ŞüKüRLeR OlSuN,

etinize
gömüldüğünde
neşter;
yanınız
olmalıydı
yerimiz.

el yerine mi kondu
dost yüreklerimiz
ki;
kesilip biçileceğinizi
gizlediniz.

oysa
elinizi tutabilmeliydik
mendilimizde
iz bırakmalıydı
tuzlu teriniz.
baş ucunuzda
az ötenizde
bekleyebilmekti
dileğimiz

istemediniz...!

tanrım
bir daha yaşatmasın
iyileşmelere olsun yolunuz
ve daima gülsün gözleriniz.

şimdi
sağlık dilekleriyle
taşıyor olsa da
içimiz
varlığınızdan
yoksun
bize dönüşünüzü
beklemedeyiz.

uyku yok artık

ta ki
bize
ulaşana kadar
o gülümseyen sesiniz
ve tenimize
değene kadar
sımsıcak nefesiniz

uzağınızda
eksikliyiz.


22/02/2005..... Geçmiş olsun bebeğim.

Mine Özdemirtaş

Tamam,

Tamam! koyalım dolsun / ama dolu ki almıyor.
Tamam! Dökelim boşalsın / ama boş ki akmıyor.
Satranç tahtasında unutulmuş bir dama taşı.
Ayağı kayıyor... midesi bulanıyor.
Tek başına gezmeye çıkınca küçük midye.
Uzaklaşmış iyice... kumsalı bulamıyor.
Birileri ölüyor işte
Gözyaşı dinmiyor hiç
Amaçsız ve sebepsiz sadece ve sadece
kan akıyor.

Mine Özdemirtaş

Tanrılar Çıldırmış Olmalı

Limandan,
Çok uzaklara gitmek için kalkmıştı gemi.
Tam...
Rüzgarla dolmak üzereydi ki yelkeni.
Karardı gökyüzü.

Öylesine uzun bir zaman..
Yağdı ki kirli yağmurlar.
Kaptan ve bütün tayfalar...
Sisler arasında kayboldular.
Bu hikayedeki tüm satırlar.
Ve henüz yazılmamış sayfalar.
Nuh tufanının ortasında kaldılar.

Bilinmeyenin...
Başından sonuna kadar
Tek başına kürek çeken...
Sandaldaki adam
Boğulmak üzere olan kadını
Kurtardı diye azgın dalgalardan.
Tanrılar çıldırmış olmalı.

Ve onlar
yarım elmaydı
Birleştiler.
Zaman.... tam dolunaydı.
Birlikte ufka Kürek çektiler...
İkisini de...
Bir daha gören olmadı.

Mine Özdemirtaş

Tanrım!

Tanrım!
Bu kadarı bana fazla.
Yarısını geri al.
Dediğinde kral;
Maiyetindeki maymunlar;
Onu anlamadılar.

Ne zaman ki;
Saltanatın yarısı
Takıldı usturaya;
O zaman, şaşırdılar.
Gülerken sünnetçi,
Ağladı soytarılar.

3/09/2003 çamlıca

Mine Özdemirtaş

Tarife

Üç on ve artı beşlerde geldin.
Erkendi aslında... sen ilk trendin.
Bir durak sonra... inmek üzere bindim.
Üç, beş, sekizlere el sallarken camından
Kabul etmeliyim ki... çok eğlendim.
Tam inmek üzereydim ki
Yedilerin ikisine / kilitlendim.

Sonra...
Diğer yolcular... ortadan yokoldular.
Sen belki...
Benim de inmemi bekliyorsun ama
Ben, üç çarpı üçyüzaltımbeşlerde
VIP biletle vagondayım / halâ!

Mine Özdemirtaş

Tek Bir Adam,

Bir sürü 'Megoş' adam tanıdım.
Dört Gözle izleyen; Kalemimi.
Yeni Cami avlusunda
Uyuz bir Kumru gibi
Önlerine saçılırken mısır taneleri;
Kasılmaktan aç kalan.

Oysaki Ben;
Tek bir adam düşlüyorum
Sevdayı; Sevda gibi
Yaşamaktan korkmayan

Mine Özdemirtaş

Tek Yönlü Bilet

Dingili kırık bir kağnı gibi;
Yalpalıyorsam sağa sola
Bakma kusuruma.
İnan ki;
Panik değil benimki.
İçimdeki;
Geç kalmış yolcunun telaşıdır belki.
Sen;
Benimle Gelemiyorsun değil mi?
O halde; oyalama,/Yolcula beni.

Bütün zamanları ve bütün dönüşleri
sana bırakıyorum artık.
Tarifeleri zorlama.
Yerim yok.
Sadece şiirleri alabilirim yanıma
Bir de öksüz kalmasınlar diye
Resimleri.
Biliyorsun işte.
Ben;
Tek yöne kestirmiştim bileti.

06/02/2004 istanbul

Mine Özdemirtaş

Teknik Arıza,

sizin orda!
Aşk var mı? Aşk?

..................efendim?
...............sesim gelmiyor mu?
anladım.



peki...tamam
ben sonra........ tekrar ararım.


08/08/2004

Mine Özdemirtaş

TeNiNdeKi KıZıL NokTa

' ' ' ' ' ' Kızıl acılarla geldi ve
uzun sürdü pigmentlerine yerleşmem
artık
Neştersiz kazıyamayacağın
bir parçayım senden.
Adim (BEN) “ ' ' ' ' ' '



Dışının buz dağına gizlenen sen
İrisimin sıcağında erirken
Seni,
volkanlarının lavlarında
bekliyor olacağım

dudağımda hep asılı kalacak
dudağından ödünç alınmış
gülümsemem
ve bende
hiç kaybolmayacak
çoktan çözüp ezberime yazdığım
genetik şifren

bir tek damla göz yaşına
sıkışıp kalsa da ömür
bu benim tercihim
inmeyeceğim ipten

Teninde,
minik bir noktayım artık
adım “BEN”

“alnımdan öpeceğin”güne kadar
sendeyim.
.................seninle geleceğim
................”her nereye gidersen”


16/10/2004.... Çamlıca

Mine Özdemirtaş

Tilki

Tilkiye ya kargayı sor, ya kürkünü
Fark etmez nasılsa dinlemez seni.
Ya dikenli telde tüyleri
Ya kümeste barut kokulu külleri.
Bırak dik kalsın kuyruğu
Nasılsa sayılı... bitecek günleri.
Ya bir bardak rakının renginde kaybol
Kapat gözlerini.
Ya da sazına tak dillenmemiş türküyü.
Yaşat sözlerini.

Mine Özdemirtaş