www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Cevat Çeştepe (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133259)

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:04 AM

Şimdi söyleyeyim istermisin

ben;
fırtınanın,
vapur seferlerini aksattığı bir kentin
penceresindeyim.
hani,
beni,
nasıl seviyorsun diye sormuştun bir gün?
tam ucuna gelmişti de dilimin,
söyleyememiştim.
ben seni,
geç kalışlarına tanıklık eden
yağmurlu akşamüstlerinin
kaldırım taşları gibi seviyorum
diyememiştim.
şimdi söyleyeyim, ister misin?

ben;
mevsimin,
bütün yolları kapatacağı bir kentin
penceresindeyim.
hani,
beni,
nasıl seviyorsun diye sormuştun bir gün?
ayağındaki anarşist postallarına güneşin;
bütün genç kız renklerine benzer
renklerini bağladığın gibi
seviyorum ben seni
diyememiştim.
Şimdi söyleyeyim ister misin?

ben;
kahve fallarının,
hiçbir şey gösteremeyeceği bir kentin
penceresindeyim.
hani,
beni,
nasıl seviyorsun diye sormuştun bir gün?
seni hiçbir zaman göremeyecekmiş gibi
seviyorum.
şimdi söyleyeyim ister misin?

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:04 AM

Şimendiferli saatler

babamın vardı 'halis serkisof' köstekli,
şimendifer marka
geçmiş tarihli,
doğrusu güzel saatti.
dakikasını şaşırmazdı,
günü geldi, yitti, gitti, babam gibi.
- raylar üzerinde bekleyen çocuktum sadece

sonra benim oldu bir tane, o da köstekli
sevgilim aldı,
yaşayan tarihli,
ama antika gibiydi.
dakikamı da şaşırttı, günümü de,
bir türlü gitmedi, hala burada, benim gibi.
- şimdi üzerimden şimendifer geçti

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:04 AM

Tadı kaçmış

şimşekler;
sevgilim!
yağmuru böyle izlemezdik eskiden.
şimdi yüzünden endişe düşüyor.
görüyorum ki
gözlerinin renginden kahve gitmiş
acı kalmış telve tadında.

şimşekler;
sevgilim!
ellerin ellerimin nasırında;
bir pervane olmuş dönüyor.
anlıyorum ki
öykümüzün havası çoktan kaçmış
ölüm kalmış yanık tadında.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:05 AM

Tahta Üzerine seni yazmak

ben elime ne zaman kalem alsam çok yakındım sana
sen yaşanan her mevsim çok fazla ahşaptın oysa
üzerine hiç yazı yazılmıyordu.
tahta kutları her zamanın dersindeydiler .

yumruklarınla çakıyordun paslı çivileri duygularıma
saklandığın gölgeler değildi yeşil yaprakların arası
renklerin küflü karanlığa sarılmıştı
ben ellerimle yosunlarını ayıklıyordum.


görülmeyecek düşler üzerine kapanmış kapılardın
ve yaşanılacak baharlar kalem ne yazarsa yazsın
kapalı kapıların kilitlerini açıp giremiyordu ki içeriye
benim resmim hiç asılmayan duvardaydı .

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:05 AM

Tanıyorum seni bir yerden

ben seni tanıyorum bir yerden, ama nereden.
hiç beraber kuş kovaladık mı seninle
bir tarlada, öksüz bir yağmur gibi yağarken.
üzerimizde anamızın belediği toprak
ve sancımız henüz göbeğimize bağlıyken.

ben seni tanıyorum bir yerden, ama nereden.

sanki beraber çizdik ilk saat resmini defterimize,
yanılıyor muyum sen akrep olmuştun da galiba
saniyeler giymiş yelkovanı oynuyordum bende.
kovalamak için seni güneşin peşine takılırdım
hep köşelerde saklanırdın, tutamazdım nedense.

ben seni tanıyorum bir yerden, ama nereden.

sanki turnalar üzerine son ağıdı yakarken
saz tellerinin en uzak akordunda bozulmuştuk.
aynı kelepçedeydik ayrı kollarımızın bileklerinde
verilecek en ağır ceza için hücremize girerken.
ben seni tanıyorum bir yerden, ama nereden.

hep sır tutmayan tarafı olduk aynalarımızın.
yüreklerimiz bütün kavgaların en delikanlısıydı.
bir hançeri ben yerdim sırtıma, sen oturur ağlardın.
sanki aynı memesinden süt emmiş gibi analarımızın.
belki çıkar gelirsin aklıma, bir nefes daha çekelim derinden.

ben seni tanıyorum bir yerden, ama nereden.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:05 AM

Tanrının ne günahı var

Tefnut haber yollamış ülke insanlarına,
çocuklarım size gelecek, haberiniz olsun diye
ve eklemiş arkasından
aman,
sakın bir hazırlık yapmayın,
bir kaç gün kalıp dönecekler geriye.

bizimkiler çok konuksever
ve birazda gösterişe meraklı ya
hemen başlamışlar sıkı bir temizliğe ortalıkta.
önce ne kadar ağaç varsa
tek tek budamışlar tam kökünden
sonra vermişler ateşe, hepsini birden
maksat konuk çocuklara oyun alanları açmak
onları ağırlayıp, Tefnut’a yaranmak.

gazete manşetlerinden:
“aniden bastıran yağmur ve toprak kayması sele neden oldu
yüzlerce ev yıkılırken,
binlerce büyük ve küçük baş hayvan kayboldu.
sele kapılan yurttaşları arama ve kurtarma çalışmaları başladı “

Tefnut haber yollamış çocuklarına
haydi mevsim bitiyor isteyenleriniz geri dönsün,
geride kalan olursa ev sahibini üzmesin
yağmur adlı çocuklar
dönmüşler annelerinin yanına
adı nem olanlar kalmışlar birkaç gün daha.

gazete manşetlerinden:
“yüksek nem öldürüyor, sığınacak bir gölge bile bulamayan ….
yetkililerden alınan bilgiye göre
yüksek tansiyon ve güneş çarpması nedeniyle
sağlık kurumlarına başvuran …
gerisi havadan, sudan “

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:05 AM

Tarihin peşinde

akıp gidiyor önümüzden
günler, doludizgin.
biz en yaya adımlarımızla
bir adım gerisinden
takipçisiyiz önümüzde gidenin.
o bizi umursamasa,
dönüp bir kere bile
ardına bakmasa da.
biz yürüyoruz ardı sıra.
üstüne basmaya korktuğumuz,
kenarından geçtiğimiz
önümüzdeki her adım izinde,
her zaman taze bir kan
ve hiç kurumayan
gözyaşı ırmakları.
varsa bir köşede açmış
güzelliğin çiçeklerini,
her adımda derin bir şehvetle
koparıp seline katmış.
biz bir adım gerisindeyiz zamanın
izlerken yazılışına tanık olduğumuz,
tarih kitaplarının.
öyle ders almaya
ve çalışmaya vakit bulacak kadar
boşa harcamayız zamanı.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:05 AM

Tehlikeli aşk

sen kuyruklu yıldızlara isim olacak kadar
şiddetli ve tozu dumana katan
ve tüm evrenime kafa tutan
bir aşksın.
önce fırtınalara, sonra yıldızlara
asılacak elimdeki bütün fotoğrafların.
hiç bakamıyorum,
belki de bu korkudan gözlerine.
balkondan düşmekle yetiniyorum.
başım dönüyor sadece.

kurak bir sabotaj arkasındayım.
ararsan dökülen bir damla kan bulamazsın.
ama çamura bulanmış ellerim
ve konuşmaktan ürkek
açılmıyor çenelerim.
üstüme konan ne kadar yaprak varsa
kopmuş dalından
beraber kokuluyoruz adım izlerini
düştüğümüz yerden.

bir bekçi düdüğü ürkütüyor
geceye tünemiş karanlık kuşlarını.
doğrulmak istiyorum, düştüğüm yerden
açılmıyor gözlerim,
kımıldatamıyorum ayaklarımı.
başım bile dönmekten vazgeçti artık.
önce fırtınalara, sonra yıldızlara
ellerimle takmaya gidiyorum
elimdeki bütün fotoğraflarını.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:05 AM

Telgraf direkleri

en sapa bir dağ köyüne gönderiyorum
hasretime yabancı sevgilimin gözlerini.
ona ait ne varsa ona,uzakta ne kaldıysa
kendime saklıyorum.
sonra alıyorum elime en yeni havadisleri
ve yalnızlığımla kurulmuş düşleri
kaleme kağıda sarılıyorum.
bir telgraf oluyor yazıp anlattıklarım.
acele-cevapsızı, acele gönderiyorum.
sonra biletimi alıp en sapa dağ köyüne
soğuk bir trene biniyorum.
ıssız yollarda kar rengi çocuklar görüyorum.
dayamışlar kulaklarını telgraf direklerine,
benim sevdiğime yazdıklarımı dinliyorlar.
unutulmuş bir armağan verdiğim için onlara,
tarifsiz bir mutluluk duyuyorum.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-13-2008 11:05 AM

Terkedilmişlik

kötü bir gidiş gibiydin, terk ediştin.
bir daha dönüp bakmamak gibi ardına,
gözyaşlarını dinlediğin son şarkıya saklar gibiydin.

şimdi çoktan unuttun biliyorum
sana yazdığım bütün şiirleri.
ve hiç hatırlamıyorsundur ne yazık,
kapıdan çıkarken söylediğin o güzel sözleri
”senden asla ayrılamam bunu hiç unutma” dediğini

kötü bir gidiş gibiydin, terk ediştin.
yalan söylemiştin.....

Cevat Çeştepe


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:00 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.