![]() |
Kuşlar...
Yavru iken beslersin, Büyürler seni tanırlar, Yem verir,sularsın, Hadi uçun gidin, Kışlarsın,kış der uçarlar, Hem de taa yıldızlara, Hiç gelmiyecekler sanırsın, Ama takla atarak, Dönüverirler, Onlar sadıklardır, Yaa şu insanlar, Çocuklar,dost bildiklerimiz, Yaa hayat arkadaşlarımız, Hiç iyilik bilmezler, Bir kızdılar mı, Çekip giderler, Onlar sadık değiller, Benim kuşlarım, Çookkk bir başkalar.. |
Küs olmak...
İnsan insana hiç küsermi, Deniz dalgasız olurmu, Çiçek renksiz,gül dikensiz, Dostluk sevgisiz,muhabbetsiz, Olurmu allahın aşkınıza. Gelin taçsız,ev çocuksuz, Dağ yeşile,ağaç dalına küsermi, Ekmek mayasız,et yağsız pişermi, Hadi kır şu prangaları dost olalım. Evin bacasından duman tütmezse, Elele tutuşmazsan,sıcaklık olmaz, İki kelime fazla söylesen ne olur, Kiri,çamuru sabunlu su temizler, İçten samimiyeti,güzel sohbeti, Karşılıklı güveni de dostluk kurar, Hadi be arkadaşım gel dost olalım... |
Lanet olsun sana...
Nereden tanıdım ben seni bilemiyorum, Allahın belası nasılda sevmiştim seni, Sen sevgiden,aşktan ne anlarsın ki, Lanetler olsun ismini bildiğime. Sevgi dolu hayatımı kör ettin, Hayatı küstüren,lanet olası sen oldun. Sen yaşadığınımı zannediyorsun, Sen ölüsün, Beni de öldüren sensin, Tanıdığıma bin pişmanım, Uğursuz,kalpsiz,sevgisiz,nursuz kadın, Benim hep duygularımla oynadın, Haysiyetsiz sen,beni bak maf ettin, Ne güzel giden evliliğimi bozdun, Allahta senin yuvanı bozsun diyorum. İnşallah ömür boyu mutsuz kalasın, Başına ağrılar,hatta migren olasın. Yazıklar olsun be,sana şiirler yazdım, Kahrolasıca seni rüyalarımda gördüm, Tüm kalbime senin ismini kazıdım, Ama sen ne yaptın ruhsuz, Lanet olası kadın, Hepsini,tüm hayallerimi bir çırpıda attın. Yaşadığım sürece, Sana beddualarım olacak, Sende benim gibi mutsuz kalacaksın, Seninle geçen günlerime,o vaktime, Seninle konuştuklarıma,yazmalarıma, Şiirlerime,anılarıma, Hepsine lanetler olsun. Senden o kadar nefret ediyorum ki, İğreniyor hatta tiksiniyorum ki, Sen bunlara asla layik olmadın, Sevgiden,aşktan, Yoksun kal diyorum, Ve diyorum ki, Lanetler olsun sana be kadın... |
Laz kızı...
Parmağında var kız bir yüzük, Yoksa sözlümisun,nişanlımisun de bağa, Çaykaradan kopayimisun,evlenecemisun, Hani bağa söz vermişidun, Benimle evlenecek hani mutli olacaktun. Komşunun düğününde tanıdim ben seni, Nede güzel horon tepeyidun, Oynarken her tarafin necüzel sallaniyidu, Gözlerinde vari di sürmeler, Ellerinde kınalar yakilmiş, Yoksa kız ben bilmeden, Başkasina mi kaçacasun. Gelmiş idim size misafir, Yapmış idin bağa muhlama, Sonra çevizli,findukli yedirdun baklava. Kız bak kaptirmam ben seni başkasina, De bağa çabuk,bırakma beni yalinuz. Karadenizin dalgalari hırçın olir, Hamsi gözlüm sakın kandirma, Duymayayim başkasina vurilduğuni, Sonra alir kaçururim ben kendime seni. Sana söz vermiş idum unutma, Alacağum ben seni gelinluğunle, Sonra duyarsam attırursin kafamin tasini, Sana söz deduk alacağım ben seni, Sen benimsin,ben senin haberin ola. Kız laz kızi çaykaradan dışarıya çıkma, Annenin yanindan sakın ayrilma, Öyle süsli püslide geyunme, Sanmasinler bu kiz çok güzeldur, Sonra istemeye celmesunler, Bağa verilmiş bir sözün var unutma, Beni bekle alacağum ben seni... |
Mahkum...
Dört duvar arasındamı mahkumluk, Doğayı,güneşi,yıldızları görememekmi, O kalabalık şehirleri insanları, Uçan kuşları,kelebekleri,meleyen kuzuları, Denizi dalgaları,pilajda kalabalığı, Sarmaş dolaş öpüşen elele sevgililerimi, Bunları görmemekmi mahkumluk, Hepsini ben dışarıda görüyorum. Dört duvarda değilim dışarda, Ama onlardan beter dışarda ben, Sevdiğime seni seviyorum diyemedikçe, Sana aşkım benimle olurmusun, Benim bir tanem tek aşkımsın, Kelebeğim,yıldızım,yarınlarım, Ay yüzlüm,sırma saçlım,çakır gözlüm, Selvi boylum,ince parmaklım,beyazım, Berivanım,kırmızı gülüm çiçeğim, Diyemedikçe,konuşamadıkça ben mahkumum, Ben dışarda serbest mahkumum arkadaş, Sevdiğimi kollarıma almadıkça, Elele gezemedikçe,koklayamadıkça, Seni çok ama çok seviyorum aşkım, Deyip sonsuza kadar benimsin diyemedikçe, Saçlarını tarayamayıp,onu öpmedikçe, Ben burdada hep mahkumum be arkadaş. Çok seviyorum çok seviyorum ama çok çok, Seni seviyorum sen benim aşkımsın, Asla diyemiyorsam,işte ben mahkumum, Mahkumum,mahkumum be ben arkadaş. |
Masum aşkımsın...
Sen benim hayatımın tek aşkısın, Bizi kimsenin ayırmamasını, Okadar isterdimki, Seni okadar çok okadar çok seviyorum ki, Neden niçin şimdi ayrıyız bilemiyorum. Biz baştan beri masum aşkımızı oynadık, Yalan olmıyacak umutlar ümitler, Asla gerçekleşmiyecek aşk oyunu. Aşkım nasıl kapıldık biz bu aşk oyununa, Şimdi ayrılalım diyorum yapamıyorum, Ama mecburuz birlikte asla olamayız, Asla ve asla mümkün değil biliyorsun, Yalancı bir aşkla yalan dünyadayız, Bir esintiydi bu sürüklendik ikimiz, Şimdi öyle çıkmazdayız ne yapacağız, Sana çek git diyorum, Ama seni çok seviyorum, Aslında biz masum aşkın kurbanlarıyız. Kadermi bu, Alın yazısımı bilemiyorum, Okadar okadar okadar sevmiştim ki, Ama biliyoruz ki beraber olamayız. Sen kendi yoluna, Ben kendi yoluma, Tek çare bu üzülsekde, Ayrı kalmalıyız, Bunu asla ama asla unutma, Sen tek aşkımsın, Gerçek bu ki, Aşkım biz masum aşklarız. |
Memnuniyet..
Silgi kullanmadan, Resim çizme sanatına, Hayat ve yaşam diyorum. Çok güçlü olmak, Birşeyin huzurumu, Bozmasına engel olmak, Sağlıklı ve mutlu, Dostlarımın değerini, Herşeyin iyi tarafını görmek, Başkalarının başarılarını, Kendi başarım görebilmek, Geçmişin hatalarını unutup, Hatta onlardan yararlanmak, Neşeli herkesi,gülümsiyen, Kuşkular karşısında düzeyli, Öfkemin ise çok olgun, Korkularda güçlü, Sorunlarda mutlu olun ki, Silgiye ihtiyaç olmasın. Unutmıyalım hayat, Duygularımızı bastırmamıza, İzin vermiyecek kadar kısa, Hayata gülümsiyerek bakalım, O da bize gülümsesin, Bugün sokakta yürürken, Yüzünüzde gülümseme olsun, Göreceksiniz yanınızdan geçen, Her insana bu yansıyacak, Bu nedensiz memnuniyetin, Nedeni de sadece yaşam olsun, Sağlıklı yaşamak için, Memnun olmak yetmiyormu? Doslarım.. |
Merve...
Kız sen ne güzelsin,nede şirinsin, Boyun boyuna gelmiş, Yoksa sen bir ünüversitelimisin. Sen egelimisin,yoksa laz kızımısın, Senin adına merve mi diyorlar, Güzel sesine,ismine hayran olsunlar. Yolda yürüşün kıvır kıvır, Her kesi deli edersin, Yoksa mankenmisin. Merve merve kız merve bakarmısın, Bana bir telefon açarmısın, Desem sana, Benimle diskoya gelirmisin, Gelirsen olurum sana bir kavalye. Kız merve sen nede güzelmişsin, Acaba annende senin kadar güzelmi. Merve müziği nede çok severmiş, Kıraç ve teomanın şarkılarını. Merve sami amcasına bir söz vermiş, Söz sami amca söz sana unutma, Ünüversiteyi kazanacağım demiş. O şimdi genç ve idealist bir kız, Yarınlarında gururlar duyacağımız, Hep övgü ile bahsedeceğimiz, Şirin mi şirin cici bir kız. Merve yi ben okadar çok sevdim ki, Sevdimde sevdim ama çok sevdim.. |
Mevsim...
İlkbaharda geçti bak sevgilim, Sen hep hayallerimde rüyalarımda, Beklemekle o da geçti, İlkbahar bizim olacaktı, Aşkımız alevlenecekti sıcaklığımızla, Ne oldu neden gelmedin, O kadar da severdim bu mevsimi. Bak işte yaz geldi, Hani hanisin be birtanem, Yazda aşk başka olurdu, Sahiller,bodrum,marmaris, Sen ve beni hep bekliyor. Sen yine yok yoksun işte, Yaz mevsiminde de yine yoksun. Sonbahar geldi çattı, Ben özlemimle bak seni bekliyorum, Ağaçlar yapraklarını döküyorlar, Bak seni bu ağacın altında bekliyorum, Hadi be aşkım,sevdiceğim,birtanem, Yine nerdesin bak bu mevsimde geçti. Kış kapıya dayandı o da geldi, Ben hala seni o ağacın altında, Karlar altında bekliyorum sevgilim. Dışarsı ayaz soğuk,sıcak sevgilimi, Aşkımı geleceğimi sıcağımı bekliyorum. Bak tam bir yıl geçti, Sen hala yoksun nerelerdesin, Yine bekliyorum aşkımı sevenimi, Bak şimdi bana saçlarım bembeyaz, Hala ben seni,seni bekliyorum. Mevsimler yıllar geçti, Ben seni hala bak bekliyorum, Ölürsem eğer baş ucumda sen, Benim için dermisin, Ben seni çok sevdim, Ama gelemezdim ki. |
Mışıl mışıl...
Senenin ilk mevsimi bahar, Cigaramı yakmış öyle çekiyorum ki, Her taraf mevsimin güzelliğinde, Sevdiceğim nerde ilk aşkım nerde, Biliyorum ki uyuyorsun mışıl mışıl, Ben se hayal ediyorum şuracıkta. Bir melek oluversem sessizce, Gelsem yanıbaşına sen bilmeden, Öpüversem alnından sen uyanmasan, Pamuk ellerini okşasam duymadan, Dudağına bir öpücük kondursam, Yıldızlar parlasa rüyanda beni görsen, Uzansam o sıcacık yatağına hissetmesen, Başucuna kırmızı bir gül koyuversem, Uyandığında benim kokumu anlasan, Baharlar dört mevsim bak geçiyor, Hasretin içim içimi kavuruyor, Sen hala yoksun be biriciğim. Yağmur yağıyor ıslandım kurutabilsen, Güneş benliğimi kavuruyor serinletsen, Dışarısı ayaz her taraf bembeyaz, Sıcağım olsan ısıtsan şu gönlümü, Bir melek olsam geliversem yanıbaşına, Mışış mışıl uykunda sana bir sarılabilsem... |
Mutlu yaşamak...
Gülen yüzler çoşku görmek istiyorum, Kolkola yürümek, Hayatı yaşamak,eğlenmek, Şarkılar söylemek,dostluklar kurmak, Sırdaş olmak onları beraber paylaşmak, Birbirimize çiçekler verebilmek, Karşılıksız seni çok seviyorum demek, Sevdiklerimize şiirler yazmak,okumak, Arkadaşlıklar kurmak,ziyaretler yapmak, Hatalarımızı,kusurlarımızı bağışlamak, Mutlu çok huzurlu dünya yaratsak, Kırıcı olmasak,gülen yüzler görsek, İnsan değilmiyiz barış içerisinde yaşasak, Aşklarımıza, Sevgililerimize öpücükler versek, Aşkım,birtanem seni çok seviyorum desek, El ele,kol kola samimiyetlikler kursak, Kısacık ömrümüze sevgiler,hoşgörüler, Sevgi tohumları,güzellikler,aşklar soksak, Doğayı,hayatı,tüm yaşamı yaşasak, Bu dünyayı hep beraber el ele,kol kola, Cennet bahçesine çevirsek, Hep mutlu olsak.. |
Mutluluğa...
Dışarsı buz gibi soğuk, Hertaraf bembeyaz kar, Birtanemi düşünüyorum, Üşüyormu nasıl acaba, Biliyorum yalnızsın gül yüzlüm, Gel gelde ısıtsın bedenim seni. Sen uzaklarda ben burda, Kalplerimiz bir düşünce aynı, Yeterki sen iste olur de, Bir koşu mesafedesin, Ömür boyu mutlu kalasın, Koy başını yasla omzuma, Sımsıcacık uyu birtanem, Rüyalar gör atlı prensinle, Bir ömür boyu mutlu kal, Sevindir şu kalbimi. Gel gel gül yüzlüm düşünme, Olalım ömür boyu seninle... |
Ne arıyorum ben?
Yıldızlar gözlerimin içinde, Güneş ellerimde, Aşk,sevgim kalbimde, Ne arıyor ne bulmaya çalışıyorum, Ben... Avunuyorum belkide bilmeden, Pilatonik aşka kapıldım ben, Orda arıyorum gerçek aşkımı, Aşkım zaten var kapımın arkasında, O kapımı açıp görmüyorum,mutluluğu, Ne arıyor ne bulmaya çalışıyorum, Ben... Hani limandan ayrılır ya gemi, Uzaklara açılır kavuşamazsın, Koskoca deniz okyanus olur arada, Kuş kafeste güzeldir şarkılar söyler, Rengarenktir çok güzeldir orda, Farkına varmadan kapısı açılı verir, Uçar gider,çıkar yıldızlara görmezsin, Ne arıyor ne bulmaya çalışıyorum, Ben... Çiçek saksıda çok güzeldir,sularsın, Farkına varmazsan dökülür yaprakları, Solar ve kupkuru olur,çabalarsın, Tekrar sularsın ama kurudur yeşermez, Yapa yalnız düşünür ne yapıyorum dersin, Herşey tüm güzellikler uçuverir birden, Ne yapıyor ne bulmaya çalışıyorum, Ben... |
Ne kadar tanıyoruz…
Kalplerine ruhlarına giremediğimiz, Arkadaş,dost olamadığımız, Baskıyle ve disiplinle, Sindireceğimizi sandığımız, Çocuklarımız ne kadar tanıyoruz. Bizim dışımızda, Arkadaş arayacaklarını, Dost sandıkları kişilerin, Kendilerine zarar verebileceklerini, Anne babalar unutmamalıyız, İntihar etme,evden kaçma, Kötü yola düşmeleri, Sigara ve uyuşturucuya, Alışmadığı bir dünya için, Çabalamak bizim elimizde, Diyorum bir baba olarak, Onları azarlayıp dövmek, Değil anne babalık, Sevmek,ihtiyaçlarını karşılamak, Yüreğimizdeki sevgimizi, Hiç olmazsa gözlerimizle versek, İlgisiz kalmayıp, Dertlerini dinlesek, Hoş görülü davranabilsek, Onları değiştirebilmek, İnanın bizlerin elinde. Soruyorum eyyy dostlar, Siz evladınızı,yavrunuzu, Ne kadar tanıyorsunuz? |
Ne yalan söyliyeyim...
İçim okadar boş ki, Kalbimde aşk yok, Sadece görevini yapıyor, Çok sevdim birilerini, Hep bir aşkım olsun, Kalbime sevgisi dolsun, Bağırmak,yankı yapsın, Çok çok istedim ama, Boş tın tın tın. İsterdim koluma girsin, Rüyalarımı hep süslesin, Hergün ona güller vereyim, Şiirlerime adını yazayım, Evimin,sarayımın kadını, Prensesim o olsun, Öyle bir kokluyayım ki, Kokusu bedenimi sarsın, Olmadı öyle sevenim, Sevdim sandım yanılmışım, Ama bom boş şu kalbim, Boş tın tın tın... |
Neden gelmiyorsun...
Senin aşkının ateşiyle yanarken, Sen soğuk gölgeliklere geçtin. Şimdi sensizim biliyormusun, Oyuncağı kırılmış bir bebek gibi, Seninle ne hayaller kurmuştuk, Gözümden akan yaşlar, Seni bana asla geri getirmiyor, Şimdi birazdan kapı çalsa, Hep kulağımı dikiyorum. Kalbim hızla çarpıyor, Sen gelmiyorsun. Günler,haftalar,aylar, Mevsimler,yıllar geçiyor, Bak hala sen yoksun, Gitti giderken, Kalbimi de söktün, Aldın kanattın,götürdün, Şimdi kime baksam, Senden bir parça arıyorum, Sana benziyen kadınlara, Seni sormak geliyor içimden, Bir gittin öyle gittin, Aşığım neden gelmiyorsun.. |
Neden gittin ki..
Her sene buraya gelirim, Nisan güneşinin ilk günlerinde. Bu sene de havalar, Galiba iyi olacak. Bahçemiz incecik dantel gibi, Nasıl yeşile bürünmüş. Filbahriler incecikler, Kollarını parmaklıklara uzatmış, Tomurcuk halindeki hanımelilerin, Hoş,baygın kokuları var. Çimlerse sanki bir boy kesilmiş, Hatırlarmısın kalp yapmıştık. Bahçenin her iki yanında, Kırmızı sardunyalar, Senin beyaz şakayıklar açmış. Gökyüzünde birtek bulut yok, Arada bir nisan yağmuru çisiliyor. Her sabah akşama kadar, Senin özleminle, Kitabını okuyup,saçlarımı okşadığın, Sağdaki kara ağacın altında, Oturuyorum, Senin için ağlıyorum. Her ama her sene buradayım, Odamızda hala kokun var, Herşey bıraktığın yerde, Burayı ne de çok severdin. Boy aynasına bakıyorum, Her ikimizin resmi hala duruyor. Saçlarıma aklar düşmüş, Hala sen şimdi gelecekmişsin gibi, Bekliyorum, Neden gittin ki birtanem.. |
Neden ki...
Gökyüzünde yıldızlar varya parıl parıl, Yıldızlar da kayarlar,neden bilmem. Gözler varya görmek için pırıl pırıl, Bazen de gözyaşları olur ağlarız. Çiçekler vardır rengarenk ne güzeller, Bakımsızlıktan,susuzluktan dökülürler. Çok seven,sevilen eşler,aşıklar vardır, Ama onlar da neden bilinmez ayrılırlar. Anlamıyorum buz gibi neden eriyoruz, Akıp gidiyoruz,kayıyor,ağlıyoruz. Dökülüyoruz,acılar neden çekiyoruz. Offf be arkadaşım mutsuzluklar neden, Bu çelişkiler,sorunlar,ayrılmalar, Niçin bu hayat böyle,çilekeş dünya, Her şey yerinde kalsa,güzellikler olsa, İnsanlar birbirlerini kırmasa,üzmese, Herkez çok mutlu,sevgi dolu gülse. Yıldızlarda kaymasa,çiçekler dökülmese, Gözyaşlarımız akmasa,mutluluklar olsa. Ben seni çok ama çok seviyorum dense, Aşklar,hayaller hep güzellikler olsa. Birbirimize güller,karanfiller versek, El ele,kol kola gülüp oynasak,sarılsak, Dertlerimizi dinlesek,çözümler üretsek, Hep yapıcı,olgun medeni olsak, Saçlarımızı tarasak,kokular sürünsek, En şık elbiseleri giysek,hep beraber, Dünya küçük desek tadını çıkarsak, Tertemiz,pırıl pırıl bir dünya bıraksak. Kırgınlıklar olmasa,birbirimize sarılsak, Sonsuza dek şarkılarla yaşasak, Şiirler birbirimize yazsak, Hep hayalimdir gençlerin önünü açsak, Çok büyük el ele horonlar,göbek atsak, Oyunlar oynasak,kırlara gitsek, Gitsek,yapsak,oynasak,söylesek, Sarılsak,çıkarsak,versek,üretsek, Hep güzelliklerle, Hayatımızı yaşasak.. |
Neden...
Ne zorluklarla evlendik,yuva kurduk, Neler,ne sıkıntılar la bu günlere geldik, Hatırlıyorum da sırt sırta verip ağlamalarımız, Senin verdiğin yokluk mücadelelerini, Benim çok çalışıp yorgun argın gelmelerimi, Kızlarımızın doğduğu günlerdeki sıkıntılarımızı, Ama her ikisinin evimize getirdiği bereketi, Sanki o sıkıntıları biz yaşamadık değişiyorduk, Daha çok kazanıyordum,evimiz birden aydınlandı, Kızlarımız her biri mutluluğumuzu arttırdı, Evlerimiz,kalıcı bir işimiz oldu,çalışıyorduk, Büyüttük her ikisini de ünüversiteli yaptık, Okuttuk meslek sahibi oldular,kazanıyorlar, Yeni işyerlerimiz oldu,emekli bile olduk, Çok ama çok mutlu bir yaşam yaşıyoruz, Birgün onlarda bizden ayrılacak,uçacaklar, Çoluk çocuğa karışıp,onlarda mutlu olucaklar. Yine geriye dönücez sen ve ben kalıcaz, Umudumuz,çabamız,kızlarımız için değilmiydi, Sonra bizde yaşlanıcaz,ve ölüp gömüleceğiz, Bunlar yaşam,hayata geliş nedenlerimiz, Arkamızda güzellikler,mutluluklar bırakacağız. Fakat birtanem,ya arada ki kırılmalar, Seni gereksiz yere üzmelerim,hayal alemlerim, Neden sanal alemde umutsuzca gezmelerim, Acaba bunları hatırlayıp,senden özür dilesem, Biricik karıcığım,aşkım beni af edermisin.. |
Neden...? -
İnanırmısınız,dostlar,arkadaşlar, Kardeşler,küçükler, Büyükler,tüm insanlar, Ben anlamıyorum neden bu kötülükler. Kin nefret,saygısızlık,hor görmeler, Çevre kirliliği,aşırı tüketim neden, Bu dünyayı,kainatı yaratan ne için neden, Yarattı,canlı,cansız,bu güzellikleri, Biz insanlık,insanoğlu için değil mi, Neden dünyamızı kirletiyoruz bilmiyorum. Söylermisiniz bunca yiyecekler,içecekler, Bu cennet bahçeleri,güzel tabiat,gökyüzü, Nasıl hiç durmadan akan dereler,çaylar, Yağan yağmur,kar,mis gibi güneş,ve gece, Işıl ışıl yanan,gecemizi aydınlatan yıldızlar, Ya o aya ne demeli,çoban yıldızına, Tertemiz hava ya o mis gibi kokan çiçeklere, Her mevsimde çıkan ayrı ayrı sebzelere, Domatese,bibere,patlıcana,lahanaya,karpuza, Ne demeli ey insanoğlu,yaşayan canlılar, Bizler için var olan beslediğimiz,kestiğimiz, Kuzular,keçiler,tavuklar,danalar,kuşlar, Kırlarda,çayırlarda yaptığımız piknikler, Şişler,kebaplar,kavunlar, Elma ve portakallar,, Hepsi bumu kana kana içtiğimiz ya su, Sevmek için aşk,mutluluk,beraberlik için, Birbirimiz için yaradılan eş cinsler, Kadın erkek,ömür boyu mutluluk, Onlardan doğan kız ve erkek çocuklar, Bu güzellikler bizim için değillermi, Yaradan nede özen göstermiş bizler için, Niçin bu güzel kısa ömrümüze neden, Kırgınlıklar,üzüntüler,kıskanmalar,hırs, Dedikodular,çekememek,onda var bende yok, Çevremizi kirletmeler,ben daha güzelim, Hep bende var,ben yaparım,ben bilirim, Neden ben,neden biz,hepimiz değiliz, Niçin hep güzellikler olmasın,dostluklar, Çok samimi arkadaşlıklar, Beraber paylaşımlar, Bol bol kahkahalar, El ele gezmeler,şarkılar, Şiirler,tertemiz bir çevre ve yaşam, Neden dostluklarda kıskanmalar var, Birbirimize olan sağlam inanç,itikat,güven, Neden bağlılık,dürüstlükler yok. Tüm insanlığa diyorum ki ben, Bu güzelim dünyamızı tertemiz bırakalım, Bol bol eğlenelim,gülelim,sarılalım, Sımsıcacık dostluklar,aileler kuralım, Bizi yaradana laik olamaya çalışalım. Elbet ölüm var sonunda,bunu bilelim, Arkamızdan ağlıyanlarımız bol olsun, Ne iyi bir insanoğluydu,sevgi dolu, Yardım sever,can dostu,paylaşımcıydı, Ölüm bile,gömülmek bile kedersiz olsun, Olsun ki öbür dünyamıza istiyerek gidelim. Ebedi cennet bahçemiz olsun, Orda da dostluklarımızın devamı olsun, Ebedi hayatımız,cennetimiz daim olsun. Ben şükrediyorum,beni yaradanıma, Sonsuz teşekkürler ediyorum,allahıma, Bu dünyaya geldim,büyüdüm,yedim, İçtim,şükrettim,çoğaldım,güzelliklerle, Hayatı yaşamaya çalıştım,çok samimi, Dostlar,arkadaşlıklar,sevgililer buldum, Af ettim,kusurlar aramadım,sıcak oldum, Olmıyana vermeye çalıştım,üzüldüm, Sağlıksız,hasta,özürlülere dualar ettim, Çok ama çok ağladım,örnek oldum, Asla kırmamaya çok özen gösterdim, Aşklar hemde çok güzel aşklar yaşadım, Hep sevdim,çok sevildim,asla kıskanmadım, Yaradanımdan dolayı bu dünyayı, Canlı,cansız,tüm doğayı,kainatı, Çok sevdim,insanca yaşamaya çalıştım, Örnekler verdim,doğruyu,yalnışı anlattım, Evet tüm dostlar,insan oğulları, Ben yaşadım,yaşamaya çalıştım,yaşıyorum, Ne olur her insan,insanca yaşasın diyorum, Ve diyorum ki ben bu dünyayı,doğayı, Yaradanımızdan dolayı sevelim,şükredelim. |
Nerdesin nerde?
Birgün olsun dönmedin, Kapım sana açık bilmedin, Oysa ki neçok sevdim seni, Bunu hiçbir zaman bilmedin. Şimdi aradan geçen günlerde, Çok yıprandım sevdiğim, Şimdi aradan geçen günlerde ben, Çok değiştim sevgilim. Nerdesin nerde? Nerde o günler nerde, Nerdesin ahhh nerde. Yıllar benden çok şeyler götürdü, Eski hatıralarda gitti kayboldu, Aradan geçen yıllar sonra, Küllenen duygular yeniden, Alevlenir mi? Nerdesin ahhh şimdi nerde... |
Nerdesin...
Bahar oldu arılar ballarını yaptılar, Kelebekler rengarenk uçuştu,gittiler, Kırlangıçlar yuvalarını yaptı,yavrular oldu, Leylekler mevsimde geldi, bacalara kondular, Ördekler sürülerle göl kenarlarını süslediler, Tüm büyük küçük baş hayvanlar ürediler, Koskoca yıl mevsimler geldi geçti, Benim kara gözlüm hala gelmedi. Gözlerim kan çanağına döndü yoksun, Yeni şiirler şarkı oldu okundu,nerdesin, Saçlarıma,sakallarıma aklar düştü, Hala sevgili aşkımın,yolunu beklerim. Neydi suçum kabahatım bilemiyorum, Sesini,yüzünü,gülüşlerini çok özledim. Bir sonbahar günü o sesiz ani gidişin, Bak neler oldu ne günler,aylar geçti, Hala sen sevgilim yoksun. Bekletme artık öldürme beni ne olur, Çık gel artık kardelenim söyle nerdesin. |
Nereye...
Kaldık zalim dünya menziline, Hepimiz adem ve havva dan olmadık mı? Neyin hesabını,dünya zevlerindeyiz, Birgün geldiğimiz yere dönmiyecekmiyiz. Ozaman yüce mevlama ne hesap vereceğiz, Nasıl peygamberimize şefaat et muhammet, Diyeceğiz,sevgili dostlar,kardeşlerim. Nasıl bir dünya ki hep günahlardayız, Bizi yaradan mevlam ne güzellikler verdi, Her biri ayrı ayrı tatlarda değilmi? Sadece yer,gezer,konuşur,bakarız, Acaba bugün allahım için ne yaptım dermiyiz. Nereye koşuyoruz doslar biliyormuyuz, Ezan seslerini dinliyor,kılıyormuyuz, Her tarafımız el açan gariplerle dolu, Doyuruyor,ziyaretler yapabiliyormuyuz. Nereye ne için koşuyoruz,sevgili dostlar, Sura öttüğünde acaba biricik aşkımız dediğimiz, Yıllarca aynı yastıkta olduğumunuz eşiniz, Ve onlar için neler yaptığın evlatların, Baba,anne kurtar bizi diyebileceklermi. Negüzel bir dünya ve zevkler, Ama ne yaptık ne ettikler hep orda, Neyin nasıl hesabını verbileceğiz dostlar, Düşünelim ve bugün için asla yaşamıyalım, Yaşasakta hep hesap gününde ne vereceğiz, Yerimiz ne olacak diyebilelim ey dostlar... |
Nesrin hanım...
Ahhh şu papatya falında az kalsın, Kaybettim,kaybetmedim de yanıyordum, Sevgisine,samimiyetine,dostluğuna, Papatya falında bir bakmıştım, En son yaprağı beni kurtardı,kazandım, Yine yanılmadım,az da olsa şansım vardı, Nesrin hanım da arkadaşım,dostum oldu, Sırlarını,sırlarımı paylaşabileceğim. Ender,narin,güzel kokulu nergis çiçeği, İsmi kadar güzel,konuşulacak kadar özel, Kelimeleri entresan güldüren cinsten, Az daha sevgisini,güvenini kaybediyordum, Yanlış yorumunu özürümle af ettirdim, Cana yakınlığı,dobralığı onun aynası, Sesinin inceliğini bilmeden,görmeden, Öz dokunaklı hoş sohbeti ve sıcaklığı, Tam tamına osmanlı hanımların ağası, Umuyorum diliyorum ki gerçek bir dost. Onun bundan sonra,dostluğuma inanması, İyi ki papatya falında kazandım çıktı, Nergis çiçeği kadar narin hoş ismiyle, Görmesemde,sesini duymasamda o bir dost, Hiç kuşkun olmasın gururla güvenebileceğin, Baş ağrında yanında ilacın olmaya, Göz yaşlarının mendili olmaya çalışıcam, Dostluğuma,samimiyetime ve bana güven, Sen bir tanesin,iyi kalpli nesrin hanımsın... |
O beni anlatıyor...
İki tonbiş nene ve dede, Her ikiside pamuk gibi beyaz saçlı, Gözlerinde gözlükleri anlatıyorlar. Ahhh sami beyciğim hayatımız bir roman, Genç ve güzeldim beni çok severdin, İlk bakıştığımızda gözlerimi döndürdün, Nede konuşkandın çok çenen vardı, Nasılda becerirsin hemen şiir yazardın, Hatırlıyormusun yolda bulduğun kağıtlara, Bana tam yedi şiir birden yazdın beni anlatan, Şair ruhlu ihtiyar koca adamım. Sabahlara kadar saatlerce sohbetler ederdik, Sabırla beni dinler,sonrada sen konuşurdun, En çok neyini özledim biliyormusun, Her sabah alnımdan ve iki gözlerimden öperdin. Çok da deli dolu hep genç yaşamayı severdin, Yaşlandık koca adam,çok sevgililerini gördüm, Biliyorum ilk aşkın yasemini onu hiç unutamadın, Ama hala şu buruşuk ellerimi tutuyorsun. Yine beni öpüyor,saatlerce yine konuşuyorsun. Ben senden hayatı sevmeyi,insanlara olan, Sonsuz güvenini ve yaptığın yardımlarını, Şimdi anladım ki iyiliklerinle dolusun, Hala sen zor gören gözlerimi öpüyorsun. Yemek ortasında dans hiç yapılırmı, Sen yapardın saatlerce,yemek de soğurdu, Koca yaşlı adamım beni çok üzdün de, Diyorum da ahh o genç yaşım geri gelse, Sen ve ben o delidolu günleri tekrar yaşasak. Çok kıskançtım hep kavgalarımız olurdu, Pembe hanım,habibe sultan,meral hanım, Nesrin hanım,gülay,hülya hanım,sude hanım, Ayla annen,merve sultan,belin,lale hanım, Kanadadan,almanyadan,hollandadan, Amerikadan,azerbeycandan,finlandiyadan, Hep sanırdım bu adam bu kadına aşık oldu, Nerden bulursun neler söylersin anlamam, Ya o gerçek dost dediğin serap hocan, Daha birsürü dost ve arkadaşların, Çok korkuyordum ama evimde benimlesin. Bana dünyayı gezdirdin çok mutluyum, Tarkan,teoman,intizar,orhan baba dinlerdin, O yazdığın şiirlerine bakıyorum,okuyorum da, Sende ne anılar ne acılar var biliyorum, Koca ihtiyar pamuk saçlı sakallı adamım, İlk gün gibi seni hala çok ama çok seviyorum, Biliyorum ki cenazen çok kalabalık olacak... |
O benim aşkım...
Ellerime pırangalar vursalar, Ayaklarımı kelepçeleseler, Ağzımı sımsıkı bandajlasanız, Beni çelik kafese de koysanız, Kalbimdeki ona olan aşkımı, Tutkumu asla çıkaramazsınız. Başıma balyozla vursanız, Her yerimi delik deşik şişleseniz, Gözlerimi ateşle kör etseniz, Ellerimi,ayaklarımı çivileseniz, Ona olan ölümsüz aşkımı, Kökünden alıp atabilirmisiniz. Beni dar ağacına assanız, Tütün zehiriyle öldürseniz, Tırnaklarımı kerpedenle sökseniz, Tüm bu acıları bana uygulasanız, Bir kamyon çam odunuyla yaksanız, O içimdeki ona olan aşkımı, Yok edemezsiniz,o benim ilk aşkım... |
O bir ilk aşk...
Hayat işte tesadüfen tanıştık, İlk görüşümüzde gözgöze geldik, Ama senelerce bir kelime konuşamadık, Saatlerce bakıştık öpücükler,yolladık, Birbirimize el salladık,gözler kırptık, Kalplerimiz biliyorum bir atıyordu, Ona dokunmak,elele kolkola gezebilmek, İsmini dahi bilmediğim rüyalarımın aşkı, Büyük cesaretimle seni seviyorum yazmam, Oda bende seni çok ama çok seviyorum, Diye, Yazması ve alevlenen o ilk aşk, Hayallerimin,rüyalarımın prensesi, Doyasıya gezmeler,gülmeler,şakalar, Yarınlarımıza olan güven,isteklerimiz, Çok bilmiş o büyüklerimiz,hüzün ayrılık, Yeni kurulmuş evlilik ve mutluluk, Seneler geçmiş ama ya o ilk aşk, Olmuyor,yapılmıyor mutlu olunmuyor, Canlanıyor volkan gibi hareketleniyor, Anımsanıyor kalplerdeki o ilk aşk, Tertemiz ve özel kalbinizde duran, Saygılar duyulan o bir ilk aşk, Hep meraklardasınız mutlumu ve nasıl, Hergün çıkacak gibi onu beklersiniz, Bekleniyor,özleniyor ne yapsanız, O bir ilk aşk işte... |
O çok güzel…
Okşuyor,okşuyorum yüzünü, Okadar narin,nazik,özenle, Yüzü çizilmesin kıyamam, Pamuk kadar yumuşak, Kartopu beyazlığı yanaklar, Yaradanım okadar özenmiş ki, Şımartmakta istemiyorum, Öpüyor,öpüyorum yüzünü. Sanki bütün kokular var üzerinde, Leylak,zambak,gül,karanfil, Ama kendine öz kokusu var onda. Kıyamam,üzülür,ağlarım sonra, Üzmek istemiyorum pırlantamı, Okşuyor,öpüyorum gül yüzümü, İçime çekiyor, Seni çoookkk çok seviyorum. |
O ebe hemşire...
İsparta da doğmuş,büyümüş,okumuş, Genç bir kız iken idali hemşirelikmiş, Hemşirecilik okulunu isparta da bitirmiş, O sevdiği özlemi olan ebe hemşire oluvermiş. İlk tayini erzincan da göreve başlamış, O heyecanla görevine dört elle sarılmış, Bu arada çok sevdiği hayat arkadaşı ile tanışmış, Genç,yakışıklı delikanlı ile de evlenmiş. O evliliklerinden elif,hacer ve nur isminde, Dünya tatlıları kızlarıda olmuş, Mutluymuşlar, Ama o talihsiz deprem onları da vurmuş. Piskolojikman yıkılmışlar,memleketi olan, Güller diyarı güzel şehir isparta ya gelmişler. Doğup büyüdüğü yerde mesleğini sürdürüyor, şimdi o sağlık ocağında ebe hemşire. Yeni dünyaya gelecek insanlara öncülük ediyor, İlk adımını hayata atan meleklerin,kutsal ebesi o, Kızları,sevgili eşi ve güzel işiyle çok mutlu şimdi. Ben bir tesadüfen tanıdım o melek yüzlü hemşireyi, Dünyanın en şeker hanfendisi ve gerçek bir anne, Ailesine son derece bağlı osmanlı kadını. Dostluğu,dürüstlüğü ve güzel sesiyle ebe hemşire, Yalandan,düzenbazlıktan hoşlanmıyan harbi, Hoş görülü,sevecen,kardelen çiçeği,patroniçe. Adı kadar kendisi o kadar güzel,titrek sesli, Ocakta pilavı yakan,sandalyeden düşen hemşire. Dost olduk,kardeş,arkadaş olduk biz onunla, sözü sözdür güvenirim kendisine, Ama bir sözü var. Gerçek aile dosluğu için bekliyorum evime. Kırgınlıklar,üzmeler oldu, Hep olgunlukla karşıladı, gösterdi gerçek yüzünü kardeşim ebe hemşire. İsmine şiirler yazılan nur yüzlü kardeşim, Ben seni tanıdığıma memnunum kal salıcakla. Evine huzur,mutluluk, Saadet versin yaradan allah, Doğaya hayran olan, Af edip hep bağışlayan sen, Sen kardeşim ömür boyu mutlu yaşa emi. Sevginle,sevenlerinle bol olan ebe hemşire, İsparta da bir gülsün, Kokun mis gibi zemzem koksun. Sen kardeşimsin, Hep dürüstlüğünle öyle kalasın, Selamlar olsun soma dan sami abinden sana, Elbet bir gün toprak olucaz,dostluklar, Kardeşlikler,arkadaşlıklar baki kalıcaklar, Kardeş üzeri pembe, Yolun düşerse eğer buraya, Uğra derim bize hoş karşılarız eşimle. Kızlarım,kaynaşsınlar senin kızlarınla, Tesadüf,dünya güzeli elif sendede var bendede, Çiçekler kadar narin güzel kardeşim, Bu bir ölümlü dünya beni çok iyi dinle, Benden sana hakkım helal olsun, Ben derim, Sende helal etsene, Ebe hemşire.. |
O gidiyor..
Bir bardak su verin, Susadığımdan değil, Boğazım düğümleniyor, Gözlerimden yaşlar, Bedenim tir tir titriyor, Cehennem ateşi, Başımdan aşağıya dökülüyor, Yıldızım kaydı, Artık güneş doğmuyor, Ay geceyi aydınlatmıyor, Gece yakamoz olmuyor, Kuşum maviş ötmüyor, Biliyorum o istemiyor, Ailesi zorla veriyor, Kaçırmaya bile fırsat yok, Gelinliğiyle gözü yaşlı, Bir el sallamadan gidiyor, Boğazım düğümleniyor, Boğuluyorum,boğuluyorum, Bir bardak su verin, O istemeden gidiyor.. |
O gün..
Solgun gökyüzündeki güneş, Altın tozu serpiyordu bahçeye, Yapraksız dallar arasında, Yağan bir ışık yağmuruydu, Adeta. Ağaçlar kızarmaya başlamış, Menekşe renkli tomurcuklar, Gri tonları yumuşadığı görülüyordu, Çimenlikteki otlar, Çakıl taşları, Uzun ağaçlı yol, Loş ama tatlı bir aydınlık, İçindeydi. Ağaç dallarında, Ne güzel kuş yuvaları vardı, Ötüşüyorlardı, Uçuşan turnalar,kelebekler, Bir tek bile çiçek yoktu, Güneşin gülen yüzü, İnan baharı müjdeliyor, Gibiydi. İşte sen ogün, Çıka geldin ve, Girdin çıkmaksızın kalbime, Ben sana ozaman. Aşık olmuştum.. |
O ilk an...
Ozamanlar yanında yeni bir yetmeydim, İlk gördüğüm hatırımda ilk o gün, O ilk bakışmamız o ilk saniye, Neler nelerimi vermezdim ki, Gözlerinin içindeki o alevi, Benliğimin kavrulduğu o anı, Kalplerimizin yüksek atışı, Saçlarının uçuştuğu o ilk heyecan, Dudaklarımın titreştiği, Bir türlü diyemediğim, Seni seviyorum. İlk kez vurulduğum ilk aşkım, Aşkımın pençeleştiği o an, Sana tüm kalbimle vurulduğum, Hala unutamadığım sevdiceğim, Ya şu an şimdi yoksun ki, Yaşlandım artık hep seraplardayım, Seninle o ilk yetmeliğimizde, O ilk tanıştığımız yer ve zaman, Şimdi yaşamayı son kez olun, Okadar isterdim ki bilemezsin, Bugün var yarın yokum, Ama seni hep sevdim seviyorum, Sen benim ilk ve son aşkımsın, Nerdesin nerelerde kiminlesin... |
O ilk aşk tı..
Kaç sene de geçse, Saçların ağarsa da, Her şeyi unuttum, Yeni bir hayatım bu, Seviniyor görünsen de, O ilk aştı,ilk aşk, Unutulmuyor be dostum. Gözler bir an puhtulaşır, Ama onun kokusu, Deymeden sıcaklığı, Kadife teni,sesi, Kar beyazı bedeni, Gülüşü,okşayışı,öpüşü, O ilk aşktı,ilk aşk, Unutulmuyor be dostum. Unuttum dersin, Yıllar geçer aşkım dersin, Öpersin koklarsın, Dansa verirsin kendini, Cennet bahçesinde sanırsın, Gözlerini kapadığın da, Yatağında soğursun, O ilk aşktı,ilk aşk, Unutulmuyor be dostum, Asla unutulmuyor.. |
O ilk aşkın dı..
Altınların dünya kadar paran, Dünyanın en zenginisin, Yatların katların hanların, Dünya sana aksa, Çok çok mutluyum, Derdim kederim yok, Şampanyalar patlasa, Yüzüm hep gülüyor, Çok mesudum şen şakrak, Hepsi var sandın ki sende, Birgün bir yerde, Aynı ilk gün gibi, Göz göze geldiğin, Kokusunu hissettiğin, Merhaba deyip tokalaştığın, Elektrik aldığın vurulduğun, Seni biran değiştirdiği, Sırtındaki tüm zenginliğin, Gittiğini gördüğün, Mutlu mesutum sandığın, Hepsi silindi uçtu gitti, Değil mi? Biran durakladın, Düşündün ki donada kaldın, O gözler o gülümsemeler, O ilk temas sıcaklığı, Aşkınızın büyüklüğü Zaman geçince anladın, Aşklarınız, Taşa kuşlara altınlarınıza, Tüm servetinize, Söylediğiniz gibi değil, Aşkınızın büyüklüğünü, Umarım gerçek sevgilinize, İlk aşkınıza söylersiniz.. |
O ilk öpücük...
O gençlik çocukluk ilk aşkım, Her dalışımda gözlerimi kapayışımda, Seni görüyor,unutamadığım benim. Hani taptaze meyve,tomurcukta gül, Biz öyle tanıştık öyle aşık olduk, Tertemiz bembeyaz kalbimiz adlarımız, Ebedi kalbimize kazınmaz oldu, Başbaşa kaçamakta elele gezdik, Küçücük dere kenarında çimlerde oturduk, Dizlerine dizlerime uzandık, Ellerimle saçlarını taradım, Avuçlarını defalarca öptüğüm, O ağaçların şırıltısı şarkımız oldu, Beni titreten o cümlen,beni öp, İnanamadım dudağım dudağına gitmiyor, Okadar heyecandan terler oldum, Titreyen dudaklarım birbirine vuran çenem, Bir daha beni öpermisin demen, Ve nekadar bilmiyorum o ilk öpücük, Sanki bir saniye belki saatlerce, İşte aşkım ilk aşkım hala arıyorum, Nerdesin ama o ilk öpücüğü istiyorum.... |
O ilk teklif etti..
İlk o öyle bir,öyle bir baktı, Yıldırım çarpmış gibi sanki, Bisikletle gezerken,yeni mahallede, Güller arsında çakırımsı yeşil gözler, Payton gezimizde yımışacık eller, Akçay sahilinde negüzel dilber. Öge Hoteli beş basamaklı, Bir,iki,üç de öptüm ilk onu, Yirmi sekiz haziran salı günlerden, Buz gibi deniz, Belki, Bir aşk mı başlıyordu, Bilmeden, Yüzme bilmiyorum,o çok açıklarda, Bağırıyor duymuyorum, Ne diyorsun sen, Herkez bir ağızdan evet evet de, Bende evet evet, Sonra, Herkez gözü önünde, Hiç ayrılmaksızın, Öyle bir öpüşme, Duymadığım evlenme teklifini, O ilk bana teklif etti,evet evet, Duyan duymayan bilsin ki dostlar, Akçay çok güzel,oksijeni bol, Ama Akçay da, Aşk bir başka güzel.. |
O kadın...
İlk tanıdığımda o kadar iyi kalpli, Dinleyen anlayışına hayran kaldığım, Fikirler hep öneriler veren, Sımsıcak görünümü kalbi varken, Ne olduda şimdi birden dönen, Sana o kadar inanmış,saygı duyarken, Sen bir meleksin,azizesin derken, Birden bukelemun gibi dönen,değişen, Nefretini,kinini kelimelerinle kusan, Hep şimdi kalpler kıran, Ağza alınmıyacak yazılar yazan,konuşan, İnan inanki tanıyamamışım ben seni. Sen insanları asla sevemezsin sevmedinki, Onları oldukları gibi kabullenmedinki, Nefret ve hakir gördün, Ben ilk tanıdığım kardeş,okadını arıyorum. Sana kardeşim,iyilik meleğim dedikçe, Sen bana aşığımsın,dedin, Sana ben yar olmam dedim. Yine diyorum sen benim kardeşimsin, Buna artık inan sen kardeşimsin, Ben zaten mutluyum sevgili eşim var. Takıntılarınla,takıntılarda hep kaldın, İstesende istemesende kardeşimsin sen. Buna inan artık sen orda mutlu kal, Yine diyorum bak, Sen sen kardeşimsin... |
O merve...
Gültanem,nurtanem,birtanem, Gülen şirin yüzlüm,kır çiçeğim, Canım ciğerim biricik güzelim, Sevgi dolum,dinliyenim,övüncüm, Yarınların umudu,ciğer parem, El öpenim,annesinin cici kızı merve. Yüzünde nurlar akan,barbi bebeği, Başına papatyadan taçlar yapılan, Güzeller güzeli kardelen çiçeği, Eline kınalar yakılmış köylü güzeli, Saçında bugudileri olan,selvi boylu, Sırtında gitarı,okulunun gözdesi, Üstü açık arabasıyle havalar atan, Yüksek topuklu,tırnakları ojeli, Gözlerine sürme çekmiş, Annesinin biricik kızı, Kızların şahanesi, Güzeller güzeli merve. Cep tlf nuna mesajlar yazılan,çaldırılan, Benimle arkadaş olurmusun, Konuşalımmı,denilen, Yakışıklı gençlerin gözdesi, Prensiplerinden,verdiği sözden dönmeyen, Hep düşüncesi okumak,çok çalışmak, Okulunu biricilikle bitirmek olan, İdialist,kararlı,dünyalar tatlısı, Yarınların umudu sözünün eri, O işte, O güzeller güzeli merve.. |
O seviyor…
Bir akşam yemeği, Otuz sekiz sene sonra, İlk ve çocukluk aşkım, Rakı,deniz ve sen, Hayatımın en mutlu günü, Kadehimi sana kaldırıyorum, Bu an rüya ise uyanmıyayım, Gerçekse sabah olmasın, Hala o titrek sesin, Kara kaşın,güzel gözlerin, Yumuşacık beyaz ellerin, Bugün her şeyi konuşalım, Belki ağlıyalım, Belki de gülelim, Bilki kalbim çıkacak. Gerçek varki, Ben evliyim güzelim, Ya sen ilk aşkım, Umarım çok mutsundur, Neden niçin ağlıyorsun, Sil o gözyaşlarını, Aman tanrım, Demek hiç evlenmedin, Hala bekarsın, Dünya yıkılsa da, Başıma düşse, Ne yapayım şimdi ben, O ilk aşkım, Gözlerimin içine bakıyor, Biliyorum ki beni hala seviyor.. |
O süheyla...
O bir ışık, O bir sevgi topu, O bir nur, O bir hırs, O bir gelecek, O bir melek, O bir sırdaş, O bir dost,arkadaş, O bir dünya güzeli, O bir azeri kızı, O bir kardaş, O bir parlayan yıldız, O bir çiçek, O bir berivan, O bir bulunmaz, O bir tek yıldız kümesi, O bir aydınlık, O bir umut ışığı, O bir insan, O bir hanfendi, O bir beyaz atlı prensin prensesi, O bir kraliçe hanımı, O bir kainat güzeli, O bir kardelen, O bir sultan, O bir kırmızı pabuçlu kız, O bir şey,o bir evet o bir süheyla. |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:39 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.