Otobüs Beleş

Girdik yeni yıla,iki bin beş
Yaş olmuş dolu altmış beş,
Bundan böyle otobüsler beleş,
Arıyor insan arkadaş ve eş.

Kimisi kahveye gider,
Sigara nargile dumanı çeker,
Bazıları kendini, sokağa parka atar,
En kötüsü, kahreder evinde hasta yatar.

Ülkede yok, sosyal güvenlik,
Emeklilerin cebinde göremezsin metelik,
Sağlık sorunu, bir facia,
Allah, bu zümreye acıya.

Sayılırsa,iyi yanları da var,
Sinemalar tenzilat yapar,
Tiyatrolar da aynen uyar,
Kimileri tercihen piyango satar.

Gördüklerimin en acıklısı,
Sokaklarda kutulardan çöp toplayıcısı,
Hak ettiği bu,sosyal kurum sancısı,
Anlayacağınız,devletin olmuş fukarası.

Önce sağlık-Doktor-Pişmanlık

ÖNCE SAĞLIK - DOKTOR - PİŞMANLIK

Doktor ve sğlıkçılar bu gün işi bıraktı,
Sanırım görevleri de resmi olacaktı,
Doktorlar vergi verselerdi,
Bu böyle olmıyacaktı.

Muayene edilir işlem biter,
Neticeyi merak eden hasta ter döker,
Doktor susar,ağzına fermuar çeker,
Fiş kesmemek için işem sekretere geçer.

Tabipler odası bayrak açar,
Derlerki doktorlar aç kaldı,
Beyaz gömlekliler maliyeden kaçar,
Vatandaşın hastanede tansiyonu çıkar,

Doktor:bilirsinki,karşındaki Hasta,
Söyleminiz; fırsat budur,eilir yatakta,
Alkışlıyorum sizi ve boykotunuzu ayakta,
Unutmayın,öndesiniz imtiyazda ve kıyakta

Raslantı

R A S L A N T I

Kağıtçıda,bir akşam üstü,
Rastladım sarışı kız Nur’a,
Ne bileyim,ayaklarım sürttü,
Ermiştim birden huzura.

Oturmaktaydı yerde,şarapçı ali dayı,
Durakta bende görünce bu manzarayı,
Ali nin karşısında nurani bir yüz,
Sağ yanda delikanlı ve sarışın bir kız.

Yoktu aramızda tanışıklık,
Birden birbirimize ısınmıştık,
Açıldı konular edebiyat ve şiirden,
Gençlerin zoru ise geçim derdinden,

Kendilerini ve isimlerini bilmem,
Bahçe demirlerinin üzerine tünemişler,
Aralarında birbirlerine sözlenmişler,
Anne ve babalarından var problem.

Erkek olan umudunu yitirmiş,
Görüntüde,hayatından bezmiş,
Baktım,kendini alkole vermiş,
Sorunca derki,hayat kadermiş.

Eş, sarı kız, vizyonuyla hala canlı,
Hareketlerinde ölçülü ve tutarlı,
Sıkıntıdan,düşünmüşle eşyaları satmayı,
Kafadarlar birlikte bu diyarlardan kaçmayı,

Ettim biraz,gençlere nasihat,
Yanlış dedim,bu düşünceleri at,
Çalışın çabalayın,olur murat,
Sonunda düzelir bu hayat.

Rüya

R Ü Y A

Sanırım dün akşamdı,seninle yattım,
Hayalimde soyundun,elbiseleri attın,
Telefondaki sesinle uyudum kaldım,
Rüyamda güzel şeyler yaşadım.

Sanki hiç ayrılmamışız,
Gündüz olduğu gibi sarılmışız,
Bir an nefesini hissettim alnımda,
Dudaklarım buluşmuştu dudaklarında.

Ellerimi doldu iri göğüslerin,
Parlıyordu istekten ela gözlerin,
Okşuyordu kulağımı tatlı sözlerin,
Ben bu atmosfer ölür biterim.

Geliyor fısıltısı,beni bırakma deyişin,
Keyiflendiğinde üstüme yüklenişin,
Dudağımı emip,salgı verişin,
Ritimle gidip gidip,geri gelişin.

Bekliyorum gelecek senli günleri,
Yünde çakan gülücükleri,
Ağızdan dışa fırlayan dişleri,
Anlaşılıyor,onların söyledikleri.

Kaldırdın attın sütyeni, mm ler fora,
Kavuşmuştu doğaya ve huzura,
Karşımda biri ayakta dikildi,
Uyandım ki gördüğüm rüya idi.

Sanal Hayat

Çekmişsin alo kura,
Basarak tuşlara,
Yakaladın beni maskara,
Girdim meraklara.

Filmin sonu nerede bitecek
Vaaz verip günah diyecek,
Ertesi gün müsaade edecek,
Bu sapığım Oflu dilek.

Fahrettin Selçik

Sanayici

S A N A Y İ C İ
anaySici olduk diye övünürüz,hepimiz,
Tabiî ki hakkımız,sıfırdan bu noktaya gelmişiz
Yoktan var ederek G.S.M hasıla yaratıyoruz,
İstihdam katkımızla iş ve aş dağıtıyoruz.

Hizmet için kurulmuş Odalarımız var,
Unvan için seçilmiş görevli bolluğu var,
Sanayici olarak siyasete giremiyoruz,
Politikanın beterini odalara taşıyoruz.

Sanayicilik fikir ve emek yoğun bir iştir,
Mayası hammadde,sermaye ve emektir,
Devlete millete hasıla ve mal üretir
Maliyeye on başlıkta vergi öder,para getirir,

Sanayici,devletin kadrosuz,maaşsız neferi,
Fabrika bizim değil aslında devletin yeri,
Kazanılan nemalar maliye den girer içeri,
Hata yapar kazanamazsan gel,ir iflas çemberi.

Ülkemizde planlama,teşvik ve takdir yok,
Bürokrasi ve siyasette ahkam kesen çok,
Demek gerekir,biliyorsan gel de elini sok,
Bilmezler ki,halimiz nicedir, söyleyeyim:BOM ***.

Sarı kız

S A R I K I Z

Sarı kız bahçemde açarsın,
Mutfak penceresinden bakarsın,
Bakar körler görmez ama seni,
Zevki olmayan bunlara ne demeli.

Adın hiç hoş değil,sinameki,
Gıpta ederler komşular ve öteki,beriki,
Yaprak çayın peklik için devadır,
Fazla doz kanatırmış,başa beladır,

Seni çok seviyorum,bana inan ki,
Karım bu şiiri okursa inan kızar ki,
Daha ne şiirlerimi gördü,bu neki,
Elveda sana,hoşça kal Sinameki.

Sevap

S E V A P

Sana nedendir kızgınlığım
,Sanma ki sergilediğin kızlığın,
Duymuyorum hiçbir hicap,
Yaptığımız günah değil,belki sevap.

Tanrı insanı kız ve erkek yarattı,
Aralarına kurdu cinsellik hattı,
Bunlar birbirinden ayrılmaz,
Tanrı,cinsellik den ayrı yaşatmaz.

Anlatayım hikmeti sebebi,kızmama,
Gösterdin kaçtın,cevap yok duygularıma,
Değmez olaydan ağlayıp sızlamaya,
Biri biter,diğeri başlar,değmez hayıflanmaya.

Önemli değil taşıdığın dişilik,
Bence daha değerlidir kişilik,
Var her şeyde bolluk bereket,
Çokluğundan boğuluyor memleket.

Son Çağrı

S O N Ç A Ğ R I

Yanlış anlaşılmasın sakın,
Okuyun şiirimi sonuna bakın,
Sizde benim gibi kanatlanın,
Hayalen gökyüzüne çıkın,

Burası Esenboğa alanı,
Fahrettin in var boş zamanı,
Seyrediyorum,insanların koşmalarını,
Dilemem,geç kalıp uçak kaçırmalarını,

Manyetik kontrol den geçeceksin,
Bozuk paraları, pabucunu, kemerini çıkaracaksın,
İnsanlık ayıbı deme,polis zoruyla yapacaksın,
Yine öterse,cinsiyetine göre mıncıklatacaksın,

Yapılan insanlık namına,onuruna layık olsa
Eğitim düzeyi ne kadar artmış da olsa,
İnsanlar namına uygun,ve anarşi olmasa,
Sonuçta bu çektiğimiz rezalet ve ayıp kaldırılsa.

Utanma hissi üstün bir meziyet,
Bütün İnsanlar da olsa, doğarmı bu eziyet,
Sayısal yönden az da olsa var bu illet,
Bunlar yüzünden çile niye,yok etmek marifet.

Diyeceksiniz ki, Fahrettin eleştirilerle kendini yorma
Boşuna kimseye anlatıp çeneni yorma,
İnsan oğlu,olsa da adem ve Havva dan olma,
Sevgi yerine, husumet var,istiyor birbirini boğma

Tebrikler

T E B R İ K L E R

,Kırsal kesimden geldin İzmire
Güveniyordun öz benliğine,
Kesimin doğallığı vardı üstünde,
Buldun kendini muhasebeci pençesinde.

Gözlerin ışıl ışıl parlıyordu,
Güneş gibi ışın saçıyordu,
Bütün oklar üstüne çevrildi,
Birisinden de koruma geldi.

Hayata kiraz bahçesinden başlamak,
Bir yandan geçmişten kopmamak,
Tabi senin de hakkındır mutlu olmak,
Kolay değil hani boşluğunu doldurmak.

Allah vermiş fizik ve güzellik,
Hayat da olmaz her şey dört dörtlük,
Görülse de bazı şeyler eksik,
Yinede aranır yaşanır evlilik.

Tanrıdan dilerim isteklerini versin,
Arzu ve emellerini gittiğin yerde göresin,
Diliyorum doyuma ve mutluluğa eresin,
Tebrik için Fahrettin daha fazla ne desin?