ki artık bazı oyuncularda cinsel sapmalar başlamış.Mesela Ümit Özat çarşıya pazara giderken kadın kılığına girip gidiyomuş.Bir gün yine Özat çarşıya gitmiş.Tabi yine kadın kılığında..Bi markete girmiş.Bİraz sağa sola bakmış.En son kasaya para ödemeye giderken yaşlı bi bayana yer vermiş.Yaşlı kadın buna teşekküer etmek için arkasını dönmüş ve Ümit Özatı tanımış...Demiş ki : " Aaa...Ümit sen ne olmuşsun böyle..."
Ümit cevap vermiş : " iyi de sen beni nereden tanıdın?" Yaşlı kadın cevap vermiş : " Ya tanımadın mı beni ben Alex" |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:40 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.