![]() |
Hased
HASED Hased ediyorsun a kardeşine demek Bulduğu mevkiyle cenneti hak etmek Nasıl o başkasının etini çiğ çiğ yemek Kazanmayı zannederken kaybetmek Sonucu böyle olur o yanlış hesapların Gırtlaklarından öteye geçer mi davası Yok ki derdi sağlama alsın yarınların Kargalar şaşar bu kılavuzluk naraları Neden gelmiş diyorken demek özleri Geçmişin kini bürümüş kör gözlerini Neyleyim ki uyumsuzsa iş ve sözleri Aynada değil öncede arasalar örneği Dönek olamaz samimi ağlayan yüreği Fark etmeli ya denizdeki bir çift küreği Görmez misin şu havada dönen sineği Burak olsun işte al sana da göz bineği Aşk için yaşıyorsam adanmış ruhumla Kalbimiz çizer o ilahi yol hep aklımızda Azığım da yanımda yaratılmış nasıl olsa Yüce Kur’anı okuyarak yaşamak buysa O Habibullah keşke halimizi duymasa Nerde Osmanlar derse ahir zamanda İnsan ortada yalnızca kaldığını sanırsa Hikmet sırrı asumânda cımbızla aransa Gözünden önce o göz bebeğin ağlarsa Dünya’yı bırakır kul, Rabbini iyi tanırsa Fitne sel olup akar Kıyamet’e beş kala Eksiklerini anla böyle uyunur mu hala? SAİD TOPRAK |
Her işinde 1 Hayır
HÂYIR VAR HER İŞİNDE Bazısının nikahı kıyılır gökte bazısının yerde Eğer o gökteki nikahı beklersek her ikimizde Korkarım dünya yüzü göremeyiz bir seherde Söylese niye razı değil misin nasibine sen de Gel bırak beni dost olarak kalalım işte böyle O dünyaya tabii olmamalısın düşün hem de Dosdoğru bir yolda gitmek istiyorsan sende Darılma yok benim ayrılık kokan sözlerime Beni benden fazla değerlerle anlamlandırma Anlamın tamamı yaratıcı da anlarsın aslında Süha yıldızındaki takva asılsın o hilal kaşına Hakk’ı okuyan hicret arar her gece rüyasında Muhakkak aradığını bulur şu kalp aynasında A aşık olduğun hakikat kalbin tam ortasında Aşkla yatıp aşkla kalkıp kavuşmayı arzulasa Daha bıyıkları terlemeden okyanuslar sulasa İbrahim(a.s) gibi karşılıksız Rabbe güvenmek Melekler gibi azizlerle gökyüzünde süzülmek Hayat denen dalgalı denizde toprakla yüzmek Tevazu kanatlarını göklerin ta yerlere eğmek Ne huzur ne saadet tek davam bu kutsal dert Düşmanların olsa da gerçekten çok daha sert Ölümü öldürmeli değil mi yaşarken her fert? Ebediyyen ruhuyla yaşamak işte buna derler SAİD TOPRAK |
Her On Beş Günde Bir Oku
İHLÂS Yüreğimde tarifi imkânsız bir sızı Beni bekleyen hangi denizin kızı Enine boyuna düşünülse de yazılı O başa gelen kaderdeki alın yazısı Yaşamı tanzim eden ölçüler neler Yapman gerekeni yaptıysan eğer Dertsiz ne bilsin ki el âlem güler Sen hiç üzülme çekilenlere değer Farkında mısın ölümlü her insan Hayata gülene de bak sanki nisan Âlim geçinen gafletten artık uyan Kuvvetin bu yalnız Allah’a dayan Zekâtı ve cihadı kim unutturmuş Halkını cahil bırakıp top uyutmuş Anadolu’m ferasetiyle kurtulmuş İlahi bir el uçurumdan bizi tutmuş Zayıflarımız hürmetine bu rahmet Bedir de bunları söyler kul Ahmet Yemekten rüyasını göremez millet Yorulmaya değmez mi asıl o hicret Ah zaman kaygan diyen çok haklı Hikmetin içinde bir sıdk sırrı saklı İman sarayına gir tam yetmiş katlı Ebu Süfyan neyle buldu o son katı SAİD TOPRAK Said Toprak |
Hesap Günü
Hesap günü ansızın gelince Siccin hangi elinde, görünce Ne yaptın dünyada denilince Var mı geçer akçen kendince Dünyada ne demişti bize din? Feraiz-i yap, Şeytanı dinleme! Oku, çalış zulüm altında inleme Hiçbir insana da kin besleme Şimdi kimden yardım isteyeceksin Bu gün deli divaneye döneceksin Hala bunu düşünmeyecek misin? Muktezayı aklın haykırıyor düşün! Mahşer Hak Adem(a.s) ’den beri Arz kime döşek, ona mühlet verileli Bu adaletin hükmünün bir gereği İnanmazsan gör ateşi ve engereği Aklını ve kalbini birlikte kullan Orda bağırma olmaz sesini duyan Dünya dünya deyip peşinden koşulan Seni aldatan en büyük işte o yalan Var biraz da sen oyalan Said Toprak |
Hikmet Numâ
Hikmet deryasına daldım Bir yudum içtim de kandım sandım İçtikçe susadığımın farkına vardım Anlayınca Rabbime secdeye kapandım Kıyamaz ki insan kendi kendine Davul bile çalar dengi dengine Renk cümbüşüne bak gel kendine Zor sorular sorulur kabir ehline Kalır mı sandın yaptıkların yanına Yolda yürüme öyle salına salına Şeytana oyuncak olursan kadın Yıkılacak altından olan eşsiz tahtın Çok şeyi bilememe hakkına sahipsin Ama öğrenebilecek kapasitedesin Kelamullah’ı kalbine dinletmelisin Kararını bu nuru görerek vermelisin Nefsini dinleyip inkarı seçersen Boşuna uğraşma güneşi söndüremezsin Öbür tarafta şeytana postu deldirmeyesin Ocağına da incir ağacı diktirmeyesin Önünde varsa şayet eşsiz bir örnek Doğrusu ona uy bulursun saadet Sevdiğin kadar aileni ve kendini Daha fazla sevmelisin efendini Üzerinde senden fazla hakkı olan birini Uygulamalısın verdiği o âli emirleri Kes ruhunu sınırlayan demirleri İstikbali tenevvür ettirense deniz feneri Said Toprak |
Hizmetçi
HİZMET On dört asırlık bir mazin vardı. Onu bu yola girenler anlardı. Mecnun gibi Allah der sızlardı. Derdi olmayan bundan ne anlardı? Tarihe bir bak da söyle hele! Şanlı ceddin göstermedi mi yedi düvele? Çarpışarak düşmanla göğüs göğüse Çiğnetmedi bu vatanı namahreme el ele Hala gelmez mi sıra cihada! Nefsiyle bırakma kimseyi cihanda Hakiki düşmanın nefsindir aslında. Peki ömrün sona erecek kaç yaşında? Şüphesiz Hizmetim Sen Hak yolsun! Kıymetini bilenler tek Seninle doysun. Benliğimi Senin nurun hepten soysun Rabbim Seni hakettiğin yere koysun Işık saçtın o eşşiz nurunla tüm insanlığa Elmas hakikati dercetti körpe dimağlara Sığmazdı enginliğin deryalara, dağlara. Can vermek cana minnettir bu uğurda. Lütfettin gösterdin Rabbim bize nuru Yıkadın kalbimizi ettin öyle dupduru Dertsizlerin göz pınarları ise kupkuru Dava için ne yapabilirim en mühim soru. SAİD TOPRAK |
Hubbu Cah
MAKAM SEVDASI Makam mevki uğruna serfurü edenler Çıkarları için insana saygı gösterenler Ahiretini dünyalara alet eden densizler Maverada kendi için yaşar kişiliksizler Yaptığının karşılığını görür beyinsizler SAİD TOPRAK |
Huzeyfe'ye Özlem...
Huzeyfe b. Yeman(ra) Ah! Huzeyfe ne kadar özledik seni İçimiz de münafıklarsa doldu yeni Biliyorsun fitneler şedid eskisi gibi Hem de baksana o ne kadar istekli Dertliyim a dostlar hem çok dertli Zalimlerinse öfkesi pekte hiddetli Her şeyi saçanlardan dost olamaz İftira elin mümine toz kondurmaz Haksızlık karşısında susar a millet Nasıl kabul edilir bu şekilde zillet Akan suların önünde kim durabilir Kendini tanımayan Hakk’ı mı bilir Günahla dolmuş kalpler nurlanmaz Zanneder ki yapılanı halk anlamaz Su üzerine yazı yazarlarmış meğer Üç günlük ömrüm var ya ne keder Değerlerini bile utanmıyorsa değer Hep daha fazlası için yarınları ister Ey cehennemin aşıkları siz titreyin Gece gündüz durmadan affı dileyin Ölmeden bir kere inanmayı isteyin Kalbiniz gibi başkasını mühürleyin Ellerinizle o hayatınızı düğümleyin Ölümü öldüremezsiniz hadi deneyin SAİD TOPRAK |
Hz.İsa (a.s)
RUHULLAH’A Mesih diriltici nefesle yeryüzüne inecek Katındaki güzellikleri gönüllere serpecek Kanatlanarak ruhlar yücelere yükselecek İlahi Kerem’inden Helmin Mezit diyecek Gaybi merak ederek vazifeni ise aksatma Kaderi tenkit ederek sakın arşa taş atma Sonra kafana düşer de bilemezsin aslında Akif gibiysen yaşamaya değer bu asırda Şu kanaat ki bitmez maldır bitmez define Sabrederek mukabele edersen dertlerine Hakkı hak batılı batıl bilense irfan ehline Sırat’ıl Müstakim iste cümle iman ehline SAİD TOPRAK |
Işık Süvarileri
IŞIK SÜVARİLERİ İhtida da adanmış ruhların yoktur ki nazı Eğlenmeye gelmemişler ki çalsın hep sazı Haşyetle silinir Allah diyen kalplerin pası Nefislerini satan nice erlerin olamaz yası Bu derde ortak mangal yürekler kimde Işık süvarilerinin hepsi diyecektir bizde Alem-i ervahta yazılmıştır o alın yazıları Rahatlığı Cennete bırakmış evet bazıları Acaba bilir misin ne yaptığını diğerlerinin Olaylardan bihaber uyuyorsa suç kimlerin Nerde alem-i ervahta verdikleri ilk sözleri Şükür yazıyor Kiramen katibin melekleri Helal dairesinin dışı mı bu ne kanaatsizlik Herkesin azası kendisine yapacak şahitlik Elbette gerek yoktur ki yapmaya kâhinlik Yaratana karşı olur mu canım hiç hainlik! SAİD TOPRAK Said Toprak |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:09 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.