![]() |
Sen ve Ben
Sen bana darılınca, Ben sana sarılınca, Gönlünüz hoş olur mu, Benim sevgi çiçeğim. Sen buseyi alınca, Ben gerdanı sarınca, Kalbiniz boş olur mu, Benim sevgi meleğim. Göz göze bakışınca, Diz dize kavuşunca, Sevdanım loş olur mu, Benimsin, sevdiceğim. Ali Kaybal |
Sende Olurum
Suyun olur, lüle, lüle dökülürüm çeşmenden, Saçın olur, lüle, lüle dökülürüm belinden. Gazel olur, yaprak, yaprak okunurum elinden, Gazel olur, yaprak, yaprak savrulurum yelinden. Sürme olur, kara, kara çekilirim gözünden, Toprak olur, sığınılır görünürüm gözünden. Ali Kaybal |
Senden İzinsiz Öpmesin
Dudaktan aşk tadarsın, sen değinsen, Dudaklar duygu yüklenmiş alevden, Yaban ellerde kalsın kahrolurdun, Dudaklar öpmesin senden izinsiz. Gülün üstünde bülbül sen değilsen, Gülün kokmaz, boyun bükmüş bulursun, Aşık ol, gönlü aldatmış olursun, Dudaklar öpmesin senden izinsiz. Ali Kaybal |
Seni Kimseye Soramadım
Rüzgar fısıldadı kulağıma, Saba yeli gibi saçlarıma, Meltem oldu değdi yanağıma, Gönlüme girip serin tuttu da, Seni hiç kimseye soramadım. Göl üstüne düşen suilete, Mucizeyle gelen keramete, Kahve falındaki kehanete, İşaret edilen yar oldun da, Seni hiç kimseye soramadım. Minarelere asılan mahya, Ay ışığında buluşan ziya, Nur olup gözde görülen rüya, Ateş böceğiyle tutuştu da, Seni hiç kimseye soramadım. Çölü aşıp geçen bedeviye, Cennetten selam salan huriye, Güneşin düştüğü palmiyeye, Gölge durup ruhumu sordu da, Seni hiç kimseye soramadım. Denizden baş çıkardı balıklar, Gökten kayarak indi yıldızlar, Bereket doldu düşen yağmurlar, Aşkıma tohum oldu açtı da, Seni hiç kimseye soramadım. Ali Kaybal |
Senin Mutluluğun
Yıldızlar senin mutluluğun olsun, Saymak istersen güzel birer, birer, Sevdalansın bir gönlün sevdiğine, Açılsın kalbin, hepisi de girer. Dolunay senin gülen yüzün olsun, Keyifli halin göl üstüne düşer, Yüzüne biraz durgunluk gelsin, Suyunu içmez, ceylanlar da küser. Ali Kaybal |
Sessiz Olur Ölümüm
Sensiz uzaklarda sayılırım, sessiz kaldığımda, Kurtların ölümü yalnız olurmuş, ay ışığında. Sakın ha, ben ne yaptım diye çırpınarak ağlama, Sere serpe uzanmış görürsen musalla taşında. Selalar verilip, etrafa haberim salındığında, Cevap veremezsin, derdi ne diye sorulduğunda. Üzül, son nefesimde yanımda bulunmadığına, Sıkışıp kalacak çırpınışlar, tabut kapağında. Denecek, tükendi, kendini anlatamadığına, Kendini anlatamadı yazacak, mezar taşında. Sevgi ruh gibi sıkılır, yalnız bıraktığında, Geriye dönüş olmuyor, bedenden ayrıldığında. Dermani’yim üzülme, vasiyetim olacak sana, Eline çiçek alıp ağlama, mezarım başında. Ali Kaybal |
Sevda
Sevda derinden manalar içerir, Sakın ola yüzünden okunmasın, Top güllesi gibi kalbi devirir, Dikkat et güzel, tene dokunmasın. Ali Kaybal |
Sevda Olunca
Sevdayı bilmek için, Güzelin masum gözlerine bakıp, Aldanma sakın, Girdin mi bir kez içeriye, Ucu bucağı bulunmaz alemde, Sevda çöl gibidir, Sevgi suyun bulunsun geçerken, Yoksa yanarsın. Nice mecnunlar geldi, Bulmak istedi de aşkı, Aklını bırakıp gitti, Gözyaşı olmasaydı, Yoksa nasıl kanarsın, Gözünde yaş birikmiş, İçinde ateş tutuşmuş, Sevgiliyi nasıl anarsın. Ali Kaybal |
Sevdayı Ekemeyiz
Balık gibi düşmüş göreceksen ağında, Salkım, salkım üzüm bozacaksan bağında, Bir kadehe meze edersen tabağında, Sevdayı ekemeyiz biz yüreğimize. Bahane bulacaksan gözün çapağında, Ayrılıp kalacaksan yolun sapağında, Çareyi ararsan şarabın kapağında, Sevdayı ekemeyiz biz yüreğimize. Ali Kaybal |
Sevdim Bir Ankara'lı
Kaşı gözü yerinde Benim gönlüm birinde Gizlenir en derinde Sevdim bir Ankara'lı. Camını açıp bakar Bakışı yürek yakar Ateşi benden çıkar Sevdim bir Ankara'lı. Gamzesi çukur çukur Kaynıyor fokur fokur Yarabbim sana şükür Sevdim bir Ankara'lı. 03-03-2006 Ali Kaybal |
Sevecek Bir Güzelin
Sevecek bir güzelin can vereyim ben sözüne, Dökülen aşk namesinden güleyim hep yüzüne, Açılan gülleri olsun, doyayım sevgisine, Gezeyim gurbeti kuşlar gibi bir yar bulayım. Uzanıp hem yatayım, baş koyayım dizlerine, Rüya görsem, bakıversem güzelin gözlerine, Dileğim olmalı derdim, gireyim gizlerine, Gezeyim gurbeti kuşlar gibi bir yar bulayım. v v - - / v v - - / v v - - / v v - Ali Kaybal |
Sevgiyi Bilirsen
Köşe başında duruyor papatyam, siz alında, Seviyor mu, sevmiyor mu görürsün falında, Sevgide büyüyün, kötülükte ufalın da, Aşk bilirsin, ihanet görmezsin vefalında. Kaderin olacaksa yazılmıştır alında, Derdi unutursun, hele yanında kalında, Beyazlık bulunmaz ne saçında, ne sakalında, Ayrılık görülmez, söylenen hoşça kalında. Ali Kaybal |
Sıcaklık
Uzat ellerini ısınayım, üşüyorum, Uzat ellerini tutunayım, düşüyorum, Aşkın sıcaklığını duyayım koynunda, Avuçlarına bakıp yapayım düşü – yorum. Uzat yanaklarını öpeyim, anıyorum, Dudaklarımda alev, aşkınla yanıyorum, Nişanın olsam, taşınayım inci boynunda, Kalbine yakın durup, yapsam her anı – yorum. Ali Kaybal |
Sımsıkı
Sarmaşık olup, kollarını sarmadın ki, Çözülsün buzlar, sıcaklığını duyayım, Çiçek olup, kokularını salmadın ki, Derinden dokunsun, kokundan bayılayım. Ali Kaybal |
Sır Olursa
Sır, Düzgün olursa, Sıra kavak olur. Sır, Rütbe alırsa, Sırma kolda durur. Sır, Güzel bulursa, Sırça saray olur. Sır, Aşık olursa, Sırıl sıklam olur. Sır, Kayıp olursa, Sırra kadem olur. Ali Kaybal |
Son Düşüncem
Akan iki damla yaş oldu maziyle buluşan, Hatırladım, son mektubundu avuçlarımda buruşan, Sensiz geçen senelerdi, yüz hattımda kırışan, Fark edilen yalnızlık olur, yüreğimde tutuşan, Bir sevda yükü sanma sırtımda kamburlaşan, Taşınmaz yüküm sendin, omuzlarımda ağırlaşan, Yalnız gecede yıldızlardı, arkam süre ağlaşan. Ali Kaybal |
Son Kez
Aştım geldim de yüce dağları ben, Sıyıramadım yüzümden hüzünü, Örtmüşler beyaz çarşafı üstüne, Göremedim son kez senin yüzünü. İhya etmedi, hiçbir canlı beni, Aradım durdum hayalimde dünü, Kimseler bakmaz şimdiden yüzüme, Gönülde koydun aşkın öksüzünü. Ali Kaybal |
Şavkın Doğsun
Yalnızlığa düşmüş çiçeğin, hep seviyorsun, Hicran gönülüm, dün seni andım yine yoktun, Dertler bana kalsın, sana kalbin neşe sunsun, Şavkın yeniden doğsa, güzellik yine dursun. Gözyaşları çeksin, dökecek yaş bulamazsın, Gurbet ele düşsen, yola yalnız çıkamazsın, Hasret sona ersin, beni sensiz koyamazsın, Şavkın yeniden doğsa, güzellik yine dursun. Ali Kaybal |
Şehlayı Görmez Aşık
Sevdalansın yüreğin, şehlayı görmez nazdan, Sevgisiz göz yaşının damlası çıkmaz yardan, Uslanan var mı, güzel göğsüne yaslanmaktan, Uslanılmaz güzelim, uslanamam sen varsan, Yaşlanılmaz güzelim, yaşlanılmaz sen varsan. Ali Kaybal |
Şerife Karı
Üç çocuğu yetim kaldı, baba ölünce ansızın Çocukları sardı, gölgesine sığındı ağacın Yüzünde gülücükler saçtı, içinde yandı yangın Hiçbir ihtiyacını eksik etmedi çocukların Çocukların neşe bahçesiydi, ihtiyar dul kadın Şefkat damlıyordu yüzünden, çiçeğiydi baharın Dostu; eskimiş yüzü, üstüne çektiği yorganın Bakan, çileyi görür yüzünde, Şerife karının Gününü görmek ister, yaması çoğaldı fistanın Sırtında izi eksilmedi, yük çektiği urganın Göz nuruyla hazırladı çeyiz, hazırladı çıkın Gelinini getirdi, düğününü yaptı oğlanın Meğer yeni başlamış çile, tadı kaçtı yaşamın Oğlanı kaybetti, sözünden çıkmaz oldu hanımın Haddı hududu olmaz, Şerife karıya kızmanın Kaldırıp hırs ile vurmaktan, kulpu koptu kazanın Hüseyin çıkar evden, nişanı takılır kızın Nasılsınız diye sorar, gözüne bakar damadın Çileyle nasır bağlar yüreği Şerife karının Acıyla, içine ateşi düşmüştür yalnızlığın Ahmet’ ini düşürmedi dilinden, yıllarca angın Haber getirir diye esmesini bekledi rüzgarın Ayaklar yürümez, ağlamaklı, yerden kalkmaz alın Bastonu elinde, hali düşünülmez ihtiyarın Bir gripinle gideceğini sanır acıların Unutmak ne mümkün acıyı, hasretiyle evladın Göz görmez, el tutmaz oldu, dermanı kesildi canın Umudu yok, güneşi güzel görmek istiyor yarın Baharlar geçirdi, sıcağı hiç bilinmedi yazın Uzaklardan haber bekledi, desinler; gözün aydın Hazan kapıya dayandı, düşmesi başlar sızının Suyunu akıtacak, topağı çekilmedi damın Gelir diye, her an açılmasını bekler kapının Gözünden yaş süzdürür, sigaradan çıkan dumanın Kamışı döküldü, yıllarca oturduğu hasırın Hatırı yok muydu boğazından geçmeyen lokmanın? Karşılığı gelmez oldu, gönderilen bir selâmın Söylediği duyulmaz oldu, verilen her selânın Kız hastanede bekleşir, oğlansa canından sıkkın Gözleri açık gitti, hasretle bekleyen ananın Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalır sanmayın Ektiğini biçer herkes, şaşmaz adalet Allah’ın Ahmet’im şimdi döndün eve, anadan vardı ah’ın İşin duaya kaldı, kolay iflah olmaz hâlın Sakın duayı eksik etmeyin Şerife karının Pamuk yüzlü anası, kalbi şefkat yüklü anamın Çile sarmakla geçti dünyan, âhiret olsun kârın Cennet mekan Şerife karı, anasıdır anamın Ali Kaybal |
Tavır
Tahammül gücü bırakmaz zaten, Aşkı yıkmaya yönelir yekten, Sona ersin gösterdiğin sitem, Ne olur sevdiğini söylesen. Ne tepemde dikili bir anten, Ne ayağımın altında paten, Ne derdimi sıralayan bülten, Ne olur sevdiğini söylesen. Dünyayı ikiye bölmüş desen, Beni ilgilendirmiyor şahsen, Bir yarısına mutluluk eksen, Yarım da sevdiğini söylesen. Ali Kaybal |
Tükeniş
Bu yolculuğa dayanmaz benim tenim güzel Yüreğim yanar hasretten kavrulur her yanı Yadeller mekanım olmaz çıkmaz sesim güzel Vuslata yelken açayım desem yok duyanı. Gükyüzünü de kaplamış kapkara bulutlar Yok olmuş şimdi baharı bekleyen umutlar Sarıp sarmalamış seni bembeyaz çaputlar Senin gidişinle canda bulurum tufanı. Kıvrıla kıvrıla gider tabut omuzlarda Benim gibi acı çeker kalır yalnızlar da Kimsecikler duymaz olur yüreğin sızlar da Öyle bir gidiyorsun ki yok bunun dermanı. 10-12-2005 Ali Kaybal |
Uçup Gittin Elimden
Boyun eğdimse gerçekten inandım, Gönül açtım derim, aşktan yanandım, Su sensin, sarnıcın ben olmalıydım, Buhar oldun uçup gittin elimden. Ulaşmak istedim, attıkça attım, Adımlardan bitap düştümse yattım, Elinden tutmak isterdim, dayattım, Buhar oldun uçup gittin elimden. Ali Kaybal |
Uzansın Elin Göğsüme
Gönülden bir yarıştır sevda dersen, Gönül hepten karışsın sen girersen, Yürek taşkın, tanışsın, aşk dilersen, Uzansın ellerin, göğsümde dursun. Yeşil gözlerde aşk vurgun, sarışsın, İçinden geçse yar, nutkun tutuşsun, Yürek hoplar, gözün gönlün bakışsın, Uzansın ellerin, göğsümde dursun. Ali Kaybal |
Üzülmeyin Siz
ÜZÜLMEYİN SİZ Sizin dünyanızda cıvıl cıvıldı bir zamanlar Kiminiz sevgili buldu kiminiz hala bekar Dünü sizde görüyor sevgiliye yananlar Geçmişi bu güne getiren yıldızlarsınız siz. Bakın gökyüzüne her yıldızın bir yeri vardır Sevgilinin gönlünü almış bir değeri vardır Ağlama anam senden Rab’bimin haberi vardır Çile yollarında parlayan yaldızlarsınız siz. Üzülmeyin yalnızlığa gönlümüzde yeriniz Altından kalbiniz paha biçilmez değeriniz Çileye gülüp geçmiş sultansınız her biriniz Allah adıyla sabır çeken sünbüllersiniz siz. Rahmetle yoğrulmuş Eyyub’un duası var sizde Gönüller fetheden Fatih’in rüyası var sizde Dökülen göz yaşında ayın ziyası var sizde Yaradan’la başbaşa kalmış yalnızlarsınız siz. Ali Kaybal |
Vazgeçemem
Yüreğimde aşkın, gözlerimdeki yağışla, Yine de sana ulaşmaktan vazgeçemem, Günahım seni sevmek, ne olursun bağışla, Senin aşkına bulaşmaktan vazgeçemem. Ali Kaybal |
Vefadan Yana
Gülü bırakıp giden vefasız bülbül değilim, Vefası gönlümde sevgiyle yatacaksın sevgilim. Dalına konup aşkı ilan ediyorsa dilim, Benden gayrının aşkını atacaksın sevgilim. Ali Kaybal |
Vurdum Duymaz
Umursamaz beni, gelmiyorsa içten, Sarsamaz beni, hiç duymadığım güven, Dağ delerim, ne gezerim çöllerde, Sevda yolunda, yaşayamam serüven. Ali Kaybal |
Vurgunum Ben
Çiçeğine, arısına, Saçlarının sarısına, Bağlanırım anısına, Vurgunum ben, vurgunum ben. Sevdiğimin kaşı kara, Giderim ben yanı sıra, Eş olarak yakışıra, Vurgunum ben, vurgunum ben. Dermani’yim sözüm yâra, Dert koydurdum şarkılara, Kahve gözün bakışına, Vurgunum ben, vurgunum ben. Ali Kaybal |
Ya Muhammed
Kıyama dururum önümde Kabe, Namazgahım olur üstte gök kubbe, Cenneti âlada dergahı kurmuş, Muhabbeti sende bulur Sahabe. Ya Muhammed, gönül benim sen türbe, Ahmet’ inden uzak gönül harabe. İnsanlığa Hak’tan gül gelmiş hibe, Rahmeti ile varoldu cazibe, İslam bülbülleri Kur’an okurmuş, Salavat gönderin gerçek sahibe. Ya Muhammed, gönül benim sen türbe, Ahmet’ inden uzak gönül harabe. Şefaate muhtaç gönüller izbe, Af isteyip Hak’tan, ediyor tövbe, İslam hanımları iffet dokumuş, Her sayfada gizli aşkı menkıbe. Ya Muhammed, gönül benim sen türbe, Ahmet’ inden uzak gönül harabe. Ali Kaybal |
Yakar Aşkın
Elime tezene iliştireyim, Sazımı göğsümle bitiştireyim, Senin için sözü itiştireyim, Canı canan ile bitiştireyim. Tezeneyi tele yetiştireyim, Perdelerde parmağı gezdireyim, Söylenen sözleri pekiştireyim, Yakar aşkın, deryada gezineyim. Ali Kaybal |
Yalnız Sana Aşığım
Derdimi dağlara açtım, dağlar bile ağladı, Yokluğun ateşe döndü, yüreğimi dağladı, Yeter ki sen mutlu ol, derdi ben çekip azıyım, Yıllar geçse unutamam, yalnız sana aşığım. Derdimi ummana döktüm, umman bile almadı, Aşkını kalbime gömdüm, hiç kimseler duymadı, Yeter ki sen üzülme, derdi çekmeye razıyım, Yıllar geçse unutamam, yalnız sana aşığım. Ali Kaybal |
Yanar Ha Yanar
Sevdası düşmüş deli gönlüme, içimde nâr, Seviyorum dese, yüreğimden çıkar pınar, Dilim durmuyor, her anımda ismini anar, Dumanı tüttürür tenimde, yanar ha yanar. Ali Kaybal |
Yanardağlar
Su olsan alemde, kendince akarsın, Cennetin ab-ı kevseri var önümde, Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın, Patlayan yanardağlar benim gönlümde. Ali Kaybal |
Yar Çeşme Başında
Nazlı yarim durmuş çeşme başında İnci kolyeleri takmış boynunda Elvan elvan çiçek açmış koynunda Uzanıp da bir kez koklayı versem. Gözleri gülüyor sevinç içinde Kovayı yüklendi ben de peşinde Gözleri oynaşda eli işinde Yanına yaklaşıp yoklayı versem. Etrafından yaban gözler bakınır Varamadım diye belki yakınır Söylenecek kötü sözden sakınır Bir mendil verse de saklayı versem. 'Buram buram kokar türküler' kitabımdan Ali Kaybal |
Yaralı İnsan
Gönüllerin gözlerde buluştuğu an vardır, Sevgiden aldığı bir payesi, bir san vardır, Güzel görünür göze, bir ateştir konulan, Kalbine ateş düşmüş yaralı insan vardır. Ali Kaybal |
Yaranamadım
Alemi fethettim de Bir güzelin kalbine giremedim Yıldızlara ulaştım da Bir güzelin yanına varamadım Bir ateş bir kor Adını anacak olsam yüzüme vurur Ayrılık dersen daha zor Görememe korkusu beni korkutur. Aleme sığındım da Bir güle sığamadım Herkese yarandım Bir ona yaranamadım Alevi sardı yine de beni Korunmak istedim de korunamadım Hele bir gözleri var Bir bakacak olsa kalbi kavurur Sevda dedikleri bu mu yar Tutunmak istedikçe yeli savurur. Ali Kaybal |
Yarin Elinden
Elimden tut, Tut ki, nefesim de tutulsun, Senden gelen oksijen, heyecana kavuşsun, Tut ki, nutkum da tutulsun, Seni seyretmek tek tutkum olsun, Tut ki, tabiat dursun, Ay, güneşle bir olup tutulsun, Senin güzelliğin karşısında gölge dursun, Tut ki, yüreğim ateşle kavrulsun, Mecnunu çöle atan aşka rakip olsun, Aşkım yanında çöller, yakmaya aciz kalsın. Ali Kaybal |
Yazıklar Olsun Size
Bir hayalin peşinde nice dağlar aşmışken Gönül kapılarını kapattırdınız bize Bizim koştuklarımız Allah'ın rızası için Bunları harcadınız, yazıklar olsun size. İşleriniz bitince bir selam vermediniz Yapılan hayır işin sırrına ermediniz Astınız suratları yüze hiç gülmediniz Adilik yaptığınız, yazıklar olsun size. Ali Kaybal |
Yetimin Ağıtı
Bir özlem, bir ateş, Nah şuramda duruyor anam. Gökyüzündeki ayın, Yeryüzüne indiği gibi, Bir kez senin yüzüne bakamadım. Yüce Rabbim seni cennetine almış, Sen beni ordan seyreder görürsün de, Ben daha senin kokunu alamadım, Cennetin kokusu nasıldır söyle be anam. Yıldızlar ufalanmışta, Bir bir ayın koynuna girmiş, Güneş doğana kadar sarılırmış, Doya, doya senin koynunda yatamadım, Güneşin doğuşunu daha göremedim be anam. Bahar gelir kırlara, Ağacın dalları çiçek açar, Benim içimde burukluk, Ben derdimi kimselere açamadım. Bir de komşunun kızı var, Bilirim bana gizliden sevdalı, Benim de yüreğim çarpıyor, Lakin, yamacına geçip de duramadım, Yetimin çulu mu olurmuş, Gönül neyine kalmış diyorlar, Sen olmayınca haber salamadım, İçim içimi yiyor be anam. Koyun kuzu meleşir, kuzu anasıyla koklaşır, Gün aşınca da yuvasına ulaşır, Akşam olunca ben yolumu bulamam, Senin olmadığın yerden geçilmiyor be anam. Bak, Toprağına döktüğüm sular bile, Bir yolunu bulup sana ulaşıyor, Su gibi toprağınla bir karışamadım. Bak, Baş ucuna diktiğim fidan, Kök salmış dibe, sana ulaşıyor, Fidan gibi ben sana ulaşamadım. Bak, Kara toprak diyorlar, Her tarafını sarıp sarmalamış, Toprak gibi ben sana sarılamadım. İçimdeki özlem dinmek bilmiyor, Yanan ateşim sönmek bilmiyor, Yalınız kahır da çekilmiyor, Ya beni yanına al, Ya da dünyama geri dön be anam, Geri dön be anam........................ 'Karışık Duygular ' kitabımdan Ali Kaybal |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:02 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.