www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Aşk Şiirleri (https://www.cakal.net/showthread.php?t=102504)

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:29 AM

Bir yere yaklaşıyoruz seninle
Belki bilinmeyen bir azak şehir
Belki o, en sakin deniz kıyısı
Belki de bir dağ yamacı kimbilir
O yerde her şey değişecek ansızın
Hiç ayrılmayacak ellerimiz
Kuşlar en yakın dostlarımız olacak
Terkedilmiş bir kulübe evimiz
Gün doğmadan uyanacağız seninle
Tenimizde kırağların serinliği
Kulaklarımızda en güzel şarkılar
Çiçeklerin, ağaçların söylediği.
Seninle mevsimler orada bambaşka
Zaman bir suyun akışı, o yerde
Hüzün artık unuttuğumuz bir şey

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:29 AM

Erimek tadılmamış hazların ortasında
Sevgiden kanatlarla bir boşluğa yükselmek
Yaşamak dolu dizgin ve her gün biraz ölmek
Zevklerin sonsuzluğa açılan sofrasında
Akar ta, içimize çeşmelerinden sükun
Dopdolu göllerinde gezer beyaz bir kuğu
Huzur; o sevilmeyen kaplerin unuttuğu
En eski bir seraptır ellerinle sunduğun
Büyük bir yangın gibi ateşin dudaklarda
Duyarken özlemini en uzak bir yıldızın
Sırrına eremeyiz nasıl yandığımızın
Bir gün o ateş bizi alev alev sarar da.

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:29 AM

Bir sâlih rüyâda aldım haberi:
"Başkasını sevme; dönecek geri"
Kıskanırsın diye, o günden beri
Bir kez 'aynadaki ben'e bakmadım

Saatlerden söktüm sâniyeleri,
Her çağlayana bir nöbetçi diktim
Döktüm ve aklımdan, tüm "niye"leri,
Neler neler oldu "İnan, takmadım"

Şimşeği gizledim; çakmasın diye
Şafağı gözledim; sökmesin diye
Soluğumu tutup çıkmasın diye,
İşte "son nefesim"...
Sana sakladım...

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:30 AM

Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan
Nedense bir tuhaf oluyor insan

Derin bir sızı giriyor içeri
Son bir defa bakarken caddelere
Dükkanlara, evlere, kahvelere

Hatıra yüklü kervanlar geçiyor
Dolu dolu gözlerinin önünden
Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden

Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken
Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken

Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:30 AM

bir gün bu şehrin en yüksek tepesine
senin heykelini dikeceğim
limana yanaşan gemilerden önce sen görüneceksin
sen yol göstereceksin karanlıklarda
pullarda senin resmin olacak
vitrinlerde senin fotoğrafların
bu şehre gelenlere
önce seni gösterecekler
bense dilediğim gibi
günün her saatinde yalnız seni göreceğim
ve
karlı, soğuk bir kış günü
senin o duygusuz ayaklarının dibinde
can vereceğim.

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:30 AM

Bildin mi nedir kâbus:
Olmadığından olan,
Ümit tükenmedikçe
Devam eden şey,
Mahsus!

Sen,
Âh, sen;
Hani, hep demez miydin; "Uyur gibi yaşama!"
Görmemiş değildim ki çoktan, görüleceği.
Ben o yumuk gözlerle hayatlar gördüm:
Boktan!

Elbet, ben de suçluyum;
Hattâ, tek suçlu benim.
Ben, tutup dost bekledim,
Geldi,
Bindiğim dalı kestiler sevdiklerim!

Bildin mi sebebini gözlerimdeki pusun?
Durma üstünü de ört,
Hadi ört ki mahpusun,
Çıkış yolu kaldıkça çıkışı yok kâbusu

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:30 AM

Perdeleri kapat, sevgime tanık istemem
Işığı söndür, gel otur yanıma konuş
Ergeç anlaşacağız başka çaremiz yok
Sonra sevişeceğiz, bu düzen böyle kurulmuş
İstersen yine hep hayır de, olmaz de, ne çıkar
Her şey olacağına varıyor çaresiz
Yaşamak zorundayız, sen de biliyorsun
Öyleyse gel otur yanıma sevişmeliyiz
Durmadan sevişmeliyiz aslında gece gündüz
Daima istekli aç, doymak bilmez, vahşi çılgın
Sabaha karşı koşu atları gibi yorgun argın

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:30 AM

O artık benim için bir ölüdür demişsin
Seni bunca sevene acı bir sitem mi bu
Ayrılıklar içinde taş mı kesildi kalbin
Hiç unutmam dediğin günleri unuttun mu
Bir ev hatırlıyorum sonra küçük bir oda
Ve hazdan yeryüzünde kaybolmuş iki kişi
Ellerini sürdüğün her şey güzel olmada
İnan her gün yeniden yaşıyorum geçmişi
Değil sevistiğimiz o eşsiz birkaç ayı
Bir elmas parçasını ustaca işler gibi
Bir bir düşünüyorum geçen her dakikayı
Dilerim yeniden doğ gel de güneşler gibi

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:30 AM

Kasımpatıların adları çıktı
Kasımın masımın patladığı yok
Buralarda her gün, altı patlıyor
Bazen yedi, bazen on iki,
On altı bazen...

Katran karası gece,
Ağaçlar hortlamış ay ışığına
Bir çocuk atlıyor
Kırık kütükten

Atlılar:
Ardından, Mahşerin atlıları...
Ve fakat, o küçük yürekte
Ümit o kadar büyük;
Yakalayamıyorlar
Birer birer çatlıyor
Altlarında atları!..

GooD aNd EvıL 06-28-2008 09:30 AM

Kemiriyor beynimi bir düşünce:
Neler olur Ay dağları aşınca?
Mâlûm koşup meçhûle kavuşunca
...Ayal evlât o gün beni el bilir
...Üstüme bir, 'hiç olmamış hal' gelir

Gözlerime göz açıp baksa bebek
Sarsılırım, belki derim; bu sevmek
Yüreğimde can çekişen kelebek
...Can evimin cidârından yol bulur
...Ne haldeyim, bilse bilse el bilir

Konuşursun, bilir misin, tûtiye
Melûl koyun, mahçup bakan kediye,
'Pervâneler, koştuğunuz ne? ' diye
...Sorsam, sazlar inler, sözü tel böler


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:43 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.