![]() |
Yeniden Yeniden
Yeniden yeniden, Çarpmak kıyılara. Ve yeniden ıramak; Doğup ufuklardan, Göğün düzüne. Yıkmak yeniden yeniden; Yıkmak. Ve ıramak; Uzak ufuklara. Ufuk Nazım |
Yeryüzünce
Yaşa Dünya dillerince. Dilincedir Vardığın yer. Yeryüzünce uzun Yabancı dillerce renkli. Yaşamak Anadilinden çıkarıp Dilin kabuğunu Yalın dilinle Hece hece Kelime kelime Yayılmaktır yeryüzünce. Ufuk Nazım |
Yeşer
Sarsıldığını görüyorum çağların, Zalimler dönemecinde. Bir cehennem barut kokusunda, Ta can evinden vurulmuş zincirlere; Promete. Beynindeki karamsarlığın, Ta içinde; Yeşeren bir umut; Haykırıyor ta Urgakinadan. Kan damlayan zaman süreci, Yıkılmalıdır; Hür insanlık dünyasından. Ufuk Nazım |
Yeteriz
Sevgilim Toprağa yığdım gözlerimi Yeşerecek tohumlar için Sustum Bulutlar akarken ufuklara Sen bana doğru akarken Yığılma öyle heyecanınla Yaşlanmasın gözlerin Ağma ıraklara Gel bana yavaş da olsa Gel bana Yıkılsın kararan bahtlar Sen bana bak Dağlar gibi Sonra sus Gül sussun kurusun Gül kurusu toza Toz sonsuza Sonsuz ufka aksın Sen bana ak Irmak ırmak Damla damla Dol gönlüme İnsanlar Sessiz sedasız geçsin Telaşına uyup zamanın Unutsunlar konuşmayı Umut etmeyi bize ne Sen ve ben Yeteriz bu ömre Ufuk Nazım |
Yıkılma Öyle
Yıkılma öyle geceye. Sanma ki saklanırsın; Sen o pırıl pırl gözlerinle; Saklanamazsın geceye. Rimeller içinde, Tutsak mı gözlerin.? Ah o; Kapkara zülüflerin. Amansız gülüşlerin. Kaç benden, Kapkara geceye. Yarın olur; Dönersin göğüme. Ufuk Nazım |
Yıkıyor Yel
Yıkıyor yel; Bizi ayıran sınırları. Ufuktan güneş; Gülümsüyor yele. Uçuyor yel, Yel süzülüp güneşten; Saçlarında bitiyor. Sevgilim. Ufuk Nazım |
Yıldız
Yıldız; Gecenin çarmıhında, Ağlar yalnızlığına. Meydan okuyarak karanlığa; Güneşi arattırmaz dostlarına. Tutunamayıp düşerken biri, Samanyolu’nun sırtından. Onu çekemeyenlerdir, Dilek tutanlar. Ve karanlığa yenilmiştir yıldız. Artık soğuyan, Soğudukça soğurulan, Bir kaya yığınıdır yıldız. Şimdi uzaklardan; Yerini alan yıldıza bakıyor. Ufuk Nazım |
Yıldızlar
Yıldızlar Gecenin çarmıhında Yalnızlıklarına ağlarlar. Karanlığa meydan okurlar Işıktan gözyaşlarıyla. Tutunamayıp Düşerken biri Büyük ayının sırtından Onu çekemeyenlerdir Dilek tutanlar. Ufuk Nazım |
Yırtılan Gök
Yırtılan göğün; Kızıl tortusu kalmış, Ufuklarda. Ve güneş; Renk ahenk, Kahkahalarla boyamış, Tutuşan bir gök kuşağını, Ancak yağmurlar harlar. Unutma su; Her an yaratandır. Ve renklerin maviden aksini; Tayf tayf yayandır. Ufuk Nazım |
Yitik Gemi
Yitik bir gemi, Dalgalardan yorgun bedenini, Kıyıya vurmuş. Yorgun alnın da kuruyor, Denizin suyu. Ve denizden ona kalan, Tuzlu ve kırık bir gövdedir. Kaybettiklerini düşünüyor, Son dalga da bile. Direnen bedenini, Ve şimdiki dalgasız sefilliğini. Ufuk Nazım |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:01 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.