www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Cevat Çeştepe (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133259)

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:49 PM

Başıboş yokuş

aşağı inmesi adımlarımın.

becerememek yani
son fasılın ince sazını.
ve anlatmak istediğin hiç bir şeyi
anlatamamak,
yürek acılarını.....

bir deli turna kanadı gibi,
geldi işte, bir gölge bırakıp üstümde,
aldı başını,çekti gitti...,
bilemediğim bir yere.

şimdi yok hiç bir şey yokuşun başında,
adımlarımın aklı benden
daha çok başında.
edeceğim küfür istiyorum ki
güneyden essin, sıcak olsun
ne ellerim üşüsün,
ne ayaklarım benden soğusun.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Başka türlü olmuyor

umurum; en incesinden doğranıyor
gözüm saate takılı iken heyecanlarımın.
ayak üstünde dursam hiç olmuyor,
otursam, bir başka türlü.
içim, kabından nasıl da dışarı taşıyor.
ve bu saatlerde ıslanan ben değil,
her zaman gözyaşlarım oluyor.

bir de akşamın adı geceye yazılınca
ve perdeler ağırdan inmeye başlayınca
son kırıntıları üstüne umutlarımın,
o ince kırbaç bir başka türlü
ve tadılmadık acılar gibi şaklamaya başlıyor.
adını sensizliğe başlık yapıyor
en güzelini sana yazmaya hazır kalemim.

ben ne söylesem ibre başka yöne koşuyor
sensizlikle ve senin için yaşanan her an
inan sevgilim başka türlü oluyor.
kimi orta yerinde başıboş ormanların
tek başına ve benliğinden uzak bir düello
ve kimi en derin okyanuslarda
tepeden tırnağa boğulmanın öyküsü baştan sona.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Başkaldıran renkler açar avuçlarımda

ben kapıdan dışarı elimi uzatırım.
kimseler görmez,
su nerede yanıyor,
yangın nerede söndü.
ben kapıdan dışarı elimi uzatırım,
karanlık içeri kaçar.
ateşin rengi kendiliğinden açar.
bir kır çiçeğinin yaprağına güneş düşer.
su nasıl berrak akar,
üstlerinde mavi bir düş,
bir görebilsen.
ağaçların gölgesinde
yeni heyecanlar doğar yemyeşil.
bir tadabilsen.

sen saçlarına hangi geceden kalan
yalnızlığı boyarsın,
gözlerinin üstüne böyle yıldızlar akar
korkusuzluktan kalan.
bir bilebilsem

ben kapıdan dışarı elimi uzatırım.
alçakgönüllü bir pervane,
kandiline koşar.
sanki ilk değil ama
karşılaştığımız bir yerde
belki günün birinde,
çözülecek hangi hesap varsa
karşıma çıkar.
ben kapıdan dışarı elimi uzatırım.

sen yılkı ve kaçak özgürlüğün adına
hangi taşı işlersin,
doruk olup buz altında kardelen gibi
hangi dağın başında,
bir bilebilsem.

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Başlangıç noktası sıfır

üçyüzellidokuz derece uzakta kalmak gibi.
günde bir soluk yakalanmak güneş ışığına
dalgaların ortasında.
içi renklere ve heyecanlara kapalı bir çember,
pergelin sivri ucu tam saplanmış yüreğime.
bir kalyon yelkeni gibi dünyanın tam orta yerinde.
bu çizgiler şimdi, hangisi paralel biliyor musun
ya meridyen hangisine, bunlara mı derler.
bir başlangıç noktasından diğerine giden yol
bir derecelik açısızlıktan mı geçer

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Bayramda bitti

ve gözleriniz heyecanla dolaşacak takvim yapraklarında,
yenisi acaba ne zaman diye.
ve parmak hesapları kurgusunu yapacak
hayal kurma saatlerinizin.
ve uzaktaki sevgililer daha da yaklaşacak çok
yakınlarınıza.
bayramda bitti……
ama yarın daha çok mutlu olmanız için binlerce
neden doğacak yeni günle birlikte, unutmayın.
ve daha içten gülün, daha çok sevinin.
bayramda bitti……

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Beklerken, hiç gelmeyeceğini

yoksul tarafımı bir kenara bırakalım,
gitsin oynasın başıboş sokaklarda.
ben seni nasıl beklediğimi anlatayım sana
bu sabah bir otobüs durağında.

önce sevdiğin bütün çiçeklerle süsledim
boyumun yettiği dört bir tarafı .
isminde saklı bütün harflerle
boyadım bütün kaldırımları.
kimseler görmüyor, okuyamıyordu
durak tabelasında yazılanları.
seni yalnız ben bekliyordum
başkaları umurumda bile değildi.

sordum bir ara,
benimle aynı yolu gözleyen başka birisine;
nasıl kokar saçları senin beklediğinin
ve ne renktir gözleri sevdiğinin.
bana söyler misin.
anladım ki,
bu durakta beklenen hiçbir yolcunun
saçları senin gibi kokmuyordu
ve seni yalnız ben bekliyordum
hep canlı tutarak içimdeki umudu.

sabah evden çıkmadan önce
gördüğüm bütün rüyaları toplayıp kaldırdım.
inanır mısın, saçlarımı bile taradım.
sonra en şık ve kendinden bakımlı
elbisemi giydim üzerime.
ve sakin olmasını öğütleyip
ökseye yakalanmış kuş gibi çarpan yüreğime,
yakama bir karanfil taktım.
ayakkabılarımı boyadım.
ve onlar şimdi,
üzerlerine konacak en ufak toz zerresine bile
tahammülsüzdü.
ve inanın,
tek başıma dans ederek yürüdüğüm sokaklarda
hiç hatırlamıyorum bile
hangi yollardan yürüdüğümü,
neleri gördüğümü.

ve durakta,
biliyordum ki dört gözle beklerken seni
hiçbir zaman gelmeyeceğini.
bir tavus kuşu gibi açılmış kanatlarına
en ulaşılmaz hayaller giydirdiğimi.
sokaklarda başıboş bıraktığım
yoksul tarafım değildi.
duraktan, saçları senin gibi kokan
hiçbir yolcuyu indirmeden
geçip giden o otobüsün arkasından,
saçlarımı dağıtmam,
ayakkabılarımla çamura basmam
elbiselerimi bir dahaki bekleyişe kadar
her yanından param parça parçalamam ……

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Bekliyorum, bu oyun bitecek

kişilik kurtlarımla selamsız bir kavga.
köşeleri ele geçirmece oynuyoruz.
saatimin akrebi ben oluyorum,
yelkovanlar tarafından hergün
sayısız kez
vuruluyorum.

havamda sağır bir çaresizlik bulutu.
ne yana baksam
pençe pençe karanlık.
bir iç kanamasımı bu, ne bu?
rengi değişen hücreleri saymaktan
bıktım artık.
ve bitmekten her sabah yeniden.

ama kitabımın orta yerlerinde,bir yerde
sanki okunmamış bir tek satırda,
umudun bir gün bir uçurtma olupta
bağlayıp renklerine gökkuşağının
bir başka kainatın
ana rahmine
taşıyacağını beni yazıyorsa.....

bekliyorum,
gözlerim kapalı.
okumadığım her satıra daha çok inanıyorum

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Belki olur ya,

mum ışığı değil bu, bin kandil
dayanılmaz coşkulara saran yüreğimi,
en yüksek voltaj sanki.
bir avuç kelimeden çıkıp da gelen.
gecenin karanlığı nasıl da döndü birden
gün ortasının aydınlığına.
bu idi işte beklediğim bunca zaman, anlasana.
şimdi en sevdiğin kokular olacağım.
senin renklerini dünyamın her duvarına
hiç yorulmadan boyayacağım.
gülen suratlar çizeceğim en güleç kalemimle
sensizliğin ağlattığı her resmimin üstüne.
kapıdan delice adımlarla fırlamak sokağa,
bakmadan ardına kadar açık bıraktığım kapıya
döndürüp başımı koşmak olacağım.
en renklisinden uçan balonlara bağlamak rastladığım her çocuğu,
ellerindeki karanfillerle, sımsıcak.
hepsine ayrı ayrı kocaman merhabalar, gülerek
tanıdığım her penceresine sokağımın.
sana koşarken, senin yanımdan geçeceğini bilerek
ve o en yüksek voltajın çarpması ile
kendimden geçerek.....

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Ben kör ettim gözlerimi

beni, benim gözlerim kör etti.
ben, seni gördükten sonra
görmez oldum hiçbir şeyi.

ne sabah sofrasında,
konuşabilmek kuşlarla.
ne sonrasında ekmek atmak
balıklara.
görmeden üstüne basmak
yere düşmüş
bir aşk mektubunun.
seni gördükten sonra,
ne farkına varabildim
neler okuduğumun
ne anlayabildim yaşadığımı.
ağaçlar yok iken
gene sevebildim ama
sadece bahar açmış dallarını.

beni, benim gözlerim kör etti.
senin hiç günahın yok.
suçlayıp kendini çıkma karşıma,
aldırma....

Cevat Çeştepe

GooD aNd EvıL 08-12-2008 01:50 PM

Ben olmalıyım

devamında ben olmalıyım
yazdığın her şiirin.
ucu bana dokunmalı,
edeceksen eğer
edeceğin her küfrün.
ilk selamı senden
ben almalıyım,
sabah erkenden.
ve ellerimle her gece
alnına dokunmalıyım.
sen yatmadan önce.
rüyalarını ben okumadan
sen bile görmemelisin.

güneşin bana benzemeli,
ay! dediğin zaman
bakıp da gökyüzüne,
canın beni istemeli.
her gece yıldızların
ikimiz okşamalıyız ışıklarını.
sarhoş gibi yaşamalıyız.

Cevat Çeştepe


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:51 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.