www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Nevin Kalafatoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135140)

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:58 AM

Güldenadam

birdemet güldü hayat
renk renk
hergün biraz o renk biraz bu renk
koklamayı bilemedi tek bir gül
gülse bir ömür
birbirinden güzel gül
bembeyaz
sapsarı
kıpkırmızı
ipek yapraklı
kadife tenli
gül kokardı sevgili
birdi yetmedi.... birini koklamayı bilemedi...
demet oldular sevgililer.. sonra hepsi kurudular...
bir fiyonklu sepete kondular..
gün ölümdü geldi...
fidanlar dikildi toprağa..
şimdi yediverendi..
bir mezarda yasayan...
asla koklanılmayan...
gül kokularını yendi...
ölüm ve gül birlikte dendi...
yanlızlıklarda güldendi...
duasını yapanlar... o na
güldenadamdı derdi...

10.12.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:58 AM

Gülümmor

Sezer,
Mor lale goncası
verdi,5 Martta acacak
diye bana...
Aylin basimi omzuna koydugum
canım,
Ayse mert sahidim,
Turgut canoğlum yanımda,
Suna telefonda,
Annem salavatta,
Kizlar duada,
Dostlar ayakta,
Uykusuz *******ime
Acılarım mutluluk oldu.
Lalem actı bu sabah...
Çılgıncasına yağdi yağmur,
Ellerini tuttum orada.
Dedigin gibi
Başardım.
Yureğim al,
Turkum mavi,
Gulummor oldu
Gulummor oldu...

(Bir ozgurluk sabahı ve tum dostlarıma)
05.03.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:58 AM

Gün doğmak günü olsada ölmek için başlangıcına ermektir

tuşlar yazacak

bir bir
sayfa sayfa
satır satır herseyi anlatacak



bir çığlık annemin sesine karışan ilk kendimi duyduğum an
bilemezdim hayatın bu kadar boktan
yaşamın bu kadar beyhude yaşanacağını bilmemekliğime
kaçak kaçamak tacizlerin asla mert ve onurluca yapılmayacağına
hep gülümseyen yüzlerdeki sahte tebessümlerin aldatmasına izin vereceğime
bilsemde samimiyetsiz ve ********* sevgilerin önüme sunulacağına ve katlanacağıma sabırla...
benimse farkında olmaklığın getirdiği tacizlerin seyrinde öylesine gülümseyen protest susukunluklar sunacağıma
inanmadınız siz
söylemlerimdeki gercek yaşadıklarımdı oysa
sayfalar dolusu kustumda anlamadınız
acılarımdan yıldızlar ve cakıltaşları yaptım..şiir oldular..
bazen bir bakış
bazen iki damla göz yaşı
bazen öfke sundular
teknolojik ne varsa hayatıma eklediğim cıkarttım
çırılçıplak kaldım en saf halimde gördünüz beni...
gene anlamadınız
ben sustum
bekledim anlamanızı suskun
asırlar geçti
tüm kötü nazarlarınızı saldınız bana
emellerinize ermek için hayatımda
yalnız kaldım
kaçtım
aldım başımı gittim uzak diyarlara
bir başıma hayatlar kurdum çiçeklerden ve dağlardan
aşklar gözledim dürbünümün ucuyla ve kahroluşlarını seyrettim sevenlerin
besteler dinledim mehtaplı *******de
dağlardaki karlar eridi sırılsıklam ıslandım...
sürüden ayrıldım kendi başıma kaldım kurtlarla savaştım
hep benden bir lokma aldı hayat borçlu kaldım
verdiğini bağışlamadı bana..
aç susuz günlerde ağladım
ama dik ve onurlu yaşadım...

yoruldum
yoruldum farklı olsun istedim ayağa kalkışlarım
bunu hep denedim.
bana güçlü dediniz sanki güç önemliymiş gibi
bedelini hep ben ödedim...
yıllar aldı resimlerimi... sakin sularda yüzemedim
bir bebek gülüşüne hasret
bir bayram sabahına hasret
göz yaşlarım nehir oldu..
yeniyıl ve doğum günlerim
anaların anıldığı anlarda yalnız öylesine kalakaldım...
hep yokuştu oturduğum sokaklar..
günler boyu tırmandım...tırmandım
gün batımlarında yalnız
bir kadeh sarapta insan aradım...
anlattılar cok sey amaları olan...
aldanmadım...

git şimdi insan

ol ve öyle gel
beni sardığında kolların
sığınmak istediğim bir yuva sun bana

asma güllerden kapısı ve ipek çiçekli saksılar olsun pencerelerinde renk renk
huzur koksun odalarının içinde
sevgiden pişsin yemekleri..
suları billur kaselerden içelim birlikte
ipek carşaflarına sarılıp hayatın cennete birlikte gidelim

ol be insan
ol artık
bu kadar acı
bu kadar yalnızlıklık
tüketmesin ruhları
yaşam şerefli bir mahluk olman içın verildi sana
dön yaradana
dokun içindeki aşka...
başla yeniden ölmek için yaşama....
beni bırakma...

nevin kalafatoğlu
05.06.2005

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:58 AM

Gün kutlaması içinde düşlerin izleri var...

Bir gün yazılarda da duygular olacaktı..
o gün bu gün
iz düştü bu gün
özlemdi kalemle kağıdın aşkı
buluştular...

Bugün içimden yazmak geldi. Şiir olmayan ama hep senelerdir yaptığım bir şeyi paylaşmak gönül sevenlerle en azından ben gönül diyorum..Sizdeki kırılgan noktalardaki güzelliğe. o en hasas yere,ne güzeldi merhaba demek başka bir türlü tüm dostlara...
Ne mi diyorum ben, inanın bilmiyorum aslında akıp geliyor sözcükler ve yazıyorum.. Hani o pazar gerinmeleri vardır ya yatakta..tembel tembel biraz özlem biraz naz kaplar ya insanı,işte öyle bir sabahın izleri kalemime düşen.
Düş kırıntıları... mavi mavi... masmaviii dinlediğim şarkının izlerişimdi, ne alaka ama cok güzel, mavi mavi mavi mavi masmavii diye gitar sesin de o tek düze duygulu ses,ama stili olan aynı şarkılardandı. dinlendi bitti..
Yazıyorum işte içimdeki izler dökülüyor mavi bahane öyle sesiz bir gece ki ağlatıyor beni üzülüyorum bir sürü şeye.yerli yersiz birçok çiçeği koklamadan cöpe atmak gibi duygularım kapkaralar.
Sevgi üstüne düş gördüm göz kapaklarımın altında öyle hüzün kapladı ki içimi ırakta bir sevgili.. Ve korku birkaç kelimeydi aşk konuşulmayan hayatlarımızdan kayan her günün bonusu üstüne çullanan ağırlığı yüreğimi sıkıyor şimdi...Sensizlik diyor yüreğim... varolman için çarpıyor kalbim seni özlüyorum bu gurbet akşamında... ve biraz da Ayvalık Cunda bir kadeh şarap peynir yudumlarında anlaşılmaklardayım..Yazım şiirimsi bir saçmalama baş şişirmek bahane dedim işte.. yazdım birkaç satır...Af ola sevgili uzaklara.. oralarda olma sımsıcak bir çay yudumunda seninle..fısıltılar
ne güzel...

Nevin Kalafatoğlu

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:58 AM

Güncelle Beni Sevgilim

yüreğimde hecelerle
gözlerimde bir gölge
her gece sendin
sımsıcaktı sesin
ateş gibiydi sözcüklerin
alev alevdi bedenim
parmakların yıdızdı
yalnızdı
kıvrımlarında dolaşırken bedenimin
aşk şarkısıydı nefesin
içimi gıcıklayan
sana binlerce kere demiştim
al beni..beni al götür..
ateşi büyürken özlemlerimin
inlerken bedenim
ateş dansında
martıların çığlıklarında
laleler ve güller zamanı
çakıltaşlarında yıldızların altında
her gece
güncelle beni sevgilim..

08.12.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:58 AM

Güneşe Varış Kilometreler

Kilometreler koşuyordu
zeytin ağaçları küçük vadiler
kovalanıyordu bulutlar
güneş oldukça sıcaktı bu gün
parlıyordu doğa uçuşurken rüzgar
kilometreler yaklaşıyordu
Bergama yollarında Dikili kollarında
düşündürüyor delilikler
hazan sonu kış ortası özellikler
yalnız kendime ait bu sözcükler
kilometreler 4 kaldı şehre
gökyüzünde bir gülümseme
şarkılar dökülür sokaklara
zor anlar unutulurmu sevgili
başlar kaçamak heyecanlar
denizde yapayalnızız
deniz çırpınır heyecanlı telaşlı mahsun
ufku gördüm
kızıllıklar yıllar sonra
gün batımı kazağımla kaşkolumla
ikiz gibiydı ruhum gurupta
bitiyor kilometreler
.................gün eşime varıyorum

16.01.2004
Dikili'de günbatımı renk renk ben

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:58 AM

Güneşi gördüm

bir dokunuşla dogar güneş
gün değişir ayazlarda
sabah olur aşk
sözler gezinirken şafakta
geldi birden
güneş kızıllığından akan
gözlerimden yaş
güneşi gördüm
güneşi

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:58 AM

Güneşliı Gün... Gölgeler... Peyzaj...

penceremde asılı bir çember....
sarılı sarmaşık... üstünde sarı güller...
büyük cam bir vazo...
içinde deniz kabuklarım...ve pembe incı kolyem...
ekili glayörler.... ve çığdemler...
taş blok oyma mask dostan....
anadolunun sert hatlarını taşıyan adam
gözleri kapalı... ben na mahrem...
denizin nostaljisi... anforalar....
koca bir sepet kurutulmus nostalji çıçekleri mevsimlerden ormanlardan..belkide himalayalardan..
cevizin kabugu içinde mum.... baharıyedeki istanbul-N'den
kitaplarım... dergilerim...
diyarbakır işi ipek puşu.. kanepem...
fotoğraflar... ve kilimli sofam...
duvarda koca bir yazma trabzondan...
mumlarım *******imin ışıkları...şişelerim...
hesapişi binbir emek renk örtülerim...
neşem.. varlığım.. tütsülerim içimdeki şiirler
duvarlarıma vuran golgeler... dinlediğim ezgiler..
güneşli günüm...şiir balkonum...
pazar mutluluğum...

02.11.2003
Antalya.... neşem güneşten....

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:59 AM

Günlük

sabah izdiraplarını cekmekteyim...
sana soylemek isteyip,
dilimin varmadığı binlerce kelime...
dolasıyor....gene karma karısığım...
yazmamalıyım diyorum...
bunları ona yazmamalıyım...
Binbir pismanlık........lardamiyim neyim...
bedenim yazıyor... beynim isyanda...
ben sakin kafayi unuttum...
sendemi.......yim neyim
tutulmus bir balık gibiyim...
oltanda...
oldurme beni...
birak enginlerde yuzebileyim....

11.10.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:59 AM

Güzel ******* Yılı

Hoşgeldin güzel ******* yılı
Dost geldin..sevgili..
Sabahı şiirler getirdi
Geceyi resimler
Yıl geldi....Sıcacık sözlerle
Ama boş değil
Bir hoş geldi
Yok gecede bir an
Bomboş.....

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:59 AM

Hani

hani buram buram yaz kokar ya *******
hani Akdeniz meltemlerine dokunur ya tenler
hani hışırtısı okşar ya cakıltaşlarını denizin
hani bakarsın ya gece sularının dibine
hani deniz deniz dalgalanır ya duygular
hani ellersin ya dokunmadan gökyüzüne
hani sonu yoktur ya hiç birşeyin
hani bilirsin ya yapayalnızdır insan
hani düşüncelerin gezinir ya sahilde
hani dersin ya ben nerdeyim
hani sorgularsın ya neden
hani aklından gecer ya binbir aşk
hani nerede dersin ya sevdiğim
işte o zamanlardayım sevgilim

15.06..2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:59 AM

Hayatın Tonları Olmalı.....

azıcık griii alırmısın...... benden..
hayatında
ak ve karalar var... olmamalı...böyle
keskin tonların...
grinin tonları olmalı biraz..
ton ton akmalı yüreğinden...
bazısı biraz pembeleşmelı
biraz eflatun...... na dönmeli hayat
az daha beyaz katmalı..
ak gibi grileri olmalı insanın...
kararacaksa ton ton kararmalı..... yavaş yavaş
siyah olduğunda gitmeli.......uzaklara
ışığı geldiğinde dönmeli... yakınlığa
tekrar merhaba denmeli...
daha güzel değilmi... böyle.... değilmi....

------------------------------------

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:59 AM

Hayırsız

günlük telaşlarda oynaşır yüreğimiz
o hep aşık
bilmezki kıymetini güzelliklerin
o bencil yüreğimiz
hatırlar sevgiliyi anar boşuna
hayırsız
ne hasretlikler vardır güllerde
o güller bazen pembe
bazen mor
içinde ışık gülen
ve ben
aytutulmasında göklere süzülürken
umarsız
gülümsemelerden bir demet
gönderdim
hayırsız...

05.05.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:59 AM

Hazan zamanı Üsküdar

deniz çalkantılarında yağmur damlacıkları var
yürüyorum iskele boyunda çalakalem aklımla
Şemsi Paşa'dan
Kız Kulesinin özlemlerini taşıyor yüreğim o an
taşıyor damlalar göz yaşlarımda
yağmur yağmur yağıyor
boğazın sularına karışıyor mavilikler
değişen siluetini tarıyor gözlerim İstanbulun geçmişe inat
anılarım depreşiyor Salacak'tan
bakıyorum
bulut üstlerinde güneş izlerinin kızıllıkları yok
nedenlerini anlamıyor bu güzel şehir anlamıyor
terketmişliklerimin şehrini ve bedelini
ben anlatamıyorum belkilerim çok
boğaz vapurunda binbir insan seline karışıyorum bir an
Asya kokusunu alıyor eylül günlerim Avrupadan
kavak incirleri tadında cocukluğumda
yaşıyorum karman çorman
bakıyorum
köprülerine boğazın iskele uçlarından sisler var
bir deklanşör sesini katıyorum güne
kaydediyorum acılarımı utançlarımı bir fotoğraf karesine
düşünüyorum kayıp zamanlarımı ve devamını geleceğimin
bir şarkı geliyor kulağıma mırıldanıyor yedi tepe
okşuyor camilerini gözlerim siluetlerini küçücükten
tramvay günlerindeki minik kız gülemiyor geçmiş günlere
hazanlarındayken geçen mevsimlerin hüzünlerini
arıyor gözlerim, sana şehir kararıyor
eski sokakların arnavut kaldırımlarındaki tarih izlerini
ahşap evlerin damlarındaki yosunlu kiremitleri
bahçesindeki dut ağaçlarını özlüyorum evimin
kayıp komşuların suratları patlıyor anılarımda birer birer
bayram sabahlarındaki hokkabazlara gidiyorum ansızın
bir bardak çay bir simit önümde yiyip içiyorum
gözlerim türbelerini okşuyor Üsküdar'ın
ıslanıyorum tente altlarında dükkanların
sağnak yağmurlarında Üsküdarın
sesleri huysuz yakarışlarında martıların
İstanbul'u kokluyorum doyasıya erguvan erguvan
ezan seslerin de bir hazinlik seziyorum
belki de bu son gelmekteliğim bilinmezliklerin
kim bilebilir bunu kim
ben savruk yüreğimin gelgitlerin de dolanırken
kediler bekliyor akşam balıkçılarını umarsız
akşam yaklaşıyor hazan gibi
Üsküdar Üsküdar oluyor yeniden
sensiz nasıl yaşanır çözemiyor yüreğim gizini bu zamanların
aşk kokusunu yok eden fırtınalarını yaşarken iklim
varlığına isyan ediyor bedenim
hazan günlerim geliyor belki
belki binbir çeşidini
özlemlerimin
ve gene Üsküdar
Üsküdar

güneşi arıyorum
hala yok

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:59 AM

Her bahar muammaları

bir bahar havası tutturmuştur suzinak
güneşler denizden doğmuştur
dağlar akşam saatlerinde kızıl olmuştur
muammalar dolanırken gönülde
bir kırlangıç kanadında uçmuştur
aşk bir sihirli kalemdir
sevgilinin satırlarından akan
kırlangıç yuvalarından
gelişler gidişler
hep hasretlik
kuşların göçmen aşkı
ve
her bahar muammaları

17.03.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:04 PM

Her Gece

her gece yalnızlığımı
bir yıldıza yükledim
kalakaldı gözlerim sende
ıssızım
yine sensiz bu gece


Nevin Kalafatoğlu
LARA/31.01.2006

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:05 PM

Hersey

bagirdim bir gun
seninle yasamak ne kadar guzel diye...
avaz avazdı içim.... ve dışım sessizce....
actim actım okudum seni
actım actım okudum...
benim mutlulugum oldun...gunlerce...

sen yazma bana 'merhaba cicisey' bile deme...
bunları astım... ben seninle sensizlige alıstım.
Gunun aydın...pırıl pırıl olsun... birtanem..
kendine iyi bak... ruhunu yorma...
yazdığın yazılar gibi...değismez anılar
sen yorulsanda aynı...yorulmasanda...
olup olabileceği bu birtanem...iste...
hersey...

10.11.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:05 PM

Herşey

bilmek bazen fazla
bilmemek az gelir ya insana
hersey
konuşmak kadar uzun
dinlemek kadar kısa
sabretmek bir ömür boyu
cinnet anlarındayken dünya
sevgi bir şarkı gibi
mutluluk bir an
yetmez ya sana
yetmez ya bana
hersey
ne kadar kısa

22.05.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:05 PM

Hesap Kitap ve Hayat.

iyilikler
hoş bir sedadır gökte
sedalar birgün döner sana
yankılanır...dünya
bir bereket bir sevgi bir muhabbet
zannetmeki herşey boştur
o boşluk ise yokuştur
yokuş ise hayat.
sen sen ol hayata dayat...
pişen ekmektir fırında...
yaşananlar bayat...
yaptıklarını gökyüzüne fırlat at
iyilikler uçar... semalarda..
kötülükler geçer...eleğinden
döner dünya.. bulur seni...olduğun yerde
sen sen ol...işte hesaptır hayat...


06.12.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:05 PM

Heyecan

sana yer vermem yar
gönlümde bir serzeniş var
o serzeniş acılardan bir koca gül olmuştu yar
demet demet açmıştı güllerim
susuzluktan kurumuştu
ah o güller
o benim ruhuma batan dikenler
senin yanında olsaydı yar
kanardın kan kırmızı
gülerdin mor kırmızı
ama bilirdin o büyük bir aşktı yar
sesinden izler kalan bir şarkı
bir nefeslik can
heyecan

03.03.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:05 PM

Hiç toprağı sevdin mi?

Hiç toprağı sevdin mi? Avucuna alıp.
Sevdiğini anladığında varoluşu sevdiğinide anlıyorsun biiyor musun?

Toprağı sevmekle başlıyor, suyu sevmekle devam ediyor, gök yüzüne bakmakla sonsuzlaşıyor Sevgi…
Yok olmanın imkansızlığına bir serüven katmak değil midir yaşamak.

Ne çok seyler yüklüyoruz yaşamlarımıza ve anlamsızlıkların da öldürüyoruz duygularımızı.
Sonra bir gün açlığını hissetiğimizde sevginin, kalabalıkların içinde yalnızlıkları yaşıyoruz.Oysa elimizde ki uçan balonların sayısızlığını omuzlarımıza bindirip pişmanlıkları taşıyoruz.
Bir yerlerimiz acıyor ellerimizdeki uçan balonların ne kadar hafif olduğunu anımsadığımızda, hücrelerimizi boğuyoruz geçmiş günlerle ve ölü hücreler biriktiriyoruz içimizde.
Toprağı sevmek içimizdeki beni sevmek gibidir.Hepimiz bir evreniz ve o evren ise biziz.

Döndüğünde evrenimiz haykırmalı neşeyle ve ışıl ışıl parlamalı harikayım diye…

Harikayım
Harikasın
Harika
Harikayız
Harikasınız
Harikalar…

Ve işte yaşama katılan yeni pırıl pırıl ufuklar…Ve o ufuklardan gelen güzel duygular, birlikte yaşanmışlıklar.

Toprağı seviyorum… Seni de seviyorum
nedeni
bir avuç toprak…
ve içinde ki dünyam.


29.06.2006/ LARA

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:05 PM

Hiç ve İç

Biliyor musun

Tertemiz di bütün duygular bir zamanlar

İçimden gelmezdi geçmişin delilikleri
Bakışlarım tüm balıklarını yakalardı denizlerin
Sevgi çiçeklerini atardı göklere ellerim
Gülerdi bir zamanlar gözlerim

Biliyor musun

Tertemizdi benliğim

Hani o satılmış harcanmış iğfal edilmiş dediğin
Bilinmezliklerini keşfederken bugün geçmiş günlerin
Bir Pavorotti şarkısıyla yazılan şiirimin
Ezgisini yaşarken *******imin bomboşum

Biliyor musun

Pırıltılar saçardı ruhum

Gözyaşlarım akardı duygularına

Sarılırdı yüreğinin seffaflığına sevgilerimin
Şimdi geç bir günün hüzün kokan sabahlarına
Nemli bir aşkın soluğu oldu sevgi çiçeklerim

Biliyor musun

Hiç içim bir zerresi zümrüttü halbuki
............bir zerresi yakut
............bir zerresi elmas gibi işlenmemiş

ya şimdi şiirlerinde ki us
kus
hem de deliler gibi kus
sök at içindeki zehirlerini biriktirme
düşün ve öyle sus

söylemiyorsun
neden mi

ben biliyorum hiçlerimi
ama sen bilemiyorsun bilemiyorsun
o bir giz benim derinlerimde sakladığım
dokunulmamışlığımın saflığı
iğdiş edildiğini sanma duygularımın
haksızlık etme bana
o bir öpücük henüz kondurulamamış
yedi cücelerin beklediği ölü taklidi yapan bedenimi
al rengini koklamadığın bir gonca gibi
kanından karışık dudaklarımda
yıllardır.... içindeki ben ve benliğim
seni beklerken ölüm uykusun da

şiir yaptın beni
gülümsemelerimi
bak kör prensim; görsün gözlerin,
artık hiçimi
biliyorsun

10.09.2004

nevin kalafatoğlu

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:06 PM

Hillalle Gelen Sultan...

Ramazan ilk iftar saatleri..
balkondayım..
Beydağları karşımda...
selamlıyorlar.... beni... akşam
dağlarin ortuleri koyu mavilerden
laciverte doğru koşuyorken.
menevişleri keskin..
giden guneşin işigini yansıtıyorlar...
ortasında beylerin hilal altın..
incecik ve capkın...
delikanlılığı Ramazanın...
tum parlaklığını sunmakta...
etrafinda yildizlar toplanmakta...
hilalle baslayan onbir ayın sultanı
Mubarek Ramazan...
dua ettim o an..
nurlar yağsın...kalplere..
bu sihirli anların ambiansı
gonullere naksetsin...
yoksul ve duskun kim varsa
nasiplensin...
inanılmayan guzellikteki dağlar..
nur yağdı... o an...siluetine...
Ramazan... ilk hilal anları... Antalya'nın..
huşusu dağlardaki tum zamanların....

27.10.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:06 PM

Hisseli Kıssalar..

sorgu sual edilen bir konunun
orta yerine girdim bir
baktım hersey karışmış
iki gün ırakken bu alemden
uzaklar konuşmuşmuş
kimmiş kimdeğilmiş
hırsızmıymış ursuzmuymuş
yoksa dostmuymuş
neyse bilmem
kendini önemli saymış biri
öylesine bir uçkur hikayesi anlatmış gülerek
hayatın sadece uçkur meselesi olmadığını
bilmiyerek
yaşamış bizim eşşek
hoşaf misali..

üzülme dostum dert etme
onurun el meşalesini taşırken bazen
kadınlar gülümserler birilerine
kedi meselesidir bu anlayamayanlara
mundar derler
desinler
bak
ortaya koy bir laf çorbası
bir sürü çıplak kaşıklasın
tamah olsa böylelerinin yüreği
dilin dürerek yaşar
bürerek değil
işte böyle bir *********i tanımak
sana şanstır dostum
kimdir kimbilir
önemi sanadır
şerefin değerini öğrettiğinden ötürü..

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:06 PM

Hos seda

giz zor,
gizi bilmek daha zor.
suçluluk duygusu,
daha daha zor.
sorunlar sana ait....
kabahatim seni aramak.
doğrusu, seni hic aramamak,
bir balonun içine okumak siirleri,
balonu gokyuzune salmak.
daha guzel
gokkubbede hos bir seda olarak kalmak..

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:06 PM

Huzurun Rengi Mor

tutunacak bir dalmısın
yoksa bir kuştüyümü
yoksa bir bulutmusun
yoksa sıcak bir gün ışığı

rüzgarlara kapılan bulut
pupa yelken Akdeniz
rüzgarsız anlar
gün batımında durgun
düşüncelerin içinde yorgun
santorinide huzurlu mutlu
içilemeyen bir fincan kahvenin
uzağında kokusu
santorini uzaklardan
mor gölgelerinde gün batımlarının
izinde yıldızların
bembeyazdı saf ve temiz evleri
kapı önlerindeydi sakız çiçekleri
mavi boyalıydı tekneleri

bir dilim yaz yedik
kıpkırmızıydı ve sulu
karpuz tadında serindik
ne güzeldi
oradaki manolyalar
hiç koklamadığımız için solmadılar

Nevin Kalafatoğlu
24/kasım 06 / Lara

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:06 PM

Içimden Bir Tren Geçer Buharlı...

aşk ve güneş ülkesinde hayatın içendeyken ben
senin dudaklarından dökülürken mısralar...
içimden bir tren geçer buharlı...
sesi derinlerden duyulur...
geçmişi anımsatır mısralar...
aynı trenin yolcularımışız meğer..
şimdi indiğimiz durakta okuduğumuz şiir...
anlatır birer birer
bileti bedava almışız...
meğer ne kalabalıkmışız...
yalnız olduğumuzu düşündüğümüz anlarda...
bir sinerji yayılır...nedeni belkide güneşteki patlama...
elektronik dalgalar... frekanslarımız buluşur...
hazanlaşırken duygular... konuşulur...
kelimeler...mısralar... imgeler... sitemlerle karışır...
şiirlerimiz bir başkalaşır....
bizim derken sınırı yok bu trenin...isteyen duygu biner..
buharlı olmalı nostalji kokmalı..
insanın elemeği değerli sirenleri
buharlı trendeki elektronik şiirleri...
yaşanası ölünesi...
acı tatlı anıları büyük gönül aşkları... aşkların yaraları
yaşamalı guneşli ülkenin trenindeki tüm yolcuları..

02.11.2003
Antalya....... bitti bulutlar.. açtı guneş

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:06 PM

Isimsiz Galaksinden Gelen Aşk,

sen ruzgarlardasin daha,
bense yildizlardan seyrediyorum seni
atmosfer disindayim,
elegim uzayda.
ayda'dan da ote, galaksinin adi yok daha..
goz kirpiyorum
aya,
aydan dunyaya...


13.04.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

Issızlık

salınıyor saatler
salınıyor hayatlar
gülümsemeler koşuyor dağlara çarpar gibi
yankılanıyor sabah
sıra sıra dağlardan
ıssızlık sızıyor
şafak zamanlarından

saatler sessizlik
sessizlik kış uykularına koşuyor
soğuk ******* doğuyor
Akdenizden
ıssızlık soluklanmış deli dıvane
akşam oluyor

bir ses deliyor sokağı
bir kırık camdan süzülüyor içeri
aşk yalnızlık mı diyor sevgili
yoksa sevgilimi ıssızlık
süzülen damlalardan
gözler ağlıyor

yosun yosun cakıltaşları
sular vuruyor kıyılara
bir bardak çay içiminde
ömür duruyor
duruyormu ıssızlık
bir dudak izindeki sende
oylece

öylece vuruyor ışık
dağların nağmelerinde
dinle
bak ıssızlık söylüyor
en vurgun şarkılarını bütün aşkların
sevgili sığınıyor

içimde böyle anlarda
gönlüm dönüyor
başım semaya bakıyor
bir elim aleme
bir elim yere
sessizlik ıssızlık müzik
çağlıyor
içimde hiçsizlik
doğuyor

ve garip bir yalnızlık esiyor
ıssızlıklardan
güne çöküyor
ağır ağır
bağır sevdiğim bağır

susma

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

Istanbul'u Özlüyorum.....

Istanbulu özluyorum bir cumartesi sabahında....
ruhumda hicranın dağınık sesi
karmakarışık duygular yasıyorum... çinar yapraklarında
ayaklarımdaki yılların özlemi...
çıtırtılarını özlediğim... yapraklarını çiğnediğim...
koşuyorum kollarım açık Suadiye'nin sahil sokaklarında

sen şimdi o yedi tepeli diyar içinde
topkapı surlarına...
martıların uçtuğu yerlerden irak...hani o...
kumruların seviştiği damların altındamısın....
gözlerim kapalı dinlediğim sarkı... 'ey guzel Istanbul...
diye soylenen sarkı....

okuduğum şiir...'Istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı'...
devam ediyor.... romansı gönlümün....
sesinle dans ediyorum çengelköy sırtlarında
bir martı uçuruyorum Akdenizden...
aşıyor Beydağlarını...
geliyor...bir simit parçası atılan Kadıköy vapuruna

alıyor gönlüm seni oradan...
Istanbul kokuyorsun burnumda... buram... buram...
özlüyorum tenindeki isini apartman bacalarının...
şimdi kalk yerinden, dön kıbleye bak bana pencerenden..
sana el salliyorum özlemlerimin içinden...
özlüyorum....Istanbul Istanbul Istanbu Istan Ista............

04.10.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

Işık

kırık bir kiristalden
düzensiz yansıdı işık
kesilmiş elmastım oysa
hatta işlenmiş bir pırlanta
kırık bir kristalden dağınık
yansımasın
ısık
yakomazlar yaratırken
engin sularda
altın altın parladı sular
bir güneş kavuşmasına
takıldı anlar
bakıştık
yansısın ışık
ışık

16.06.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

Işıklı Yol

gün doğumundan az sonraydı
gün ışıklarının çağrısına uymuş bir ruh
uçurumlarından sızıntılar göklerde
beyazdılar

azdılar
çok azdılar
acıların içinde birikmiş hüzünler vardı
uçuşan bir kaç bulutun üstünden parlardı sabah
yol izlerinde bin bir çilekeş sabahlar vardı
zavallılardı

gün sonlarında kızıl olurdu gök
yolun sonundan gülerdi güneş yaşanmışlıklara
biteviye bir telaş
biteviye bir savaş
çığlık çığlığa
insan insan seslerine dalardı us

susardı

yol bitsin mi bitmesin mi demekliğin mi vardı gönül
özgürdün
salınmış tutsaklıkların vardı aşk gibi
yollardı seçtiğin
yalnızlıklara

koş şimdi gök mavi deniz mavi dağlar mavi
sen kızıllıkların ruhu
mordun
yaşamdı yolun
buldun
elinde sevgiyi taşı gökler bembeyaz gibi
aşk bir gül yaprağı bibirosanın
kenar cizgisinde al
içinde ak sevgilin
yaşa biraz

merhaba ışıklı yol
astral bir rüyaya kaydığında yaşam
sar kollarına yaşamımı aşk gibi
varolmanın anlamında
hoş geldim biraz sana sevgili

nevin kalafatoğlu

yaşamak güzel

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

Izinli Ruya

Soylemistim sana
Beni gor diye ruyanda
İzin verdiğimi
Acı olan sitemim
Haklıyım
Sana izin verdim, beni gordün
Ama ben seni goremedim
Demek ki ya sen beni,
ya ben seni
Sesimin rengi erguvan
Duymak istersen
Arada sırada ara beni...

07.03,2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

İçimden Dökülen Satırlar 1

Çok yönlü bakmak dünyaya ne kadar cok sey öğretiyor insana...Hergün yeni birseyler keşfediyorsun her keşfettiğim sey bin türlü yol açıyor ve bir serüven içinde yaşıyorum sanki
Güzellikler sanki üstüme üstüme geliyor hatta kaçıyorum..
Bazen kendimi yalnız hissetmemin ana nedenlerinden biri bu herhalde diye düşünürüm... paylasım olmuyor bu noktada..herkes böyle bakmıyor..dünyaya

Bugün onca yogun işlerimin ve stresli calışma tempomun içindeyken bir mucize daha yaşadım..Genelde hep paylaşırım konuşabildiğim üç beş dostumla.. bunları,ama bu anları kaybetmek istemedim sizlerle paylaşmak için duygularımı işimi bırakıp yazmaya başladım..
İçimden gelen ses anlatmalısın diyordu.. onun için yazıyorum su an.. garip olan şiir yerine bu sefer satırlar döküldü... belki hiç sevmeyeceksiniz belki coğunuza saçma gelecek.. bazılarınızın dudağındaki o hoş gülümsemeyi görür gibiyim.. seveceksiniz belki.. İşte ben o gülümsemeyle olan dostlarla paylaşmak istiyorum.. belki birkaç dudak izinde de gülümsemeler oluşur kim bilir..Bende mutlu olurum...Neyse lafı uzatmayayım..benim bugünkü duygu serüvenim işte böyle birseyler...

Her sabah cocukluğumdan beri kalkınca ilk işim güneşe bakmaktır..Her zaman olmasa bile ben onu bulutların içinden keşfetmek için gülümserim..Işık en güzel ve büyük enerji olmalı... Çok hareketli birisi olmam belki güneşimdendir.. kim bilir..
İşte böyle duygularla Antalya'lı oldum ben birgün
Güneş en güzel oradaydı benim için...Sanki gök yüzü daha yakın gibi bir duygu taşırım bazen, uzun uzun bakarım..alabildiğine
Ufuk çizgisindeki menevişler, o muhteşem renk değişimleri bakışlarımı yumsattı benim..sanki.
Öyle güzelki. Sanki her mevsim bir başka renk.. başka bir ambians..Hep o anlarda içimde başka şarkılar çalar... O kadarla da kalsa neyse, ya o doğanın kokusu...sarhoş eder beni ve şiir olurum...O kadar acı, o kadar hayal kırıklığı yaşadığım halde hala mutluluğu ararım.. içimde biryerlerde,bulurum nerde mi? ...Muhteşem bir renk cümbüşünde..vehayatın renklerinde..inişlerinde cıkışlarında..
Portakal rengi bir grup.. bey dağlarının ardını aydınlatı bugün gene..Delliğim tuttu hemen...Bu gunki gibi..gözüm takıldı kaldı...Bende herseyi bırakıp arabamı kenara çekip sizin için seyrettim...
Serüvenim başladı...kocaman bir portakaldı güneş...Ben neden Antalya'da portakalın en güzel ve neden potakal çiçeklerinin kokusunun bütün şehri sardığını, neden ay'ın güneşi kıskandığını.. kocaman bir mehtabın neden denizden doğduğunu.. ve neden en güzel muzun Alanya'da olduğunu mis gibi koktuğunu,bir hilal olduğunu aslında, keşfettim.. Şu an o güneş kızıllığının rengini resmedebilmek için ressam olmayı ne cok isterdim..Bilseniz... neden ressamlarında deli olduğunu biliyorum artık.
Bir portakal çiçeğine dokunmuş olmanın mutluluğunu ve sabahları kokladığım o güzel kokuların zevkini..denizin neden bu kadar berrak olduğunu, onca örselenmeye karşı muhteşem Beydağlarının asaletini neden hissettiğimi daha iyi anladım...
Nar çiçeklerinin açtığı günlerin güneşin en kızıl olduğu günler olduğunu, portakal çiçeklerinin açtığı günlerde ise Beydağlarının zirvelerinde kar olduğunu keşfettim...Antalya Antalya'ydı bu yüzden..
Sevdiğim için mutluyum hemde cok..ve bana herseyi sevdirdiği için..
Bana en güzel seyleri gösterdiği içinde Allaha şükrettim..birsürü sey yanında..yaşamanın ne güzel olduğunu hissettirdiği ve bana verdiği yeni hayat için..
Ya bircok insan gibi kör, sağır ve dilsiz olsaydım..Yaşayamazdım dostlarım yaşayamazdım..ruhum ölürdü bedenim neye yarar..

İşte dostlar en kötü anlarımızda bile görülecek güzellikler var..Yeterki dudağınızın ucuna minik bir gülümseme kondurun..ve derin bir nefes alın..Sonra açın gözlerinizi BAKIN..ve içinize akan o hazzı hissedin...Sevgilinizi düşünün..olmasa bile öyle farzedin.. mutlu olun...ki gelsin...Hem mutluluk hemde duygular.. sizi hiç terketmesin...

Sevgiyle kalın..

İçimden dökülen satırlar

Nevin Kalafatoğlu
12.06.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

İçimden geçenleri bir bilsen

anlatamamak satırlarda duyguları
susmak çaresiz
içimden gecenleri bir bilsen
nasıl bir ızdırap
sessiz kalmak
bağırıryor gözlerim ufuklara
dalıyor şiirlerin satırlarına
özlemek ne berbat bir şey
bu kadar yakın yakından ırak
bağırmak özgürcesine
içimden geçenleri bağırmak
ölü aşklarımdan kalan ruhumu
yaşattığım seslerimi anlatılarımı
sevgilerimi
içimden geçen gökkuşaklarını
bir bilsen

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

İçinden Resim Geçen Şiir

keşke sokak kumrusu olsam
uçsam gitsem
hiç dönmesem
ölsem
herşey bitse
eski soyadım bile
uçsa gitse
bir daha hiç dönmese
dönmesem
sen kumrulara ekmek içi versen
sabahlar erkenden olsa
ben bir sokak kumrusu olsam
yemyeşil parklarda
yürüsem
Sen bir ev kumrusu olsan
soğuk denizlerde
yüzsen
hiç unutmasan..
sabah resimleri olsa kumru kanatlarından
gözlerinde cocuk şaşkınlıkları
şaşsan bu hallere
şaşıranlara baksan hani şöyle bir baksan..
anlamasalar.. ben anlasam.
sevmesen bu halleri
uslu uslu sevsen.... balkon ayılmalarını
kuşlara merhaba desen uslu ve sen
ilk öten
sen ******* tuvallerine karışırken
somon balıklarının memleketini
düşlesen
odun evler kursan düşünde...
alsan bir tane
bir tane de beni
bir tane de uslu
bir tanede kumru
ve çizilen suratların peşinde...
resimlerin içinde
dans etse kalem
çizsen...sabahlara dek...
çizsen
sonuç
sen büyük bir estetisyen
içinden resim geçen
keşke sokak kumrusu olsam
uçsam gitsem
hiç dönmesem
ölsem

08.01.2004

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:07 PM

İçli Ezgiler Gecesine Ağıt

içli bir ezgi düştü yüreğime
*******den *******e yolculuktayım
içimde bir sarhoş müzik
ağlamaktayım

bu gece mor
yağmur damlalarının sesi
ezgi içimde, yaşamın yırtılan hikayesinde
bihaber bir aşığım

sorulardan insan manzaralarını
şiir yapmaktayım
gel, sazımın tınısı ol bu gece
sarsın nefesi sevinin beni, rüzgarlarımdayım

deniz deniz kokmakta anılarım
ak efkarlardan ağıt yakmışım
bu gece İçli bir ezgiyi
yaşamaktayım

içimde bir sarhoş müzik
ağlamaktayım


5.01.2005

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:08 PM

İki Damla Kandı...

Onca insanın gözlerini kör eden...acılardı...
....................................
İstanbul sen....uçurduğun beyaz güvercinlerinden
sevgi ve dostluk mektuplarını dağıtırken...
martılar çığlıklarını atarken boğazın sularında..
yaşanan......................acı... terör... seni kirleten...
ömürler geçti...ne gençlikler tükendi...yaşanamadı aşklar...
doğamadı sevgi dolu çoçuklar...
yüzyılların beşiği...çağların eşiği...kıtaları buluşturan sen..
o kutsal atmosferin...den yükselirken dua sesleri..
camilerinde okunurken ezan sesleri..
eller kalkmışken semaya... sevgi ve barıştı nidalar..
oruçtu o anlarda nefislerin terbiyesi...
vicdanların muhasebesi yükselen.. tepelerinden...
yedi güvercinin havalandığı anlarda...
iki damla kandı...
kanatlarını kirleten...ölüm tuzaklarında...
nice kederler yaşamış kocamış şehir
nankörlükleri hapsettiğin ölüm topraklarından...gelen inlemelerdi..
İstanbul acılar şehrisin....sen
gene temizler nurlar beyaz güvercinlerinin kan lekelerini..
ak pak gene uçar martılarla güvercinler mübarek semalarında..
bizde bu sabır ve hoşgörü varken
kiliselerinden...sinagoglarından... camilerinden...
sen....barış ve sevgiyi dünyaya dağıtırken Atam'dan miras...
selam durur...şehitler...evliyalar...tekrarlanır zamanlar...

19.11.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:08 PM

İkilemli Diyaloglar..

İkilemli Diyaloglar..


hayatı hep sevmeyeceksin...
dostum
hedefin asla senden aşağıda olmayacak...çünkü.

'bunu yapma...
sev ve kabul et dostum
şimdi yaşadığın gerçek...
ve sen gerçeklerde yaşayan bir gezgin '

beni düşün,
düşün... izlerimi..
senden daha çok bir ömür hayallerle geçti.
gerçek hiç gelmedi...
suni döllemede değildim ki ben...
aşk vardı mayamda...
bitmeyen
neden sanal yaşadım o zaman
sanallar bilinmezken..

dünden önceydi
o bana hedefi gösterdi..
ve dedi;
''''sen orada olmalısın.. büyük şeylerde
ve hakkın bu.. ''''
oysa ben bir demet menekşeydim...
vermedi bana;

'''' sen diri dipdiri
yaşam dolu
ruhuna hakim, güzel, olgun deneyimli
seksi ve de rüya kadınsın öğren...
menekşeler küçük kızlar için
artık büyü (sevgilim) '

dedi... ve acele gitti..
dönmedi...
yediğim en büyük tokattı...bana
sarsıldım dağıldım duygularda
canım yandı...
ağladım...
cok ağladım ve ağlıyorum..
hala..
iki şeye;
hep vermek uğruna
sevmediğim hayatı yaşadığıma.

bunca sene menekşellerdi beklenen..
oysa
sevdiğim
hayatın verdiği mor irislerdi...bana
duygularımda kokan
gercek yaşam gerektiğini
iki mutluluğuma.

'söyle şimdi bana
evet söyle! ne istediğimi
içimdeki küçük kızın katili!
gerceğimi bildin... '
oysa saklamıştım
onu irislerin topraklarına gömüştüm, mordu
ne yapayım şimdi! .. onu da söyle
hadi söyle bana

''''bir dal kırmızı gül..
güllerin en güzeliydi..
verdiğin....
güzeldi olgunluk yıllarıma '

güller kadınlığıma...
doğurdun beni
artık yetmiyor güller...

''''ama söyle! ... söyle ama...
beni artık bekletme...'

dedim ona...
'ikilemlerimle boşlukta... '

23.12.2003

Nevin Kalafatoğlu

yeniden düzenleme
08.08.2005

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 12:08 PM

İlkay

inceciktin.....
bir mavimsi eflatunda asılı
tam ucunda bir yıldız parlayarak
kızıllıklar pembelere çalarken
ağlayarak
sen vardın tam oradaydın
dağların siluetine sığınmaya başlamıştı
gölgeler
içinde sırların izleri asılı
bulut gölgesine sığınmışlığı
sensizliğin ilk günü
anımsayarak
kulağıma fısıldarken alodaki sesin
özlemlerinin
sözlerde sıcaklığı *******in
bağlanmayarak
özgürlüğümün mart'ındayken duygularım
girdaplarına kapılırken yolların
orta çizgisinde dansın
her kıvrımında bir ses
her dokunuşunda çığlıktım
ilkaydım

21.03.2004

Nevin Kalafatoğlu


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:06 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.