![]() |
Şair yürekle ölebilmek
önce bir şairin kapısıydı sanki sonra bir kıyamet meclisi. ne zaman çalacak savaş borusu, kim verecekti çarpışma emrini. bir bilinmezin bu bin boyutu, bir şairin yüreğiydi sanki. önce bir şairin yüreğiydi sanki sonra sonsuz bir aşk meclisi. hangi daldan düşecek meyveyi kim alıp kime sunacak bir gül gibi. çok bilinenin bu tek boyutu, bir yüreğin şair olmasıydı sanki. önce bir yüreğin yürek olmasıydı sonra bir insanlık meclisi. sevgiyle sarıp sarmalamak her şeyi, dökmek üstüne yeryüzü renklerini. hiç bilinmezin olmayan boyutu, şair bir yürekle ölebilmekti sanki. Cevat Çeştepe |
Şairler zamanı içer
Şairler zamanın ta kendisidir. Saat üçü beş geçedir, ya da oniki ye çeyrek kala. Dünü yaşayan aşkları yarına taşıyandır. Şairler yaşamın ta kendisidir. Satır aralarında; intihar sözcüklerinin saklandığı Sonu belli bir maceradır yaşamak. Şairler dünden yarına en maceraperest Pervanelerdir. Bir gününü bin yıl gibi yaşayanlardır. Cevat Çeştepe |
Şairleri korkuları vurur
depremlerden en çok şairler korkar. yürekleri en kırılgan fay hattının çünkü tam üzerinde olandır onlar. ve en çok şairlerin başına gelir korkulanlar. bir sabah belki gün doğarken ya da güneş tam onikiyi vururken en çok şairler ölür. denizlerden en çok şairler korkar. dalgaların rengini değil, sadece şiddetini yaşadıklarından. bir sabah belki gün doğarken ya da ilk kumdan kale daha yapılmamışken sahile en çok onlar vurur. yangınlardan en çok şairler korkar. kırmızı; bir gelincik tarlasıdır onlar için. perdeleri hep berekete açılan. ama ne zaman gökyüzü alev rengine boyanır, küller kavrulmuş kelebekler gibi uçmaya başlar önce şairlerin gözleri yanar. sevdadan en çok şairler korkar. yarın yaşanacaksa özgür yaşanmalıdır. her akşamın sarhoşluğudur sabahların umudu ama can acısı gibi, kapı hiç açılmaz üzerlerine bindikçe biner beklenen sevgililerinin yokluğu. şairler kendileri saplar hançerlerini sırtlarına. Cevat Çeştepe |
Şarkımız olsun bizimde
hadi bize bir şarkı tut şimdi, ortasında resmin olsun. sonu güzel biten tüm hasretler kendini bulsun. nihavent makamında ateşe koşan bir kuş misali içinde ikimize dair yaşanmış ne varsa o olsun. hadi bir şarkı tut şimdi ikimiz için, ortasında resmimiz olsun. makamı; yalnız bizden sorulsun, değerini biz verelim. |
Şenlik
. ayın ondördü düşmüş denize yakamozların yüreğinde bin fener ay ışığı gibi parlıyor ellerinde. bu gece deniz atları bindirdiler küçük kızı sırtlarına, yakamozlar düştü önlerine birer yol gösterici gibi. gökyüzünde bin bir renkli uçurtmalar. sanmayın ki bir şenliğe gidiyorlar. küçük kızı, gemicinin yanına götürüyorlar. Cevat Çeştepe |
Şiddete terapi
“o dediğinizden bende de bulunur biraz. isterseniz kollarım fırlatır atar yumruklarını yerlerden kristallerinizi süpürürsünüz. bir daha kendinizi rüyanızda bile zor görürsünüz. yada ayaklarımdan kopar gider tekmelerim arapsaçına dönüverir düşünce sisteminiz. kabuğu kırılmış ceviz gibi açıkta kalır beyniniz. o dediğinizden yani, bende de bulunur biraz.” ama bende birazda, güneşin üstüme doğuşunun farkında olmak vardır şöyle bir bahar yeli geçer gibi olur önümden bana unuttuklarımı anlatır. elimdeki kitabı katlarım hemen okuduğum yerden biraz daha uzatırım öne doğru ayaklarımı rüzgar karıştırır saçlarımı burada deniz üzerine bin destan yazılacak aşk gibidir gülerim her birinden bir damla gözyaşı döküldükçe bir çiçeği koklamak gibi alışkanlıklarım gelir aklıma koparmadan ama gülümsediği yerden toprak bulaşır avuçlarıma. ve bir kuşun kanatlarında kucaklamak gökyüzünü özgürlük tutkusuna elimi bile değdirmeden. gözümün önüne getirmek gülüşünü. açık unutulmuş bir musluğu seyretmeye doyamam ama suyun boşuna akmasına da hiç dayanamam bilirim ki bu saatler çeşme başında bekleme saatleridir hasretlerinin yolunu gözleyen gelinlik kızlarımın. “yoksa bende bilirim şarjöründe mermi saklı namluyu tam doğru yerden doğrultmasını alnınıza doğru elimdeki balta çok can yakar üstüne varınca yeter ki kan görmeye dayanıklı olsun bünyeler.” ve sevebilmek gözlerinin içine bakınca sevdayı ama bırakmadan hiçbir zaman aklın ucuna takılı kancayı ne kadar korku ve gözyaşını sırtında taşırsa taşısın aşk sonuçta yaşamın içine sağlam salınmış köke benzer korkuyla korunurken, gözyaşıyla can suyu olur yüreğiyle aşkı gerçekten okşayan her aşık şiddeti unutur. Cevat Çeştepe |
Şiddeti öldürmek için
kimseye dönük bir yüzü yok ki içimdeki şiddetin. gizlenmiş yarasalar sadece, gece görüyor gözleri. yollarını, ay a dönerek buluyorlar yüzlerini ve ağaçlara küçük çentikler atınca yapraklar dökülüyor. duyduğum hiçbir gözyaşı sesi dindiremiyor içimdeki bağışlanmış öfkeyi bir taşa tekme atıyorum mesela denize düşüyor kendinden ve çaresizce sonsuzluğa dağılan halkalar oluyor umursamaz, sessizce. bütün şiirlerimi meydana döküyorum, üç kuruşa adı bir şeyden vazgeçmek değil belki boyum biraz daha uzar diye. daha yüksekten bakabilmek, biraz kuşbakışı. büyüyebilmek gibi. ah canım, biliyorum büyümeden ölmüyor şiddet…i. Cevat Çeştepe |
Şiir aşkın öncesidir
Şiir ikmale kalırsa, aşk sınıfta kalır Benim hayatım ihanet burcunda doğmuş Çiçeklerimin rengi körler tanrısından. Hani bir kuş gelip de konuverse omzuma, Yarınımdan vazgeçer, ölürüm sevdasından. Benim şiirim ikmale kaldı, aşkım sınıfta. Kovuldum okuldan, kaldım sokakta Cevat Çeştepe |
Şiir bitmeyecek romandır
her kısacık şiir buketi bir ömür boyu okunacak roman değil midir. her roman sayfasının ilk satırı anlatmaz mı buluttan elleri yananları. her kısacık şiir buketi, elleri; buluttan yananların gözyaşıdır. sizin eliniz hiç yanmadı mı yüreğinizi avucunuzun içinde saklarken Cevat Çeştepe |
Şiir değil yazılanlar
içimde renk değiştiriyor zaman anlatılamaz bir beyaza dönüyorum. bastırılmış ve yorgun uzatma mevsimindeyim. kararan yağmur bulutlarına bunu anlatıyorum, yusufçuk kuşlarımın ağızlarından. cilalanmış duygular değildi yazdıklarım yangınımın arka bahçesinde tüten dumandı sadece. son nefesim gibi yani, belki bir gün öncesi. neden dün değil de bugün okumaya başladın ki beni yeter bu solungaçlara bu kadar hava dedikten sonra ben. Cevat Çeştepe |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:27 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.