![]()  | 
	
		
 Keramet Zulümmiş ki.... 
	Ve keramet Susuzluğa şekilsiz çizgiler çizdim Bir daire g,ibiydi inceliklerin dönüşü Mahzunum... Eziliyorum biliyorsun Ezildikçe eriyorum yüreğinde biliyorum Tutma ben Tutacak tutunacak yerim yok İsabet edersin Bırakırsan bir kırmızı gül Be duyarım Ben görürüm bilirsin Ve keramet zulümmiş ki Buldum kendimi Buldum bulutların üzerindeki sevgiyi Kimse sormasın  | 
		
 Ker*** Ve Saman 
	Su sızmadı duvarlardan Ker*** ve saman Karıştı işte Hepsi zaman Kadındı,yoldaşımdı Mevcutlu sırdaşımdı Su sızmadı duvarlardan Kenetlenmiştik Oyalı nakışımdı İçimdeki güvercindi Uçamadı bensiz Su sızmadı duvarlardan Alın yazımdı Anlatamadım Efkarım ondandır Arzuhalimi yazandır zaman Su sızmadı duvarlardan Ker*** ve saman Karıştı işte Hepsi zaman Ayrılık gerçekmiş meğer İçimde tükenen bir kandil Bir türküdür el aman Derman çok uzaklarda Duvarlardan su sızmadı O yar O kadın.. Ben meczuptum O kızmadı  | 
		
 Kıbrıs 
	Yüreğim kan ağlıyor vatan perişan Santim santim satılıyor yok ki karışan Sırtını dönüyor,biraz kırışan Cephelerde yanlız Mehmet vuruşan Her değere eli kolay erişen Bayrağı görünce yüzü buruşan Boylarından büyük işe girişen Onlar değil mi Rum'la her gün görüşen Tanrım bunlar kim ki böyle yarışan El sıkıp düşmanla zevkle barışan Atam şu dünyada yoktur bir eşin Vakti gelmedimi o dik duruşun Yapmadan hesabını bir kaç kuruşun Beşparmak Dağlarında canlar verişin Türkün onurunu hergün yere serişin Bulur Millet ehlini hesap soruşun  | 
		
 Kılıçsız Şövalye 
	Masonlaştı hislerim Masrafları ölçer oldum metreyle Şarkıcı sanmaya başladım kendimi melemekle Ah matmazel ah.. Bir bilseniz Mayıs böceğinin tadının Ne kadar mayhoş olduğunu Sesime hiçte iyi gelmiyor ..Oysa... Mehter başı gibi nara atmayı isitiyor Şu deli bozuk gönlüm Bu mangal gibi yürekle Nameler düzmek.. Karşılıksız deva bulmaz sevdalara Abes gelebilir size Kılıçsız şövalye Olur mu deme Şu masonluk duygusu Kılıçsızda saldırtıyor İnsanı kahküllü yel değimenlerine Nabzını nefessiz tutuyor insan Ama namlı bir namussuz olmaktansa Masonlaşmaya razıyım harbiden  | 
		
 Kırık Kalpler Özlenmez 
	Özleyceksen eğer Kırma beni Kırık kalpler özlenmez Kırık kalpler yapıştırılmaz Kalp kırılmışsa bir kere İflah olmaz bir daha Hele onu özlemek Bir lükstür Parça parçayken Özlemin param parça olur Hasretin paramparça Ufalırsın,küçülürsün Kulelerin yıkılr Yıkılır abidelerin Hasrete sarılırsın İnsan olduğuna atanırsın Şekiller silinir Özleyeceksen beni özleme Sıkma gerçekleri Bu bir yemindir Bir ince çizgidir Kırılırsın.. Sen şeklini bilirsin Benim yokluğumu bildiğin gibi  | 
		
 Kırlangıç Yumurtası 
	Büyük umutlarla büyüyüp Küçük umutlarla yetinmişsen Üzülme... Hasretindeki ağaç Hem yeşil kalacaktır Hem meyveye duracak Okyanus bekleyecektir Seni... Yağmurun fırtınaya dönüşsede Aniden Bir kadın terketmişse seni Gelecektir anılarını Ve almaya kokusunu Yatağın ötesinde yalan Ve ayak dibinde Kırlangıç yumurtası Keyif vermedikçe Kapatılır ışıklar Ve soğuklar utandırılır O son çizgiyi aşmak Ya da aşmamak.. Sonrası boş bir çuval Geriye dönüş mümkün Hayal ya da gerçek Sen ne istersen Bir ayrılık Bir kavuşmak türküsü Sonrası hiç yaşanmamış Bir fincan sütlü kahve Hayat bir an.. Bir saniye yaşanırsa eğer Sorarsan kendine Ve eğer cevap alırsan Sakın bekleme... Ezilirsin.... Bakma pencereden boşuna Otobüs durağında ben Yokum.......  | 
		
 Kırmızı Ah 
	Bozuştuk Bozuntuya vermeden Kapıyı çarptın gittin Her zaman yaptığın gibi Tek söz etmedin Hissettim Böbrek taşlarımın düştüğünü Ve gözlerimle Kapının tokmağının öpüştüğünü Kızgınlığın tenimi sardı Sonra ruhumu Ağzımdan kırmızı bir ah çıktı Burnumdan gri bir nefes Sonra duvarlar geldi üstüme Tavanım çökmeye başladı Pişmanlığını beynimde hissettim Belki ölürüm diye  | 
		
 Kırmızı Bir Balondu Mutluluk 
	Kırmızı bir balondu mutluluk Yirmi beş kuruş harçlıktı Bir taze simitti sabahların serinliğinde Tokalı bir naylon ayakkabıydı giydiğim Bir bayram sabahı mutluluk Bir okuma kitabıydı uzun yaz tatillerinde Uzun kulaklı yaşlı bir eşekti bindiğim Dallardan kopardığım kayısı çağlasıydı yemyeşil Şimdi kaybettiğim mutluluk Bir Teksas bir Tommiksti resim resim okuduğum Bir kırık aşk hikayesiydi gazetelerden tefrika Bir filmdi ucuz öğrenci matinelerinde seyrettiğim Çarşamba günlerini heyecanla beklerken mutluluk  | 
		
 Kırmızı Çakıl Taşları 
	Kırmızıydı çakıl taşları Sabahların sahilinde Güneş donuk bakıyordu İstanbul'a İstanbul.... Yorgun bakıyordu insanlara İstanbul... Benim İstanbul'um İnsanlar... Benim insanlarım Güneş.. Gezegenimin dışında kıskanç Kırmızı çakıl taşları attım güneşe Yağmur taneleri kırmızıydı İstanbul'un üstünde Boğaz taşıverdi sessizce Yalılar konuk etti tuzlu suları Balıklar bayram yaptı koftiden Gördüğüm rüyalara yordum mahpusluğu İstanbul olmadıktan sonra Sen olmadıkça.. Neye yarar özgürlük Altın kafes misali Dağların ardında Mevsimler cehennem Seneler kuyu Ayrılık koyu Dağların arkasında Bir ömür boyu.....  | 
		
 Kırmızı Davullar 
	Düş değirmeninden Döndü gönlüm Öpüşün karizması Aldı beni kulemden Ta ilk basamağına Olduğun yerin Dönence de tükendi Yemiş bezirganları Bir sahur vaktinde Çalınca Kırmızı davullar Habersiz gidişinin Ağıtını yanlız bana Ben mecburum üşümeye Pencerelerde Beklerken güneşin Vitamin bulmacasını Gözlerime sor Bulmacanın son harfini Ve yüreğimde kıl Son namazını Yokluğumuzun Kızılca kıyametinde  | 
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:33 PM | 
	Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.