![]() |
Şeftali:
(Pfirsichbaum / Pêecher / Peach tree / Prunus persica / Peach) 3-5 m boylarinda bir meyve agaci. Bitki, meyveleri için yetistirilir. Meyveler 5-10 cm çaplarinda, yuvarlak tatli sulu ve hos kokuludur. Vatani Çin’dir. Iran’a, sonra da Anadolu’ya geçmistir. Avrupa’ya da Anadolu’dan yayilmistir. Akdeniz bölgesinde yetistirilen çesitleri: Flardasun, early amber, sâhil seridinin dis kisminda springtime. Ege ve Güney Dogu Anadolu bölgesinde yetistirilen çesitler: Precocissima, sâhil seridinde springtime, early red, dixierd, candinal, starking delicious, redhaven (R-1), redglobe, J.H. Hale Rio-oso-gen, Monroe, triogen, laring, glohaven, cresthaven, Marmara Bölgesi ve Tokat, Samsun ve Amasya bölgesinde yetistirilen çesitler: Dixierd, redhaven (R-1), redglobe, laring, glohaven, cresthaven, blaka J.H. Hale Rio-oso-gen, monroe. Kullanildigi yerler: Çiçekleri kabizligi giderir ve barsak solucanlarini düsürür. Meyvesi hazmi kolaylastirir. Idrar yollarini temizler. Bol mimktarda idrar söktürür. Basur memelerinden dogan sikayetleri giderir. Safra kesesi ve böbrekler için faydalidir. |
Şerbetçi otu:
(Hopfen / Houblon / Hop / Ömerotu / Mayaotu / Humulus lupulus / Huoblon grimpant) Temmuz-eylül aylari arasinda yesilimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 2-5 m yüksekliginde, sarilici gövdeli, iki evcikli otsu bir bitki. Bitkinin gövdeleri ince, tirmanici, sarilici ve üzeri sert tüylerle örtülüdür. Yapraklar karsilikli, uzun sapli ve yürek seklindedir. Yapraklarin da üst yüzeyleri sert tüylüdür. Erkek çiçekler yesilimsi sari renklerde ve bilesik salkim durumunda, disi çiçeklerse yuvarlak kozalaklar hâlinde toplanmislardir. Disi çiçeklerin etrâfinda brakte ve brakteol denilen genis, oval tasiyici yapraklar ve bunlarin üzerinde de salgi tüyleri bulunur. Hâlen memleketimizde, Bilecik-Bursa havâlisinde bu disi çiçek durumlarini elde etmek için genis çapta ekimi sürdürülmektedir. Biraçiçegi, Mayaotu olarak da bilinir. Türkiye’de yetistigi yerler: Kuzey Anadolu, Marmara bölgesi. Ayrica Bilecik ve havâlisinde ekimi yapilir. Kullanildigi yerler: Bitkinin sarimsi-yesil kozalak görünümündeki disi çiçek durumlari kullanilir. Disi durumlar agustos ayinda toplanir ve gölgede kurutulur. Uçucu yaglar, aci maddeler, reçineler, mum, tanen tasirlar. Az dozlarda istah açici, idrar arttirici, yatistirici etkilere sâhiptir. Fazla alinirsa bulanti ve kusma yapar. Hâlen bira îmâlinde kullanilmaktadir. |
Tatula:
(Weichhaariger / Stechapfel / Liseron de Provence / Downy thorn-apple / Boru çiçegi / Seytan elmasi / Esek hiyari / Dikenli elma / Stramoine / Datura) 20-100 cm yüksekliginde, dik gövdeli, bir senelik otsu, zehirli bir bitki. Tatula, seytanelmasi olarak da bilinir. Yapraklar sapli, büyük, oval, kenarlari tam, az girintili veya sivri lopludur. Çiçekler beyaz ve büyüktür. Çanak yaprak uzunsu bir tüp seklinde, tepede 5 lopludur. Taç yapraklar uzun bir huni seklindedir. Meyveler 3-4 cm boyunda, üzeri dikenli, 4 yarikli olup çok tohumludur. Dünya üzerinde tesbit edilmis 10 kadar boruçiçegi türünden yalniz iki tanesi memleketimizde bulunmaktadir. Datura stramonium ve D. metel. Organik madde bakimindan zengin bos tarlalar, harabeler, hendek ve yol kenarlarinda bulunur. Nadiren çiçekleri için bahçelerde yetistirilmektedir. Kullanildigi yerler: Halen tedavide D. stranonium ve D. metel türlerinin yapraklari, çiçekleri ve tohumlari kullanilmaktadir. Yapraklar azami büyüklüklerini aldikça alt taraftan baslanarak toplanir. Gölgelik ve havadar bir yerde kurutulur. Tohumlu meyveleri olgunlastigi zaman toplanir ve kurutulur. Tatula türlerinde hiyosiyamin ve az miktarda atropin ve skopolamin isimli alkaloitler bulunmaktadir. Iyi bir uyusturucu, antispazmodik (kramp çözücü), antiasmatik (nefes darligina karsi) tir. Yapraklardan ve bazi çiçeklerden hazirlanan sigaralar nefes darligina karsi içilir. Yagli merhemi mevzii agrilara karsi haricen çok kullanilir. Zehirli bir bitki oldugu için hekim tavsiyesi olmadan kullanilmamalidir. |
Tavsankulagı:
(Europaisches / Alpenveilchen / Cyclamen / Sowbread / Domuz turpu / Topalak / Akdiken / Yer somunu / Siklamen) Kis sonu veya ilkbaharda çiçek açan, 5-15 cm yüksekliginde toprak altinda yumrulari bulunan çok yillik ot. Topalak ve yersomunu olarak da bilinir. Toprak altinda 1.5-5 cm çapinda, yan ve alt kisimlarindan kökler çikan, basik küre sekilli ve az tüylü bir yumrusu vardir. Yapraklarin hepsi dipte, uzun sapli, dâireye yakin böbrek biçiminde, üst yüzü yesilli-beyazli, alt kismi kirmizi veya morumsu renklidir. Çiçekler tek baslarina, hafif kokulu, pembe veya pembemsi mor renklidir. Taç yapraklari tersine dönmüs 5 parçali tüp seklinde, parçalar genis-oval sekilli, dip kisimlari lekeli. Tohumlar çok adette esmer renklidir. Memleketimizde 35 kadar türü vardir. Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kismi toprak alti kismidir. Yumrularda zamk, pektin, seker ve saponin karakterli glikozit vardir. Yumrularinin suyla kaynatilip süzülmesiyle elde edilen sulu kisim bilhassa tütün fidelerine âriz olan solucanlarla mücâdelede kullanilir. Bu suyla fidelerin sulanmasindan hemen sonra solucanlar topragin üstüne çikar. Toplanarak yok edilir. Halk arasinda müshil ve kurt düsürücü olarak kullanilir. Asbasi kani sökmeye yardim eder. |
Tere:
(Gartenkresse / Cresson / Garden cress / Lepidum sativum) 20-50 cm boylarinda, beyaz veya morumsu renkli çiçekler açan, bir yillik otsu bitkiler. Meyvelerinin tek tohumlu olmasiyla su teresinden ayrilir. Yabânî olarak bulunmakla berâber, kültürü de yapilmaktadir. Kerdeme olarak da bilinir. Su teresi (Nasturtium officinale): Beyaz çiçekli, parçali yaprakli, çok yillik otsu bir bitki. Su kenarlarinda yetisir. Özel bir kokusu ve batici bir lezzeti vardir. Kardamot adiyla da bilinir. Kullanildigi yerler: Yapraklari yakici lezzetli, uçucu yag tasir. Kükürtlü glikozitler, A, C ve D vitaminleriyle uçucu yag tasir. Kuvvet verici, vitamin noksanliklarina karsi ve istah açici olarak kullanilir. Afrodizyak (Cinsel istekleri artirici) özelligi vardir. Hastaliklari karsi direnci artirir. Sigaranin zararlarini azaltir. Suyu, saç dökülmesi ve kepeklenmeyi önler. |
Turp:
(Rettich / Radieschen / Radis / Radish / Hilb / Raphanus / Raphanus sativus) Sari çiçekli, kültürü yapilan bir yillik bitkiler. Birçok çesitleri kökü veya tohumu için yetistirilir. Salata olarak yenen bir sebzedir.ÊBitkinin yenen kismi da etli olan kazik kökleridir. Kullanildigi yerler: Tohumlari % 35-50 yag tasir. Uyarici, istah açici, safra söktürücü ve mikroplarin üremesini önleyici özelliklere sâhiptir. Eski târihlerde salgin hastaliklara karsi önleyici olarak turp verildigi bilinmektedir. Kazik kökleri sebze olarak yenir. Memleketimizde birçok turp çesidi yetistirilmektedir. Karaturp (Raphanus sativus var. niger): Kökleri yumruk büyüklügünde, üzeri siyahimsi kabuklu, içi beyaz renklidir. Hardal esansi ve C vitamini ihtivâ eder. Kökleri salata olarak yenir. Istah açici, idrar ve safra söktürücü etkileri vardir. Kirmiziturp (Raphanus sativus var. radicula): Bu çesidin kökleri ceviz büyüklügünde üzeri parlak kirmizi renklidir. Hardal esansi, C vitamini tasir. Salata olarak yenir. Kuvvet verici, istah açici ve balgam söktürücüdür. Yabanîturp (Raphanus raphanistrum): 20-50 cm boylarinda, sari çiçekli, Anadolu’da yabânî olarak yetisen, tüylü ve otsu bir bitkidir. Kökü ve yapraklari hardal esansi tasir. Istah açicidir. |
Turunç:
(Bigarade / Bigaradier / Bitter orange) 1-6 m boylarinda, kisin yapraklarini dökmeyen, beyaz renkli çiçekler açan agaçlar. Yapraklar sapli, derimsi, sivri uçlu, üst yüzü parlak alt yüzü mat yesil renklidir. Yaprak saplari kanatlidir. Çiçekler tek tek veya birkaçi bir arada toplanmis olup, çiçek durumlari teskil ederler. Meyveleri küre seklinde, sarimsi veya hafif yesilimsi renklerde, 7-15 dilimlidir. Dilimler eksi, acimsidir. Türkiye’de yetistigi yerler: Akdeniz bölgesi. Kullanildigi yerler: Bitkinin çiçekleri uçucu yag ihtivâ eder. Turunç esansi elde edilir. Kabuklari da uçucu yag, vitamin C, pektin, aci maddeler ihtivâ eder. Istah açici, lezzet ve koku verici ve safra söktürücü olarak kullanilir. Ayni zamanda kabuklarin beyaz renkli olan albedo kismi çikarildiktan sonra reçel yapiminda da kullanilir. |
Uyuz otu:
(Skabiose / Scabieuse / Scabious / Scabiosa / Scabiosa maritima) Haziran-ekim aylari arasinda, eflâtun, mavimsi veya beyaz renkli çiçekler açan, 50-100 cm boylarinda, dallanmis, bir veya çok yillik otsu bitki. Çiçekler, sivri uçlu mizrak seklinde yaprakçiklarla örtülü, yarim küre seklinde bir arada toplanarak, basçik seklinde çiçek durumlari meydana getirirler. Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara bölgesi. Kullanildigi yerler: Süs bitkisi olarak da yetistirilmektedir. Tipta kan temizleyici, terletici, yara iyi edici olarak kullanilir. |
Üvez:
(Spierling / Sperberbaum / Cormier / Sorber domestique / Service-tree / Sorbus domestica) 5-10 m yüksekliginde, Mayis-Haziran ayinda beyaz renkli çiçekler açan ve kisin yapragini döken agaçlar. Yapraklari 7-11 çift yaprakçiga parçalanmislardir. Meyveleri 10-20 mm çapinda, küre veya armut seklinde, yesilimsi sari veya kirmizimsi-esmer renkli olup, buruk lezzettedir. Türkiye’de 11 kadar üvez türü bulunur. Sarbus aucuparia türü kus üvezi olarak bilinir ve Kuzey Anadolu’da yaygindir. Sorbus domestica türü (üvez) Karadeniz bölgesinde tabiî olarak yayilis gösterdigi gibi meyveleri için birçok bölgede yetistirilir. Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara ve Karadeniz bölgesi. Kullanildigi yerler: Meyveleri parasorbinik asit, malik asit, sekerler (sorbos) sorbitanik asit, pectin karotensid ve vitamin C ihtivâ eder. Özellikle bir seker olan sorbos seker hastalari rejimi için iyi bir tatlandiricidir. Meyveleri ve yapraklari kabiz edicidir. Yine meyveleri idrar söktürücü, kadinlarda âdetleri kolaylastirici etkilere sâhiptir. Meyveler C vitaminince zengindir. Onlardan surup ve ekstraktlari hazirlanir. Yapraklarinin % 5’lik çayi seker hastaligina karsi kan sekerini düsürücü olarak kullanilmaktadir. Zararsizdir. |
Üzerlik otu:
(Syrische / Steppenraute / Hermale / Harmel / Harmal / Peganum harmala / Nazarotu / Peganum / African rue) Mayis-Agustos aylari arasinda yesilimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 30-50 cm boyunda, çok yillik otsu bir step bitkisi. Daha çok kumluk ve taslik yerlerde, mezarliklarda görülür. Gövdeleri yatik ve otsudur. Yapraklar çok parçalidir. Çiçekler uzun sapli ve tek tek bulunur. Meyveleri çok tohumlu, toparlak sekilde bir kapsüldür. Tohumlari kirmizimsi kahverengidir. Türkiye’de yetistigi yerler: Orta Anadolu. Kullanildigi yerler: Çogunlukla tohumlari kullanilir. Tohumlarinda hamin, harmalin, peganin gibi alkaloitler vardir. Kurt düsürücü ve narkotikdir. Halk arasinda ekzama, basura karsi ve tütsü olarak kullanilir. |
Üzüm:
(Trauben / Raisin / Grapes / Ineb ) Asmanin meyvelerine verilen isim. Üzümler genellikle asmada yetistirilir. Hemen hemen her toprakta yetisir. Fakat bakimi zordur. Aksi halde külleme vs. gibi hastaliklar olur. Verim ve kalite düser. Üzümün sekli, rengi ve büyüklügü çesitlerine göre degisir. Çekirdekli veya çekirdeksiz cinsleri vardir. Olgun üzüm meyveleri yesil, sari veya mor renklerde olabilir. Memleketimizde üzüm çesitlerinin basinda razaki, çavus, kürt, müsküle, misket, keçi memesi, çekirdeksiz, yapincak gelir. Bilhassa Trakya, Marmara ve Ege bölgeleri üzüm yetistiriciligi bakimindan oldukça önemlidir. Güneydogu Anadolu (G. Antep) bölgesinde de üzüm yetistiriciligi çok ileridir. Dogu Anadolu bölgesinde (Elazig, Erzincan, Igdir) iyi cins üzümler yetistirilmektedir.Çam Kabugu ve üzüm Çekirdegi Ekstresi Kullanildigi yerler: Üzüm iyi bir gida maddesidir. Üzüm, sekerler, organik asitler, B ve C vitaminleri, tanen tasir. Tipta idrar arttirici, sindirim kolaylastirici, müshil ve kuvvet verici olarak kullanilir. Hamilelerin bulantilarini önler. Kabizligi giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Kanı temizler. Sismanlikta faydalidir. Cildi güzellestirir. Mide ülseri, gastrit, karaciger, dalak hastaliklari, romatizma ve mafsal iltihaplarinda faydalidir. Tâze üzümün sikilmasiyla elde edilen usareye sira denir. Kuvvet verici ve gidâ olarak kullanilir. Siranin isitilarak koyulastirilmasiyla pekmez, bunun da yogunlastirilmasiyla bulama elde edilir. |
Visne:
(Sauerkirschbaum / Griottier / Morello cherry / Eksi kiraz / Prunus cerasus / Sour cherriy) Nisan-Mayis aylari arasinda beyaz renkli çiçekler açan, 2-10 m yüksekliginde agaçlar. Gövdeleri koyu gri renkli ve dallar asagi dogru sarkiktir. Yapraklar kisa sapli, tüysüz, parlak yesil, kenarlari disli, ucu sivridir. Çiçekler yapraklardan önce açar ve kisa sürgünlerin ucunda, semsiyemsi çiçek durumlari teskil ederler. Çiçek saplari uzun, çiçek tablasi çanak seklindedir. Meyve olgunlukta tek tohum ihtivâ eden, küre seklinde koyu kirmizi renkli, eksi lezzetli bir drupa tipidir. Vatani Anadolu ve Balkanlardir. Kullanildigi yerler: Meyvelerinde sekerler, elma ve limon asidi, vitamin A ve C, meyve saplari ve gövde kabugunda tanen ve potasyum tuzlari vardir. Visne agaci kabuklari kabiz edici ve ates düsürücü etkiye sâhiptir. Meyve saplari ise idrar söktürücü olarak kullanilir. Meyveleri tâze olarak yenebildigi gibi, serbet, surup ve reçel imâlinde de kullanilir. |
Yabani gül:
(Memleketimizde oldukça yaygin bir gül çesididir. 2-3 m yüksekliginde, pembe veya beyaz çiçekli bir agaççiktir. Meyveleri parlak kirmizi renktedir. Bu gülün olgun meyvelerini saran, baslangiçta agizi dar bir bardak seklinde olan çiçek ekseni, çiçek tablasi olgunlasinca etlenip, kirmizi bir renk alir. Bu meyvelere “kusburnu” adi verilir. Kullanildigi yerler: Bilesiminde tanen, pektin, vitamin C, sekerler ve organik asitler vardir. Kabiz edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taslarina karsi, C vitamini yönünden zengin oldugu için de bâzi bölgelerde marmelât yapiminda kullanilir. |
Yabanmersini:
(Ayi üzümü / Keçiyemisi / Vaccinum mytillus / Cranberry / Bilberry / Airelle) Fundagiller familyasindan, 20 - 50 cm boyunda, çok dalli, odunsu bir bitkidir. Karadeniz bölgesinin daglarinda çokça bulunur. Meyvelerinde organik asitler, sekerler, pektin, tanen ve mirtilin denilen bir boya maddesi ile, A ve C vitaminleri vardir. Yapraklari ve meyveleri kullanilir. Kullanildigi yerler: Yapraklari seker hastaliginda faydalidir. Meyvesi dizanteriye etkilidir. ishali keser. |
Yabanyasemini:
(Bittersüss / Douce-amère / Bitter-sweet / Sofur / Solanum dulcamara / Bittersweet / Douceamere) Haziran-Eylül aylari arasinda mor renkli çiçekler açan, 1-2 m yüksekliginde, sarilici, otsu bitkiler. Yapraklar sapli, alt yapraklarinin tabanlari kalp seklinde, üst yapraklar ise üç parçalidir. Çiçekler, dallarin ucunda, uzun sapli ve sarkik bilesik salkim durumunda toplanmislardir. Olgun çiçeklerin taç yapraklari geriye dönüktür. Erkek organlari (stamenler) çiçegin ortasinda sari renkli bir konik durum yaparlar. Meyveleri sarimsi kirmizi renklidir. Bitki rutubetli, nemli ve gölgelik yerlerde, dere kenarlarinda ve çitlerde yetisir. Türkiye’de yetistigi yerler: Daha çok Kuzey Anadolu’da olmak üzere Anadolu’da yaygindir. Kullanildigi yerler: Bitki, gliko-alkaloitler tasir. Yüksek dozlarda zehirlidir. Agri kesici, deri hastaliklarinda kan temizleyici, uyutucu, idrar arttirici ve müshil etkilere sahiptir. % 1-3’lük çayi günde bir iki bardak içilebilir. |
Yakı otu:
(Weidenröschen / Epilobe / Rose-bay /Meragülü / Epilobium / Willow herb) Nemli yerlerde yetisen, pembe veya kirmizi renkli çiçekler açan bir veya iki yillik otsu bir bitki. Çiçegin taç ve çanak yapraklari dört parçalidir. Tohumlarin tepesinde tüylerden meydana gelen bir kisim vardir. Memleketimizde 21 türü bulunmaktadir. Kullanildigi yerler: Bitki, seker, tanen, yag ve müsilajlar tasir. Bitkinin kökleri kabiz edici ve yumusatici olarak gargara hâlinde kullanilir. Yapraklari yaralarin üzerine konulursa, siskinlik ve iltihaplari dagitir. Çay olarak da içilir. Vücudda biriken zehirli maddelerin atilmasini saglar. |
Yasemin:
(Jasmin / Jasmin / Jasmine / Yasemen / Jasminum) Beyaz renkli ve kuvvetli kokulu çiçekleri olan tirmanici bir bitki. Vatani Himalayalar’dir. Akdeniz bölgesi ikliminde kolayca yetistiginden süs bitkisi olarak yetistirilmektedir. Bitkinin yapraklari karsilikli ve 5-9 yaprakçiklidir. Türkiye’de yetistigi yerler: Güney Anadolu bölgesinde. Kullanildigi yerler: Çiçekleri uçucu yag tasir. Uçucu yag parfümeri sanâyiinde kullanilir. Çiçeklerinden hazirlanan çay (% 5’lik) gögüs yumusatici ve sinirleri yatistirici olarak kullanilir. Yaseminin dallarindan agizliklar yapilir. Italyan yasemini, sari yasemin veya yaban yasemini (Anadolu’da kurt düsürücü olarak kullanilan sari çiçekli çali tipindeki bitkiler), Arap yasemini, Hind yasemini gibi çesitleri vardir. |
Yavsan otu:
(Avrupa çayi / Veronica / Water pumpernel / Veronique) Sircagiller familyasindan, çiçekleri mavi ve beyaz bir renkte olan bir bitkidir. Yuvarlak saplidir. Duvar çatlaklarinda yetisir. Taze iken kokusuzdur. Kuruduktan sonra güzel kokar. Kullanildigi yerler: Hazmi kolaylastirir. Bas ve kulunç agrilarini keser. Çay gibi içilir. |
Yer elması:
(Topinambur / Erdschocke / Topinambour / Hélianthe tubéreux / Jerusalem artichoke / Canada potato) Toprak altinda patates gibi yumrulari olan bir sebze bitkisi. Vatani Kuzey Amerika olmakla berâber Avrupa ve Türkiye’de sebze olarak yetistirilir. Kullanildigi yerler: Besin maddesi olarak inulin ihtivâ eder. Besin degeri patatese yakindir. Karbonhidrat miktarinin düsük olmasi sebebiyle seker hastalarinin kullanabilecegi iyi bir besin kaynagidir. Süt arttirici ve safra söktürücü etkisi de vardir. Haslanarak sebze olarak yenir. Bol idrar söktürür. Kabizligi giderir. Anne sütünü artirir. |
Yılan yastıgı:
(Dana ayagi / Esek kulagi / Dracunculus vulgaris / Green dragon) Yapraklari büyük ve koyu kirmizi olan, mide bulandirici bir koku salan, büyük yumrulu bir bitkidir. Istanbul çevresinde, Ege ve Akdeniz bölgesinde yetisir. Kullanildigi yerler: Atesi düsürür. Terletir, vücuda rahatlik verir. Sinirleri uyarir. |
Yonca:
(Luzerne / Luzerne / Lucerne alfalfa / Medick / Medicago / Luzerne trefle) Yapraklari üç parça olan otsu bitkiler. Meyveleri küçük fasulye gibidir veya helezon seklinde kivriktir. Gerek tirfil (Torijolium) türleri gerek Yonca (Medicago) türleri genel olarak yonca adiyla bilinir. Yoncanin hayvan yemi bakimindan önemi oldukça büyüktür. Bu maksatla memleketimizin çogu yerinde ekimi yapilmaktadir. Tibbî olan türü kokulu yonca (Melilotus officinalis) olarak bilinir. Bu tür haziran-eylül aylari arasinda güzel kokulu, sari renkli, küçük çiçekler açan 25-100 cm boylarinda tarla ve yol kenarlarinda rastlanan otsu bitkilerdir. Çiçekleri dallarin ucunda, uzunca ve dik salkimlar teskil ederler.Yabani Yonca Kullanildigi yerler: Kokulu yonca yumusatici olarak, romatizma agrilarini teskin edici ve kabiz edicidir. Su yoncasi (Menyanthes trifoliata): Avrupa ve Kuzey Asya’da yetisen çok yillik otsu bir su bitkisidir. Memleketimizde Kuzeydogu Anadolu bölgesinde görülür. Rizomlari kalin, silindirik ve sürünücü, yapraklari uzun sapli üç parçalidir. Çiçekler pembemsi beyaz renklidir. Bitki glikozit tasir. Kullanildigi yerler: Yaprak ve kökleri istah açici, kuvvet verici ve ates düsürücüdür. |
Yosun:
(Moss / Mousse) Çiçeksiz bitkilerin, sularin yüzünde veya diplerinde bulunan bir subesidir. Kullanildigi yerler: Haslamasi barsak kurtlarini dökür. Saçlar yikanirsa kuvvetlendirir. |
Yulaf:
(Hafer / Avoine / Oats / Oat) 50-150 cm boyunda, bir yillik otsu bir tahil bitkisi. Yulafin çiçek durumu arpa ve bugdaydan çok farklidir. Burada basak yerine bilesik salkim durumu yer alir. Basakçiklar 2-3 çiçekli olup, eksen üzerinde salkim seklinde dizilmislerdir. Kilçik nispeten kisadir. Kavuzlar tânelere yapisiktir. Tarimda kullanilan türü Avena Sativa’dir. Kullanildigi yerler: Yulaf tâneleri sâbit yag, azotlu maddeler ve karbonhidratlar tasir. Ortaçaglardan beri gidâ ve ilâç olarak kullanilir. Hâricen yulaf lapasi çibanlari olgunlastirmada kullanilir. Dâhilen ise (% 5’lik) çayi idrar çogaltici, müshil, kuvvet verici olarak kullanilir. Küçük çocuklarda ve hastalik sonlarinda kuvvet verici olarak çok tercih edilir. Yulaf unu bilhassa çocuk mamalarinin yapiminda kullanilir. Kavuzlarindan ilâç sanâyiinde faydalanilir. Ayrica, iktidarsizligi giderir. Guatri önler. Mide ve barsak bozukluklarini giderir. Kandaki seker miktarini düsürür. |
Zerdeçal:
(Gelbwurzel / Kurkuma / Curcuma / Turmeric / Zerdeçöp / Hindsafrani / Curcuma longa) Sari çiçekli, büyük yaprakli, rizomlu çok yillik otsu bir bitki. Vatani Hindistan olmakla berâber çogu tropik bölgelerde yetisir. Bitkinin toprak altindaki ana rizomlari yumurta veya armut seklindedir. Yan rizomlari ise parmak seklindedir. Rizomlarin üst yüzü sarimsi, iç yüzü ise sari renklidir. Tadi acimsidir. Kullanildigi yerler: Bilesiminde uçucu yaglar, reçine ve kurkumin adinda sari renkli boya maddesi vardir. Tedâvide mîdevî ve gaz söktürücü etkiye sâhiptir. |
Tabiat bir eczane gibidir. Tahıl, sebze veya meyvelerde bulunan çeşitli maddeler, vitaminler, depresyondan tansiyona birçok hastalığa iyi geliyor. Şanlıurfa'nın acı pul biberinin cilde yararlı, teni güzelleştiren maddeler içerdiğini, ilaçta aspirin neyse, yiyecekler içinde elmanın da aynı özelliği taşıdığının belirtildiği, Londra Üniversitesi uzmanlarının hazırladığı 'Doğal Savaş Programı'nda hangi hastalığa karşı neler yemeniz gerektiği anlatılırken, "www.burasiturkiye.com" internet sitesinde yer alan bilgilere göre, bazı yiyeceklerin taşıdığı özellikler şöyle ifade ediliyor:
Satsuma (Küçük portakal): İçerdiği folik asit ve C vitamini sayesinde öksürüğü ve kanlı tükürmeyi keser. Ayrıca kan pıhtılaşmasına karşı en etkin doğal yiyecek olduğu için ileri yaşlarda felç veya kalp krizi riskini de azaltır. Tarçın: Yemeklere girmiş olabilecek E-coli bakterisinin vücutta yayılmasını önler. Midenin düzenli çalışmasına etki eder. Kusmayı engeller. Hatta bal veya limon suyuyla birlikte alındığında boğazdaki yanmaları keser. Hardal: İçindeki singrin maddesi, midenin gaz çıkarmasına yardımcı olur. Sindirim sistemini düzenler, mide ağrılarını giderir. En fazla bir çay kaşığı alınmalıdır. Nane: İçerdiği mentol, midenin normalleşmesini sağlar. Vücuda giren grip mikrobuna karşı savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere yakalanma riskini de azaltır. Nane çayı, baş ağrısı, grip, stres gibi hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da birebirdir. Avokado: Sindirimi çok rahat olan bu meyve özellikle yeni doğmuş bebeklerin ilk maması olarak tavsiye ediliyor. İçerdiği E vitamini kalbe iyi gelir, yüksek potasyum dinç tutar ve insanı depresyona sokan uyuşukluluk ve rahatlığı atar. Vücudun kolesterol oranını ayarlar. Teninizin sürekli hücre yenilemesini sağlar (Zayıflamak isteyenler dikkat: Yağ oranı bir çikolata kadar yüksek olan avokadoyu yememenizi öneririz). Çikolata: Sütlü çikolataları tercih edin. Çünkü içerdiği kakao yağı, magnezyum, E vitamini beynin kendisini yenilemesine ve psikolojik rahatlık sağlamasına yardımcı olur. Migreni olanlar çikolatadan uzak durmalıdır. Patates: Orta boy bir patates, bir insanın bir gün içinde alması gereken C vitaminini içerir. Beyindeki serotonin adlı kimyasal maddenin kendisini yenilemesini sağlar. İdrad yolları,alerji,basur,karın ağrısı,karaciğer Nane: İdrar söktürücü özelliğe sahiptir. İçerdiği mentol, midenin normal fonksiyonunu görmesini sağlar. Vücuda giren grip mikrobuna karşı savaştığı gibi, ileri yaşlarda ülsere yakalanma riskini de azaltır. Sabahları mide bulantısını keser. Nane çayı, baş ağrısı, stres gibi hastalıkların yanı sıra mide yanmasına da birebirdir. Ancak nane çayını aç karnına değil, tok karnına içiniz. Elma: İçindeki C vitamini ve pektin oldukça faydalıdır. Kolesterolü düşürür, sindirim sistemini düzenler, idrar ve hacet yollarındaki sorunları giderir. Kepekli ekmek: B 3 vitamini, demir, potasyum ve folik asit içerir. Çok fazlası idrar yollarına zarar verirken, günde 2 dilim yemek iyi gelir. Kayısı: İçindeki betakarotene adlı madde, hücrelere saldıran molekülleri kontrol altına alarak, kanseri önler. İçerdiği kalsiyum ve magnezyum, gırtlak yanmalarını engeller. Kuru kayısıya renginin bozulmaması için eklenen sülfür dioksit, astım gibi alerjilere iyi gelir. Hindistan cevizi: İçerdiği myristin adlı madde kusmayı engeller, basur tedavisinde birebirdir. Ancak fazlası basur için tehlikelidir. Papatya çayı: Bağırsak yollarında toplanan gazı çıkartır, sindirim sistemini düzenler, mide ağrısını keser. Enginar: Cynarine adlı madde sayesinde en sert yiyeceklerin dahi sindirimine yardımcı olur. Karaciğer hastalarının yanı sıra romatizma, artirit ve gut hastalığına yakalananlarla, hamilelere şiddetle tavsiye ederiz. Meyan kökü: Dünya üzerinde birçok kabile yüzyıllardır ülser, artirit, bronşit ve karaciğer rahatsızlıklarına karşı meyan kökünü "doğal ilaç" olarak kullanır. Adrenalini yükseltir, stresi engeller, kan basıncını düşürür. Zerdeçal: Karaciğer rahatsızlıklarının yanı sıra sindirime de yardımcı olur |
Diş,tansiyon,sindirim
Ekmek: Şekerli yiyecek yenildiğinde, içindeki asitler dişlere her 20 dakikada bir saldırır. Ekmek, dişleri korur. Gün boyunca 6 ila 11 dilim ekmek yiyin. Meyve: (Her çeşit) Günde 2 ila 4 öğün meyve tüketin. Sebze: (Her çeşit) Günde 3 ila 5 öğün tüketin. Yoğurt veya beyaz peynir: Eğer yemekler arası atıştırırken diş sağlığınızı düşünüyorsanız, kalsiyum deposu olan bu iki yiyeceği tercih edin. Muz: Yüksek miktarda karbonhidrat içerir. Zengin bir potasyum kaynağıdır. Bu mineral, kalbin düzenli olarak çalışmasını ve tansiyonun düzenli olmasını sağlar. Rezene: İçerdiği potasyum sayesinde tansiyonu düzenler. Sağlıklı kan hücreleri için gerekli olan folik asidi de bol miktarda bulundurur. Rezene çayı sindirim için iyidir. Tahıl: Kan damarlarını gevşeten ve rahatlatan bir tür fotosentez kimyasal maddesi içerir. Bu sayede kanın damarlardan daha rahat geçmesini sağlar. Tahıl yemek, sebzelere oranla vücutta daha fazla kalori yakılmasını sağlar. Kalorinin azalması tansiyonu düzenler. Un: Yapıldığı tahılın besin değerlerini içerir. B vitaminleri, E vitamini, demir ve magnezyum açısından oldukça zengindir. Karaciğer: Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, cilt ve keskin gözler için gerekli olan A vitamini açısından zengindir.Küçük bir porsiyonu günlük A vitamini ve demirle aylık B12 vitamini ihtiyacını giderir. Arpa: İçerdiği kalsiyum ve potasyum gibi minerallerle B vitamini vücuda direnç kazandırır. Ayrıca ABD'deki bir araştırma, 6 ay boyunca her gün arpa ürünü şeylerin yenmesinin kolesterol oranını yüzde 15 düşürdüğünü ispatladı. Yoğurt: Günde 150 gram yoğurt, vücudun bir günlük kalsiyum ihtiyacını karşılar. Yoğurttaki potasyum, kan basıncı ve kalp atışlarını düzenler. Midenin yiyecekleri düzenli olarak öğütmesini sağlar. Kilo kaybı ve menepoz Çikolatalı puding: Bu sayede vücuttaki kan, istediği protein ve mineralleri alır. İngiliz Sağlık Bakanlığı, kilo kaybı yaşayanların günde 3 kez 1 hafta boyunca puding yemesini tavsiye ediyor. Peynir: 100 gramında 78 kalori bulunuyor. Yumurta: Günde 2 yumurta, kadınların günlük protein ihtiyacının dörtte birini, erkeğin ise beşte birini karşılar. A, D, E ve B vitaminleri içeren yumurtadaki selenyum maddesi, bebeklerde sindirim sorunlarını çözer, yetişkinleri de kansere karşı korur. Dondurma: Günde 2 top vanilyalı dondurma yemek, insan vücudunun günlük protein ihtiyacının yüzde 20'sini karşılar. Salam: B vitamini, demir, sodyum ve potasyum deposudur. Nohut: Sebze hormonu "fitoöstrojen" içerir. Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini dengeler ve menopozun yol açtığı etkilere karşı korur. Sebze proteininin en zengin kaynaklarından birisidir. Kola: Kafein vücudun yorgunluğunu alır ve konsantrasyonu sağlar. Üzüm: İçerdiği "elajik" asit sayesinde menopozun sebep olduğu kemik erimesine karşı korur. Kandaki östrojen seviyesini yükselterek de menopoz semptomlarını en aza indirir. Kuru erik: Sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyacı olan antioksidanları karşılar. İdrar yolları kaslarını rahatlatır. Bu da kolon kanserine karşı korur. Demir, A vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir. İçerdiği yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz dönemindeki kadınlarda östrojen seviyesini dengede tutar. Tatlı patates: Adrenal salgılayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji sağlar. Fosfor, magnezyum, kalsiyum, C vitamini, potasyum ve folik asit içerir. |
Romatizma,sistit,kansızlık,idrar ve böbrek rahatsızlıkları için
Enginar: Vücuttaki zehiri atma etkisi sayesinde başta romatizma olmak üzere gut hastalığı ve eklem yanmasına karşı birebirdir. Folik asit ve potasyum kemikleri güçlendirir. Domates: C vitamini boldur. Tahıl: İçerdiği doğal kimyasallar, romatizmanın yol açtığı eklem yanmaları ve romatizmal ağrıları hafifletir. Kekik: Timol ad.Hna da birebirdir. Avokado: Sindirimi çok rahat olan bu meyve ı verilen bir tür doğal yağ, vücuttaki diğer yağların parçalanmalarını sağlar. Kekik yağı banyoda sürüldüğü zaman romatizma ağrılarını büyük oranda azaltır. Zencefil: Kan damarlarını genişletip dolaşımsı arttırarak romatizma ağrılarını ve yanmaları yok eder. Kuşkonmaz: Folik asit, C ve E vitaminleri içerir. Yenilen besinlerin vücuttaki zehirli kalıntılarını atmayı sağlar. Karaciğer ve böbreklerin çalışmasını kolaylaştırır, destekler. Bu sebeple doktorlar, sistit hastalarının mutlaka kuşkonmaz yemeleri gerektiğini söylüyor. Hurma: Türüne göre değişse de hurmaların birçoğu yüksek oranda demir içerir. Besin değeri yüksek ve önemli bir enerji kaynağıdırlar. Doğal müshil etkisine sahiptir. Kurutulmuş olanlarına göre daha yüksek oranda su ve daha düşük kalori içerir. Pancar: Böbrekleri çalıştırır. Önemli bir potasyum kaynağıdır. Vücuttaki tuz oranını dengeler. Bu sayede böbrekler ve idrar yollarının çalışmasını destekler. Kavun: Orta boy bir kavunun yarısı, günlük C vitamini ihtiyacını tamamen karşılar. A vitamini ve betakaroten içerir. Bunlar antioksidan, yani vücudu temizleyici etkiye sahiptir. Böbrekleri rahatlatır. Yüksek miktarda su ve düşük miktarda kalori içerir. Diyabet,baş ağrısı ve vücudun su tutmasında Kuru fasulye: Lif açısından zengin bir besindir. Bu da diyabet riskini büyük oranda azaltır. İçerdiği karbonhidratları vücudun şekere dönüştürmesi uzun sürer. Mercimek: B vitamini, demir, kalsiyum, potasyum, fosfor ve magnezyum içerir. Çözünebilir lif içermesi sayesinde kandaki kolesterol oranını düşürür. Bu sebeple diyabet ve kalp hastaları için kaçınılmaz bir besindir. Nane: Nane çayı baş ağrılarını dindirmek için birebirdir. İçerdiği mentol ve mentol doğal yağları sayesinde mideyi rahatlatma etkisine de sahiptir. Biberiye: Kimyasal içerikleri sayesinde doğal bir ağrı kesici görevi görür. Çikolata: Doğal anti-depresan özelliği vardır. Çikolata magnezyum ve demir içerir. Sinirleri gevşetici özelliği sayesinde baş ağrısını dindirir. Kuş üzümü: 100 gramı günlük C vitamini ihtiyacının tam 3 katını karşılar. Antibakteriyel ve yanmayı önleyici etkileri vardır. Zengin potasyum ve düşük tuz içeriği, dehidratasyonu olanlar için önemli bir doğal ilaçtır. Kabak: 100 gram kabak günlük folik asit ihtiyacının 4'te birini karşılar. Yüksek orandaki potasyum sıvı-tuz dengesini sağlar. Tahıl: İdrar yollarını açıcı, çalıştırıcı ve rahatlatıcı etkileri sayesinde dehidratasyonu rahatsızlığı bulunanların mutlaka yemeleri gerekir. Mideyi rahatlatıcı özelliği vardır. Mide,gut,adet sancısı için Tarçın: Mide yanmalarını ve kusma hissini alır. Hindistan cevizi: Sütlü içeceklere eklendiği zaman mideyi gevşetici ve gazını alıcı bir etki oluşturur. Mide bulantılarını önler. Lahana: Mayalanma sırasında laktik asit üretir. Bu da sindirim sistemindeki zararlı bakterileri öldürerek sindirime yardımcı olur. Hamsi: Omega-3 yağı açısından çok zengindir. Kolesterol seviyesini düşürür. Kanın pıhtılaşmasını önleyerek damar tıkanıklığı, kalp krizi ve dolayısıyla da felç geçirme riskini düşürür. Haftada en az 1 kez yemek gerekir. Kalp hastaları için bu miktar haftada 3-4 porsiyon olmalıdır. Muz: İçerdiği yüksek oranda B6 vitamini sayesinde kadınların adet dönemi sancılarını büyük oranda azaltır. Doğal bir ağrı kesici gibidir. Tarçın: Koli basilinin üremesini önler. Limon çayına balla birlikte eklenerek içildiğinde hem nezlenin yol açtığı boğaz ağrılarına hem de adet dönemi sancılarına iyi gelir. Enginar: Bol miktarda folik asit ve potasyum içerir. Düşük yağ oranı, sindirimi kolaylaştırıcı etkisi, antioksidan özellikleri sayesinde anne adayı ve bebeğin sağlığına önemli faydaları vardır. Böğürtlen: E vitamini içerir. Vücuttaki zararlı besin atıklarının temizlenmesini sağlar. C vitamini boldur. Cenini korur. |
Çölyak,felç,astım,artirit,stres,ülser,kemik erimesinde
Kestane: Önemli bir enerji kaynağıdır. Kolayca sindirilebilir. Çölyak hastaları için buğday içermeyen un kaynağı olabilir. E ve B6 vitaminleri içerir. Yağ oranları düşüktür. Turunçgiller: C vitamini zengini turunçgiller içerdikleri flavonoid adlı antioksidanlar sayesinde atardamarların, kalbin zarar görmesini önlüyor. Portakal, içerdiği folik asit, kalp dostu potasyum ve kalsiyum sayesinde sağlıklı alyuvar hücrelerinin çoğalmasına yol açıyor. Soğan: Sarımsakla birlikte enfeksiyonlarla mücadele eder. Kükürt bileşimleri, atardamarların zarar görmesini önler. Soğan kemik erimesine de iyi geliyor. Enginar: Enginarın en büyük özelliği, toksinleri temizleme yeteneğidir. Bu sebeple artirit ve romatizması olan hastalara özellikle tavsiye ediliyor. Cynarine adlı madde, karaciğer ve safra kesesinin rahatsızlanmasını engelliyor. Meyan kökü: Antivirüs etkisi vardır. Karaciğeri korur. Adrenalin salgılanmasını dengeler. Stresle başa çıkabilmek için gerekli olan kortizol hormonunu salgılatır. Lahana: Ülseri olan kişiler için tonik, yani mideyi temizleyici etki doğurur. Yüksek oranda C vitamini içerir. Kırmızı lahana: vücutta antioksidan özelliğe sahip A vitamini içerir. Kanseri önleyici etkiye sahiptir. Çiğ olarak salatalara katılması tavsiye edilir. Kayısı: Yüksek oranda kalsiyum ve magnezyum içerir. Süt: Kalsiyum, protein, B2-A-E-D vitaminleri, folik asit, fosfor ve demir kaynağıdır. Kalsiyum, D vitamini ve fosfor ile birlikte kemikleri ve dişleri güçlendirmek için çalışır. Bunların eksikliği kemikleri eritir. Araç tutması,cilt sorunları,laktoz dayanıksızlığı ve göz için Zencefil: Sindirime yardımcı olur. Mide bulantısını giderir. Enerjinizi arttırır. Seyahatin ve otomobilde uzun süre gitmenin yol açtığı bulantı ve rahatsızlıkları azaltır. Papatya: Çay olarak içildiğinde sindirime yardımcı olur, karın ağrılarını dindirir. Sıcak bir banyonun ardından hazırlanacak papatya çayı torbaları, egzamanın sebep olduğu kaşıntı ve yanmaları alır. Acı pul biber: Portakaldan 3 kat daha fazla oranda C vitamini içerir. Capsantin adlı kimyasal madde zona hastalığının sebep olduğu ağrıları dindirmek için yapılan kremlerde kullanılır. Portakal suyu: Bir bardak portakal suyu günlük C vitamini ihtiyacının tamamını karşılar. İçindeki potasyum vücudun su dengesini korur; cildin kurumasını, kırışıklıkların meydana gelmesini önler. Portakal yağı: Susam yağıyla karıştırılarak kullanıldığında iyi bir cilt yağı elde edilir.Ayrıca, selülitli bölgelere portakal yağıyla masaj yapılması tavsiye edilir. Badem: Yüksek oranda kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, E vitamini, B2 vitamini, antioksidan içerir. Bu sebeple, laktoz (süt şekeri) dayanıksızlığı bulunan ve günlük gıdalar yiyemeyen kişiler için badem ideal bir besin kaynağıdır. Mısır: Zeaksantin adlı bir bitkisel bileşim içerir. Bu madde, yaşa bağlı olarak gelişen görme bozukluklarını azaltır. Ispanak: Antioksidan özelliği taşıyan A vitaminine dönüşen betakaroten içerir. Sağlıklı gözler için gereklidir.Katarakt ve diğer göz tabakalarının bozulmasına karşı lutein maddesi de içerir. Pişirdikten sonra hemen tüketin, beklemesi halinde, içindeki yararlı maddeler toksik maddelere dönüşebilir. |
Kalp rahatsızlıklarında
Bezelye: Haftada 10 porsiyon domatesli bezelye yemeği yiyen bir erkeğin, yemeyene oranla prostat kanserine yakalanma riski yüzde 35 daha az. B vitamini ve protein deposu olan bezelye, kalp için de çok önemli. Kepekli Ekmek: Kalp hastalıklarıyla bağırsak kanseri için faydalıdır. Günde 12 gramdan fazlası kişiye göre zararlı olabilir. Kiraz: 100 gramında 40 kalori bulunuyor. İçerdiği ellegic asit, vücudu kansere karşı korurken, kiraz kalp damarlarındaki normal bir kan dolaşımını sağlar. Çok kiraz yenmesi, gut hastalığına yakalanma riskini de düşürür. Günde 20 kiraz yemek 1 aspirin yerine geçiyor. Çikolata: E vitamini, magnezyum ve demir, kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Günde en fazla 1 çikolata yiyin. Elma: Günde 5 adet yiyin. Mısır Gevreği: Günde 1 tabak yeterli. Salatalık: Diyet yapanların en büyük yardımcısı olan salatalık, kolesterolü düşürür. Kalbi güçlendirir. Unutmadan ekleyelim. Salatayı soymadan yiyin. Çünkü kalbi kuvvetlendiren madde, kabuğuyla derisi arasında bulunuyor. Yumurta: Tüm yiyecekler içinde en kaliteli proteini içerir. En önemli özelliği, kolesterol oranını düzenleyen lesitin maddesi içermesi. Tavada az yağda pişirilmiş yumurtayı tavsiye ederiz. Sarımsak: Mutfağınızdan eksik etmeyin. En az bin doğal tedavide kullanan sarımsak, sindirim sisteminden, kansere, kan dolaşımından kalp hastalıklarına kadar her şeye yaralı. Ancak hamileler dikkat olmalı. Aşırı sarımsak da kalp yanmaları ve çarpıntılarına yol açar. Günde bir diş yeter. Humus: E vitamini zengini humus, kanda kolesterol oranını da ayarlar. Kavun: Bir kavunun yarısı, insan vücudunun günlük C vitamininin ihtiyacının tamamını, A vitaminin de yüzde 15'ini karşılar. Kavun, kalp ve böbrek hastalarının diyetlerinde sıkça kullanılan bir meyvedir. Süt :Tam bir kalsiyum, protein, folik asit, A, E ve D vitaminleriyle fosfor deposu. Çocuk ve genç ve hamilelerin günde en az yarım litre süt içmesi tavsiye ediliyor. Şeftali: Bir şeftali, günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını karşılar. Sindirimi kolay olan meyvenin koyu renklilerini tercih edin. Çünkü kabuğuna renk veren betakarotene maddesi, kalp ve kansere karşı faydalıdır. Pirinç: E ve B12 dışında tüm B vitaminleri ve potasyum içerir. Özellikle kolon ve bağırsak kanserlerine karşı faydalıdır. Kolesterolü düşürdüğünden kalbe iyi gelir. Tuz: Vücuttaki kan dolaşımını ve sinir sistemini düzenler. Mide kanseri, kemik erimesi, kalp sorunlarına birebirdir. İngiliz Sağlık Bakanlığı, halkına günde 9 gram tuzun kafi olduğunu, aşırısının vücuda zarar vereceğini açıkladı. Çay: Günde 2 bardak içilen çayla, 4 elma, 5 soğan, 7 portakal yemiş gibi kalp dostu antioksidan madde almış olursunuz. İngilizler, özellikle çocukların haftada en az 6 bardak sütlü çay içmesini öneriyor. Ton Balığı: Kolesterol ve tansiyonu düzenler. Anemi hastalığına karşı D ve B12 vitamini içerir. Birçok kansere karşı vücudu içerdiği nikotinik asitle korur. Bir konserve ton balığı, vücudun D vitamini ihtiyacının tamamını karşılıyor. Hindi Eti: 125 gramı, vücudun günlük folik asit ihtiyacını karşılar. Folik asit, kan hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur. Karpuz: Bir dilimiyle, günlük C vitamini ihtiyacınızın yüzde 80'ini karşılarsınız. İçerdiği potasyum, kan dolaşımını sağlar. |
Kanser hastalığına karşı
Kayısı: Antioksidan olan betakaroten açısından zengindir. Hücrelere ve dokulara zarar veren moleküllerin etkisini ortadan kaldırarak kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Lifli olduğu için bağırsakları koruyucudur. Tahıllar: Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tahıllar B ve E vitamini, potasyum ve kalsiyum içerir. Kanserojen maddelerin vücuttan atılması sürecini hızlandırır. Tahıl ağırlıklı bir beslenme rejimi, bağırsak kanseri riskini yarı yarıya azaltıyor. Fasulye: Fasulye, C vitamini ve betakaroten gibi kalp hastalığı ve kanseri önleyen antioksidanlar açısından zengindir. B vitamini de cinsiyet hormonlarını kuvvetlendirir. Pancar: Demir ve folik asit açısından zengin olan pancar, eski çağladan beri kan hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Amerikalı uzmanlar, pancar suyunun sarılık tedavisinde de etkili olduğunu belirtiyor. Lahana: Kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen kroten maddesi içerir. Havuç: Tam 40 araştırma, havuç tüketimi arttıkça kanser riskinin azaldığını ortaya koymuştur. Bunun temel sebebi betakaroten, C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar açısından zengin oluşudur. Nohut: Yağ düzeyi düşük olan ve kolesterol içermeyen nohut kalsiyum, magnezyum, fosfor, potasyum, bakır, manganez, betakaroten ve folik asit açısından zengindir. Göğüs kanserine karşı korur. İncir: Potasyum, demir ve kalsiyum içerir. Sindirim sistemine yardımcı olur. Eski çağlarda kanserli hücrelerin tedavisinde kullanılan incir, modern tıp tarafından da kansere karşı koruyucu olarak öneriliyor. Fındık: Kalp krizine karşı koruyucu olan E vitamini açısından en zengin besinlerin başında gelir. Her gün yenilen bir avuç fındık kansere ve kırışıklıklara karşı koruyucudur. Zeytinyağı: İçindeki omega yağ asitleri, kandaki kolesterol düzeyini dengede tutar. Antioksidan özelliği olan E vitamini açısından da zengindir. Bu sayede kalp krizi, felç, kanser ve erken yaşlanmaya karşı beyni koruyucu etkiye sahiptir. Soğan: Bağışıklık sistemini güçlendirir. İçerdiği allicin ve sülfür, mide ve bağırsak kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Son araştırmalar kemik erimesine karşı, peynir ve sütten daha etkili olduğunu göstermiştir. Çilek: Kolesterol düzeyini düşürür ve sindirim sistemini düzenler. Ellegic asit adı verilen kansersavan bir maddeyi de içerir. Domates: Likopen açısından zengin ender bitkilerden biridir. Likopen, pankreas gibi çeşitli kanser hastalıklarını önleme konusunda hayati önemdedir. C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Lifli bir besin olması da bağırsak kanseri riskini azaltır. |
patates
Ahlat Ziraat Odası (AHZO) Başkanlığı gıda mühendislerinden Duygu Alpaslan, her mevsim rahatlıkla bulunan patatesin besin değerinin çok yüksek olduğunu, içinde barındırdığı karbonhidrat, B ve C vitaminleri, protein, kalsiyum, demir ve potasyumla besin değeri hayli yüksek bir sebze olmasından ötürü bolca tüketilmesi gerektiğini söyledi. Patatesin besin değerinin büyük kısmının kabuğunda olduğunu anlatan Duygu Alpaslan, patatesin kabuğunu soymak yerine özel bıçak ile kazımanın daha yararlı olacağının belirtti. Kabukları soyularak pişirilen patatesin yüzde 25 oranında C vitaminin kaybettiğini anlatan Alpaslan, şöyle konuştu: "Bu nedenle patatesleri kabuğu ile tüm olarak fırında, buharda ya da az suda pişirilmesi daha uygun olur. Patates önemli nişasta kaynağı olmakla birlikte, yüksek oranda protein bulunmaktadır. Patates proteinin içerdiği amino asitler beslenme açısından son derece önemlidir. Bu amino asitlerin hemen hepsi bebek beslenmesi ve tedavide ilaç niteliğindeki maddelerdir. Patateste bulunan proteininin faydalanma değeri ise yüzde 71 oranındadır. Çok miktarda tüketildiğinde günlük C vitamini ihtiyacını karşılaması bakımından önem taşır. Patates, içinde barındırdığı karbonhidrat, B ve C vitaminleri, protein, kalsiyum, demir ve potasyumla besin değeri hayli yüksek bir sebzedir. Turunçgillerden sonra en çok vitamin içeren besin olma özelliğine sahiptir. Patatesin yüzde 20'si karbonhidrattır. Kolesterol içermez, kalori değeri de oldukça düşüktür. 100 gram patates 40 kalori içerir." |
turp
Turpgiller familyasından; yaprakları karşılıklı, çiçekleri beyaz, sarı veya mor renkte ve salkım durumunda bir bitkidir. Meyvesi acımsı ve etlidir. Beyazturp, kırmızıturp, karaturp, yabanturbu, bayırturbu gibi türleri vardır. İçeriğinde C vitamini, kükürt ve iyot vardır Faydası : Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum taşlarının dökülmesine yardımcı olur. Karaciğeri kuvvetlendirir. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesinde yardımcı olur. Romatizma, siyatik, lumbagoda faydalıdır. Astım ve bronşitte faydalıdır. Öksürüğü keser. Kabızlığı giderir. Dişetlerini kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Yatmadan önce bir bardak turp suyu içilirse, rahat bir uyku sağlar. |
Nar suyu
Nar suyunun en güçlü antioksidanlardan olduğu ortaya çıktı. Bilim adamlarının, narın faydalarını açıklamasından bu yana nar üretiminde ve nar suyu satışında patlama yaşanıyor. ABD’li ve İsrailli bilim adamları, nar suyundaki güçlü antioksidanların prostat kanserini tedavi ettiğini bildirdiler. Nar suyunun insan sağlığına sayısız faydalarının ortaya çıkması, narı en gözde meyve yaptı. Meyve suyu imalatçıları ve tüccarlar, nar üretim alanlarını mesken tuttu, dağ taş nar fidanlarıyla doldu. İNGİLİZ Daily Express Gazetesi’nin manşetten verdiği habere göre, mucizevi nar suyu, her yıl binlerce erkeğin hayatına mal olan prostat kanserini de tedavi etmekte çok etkili. Amerikalı ve İsrailli bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonucu, düzenli olarak nar suyu tüketen 65-70 yaşındaki prostat kanserli hastaların hastalıklarında gerilime kaydedildiği ortaya çıktı. Üç yıl süren araştırma 50 kanser hastası üzerinde yapıldı. Araştırma ekibinin başkanı Dr. Allan Pantuck, nar suyunun mucizevi etkisi için şunları söyledi: "Nar suyunun vitamin deposu olduğunu biliyorduk. Ancak prostat kanseri üzerindeki etkisi gerçekten inanılır gibi değil. Nar suyunun içindeki hangi maddenin iyileştirici özelliği var, şimdi bunu keşfetmeye çalışıyoruz. Nar suyunun içindeki maddeler, sihirli bir mermi gibi kanserli hücreleri tespit edip yok ediyor ya da yayılmasını önlüyor." Nar suyunun kanser üzerindeki mucizevi etkisini araştıran bilim adamları, bunun tıbbi bir çare olmaktan daha çok etkin bir geriletme ya da hastanın yaşam süresini uzatma biçimi olarak da açıkladılar. |
kestane
Kestane ateş düşürüyor! KIŞ aylarının vazgeçilmez tadı olan kestane,içeriğindeki vitaminler sayesinde de sağlığa sağlık katıyor. Bol miktarda B1,B2 ve C vitamini içeren kestane,ateş düşürüyor ve sinirleri yatıştırıyor.Kasları kuvvetlendiren kestane,kan dolaşımını düzenliyor,yorgunluğu alıyor,varisi engelliyor ve mideyi kuvvetlendiriyor. |
Fındığın kalp ve damar hastalıklarının önlenmesine katkısı..
Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi'nde görevli Prof. Dr. Emel Alphan, ABD'de kanser tedavisinde kullanılan ilacın hammaddesinin fındık ve fındık ağacından elde edildiğini söyledi. Sağlık Eğitim Bölüm Başkanı Alphan, Fiskobirlik'in iki ayda bir yayımladığı derginin ocak- şubat sayısında yer alan röportajında, fındığın içerdiği antioksidan bileşiklerin E vitamini nedeniyle kanser türlerinde koruyucu rol oynadığını da anlattı. Prof. Dr. Emel Alphan, "Amerikan Kimya Derneği, son araştırmalara göre kansere karşı üretilen 'Taxol' adlı ilacın hammaddesinin fındık ve fındık ağacından elde edildiğini açıkladı. ABD'liler, ayrıca Taxol'un kanserin yanı sıra böbrek hastalığı, alzheimer ve meme kanseri gibi hastalıkların da tedavisinde kullanılabileceğini saptadı" dedi. Sağlıklı beslenmede fındığın önemi Yüksek oranda protein içeren fındık, kansızlık, sindirim, solunum, kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde önemli katkı sağlıyor. Ordu Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Dr. Atilla Yılmaz da günde yaklaşık 100 gram fındığın doğrudan veya farklı besin maddeleriyle birlikte tüketilmesinin çok faydalı olduğunu söyledi. Yılmaz, "yaklaşık 100 gram fındıktaki proteinden sağlanan enerji, toplam enerjinin yüzde 11.7'sine eşittir'' diye konuştu. Fındığın kolesterol seviyesini azalttığını da söyleyen Yılmaz, ''fındığın içerdiği linoleik asit, kandaki pulcukların çökelmesine ve damar içi daralmasına engel olmaktadır. Fındık yağı, kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde, çoklu doymamış yağ asitlerinin doymuş yağ asitlerine oranı bakımından diğer yağ çeşitlerine nazaran en uygun orana sahiptir" dedi. Fındığın protein miktarının yumurta ve tahıllardan yüksek, et ve baklagillere de hemen hemen eşit olduğuna da değinen Yılmaz, "100 gram iç fındıkla protein ihtiyacının yüzde 22'si karşılanabilmektedir. Fındıkta en fazla bulunan arginin amino asidi, koroner kalp yetmezliği riskini önlemede kan damarlarının gevşemesinde rol alan bileşiklerin sentezine yardımcı olmaktadır'' diye konuştu. Fındıkta tuz oranının da az olduğunu vurgulayan Yılmaz, tuz bakımından düşük beslenme programlarında ve yüksek tansiyonu olan hastalarda fındık tüketiminin fazla sorun olmayacağını da belitti. "Fındıkta sodyumun düşük, magnezyum, kalsiyum ve potasyumun yüksek olması, vücutta kan basıncının düzenlenmesinde rol oynamaktadır" diyen Yılmaz, "fındık, özellikle kemik ve diş gelişmesi için gerekli kalsiyumu süt ürünleri, pekmez, asma yaprağı ve meyveler içinde de bademden sonra en fazla içeren meyvedir'' dedi. Yılmaz, fındığın kansızlık, sindirim ve solunum sistemi hastalıklarının önlenmesinde de etkili olduğunu söyledi. |
Ihlamur her derde deva
BURSA (İHA) - Grip ve nezle hastalıklarının tedavisinde etkili olan ıhlamurun birçok derde deva olduğu bildirildi. Kış aylarının vazgeçilmez içeceklerinden biri olan ıhlamurun insan vücuduna sağladığı faydalar saymakla bitmiyor. Öksürük ve balgam için ıhlamurun kaynatılıp içildiğinde göğsü yumuşattığı, ciltte bulunan lekelere karşı da kaynatılmış ıhlamur suyunun sürülmesinin faydalı olduğu belirtiliyor. Grip ve nezle olan insanların ıhlamur içmeyi ihmal etmemeleri gerektiğini vurgulayan uzmanlar, bu tür hastalıklarda ıhlamurun terlemenin yanında vücudun direncinin artmasında da faydalı olduğunu açıkladı. Kaynatılan ıhlamur suyu ile saçların yıkandığı zaman saç köklerinin beslendiğini ifade eden uzmanlar, ıhlamurun saç dökülmesine karşı tedavi edici olduğunu dile getirdi. Sabah aç karnına içilen ıhlamurun zayıflamak isteyenlere de yardımcı olacağına işaret eden uzmanlar, aşırı ve fazla miktarda kullanılacak ıhlamurun, kalbe zarar vereceği hususunda da uyarıda bulundu. |
Ihlamur her derde deva
BURSA (İHA) - Grip ve nezle hastalıklarının tedavisinde etkili olan ıhlamurun birçok derde deva olduğu bildirildi. Kış aylarının vazgeçilmez içeceklerinden biri olan ıhlamurun insan vücuduna sağladığı faydalar saymakla bitmiyor. Öksürük ve balgam için ıhlamurun kaynatılıp içildiğinde göğsü yumuşattığı, ciltte bulunan lekelere karşı da kaynatılmış ıhlamur suyunun sürülmesinin faydalı olduğu belirtiliyor. Grip ve nezle olan insanların ıhlamur içmeyi ihmal etmemeleri gerektiğini vurgulayan uzmanlar, bu tür hastalıklarda ıhlamurun terlemenin yanında vücudun direncinin artmasında da faydalı olduğunu açıkladı. Kaynatılan ıhlamur suyu ile saçların yıkandığı zaman saç köklerinin beslendiğini ifade eden uzmanlar, ıhlamurun saç dökülmesine karşı tedavi edici olduğunu dile getirdi. Sabah aç karnına içilen ıhlamurun zayıflamak isteyenlere de yardımcı olacağına işaret eden uzmanlar, aşırı ve fazla miktarda kullanılacak ıhlamurun, kalbe zarar vereceği hususunda da uyarıda bulundu. |
Pirincin faydaları
Vücuda gerekli olan kaloriyi pirinçten alabiliriz. Yüksek tansiyonu ve fazla üre miktarını dengelediği, ishali kestiği bilinmektedir. Unu, yaraları kurutmak ve temizlemek için kullanılır. |
PAPATYA
Faydaları: Papayanın eski zamanlardan beri bilinen inanılmaz bir özelliği vardır. Papaya da bulunan ‘papain’ adlı enzim yiyeceklerdeki proteinin sindirilmesini kolaylaştırır.Hem meyvenin hazmının çok kolay olması hem de birlikte tüketildiği yiyeceklerin de sindirimini kolaylaştıran meyveyi yemekten sonra ya da yemeğin içinde de rahatça kullanabilirsiniz. Bu meyveyi düzenli yediğiniz zaman kabızlığa, kronik ishale, basura, bağışıklık sisteminizin bulaşıcı hastalıklara karşı gelişmesine fayda edecektir. |
ANANASFaydaları: İçerdiği vitamin ve faydalı maddelerden dolayı tüketimi giderek artan ananasın son yapılan araştırmalarda doğal yapısında bulunan bromelain enziminin CCS molekülünü içerdiği ve bunun da kansere karşı insan vücudunun bağışıklık sistemini harekete geçirdiği kanıtlandı. Bromelain, vücuttaki proteinleri ayrıştıran ve sindiren bir enzim olduğundan hazmı kolaylaştırır, mide asidini düzenler. Kemik ve eklemlerdeki kireçlenmeyi önler. Alerjilere karşı korunma sağlar. Ananasın içindeki enzimlerin yağ yakma özelliğinin olması kozmetik sektörünün de bu meyveye olan ilgisini giderek arttırıyor. İdrar söktürücü etkisi nedeniyle vücuttaki toksinlerin atımına yardımcı olduğundan selülit tedavisinde de kullanılıyor.
|
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:38 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.