Balkan Kaşarı

Karbonhidratsın
Acısı sonradan çıkan
Üç beyaz zehir gibi
Faydası meçhul sevgili

Kalorisi yüksek
Gıdanın zararı aşikar
Bile bile intihar
Geniş geniş infial

Sindirim sistemim
Çalışsın diye kullandım
Posan çıkmış güzelim
Kaçmış vitaminin

Fazladan alınmış kilo gibisin
Vücudumun oranına nida
Dişimi sıkınca veririm gözüm
Açıp kapadığımda

Obeziteye sebep oluyorsun
Benim vücudumda
Kolayda tüketilenlerle aşkta
Ayak üstüne elveda

Baş Çavuşum

Çavuşum çavuşum baş çavuşum
İçim yanıyor koş gel çavuşum
Verdiğim selamı almıyorsun
Sevmiyormusun beni çavuşum

Bu akşam nöbetime buyur gel
Muhabbetin belini kıralım
Halimi sen sor hatırını ben
Başıma buyruk ol baş çavuşum

Hadiseye netice gerekir
Emrine amadeyim çavuşum
Tuzluyu tatlıya bağlamışsın
Başımın tacısın baş çavuşum

Battaniyeli *******

Battaniyeli *******
Soğuk mu desem sıcak mı
Zaten dünden ısınmışım
Üşümek için sarıldım

Daha bir saatimiz var
Sinirlenmiş ser sevimli
Sınırlarını zorluyor
Savunmada kalmak olmaz

Vebali büyükbaşlara
Hayvan laftan anlamıyor
Su yoksa temizlik hayal
Yoksunluk çok zor zanaat

Bir saatler bitmek bilmez
Doymak bilmez geçmek bilmez
Vefa sende battaniyem
Üşenmez bıkıpta gitmez

Baytar

Gel gör baytar koş gel hemen baytar
Eşşekliğim baki kalmış aman
Hayvanların diline düşmüşüm
Hayvanlığım bozulur mu baytar

Boşuna mı okudum o kadar
Unuttum oturmayı kalkmayı
Baytar bir yol göster bu hayvana
Ahırıma astım diplomamı

Ezberlesin öteki hayvanlar
Ezbere üremek zor mu baytar
Ürettiğim mesir macunuyla
Düzelir mi dönen dünya baytar

Bebeğim...

Hadi ama, yeter bu ara! ..
Başını göğsüme yasla!
İster sağa,
İster sola! ..
Muhalefetten iktidara! ..
Sakladığım, gizlediğim,
Özlediğimsin! ..
Büyümeyi bekleyen bebeği
Öksüz bırakma! ..

Ben Geldim

Ben geldim
Bana hoşgeldin de
Buyur gel

Özledim
Bu kez sevabına
Huzur ver

Anladım
Hakediyormuşsun
Beni sen

Nedensiz
Korkmuşum kendimden
Üzgünüm

Üzülme
Niyetim yeniden
Sevilmem

İstenmen
Geceden güneşten
Günüm sen

Diken sen
Goncamsın gülümsün
Bahçen ben

Ezelden
Yazılmış benimsin
Alenen

Bi Saniye

Bir saniye yeter
Yetmez diyenlere
Yetinemeyerek
Yitirilenlere

Bir saniye ister
Çoğaltmak elinde
Değeri hüznünde
Ederi hüsnünde

Bir saniye geçer
Tutabilir isen
Tuttuğun an ürer
Yutabilir misin

Bir saniye daha
Gücün var mı aşkla
Yaşanmaya değer
Huzurlu ömürler

Bildiklerim

Vermek istediklerini,
Biriktir! ..

Bir akşam uğrar,
Alırım! ..

Belimdekinden,
Rahatsız olma! ..

İçimdekiler,
Canını acıtır! ..

Bir Kere Verdim...

Bir kere verdim,
Gönlümü! ..

Zannetme sakın,
Vereceğim! ..

İkinciyi, üçüncüyü,
Dördüncüyü! ..

Bir Şubat Kadar

Kar kurtlanmış tutmuş kelebek olacak
Uğramazmış buralara güzellikler
Ne farkeder her tarafın ak pak olsa
Alın yazın kara yazılmış sim duvak

Kor hırslanmış kalkmış aleve çalacak
Değişmezmiş ateşin doyumsuzluğu
Yakanda yananda kıvılcıma gebe
Külümü ver nekahat dönemlerinde

Ser doyumsuz bakmış böyle olmayacak
Aramış taramış kapı tırmalamış
Gün gelir anlarsın hayatı bir şubat
Düşüm uzun hayal uzun gerçek vasat

Biraz daha...

Çok erken bitti,
Doyamadım dudaklarına! ..

Biraz daha öpseydim,
Bekleyebilseydin! ..

Elimde mi? Diye soruyor,
Güzel gözlerin! ..

Sana da, dar geliyor mu dünya?
Yoksam yanında!

Bire iki veriyorum

Bir gelene,
İki gidiyorum! ..

Beş alana,
On veriyorum! ..

Mutlulukta yakaladığım
Formül, eşantiyon!

Hayatta kazandım,
Ayakta batıyorum!

Ben bunu hep yapıyorum! ..

Biri Bizi Düdüklüyoo! ! !

Merakla düzüşelim mi bugün? !
Taksim in göbeğinde! ..

Kimseden gizlenmeden.
İzlendiğini sezmeden.
Duymadan görmeden bilmeden! ..

İktidarı değiştirmeden,
Sağa sola dönmeden.

İhtiyacı gidermeden.
Sürüleri gütmeden.

Çobanı ürkütmeden! ..
Darbeli darbede,
Molayı vermeden.

Yemeden içmeden ölmeden! ..

Sosyal randevu evinde,
Doktorun vizitesiyle.

Asgari simit bayramın,
Kutlu olsun! ..
1 Mayıs...

Nasıl verirsen ver,
Yeter ki ver!
Vergidir tapusu cennetin! ..

Has bahçenin gülleri şampiyon!
Kupası kalkmış liderin...

Bit Pazarı

Kem gözlerden kem gözün teki,
Kör gözlerle arar beni.
Kör kör gözüm parmağına,
Sanki arar bulur beni.

Gel!
sev, desem...
Çıkmaz sesi.
Neyin nesi,kimin fesi?

Sevgi baştan yaratılsa,
Çarşı pazarda satılsa,
Benimkisi antikaysa,
Bit pazarında da bulur beni,
Yağmaya, satmaya, almaya! ..

Bize Giren Yıllar! ..

İçince,
Şiir sanırdım adını!

Şarkılar söyler idin,
Çok severdim bu cilveli yanını...

Bir de okşardın gururumu,
Şanımı! ..

İşveliydin,
Çekerdin her türlü nazımı...

Çıldırırdı gece,
Kovardı, getirmezdi sabahı...

Zaten seninle,
Sevmez idik sabahları...

Izdıraptı! ..
Koynumuz da ki yılandı...

Gösteripte vermeyen,
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı ydı...

Vermediğini isteyen,
Maliyesi kangren zavallı! ..

Ezanla uyurdun,
Ayılırdım sen uykuya dalınca! ..

Birimiz ayılınca,birimiz uyurdu.
Birimiz uyanınca,birimiz sarhoştu.

Bizi bağlayan, iki zıt kutuptu! ..
Soğuktu ve denize giriliyor du! ..

Geçmişine sövüp saydığım,
Saydıkça, hayata bağlandığım hatun du! ..

Akşama uyanır, yok sayardın zamanı! ..
Kim bilir, kimin hesapladığı yılları? !

Kutlamazdık hiç bir yılbaşını...
Saymaya korkardık! ..

Yeni yıla girince,
Bize giren yılları! ..

Borcun Olsun

Ağırlığında attığın adımlar
Karşılığında dağlar eriyor
Unutma sana bir yatak borcum var
Öderim öderim ödetirim

Omuzlarından beline yol uzun
Sabah başlasam akşama biter
İhaleye çıktında ben kazandım
Bedelinle ederinde fark var

Şarkılarında baklava dilimi
Porsiyon porsiyon çatallarım
Şeker değilsin biraz tuzun eksik
Çeşnimdir çeşninin ilavesi

Kalçalarından aşağı uçurum
Atlasamda dirilip tırmansam
Dünyanın rekoru bize kırılsın
Yıkarım yaparım yağmalarım

Ağırlığınla yıkılmış kaldırım
Uzanıversen orman bitiyor
Yangın söndürme tatbikatında ben
Küllerinle yeşeren ateşim

Bir dil atsan dudaklarıma heves
Sıra sende sustuğum çok şey var
Yatağında yatırım işlemleri
Getiri büyük maliyeti dar

Ağırlığınca ağırlığım bütün
Bölünemez ki öleştirilsin
Unutma bana bir yatak sözün var
Alacağım yemin alacağım

Boşa...

Bilinç altında yatanları anlat bana
Kıvrımları virajları tali yolları
Uzun uzadıya dolaşmaktan vazgeçip
Boşa kocanı yaşayalım ilkbaharı

Bilinç altına nakış nakış işlenmişim
Eksisi artısı böleniyle çarpanı
Ederiyle kalanı günlerimiz olsun
Boşa kocanı bitirelim bu hesabı

Bilinç altını günyüzüne çıkaralım
İşleyelim değerine değer katalım
Sürelim piyasaya işlem görsün bu aşk
Boşa kocanı gel dalgalansın bayrağım

Bilinç altında buluşuyorsun benimle
Ağlıyorsun ağlatıyorsun neden böyle
Sınırlı coğrafyamız çehreni kirletme
Boşa kocanı gel çayları demlemeye

Bu mu Rüzgâr

Rüzgâr yemiş çalı gibi
Önümde eğilmesene
Ateş çaksam duman yapar
Çöplüğüme sinek savar

Rüzgârın denizimde lâl
Coşturacak dalgan mı var
Kışa liman olamazsın
Olasın soyuma soğan

Ormanımda yangınımı
Ne söndürür ne güldürür
Rüzgâr dediğin üflenti
Geçmişin gibi söylenti

İstediğin cıvıl cıvıl
Fırtınan kuru gürültü
Umudun boş kalabalık
Karışabilirsen karış

Buğdayları Tutuşturanlar

Her hangi bir biçimde
İçindekilerle dışındakiler
Yapmamam gerekenler
Görünürdekiler

Sohbeti bilmeyenler
Engellenenlerle dingillenenler
Özürü dilenenler
Bütünleştirenler

Örtüştüremeyenler
Dellendiğinde dillenen denliler
Zihinsel engelliler
Es kaza mevkiler

Karınca beyinliler
Kanımca kararımı kamçılayan
Kanmamı bekleyenler
Örümcekleşenler

Doğrumla yanlışımdır
Doruktakilerle inindekiler
Farkına kardeşliğim
Zirveye yol çizen

Çizdiğim bir şekilde
Nevi şahsına münhasır faydadan
İnsanoğluna düşen
Ötesi imgeden

Bunada şükür

Allahım Allahım! ..

Beş vakit namazında,
Abdestinde niyazındaydım!

Çok şükür ki kulunu...

Ameli bozuk diye,
Cehenneme yolladın! ..

Kanalizasyonu bozuk
Dünya da,
Daha berbattım! ..

Bülent ablama

Az mı dayak yedim,
Şarkılarından? !
Gurur duydum,
Zevk aldım! ..

Havalardan,
En makbulüydü uzunu!
Aşkın ne derin yareler açtı,
Cigerimde diye,
Atarken feryadını! ..
Tüylerim diken diken oldu.
Cımbızla kopardım!
Dost bildiğim, bütün kılları! ! !

Yangınlara mı geldik, diye! ..
Çekerken oltamı,
Kancamı yutanlara...
Macun çek cila istemez, dedim!
Kaydım fırçamı...

Gelmiyor, çeşmi siyah feryadenle,
Oynattım!
Senden dinledim en güzel romanı.
Aşağıdan titrettim!
Dağlarıma kar vermeyen,
Dünyayı...

Hakkımı helal ettim,
Verdim dünyalığımı...

BüYüKBaŞ HaYVaN

O benim
Kuyruğu titretmemi bekliyor

Önüme
Gıdım gıdım üç lokma veriyor

Ona da
Göz koyuyor şer düşüyor

Yatağıma mahremime ocağıma
Balıklama dalıyor

Hani benim Recebim Sarı lira vereceğim
Huzurda seni hesap bekliyor

Kör tuttuğunu severmiş
Bu hayvan bir bizi görüyor
Koynumuza giriyor

Büyülenmişim

Bu gördüğüm ilk fırtına
Ateş gerek mum yakmaya
Nuru nurdan çalabilsem
Teninde cümbüş düğüm var

Sözümü al ki sıkılma
Yürek lazım düş kurmaya
Esareti kırabilsen
Maden o gümüş hüzün kâr

Kadere kabahat bulma
Uyum fora uyumuma
Besmeleyi çekebilsem
Büyülenmezdim suyuna

Çadır

İstanbul'un cadde sokaklarında
Yedi tepesinden bulutlarına
Geldim gidiyorum yolculuğunda
Çadırda başladı çadırda bitti

Misafir misali iki dakika
Özlem mi ihtiras mı bu hatıra
Ne savaş ne yarış çekim ihlali
Öylece başladı öylece bitti

Buluşma noktası hatta imlası
Kanunu kuralı yazım hatası
Yerleşik düzeni meskun mahali
Çadırda başladı çadırda bitti

Çal Gitarı

Elinde gitar çal yavrum çal
O parçayı kalbimi çalan
Bir iki tınıyla başladı
Parçalandığım o an o şan

Şikayetçi olmayacağım
Muhalefet yapmayacağım
Aşmışım kapatmayacağım
Canının istediği kadar

Garantisi yok bu gecenin
Korunması çaldığın parça
Şevkati sesinde notalar
Haykı haykırabildiğin kadar

Seni seviyorum dünya dar
Sana söylüyorum aşikar
Sahne senin şarkın benim çal
Senin bende kalan parçan var

Çanakkale

Allahım! ..
Çanakkale Şehitleri nin haklarını,
Bize helal eyle!
Titrerim!
Uyuz enik gibi,
Baktıkça şimdi ki,
Gençliğe! ..

Hakkı KAYA
Ekim 2004
Şehitlikte ki siperler de,
çöpleri görünce.....