![]() |
Ne duygularım
Ne sabır, sebat etmedi gönülde Ve Sana bir şiir yazdım deli kız Duygularıma tutkularıma dair. İlişirse gözüne bu şiirim Eski bir gazetenin köşesinde Önce oku sonra isten övün isten dövün Sevda bir köprüdür geçmeye Sevgi bir çeşmedir Kanasıya doyasıya suyundan içmeye Sen o köprüyü geçmeden yıktın Sen o çeşmeye uğramadan kuruttun Yalan mı söylesene deli kız? Seni gönlümün ikizi yapmıştım Seni kutsallaştırıp sana tapmıştım Kaderimden beter vurdun çaresizliğe Sunduğum sevgiyi görmeden, tanımadan Kovdun gönül kapından Aşk sence bir heves, bir masal Bir gönül oyunudur Yalan mı söylesene deli kız. Alnım açık eğilmezdi başım Çatladı işvenden nazından sabır taşım Bak ayrılığın kollarında Hasrete yar oldu gönül eşin Bir umuttu içimde vuslat arzusu Vuslatım hayal, arzularım serap oldu Şimdi mutlu musun Söylesene deli kız. Çok aramıştım, aşkı sevgiyi Senden habersiz, gözlerinde Görmez olaydım gördüklerimi Zulüm pazarı kurmuşsun gönlüne Temiz duygular sudan ucuz Sevgiler toz içinde Merhamet beli bükülmüş ihtiyarmış Önünde diz çöken aşkımı kaldıramadın Kaldırmadın. Yalan mı söylesene deli kız. Ve iki güvercin kollarım Seni sende bulup Sana verinceye kadar Kanatsız uçacağım Anlıyorsun değil mi Her anımın arkadaşı Tatlı zehirim deli kızım Anlıyorsun değil mi. |
DEMEYİN BANA
Bir güzele nazar değdi, Gözünden yaş düştü. Kırıldı bir kelebeğin kanadı, Şurada bir karınca ezildi, Bir çocuk ağladı demeyin. İyi değilim bu günlerde, Derdim var, Başım ağrıyor demeyin bana. Kaldıramaz kalbim bunca yükü Dokunmayın aklıma Yalan söyleyin, kandırın beni Yıkmayın yıkıntımı yeniden Yıkmayın ne olur... Canlar Canansız, Toprak susuz kaldı. Dağlara ateş, Bağlara gazel düştü demeyin. Goncanın yaprağı, Lalenin boynu büküldü, Seven sevdiğinden ayrıldı, Vuslata hasret sarıldı demeyin. Kaldıramaz kalbim bunca yükü Yalan söyleyin, kandırın beni Yakmayın külümü yeniden Yakmayın ne olur.. Bakın; Bakın görün beni İnadına feleğin İnadına mutluluk maskesi yüzümde Dimdik ayaktayım Yaşam bir nefeslik olsa da Ayaktayım Ayaktayım inadına.. Mustafa KARAMELEK |
Ortasında tek mumlu
Çilekli bir pasta getiremedim Çiçekçi çingenemde yok ortalarda Veresiye Bir demet kırmızı karanfil Alamadım gül yüzlüm Öyle üzgünüm öyle dardayım ki Sorma hiç İnadına olanaklar bitmiş Çareler yokluklara gebe Seni mutlu etmek Nasip olmadı niyetime Kabulünse Gönlümü sunuyorum gönlüne Doğum günün kutlu olsun Sevdalar senin.. Sana güzellikler sunamadım Sana mutluluklar yaşatamadım Kanıma akıttığım Gözyaşımdan başka servetim yok Anla beni goncam Anla beni gülüm Yüreğim avuçlarımda Doğum günün kutlu olsun Mutlu ol ömrünce sen... |
GÖRMEDİK Mİ
DUYMADIK MI HİÇ Rüzgârımız asidir, dağlarımız duman. Yollarımız geçit vermez Irmaklarımız bulanık akar İçinden sel gider yaman. Tohumun toprağa düştüğü zaman, Zemheriye selam eder sonbahar.. Dava bu ya, Dava sadece yaşamak Kafa tutar, kartala baykuş Gölgesine saldırır, çakal arslanın Meydan okur, engereğe tarla faresi Gariplik bunun neresi Kar yağarken güneşi görmedikmi hiç. Kardelenin kara azmini bilmedikmi hiç. Yalınayak düştük, toz toprak üstüne Ne söylesem, almaz arsız üstüne Kırılır kanadın kolun, kesilir yolun Nazzın geçmez olur ömrünü alana Sende seyirci kalırsın, sendeki talana.. Bilmez tanımaz ki Mecnun doğduğunda mecnun muydu? Tersine akarmı kurumuş karapınar deresi? Buralarda Gamdır, kahırdır tüketen ömürü Yıl değil ay değil ki Gariplik bunun neresi Gülerken ağlayanı görmedikmi hiç? Seviyorum derken, sevmeyeni bilmedik mi hiç? .. Mustafa KARAMELEK |
DÜN GECE YİNE SEN
Dün gece Gene bir acayiptim Şiirlerin şarkıların içindeydim Kadehlerde meylerde yudumlardaydım Yıldızlarla dertleştim Soğuk taşlarla kucaklaştım Ateş böceklerinin içindeydim Bazen güldüm bazen ağladım Unutmaya çalıştığım sen Sen orada Hemen yanımdaydın İçimdeydin dün gece yine sen... Dün gece Başımı alıp çıktım sokaklara Dinmeyen hasret sancılarımı Vurdum tükenmeyen yollara Yollar boyu türküler Şarkılar söyledim kimseye duyurmadan Bazen güldüm bazen ağladım Yine canan hayaliyle coştum Yine ümitlerimle çağladım Unutamadığım sen Sen orada Sen hemen yanımdaydın İçimdeydin dün gece yine sen Mustafa KARAMELEK |
EN ÇOK SENİ SEVDİM
******* boyu seni düşledim Uykudan düşten çok Sevilenler ezberlerken şiirlerimi Ben sana yandım En çok seni yazdım En çok sen okumadın.. Sevgimi sellerle Aşkımı yellerle yarıştırdım Hasretini nice sızımla Sancımla tanıştırdım Ben en çok sana ağladım Halime en çok sen güldün. Yaşarım sevdanı Ferhat ça Döne döne yana yana Nice yaraların izleri var Kanar içimde her nefesimde Usanmak uslanmak Gelmedi hiç aklıma Ben en çok seni aradım En çok sen görmedin. Bir kere olsun bir kere Halimi hatırımı sormayanım Eller gibi uzaktan bakanım Bir taş kadar Farkımda olmayanım Dört nala gelse de çaresizlik Ve sensizlik üstüme üstüme Ben en çok sana haykırdım En çok sen duymadın. Hiçbir çiçek Senin gibi kokmuyor Hiçbir bahar Senin kadar bahar değil Hiçbir mutluluk Senin kadar mutluluk değil Ben en çok seni sevdim En çok Cananın haberin olmadı. Mustafa KARAMELEK |
Aramızda ne dağlar var
Ne de çöller Bağlanıyor yollarım Hep çıkmaza düşüyor Gönül istiyor amma sana gelmeyi Engellerin daha büyüğü Arada Ettiğin iki söz var.. Seven sevdiğini özlemez mi hiç Özleyen yollarını gözlemez mi hiç Ne zaman yeminimi bozup Düşsem yollarına Engellerin daha büyüğü Sırada Yıktığın iki göz var. En çok seni sevmiştim Senden çok seni Kendimden çok seni Canıma canan etmiştim seni Son defa isterdim görmeyi ya Engellerin daha büyüğü Bazen Çevrilen o yüz var Görmezden gelen iki göz var. |
Sen de bana benzedin
Sen de aldandın yalancı bahara Donattın dallarını çiçeklerle Bu kış ortasında. En fazla birkaç gün sürer Gelin gibi süslenmen Solmaya dökülmeye gebe goncaların Etme! Komşumuzun erik ağacı Sana da bana da yakışmaz Bu aldanış bu acı. Ben umutlarımı sevgilerimi Sen tomurcuklarını çiçeklerini Zamansız vereceğiz yellere Yine üzüleceğiz bir zaman.. Hep aldandığımız Hep inandığımız yalancı baharlar Bilmezler ki bu gün olmazsa yarın Bu soğuklar bu ayazlar Bu, kış mevsimi de bitecek Gönlümüzdeki ilkbahar Gelecek salını salını Cümle tabiatın üstüne Kurdun, kuşun, dağın, taşın üstüne Bayramlığını giyinmiş genç kız gibi... Bizim sevdamız bizim çiçeklerimiz Bizim umutlarımız eksilmeyecek Eksilmeyecek yangınlarımız Eksilmeyecek bahara tutkunluğumuz Sen orada ben burada Dayanmalıyız komşumuzun erik ağacı... Bahar kapımızda Bahar ha geldi ha gelecek Bak! Bizim gibi sabırsız Baharı bekliyor, eriklerini bekliyor Mahallemizin çocukları Yine dallarında türküler söyleyecekler Yine dallarına salıncaklar kuracaklar. Sen dallarının arasına Ben kollarımın arasına Güzel günler alacağız Az kaldı ilkbahara Komşumuzun erik ağacı Az kaldı..... |
GEL
Hadi gel görün gözüme Sarı saçlarını savura savura Topuklarını yerlere vura vura gel Çiğdemler laleler açsın geçtiğin yerlerden Buram buram reyhan kokunla Tepeden tırnağa asaletini İnsanın içini titreten gülüşlerini Ahu gibi bakışını Tay gibi yürüyüşünü İnce bir ayak sesiyle Muhabbeti endamını al gel.. Gel ki Koşarak giden gençliğim durulsun Bitirmeden son hülyalarımı Düştüğüm uçurumlardan Yandığım yangınlardan Tut ellerimden al beni Yaz sıcağına yağmur bulutu gibi Gel ardına bakmadan Bir gün de buralara gel. Bir gün de hatırla gel.. Gel ki Seni tanımak Sevdanı taşımak istiyorum Bir merhabanı al gel Gel ki Çöllerin Mecnunu gölgede kalsın Yüce yüce dağlar delen Ferhatın adı olsun Leylam ol gel Şirinim ol gel Şu canımın Cananı ol gel Gel ki Yaşadığıma inanayım Gel… Mustafa KARAMELEK |
GEL DEMEYİ BİLMEZ
Taşından kurtulmaz başımı Ağrısı dinmez bağrımı Alır giderim ya buralardan Yüreğim sende kalıyor Bana gelmiyor Gel demeyi bilmez dillim Söyle canan Neyleyim… Belki bulurum baharımı Yittiğim yerlerde bağımı Çiçek sende kalıyor Çiğdem bana gelmiyor Ahım dolanmış bellim Sen söyle can Nasıl eyleneyim.. Yaşamaya çalışırım bedensiz ruhsuz Sürüldüğüm yerlerde susuz Can sende kalıyor Ruhum bana gelmiyor El tutmayı bilmez ellim Sen söyle canan Neylerim. Belki her mutluluğa hasret kalacağım Sensiz Ferhat’tan beter olacağım Belki de tütmeyecek bir daha ocağım Közüm sende kalıyor Alevim bana gelmiyor Bana esmez yellim Bakıp ta görmeyenim Sen söyle sevdiceğim Nasıl yaşarım sensiz Sen söyle……. Mustafa KARAMELEK |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:26 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.