![]() |
Doğum
Güneş doğumu, Gün doğumudur. Aşk doğumu, Batı mıdır, doğu mudur? |
Dün
Kaybolmuştum dün eski şiirlerimin arasında, Bir tutam aşktan bir başka aşka geçmişim zamansız. Seni buldum karıştırırken boş boş, boş kağıtlarda. Ve ağlamışım seni düşünerek martsız nisansız. Aramıştım dün seni, bana yazdığın numaradan, Karıştı bütün hatlar, hatasızdı telefon kartı. Yanık yankılar sensizdi, ne gerçek ne numaradan, Seni bulmak yordu, ağlattı beni, öldürdü artı. Arkadaştım dün, acıların hüzün çocuklarıyla, Ters giydim mutlulukları o yüzden mutsuz oldum. Yardım edemedi acılar, acı anılarıyla, Ben de tüm sevinçleri toplayarak, kendimi yonttum. |
Düş
Mantarlaşan beyin, zarardır akla, Ne deli olduğun belli ne veli. Cehenneme düşse, söyle ne hakla, Sıcağı sorgular, çölde develi. Kaç dünya, kaç insan, geçti zamandan, Üşüyen, ıslanan, ısınan, yanan… Kaç kelepçe, zincir, mum gerek kandan, Kaçıncı canlısın, düşten uyanan. |
El Değmemiş Aşkında
Karanlığın cesedini yaktım, siyah *******inde Acı yok sevgilim bundan sonra Ben varım, sen varsın, bir de aşk İki hayatın anlamlaşması bir kalpte birleşerek kuralsız Tarif edilmez bir aşk bu tarifi tarifsiz Ve tarihsiz buluşmalarımız Rüyalarda istemeden belki duraksız Ne sen farkındaydın ne ben farkında Ama canım can buldu canının, el değmemiş aşkında Bekle duraklardan öte dudaklarda sevgilim Geleceğim çok yakında Sen sabahları kalkıyorsun ya, yarı uykusuz benli bensiz Bedenen yok olduğumun zamanını, ruhunda gizlediğinde Bir rüzgâr sesi geliyorsa pencerenden, sakın kapama aşkım O rüzgâr ki ruhtur el değmemiş aşkının, ki sen gözlerini kapat Nefesimi hisset dudaklarında Ellerimi yanaklarında Sesimi kulaklarında Ömrümü şakaklarında Yağmur martta başka nisanda daha başka olacak Senden dolayı dolayısıyla aşkından Her bir damlanın bende inanılması güç derece derece değeri var Ağırlığı, güzelliği, özelliği Geç kalınmış bir zamanın doldurulmuşluğu Doldurulan hiçe harcanan zamanın boşaltılmışlığı Eskiye dair Ve sevgilim, senden gelsin mutluluk Ki geliyor zaten içime damla damla Hayatıma hoş geldin yeniden sevgilim Yeniden doğuma beş kala İki hayatın anlamlaşması bir kalpte birleşerek kuralsız Tarif edilmez bir aşk bu tarifi tarifsiz ve tarihsiz buluşmalarımız Rüyalarda istemeden belki duraksız Ne sen farkındaydın ne ben farkında Ama canım can buldu canının, el değmemiş aşkında Bekle duraklardan öte dudaklarda sevgilim Geleceğim çok yakında Ve sevgilim, senden gelsin mutluluk Ki geliyor zaten içime damla damla Hayatıma hoş geldin yeniden sevgilim Yeniden doğuma beş kala |
En Doğru Karar
Yıldızlar gökyüzünün pırlantası, Yıldız olup parmağına dolanayım. Bulutlar rahmet şiirinin unutulmaz kıtası, Saçlarına düşen ince kar olayım Senli bahtiyar olayım Aşk,kalp içinde minik gençlik parkı, Beşik ol da avucunda sallanayım. Seninle yaşamak, mutluluktaki en mutlu şarkı, Gül alemlerde tek sana yar olayım. En doğru karar olayım |
Fakir
Yok olduğuna inanmak güç, Sana yok diyenler işler suç, Doğum başlangıç, ölümdür uç, Uç sonrası iki sorguç. Biri münker biri nekir, Dünyada neysen odur fikir, Yoksa, ne iman ne de zikir, Senden hakiri yoktur fakir. |
Farkında mısın?
Senin altından süt gibi ırmaklar geçerken, Benim başıma koca dağlar yıkılıyordu. Sen aşklarından, meşklerinden tek tek seçerken, İnan benim canım öyle çok sıkılıyordu. Sen öyle ya da böyle mutlulukla yüzerken, İçimde her gün bir tane “sen” yakılıyordu. Sen seni sevenleri böcek gibi ezerken, Yüreğime küflü çiviler çakılıyordu. |
Formül
Ateşlerinde söndür aşkımı aşkınla Dumanımı kaybet küllerinde Okyanuslarda yanmadan bedenim.. Yeryüzü prensleri kıskansın seni benden Sevgi karanfilleri ek bulutlarıma En feci korkucuklar En inanılmaz acı kelimeleri rüzgarında parçalansın Mavi mavi umutlarla bilinmeyen geleceğe inat Ay dökülsün içine Güneş üşüsün kutuplarında Gökkuşağının altından geç sonra, benimle el ele Dağılsın tel tel saçların Titrek vücudumun her bir noktasına.. Canlandır sendeki, uyuyan seni Bendeki, suskun ben çıldırmadan yedi gök semalarda Milyonlarca kilometrelerden uç hayalet yüreğine Ve yeniden doğmuş dünyama, yeniden doğ zamansız Yamaçlarıma kar düşmeden, sen düş ilk önce Kan çanağı gözlerime yerleş Başka başka hayaller başkalaşmadan göz bebeklerimde… Asla ayırma kuru dudaklarımından Islak dudaklarını kuralsız sevişmelerimizde Nefesinle besle beni doyur sevmelere… Yudum yudum eriyeyim serçe parmağının ucunda Döküleyim küçücük avuçlarına Avuçlarında koru beni yalancı gülümsemelere inat Ve gelmiş geçmiş tüm sevmelerin üstünde sev beni Benim ol, yalnız benim, tek benim Çünkü ben, seninim, yalnız senin, tek senin, Haydi sevin! ! ! |
Geceyarısı Şairinin Muma Düşen Kıvılcımları
Bir gece Bir kibrit Bir gazlambası Siyah bir dumandır en fazlası Ruhu ıslatır karanlığın her damlası Alt tarafı yalnızlık Üstü hüzün Ortası beyin travması Yreyüzü yaratıklarına küsüp de bugün Oturup da bi hatıranın en acılı köşesine Yerinde susayana Damağın sızlayana Dudağın çatlayana kadar konuşmak gerçeği Ve kuytusunda düşlerin Düşmeden düşünmek o çiçeği Ve üşüyen geleceği Ve uçurumlardaki utanmaz gençliği Herşeyi... Bir gece Bir kibrit Bir gazlambası Gazlambası sen Kibrit ben Gece de yaşıdır kalbimizin –aşkıdır yani- “ne sen bensiz, ne ben sensiz ne aşk bizsiz olmaz” Bir beni bilirim -karanlığı ebedi susturmak için Bir seni bilirim -çıkmazları kökünden yakmak için Bir yaş (aşk) bilirim -güneşi “ahh” diye ağlatmak için Bahanesi gizlidir ovasında bir aşkın Hayat esaretini neresinde gizliyorsa gizlesin Bilmem ne demeli Kelebek kanadında yuva kurmak için Saatleri kalp atışlarına göre kurmak için Çatlayan beyinleri Yeniden tazeleninceye kadar kırmak için Bir aslan pençesinde -içinden geldiğince haykırmak için Yarasa bakışlarını Baykuş gözlerinde dondurmak için Okyanustan bir damla alıp da Kuruyan sinelere kondurmak için Zayıf duyguların başına başına Balyozla indirmek için Doğmasın diye ayrılıklar Üşüyen yağmurları utandırmak için Güvercin gözüyle Melek yüzüyle Erkek sözüyle Sevmek, sevmek, sevmek içim varım ben Ya sen... Ateş verirsem yanarsın ancak Yoksa, yosun gibi kaya dipleirnde sallanır Yoksa, paslanır demir gibi Yoksa, tozlanır fare deliği gibi Yoksa, dağılır vücuda zehir gibi, Yoksa, var olursun dert köleliği gibi... Canıma oku bir bir benim Canlandır içimdeki üç telli sazı Şimdi de takıl bakalım boş bir çiviye Yan bakalım benimle gazlambası Taşınıyor yeni yeni umut abideleriyle Kör bıçak kessin acı ağacını Cennet gibi olsun gönüllerin dünyası O cennette karşıla dost ihtiyacını Eline alıp da Bir gece Bir kibrit Bir gazlambası |
Git-erken
Varlığının yok olmuşluğuna yansıması gitmelerinde Kırık bir yansımanın kırık bir aynada anlamlaşması Kararan yüzünün yerdeki su birikintisine vurması ansızın —nerden bilebilirdik ayın arkasının karanlık olduğunu Bir değer ararsan en doyulmaz tarafından en tarafsız Senin yansıdığın su birikintisinin Gözlerindeki boş bakan ifadesidir —en son güldüğünde kaçtı saat, hatırlar mısın? —ve sen gitmelere gelirken kaç saat kaçtı uykum —gülmüyorum Hiçbir insan yoktur ki hayali olmasın Hayali yaşamak mı, yaşamayı hayal etmek mi sorun Ya sorunun bile hayal olması ya da hayalin sorun —hayallerimiz vardı -hediye edilen bir kalemin mürekkebinden —kâğıda aktı anlamsız kelimeler eşliğinde ve bitti Kırıldı, sır duvarına astığım isimsiz geminin yelkeni Güvertem kana bulandı Ve hiçbir dünya toprağı yoktur ki Böyle kan görsün hiçbir kılıçsız tarihi savaştan —hiçbir yenilgi, -altı milyar insanın hayat atmosferine damlamadı —ayrılık krizinin yapıştığı kadar akreple yelkovana Kaç ******* iklim oldu, mutluluk kıtasına Kaç zaman kaç an kaçamak yaşadı dudaklarımız Kaçırdık aklımızı ve hiçbir kaçak akıl uğramadı kaçışlara —en son öldüğünde kaçtı saat —ve sen gitmelere gelirken, kaç saat kaçtı uykum —bilmiyorum Her cümleyi bitiren bir nokta vardır ve yahut üç nokta… |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:01 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.