![]() |
telgrafhane...
Uyuyamıyacaksın Memleketinin hali Seni seslerle uyandıracak Oturup yazacaksın Çünkü sen artık o eski sen değilsin Sen şimdi işsiz bir telgrafhane gibisin, Durmadan sesler alacak Sesler vereceksin Uyuyamıyacaksın Düzelmeden memleketinin hali Düzelmeden dünyanın hali Gözüne uyku girmez ki Uyumayacaksın Bir sis çanı gibi gecenin içinde Ta gün ışıyıncaya kadar Vakur metin sade Çalacaksın. |
Dilekler...
İsteklerim vardı Hem nice dileklerim Aşılmaz dağlar mıydı Ulaşılmaz köyler Uzanan eller mi gerekliydi Sarı renkli Beyaz gümüş metaller Yeşil kağıtlar olsa olur mu Gökyüzüne bir uçurtma salsam Deryanın en derinine dalsam Olur sandım dileklerim ******* boyu Gündüzler kadar beklerim Bir davet ki Göklere uzanan ellerden gelir “Yalnız temizlenenler” girebilir Koştum davetin geldiği yöne Kapıdan içerisi masalsı belde Cevaplar yetişir aminlere |
kendi başına...
Yağmurla ses olup çıksın, Dallansın dumanlı ağaçta bensiz, Vursun yürüyen şafağa gölgesi, Gülde dolaşan arı gibi göksel, Suyun kabuğunda gerçek parıltı, Başağı sallayan ay gibi, Arabasız bir yıldızın kamçısı Gibi kıvrılsın gökyüzünde seçik, Gün gibi boyasın denizi, Ekmeğin yanında tuz gibi esmer, Su anıtı gibi her yerde olsun, Kimi desin, "Kimin bu sevi?" Kendi başına sansın kimi? |
rahatı kaçan ağaç...
Tanıdığım bir ağaç var Etlik bağlarına yakın Saadetin adını bile duymamış Tanrının işine bakın Geceyi gündüzü biliyor Dört mevsimi, rüzgarı, karı Ay ışığına bayılıyor Ama kötülemiyor karanlığı Ona bir kitap vereceğim Rahatını kaçırmak için Bir öğrenegörsün aşkı Ağacı o vakit seyredin. |
Kolları Bağlı Odysseus...
1. Kara gemi Okeanos ırmağının Akıntısından kurtulup tanrısal Denizde Ayaye adasına varınca Onu kumsala çektik ve uykuya Dalarak tanrısal şafağı bekledik. Sabah sisi içinde doğan Gül parmaklı şafak Elpenor' un yüzüstü yatan ölüsünü Bulmuştu ilk önce kıyıda. Martı leşleri ve deniz kabukları arasına Törenle gömdük onu kederli Gönülle ve yanık yüzlü şaraptan İçerek dinledik Kirke'yi. 2. Tanrıçaların en tanrısalı Güzel belikli Kirke eyitti : "Sen Odysseus iki |
kalem...
Kalem sana kurban olam kõle olam Anam oldun, babam oldun, eş oldun Seni yapan ustalara kul olam Dertlerime ortak, yüreğime taş kalem Senden başka sadık dostu bulamam Bir gün bile senden ayrı kalamam Herşeysiz olurum, sensiz olamam Gözümün seline yaş oldun kalem Seni çöpe atan eller sürünsün Zalim dostlarımdan sen çok üstünsün Seveceğim ölünceye dostumsun Bütün insanlığa baş oldun kalem Kalem sana ağaç olam uç olam Yazdığına cümle olam hece olam Sen gündüz ol, ben de sana gece |
Daha Birbuçuktu Yaşı...
Ağlama, inleme Bakma öyle mahzun, gözlerime Sakın beni yaz deme Yazamam kurbanlığını/ canavar ruhların ellerinde Yazarsam kalemim bir çıra olur/ kağıtlar mazot denizi Tutuşsun mu dünya/ yürekler yansın mı ateşe? Gelme aklıma, girme düşlerime Tutunup eteklerime Bakma mahzun/ öyle melul, gözlerime Gözlerine mor sürmeler Bedenine kara güller Korkulardan alevler/ küçücük yüreğine Ve oyuncaklar Birkaç renkli top/ bir de Kırık bacaklı bir bebek Buz kesmiş ellerine |
sonra...
I Diri çiçekler, Issızlık, Tellere asılı gökyüzü... Işığın diliyle Vedalaşıyor sokak. II Böcekler yer değiştiriyor İnceliyor uykumuz Rüzgâr soruyor çalılıklara -Kargalar nerede? III Gerçeğin şarabını içirir; Karnındaki tapınağa Sevgilim deyip uzandığın, Bahar. IV Süzülüp yazın ellerinden Yere düşer ilk damla Soyunursan Karşımdaysan Dalıyla hesaplaşan Aceleci incir. V Bukleleri sonbaharın, Sana benzeyen İnce sarmaşık Nerede bekleyelim seninle Bu kış uzu |
Çocuklar Gibi...
Şen şakrak çocuklar gibiyim bugün Çocuklar gibi.. Kavak yelleri rüzgara kapılıp gitti Uçan balonlar gibi... Güneş uzattı kollarını, alacak kucağına Rüzgar esti,yanağımı okşar gibi... Yeşil halılar serdi bahar, ayağıma. Çocuklardan bir çocuk; Büyümüş te küçülmüş Masallar, ninnilerle büyümüş Çember çevirip, horoz şekerler yemiş Dedesinin cebinde türlü türlü yemiş Kuşun kanadı neden gümüş? Çocuk ruhum bugün şen şakrak gibi Rüzgara kapılmış uçurtma, başım Kavak yellerin |
çok güzel şey...
Yaşamak güzel şey dogrusu Üstelik hava da güzelse Hele gücün kuvvetin yerindeyse Elin ekmek tutmuşsa bir de Hele tertemizse gönlün Hele kar gibiyse alnin Yani kendinden korkmuyorsan Kimseden korkmuyorsan dünyada Dostuna güveniyorsan Iyi günler bekliyorsan hele Iyi günlere inaniyorsan Üstelik hava da güzelse Yaşamak güzel şey Çok güzel şey dogrusu. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:09 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.