![]() |
Sessizliğin bile güzeldir senin,
Gözlerinin parıltısı, saçlarının hoyratlığı, Yeter bazen bana Çayırda gezen bir ceylansın.! Ne aradığını bilmeyen.. Çoğu zamanda bir tavşan, Ürkek, temkinli, atılgan.. Kaçarsın durmak istememecesine. Bense bir serçeyim, Özgürce kanatlarını çırpan Savunmasız, sevgiyi arayan… Sessizliğin bile güzeldir senin, Masmavi denizlerin Mercanları gibi.. Konuşmasan da duyarım içinde yankılananları, Kalbinden geçen her şeyi. |
Sensiz geçiyor belki de hayatimin son günleri,
Sensiz koskoca, sancı dolu bir hafta.. Hayalin ellerimden tutup Dayanmalısın diye fısıldıyor kulağıma..sessizce.. Sensiz geçiyor belki de hayatimin son günleri, Sensiz gecen her güne bir çizik atıyorum Kalbimin en hassas yerine.. Biliyorum ki; sana kavuştuğum an hepsi silinecek.. Sensiz geçiyor belki de hayatimin son günleri, Damarlarımda aşk iksiri, durmaksızın geziniyor içimde Adin yankılanıyor odamın karanlık ve soğukluğunda, Sonra |
Dağlar, bulutlara aşkindan ağlar olmuş,
Bir gün ona dokunmak Saniyelik bile olsa onun sıcaklığını Hissetmekmiş tek hedefi.. Her gece, güneşin doğusuyla feryat yakmaya baslar, Ona seslenişi her yeri sallar, İçindeki sevda ateşi gün geçtikce büyür Bazense patlarmış.. Biz insanlar bunlara doğa desek te; Milyonlarca yıldır bir aşk hikayesi Sürüp gidermiş.. Bulutlar, her gün tüm zerafetiyle salarmış eteklerini, Bilmezmiş dağların ona sevdalı olduğunu |
Köylu güzelim
Dağ kokulu papatyam, Koca bebeğim. Özlüyorum seni, Yalansız bir özlem bu Dolansız, saf bir özlem. Yeni doğan bir çoçuğun Minicik elleri gibi Yumuşak ve mazlum bir özlem bu... Gökyüzü kadar büyük Senin kadar yüce bir özlem bu... Hasretten ağlayanan sevdaıiların Yıllarca kavuşamayanların İki gün bile dayanılamayan bir özlem bu... Ne yapacağini bilmeyen Telefonlar bekleyen Ağlayan, isyan eden Kendisini harap eden bir özlem bu... Yolda yürürken Otobüslere |
Ben seni olduğun gibi sevdim
Utangaç ve anlamlı bakışların Ay ışığı vurmuş saçlarınla Herkes den farklı hareketlerin Aşık etti beni sana, Yağmur damlalarının, toprakla buluşması misali Sensizliğin bir adinin da Cehennem olduğunu, Kabus dolu *******imde Bir Melek Kıyamette bile senden ayrılmayacağımı Aya aşık yıldızlar Güneşe hasret papatyalar gibi Her sevgililer günü gibi Sevdim seni sevdiğimi. Hasretler yaşadım sensiz gecen günlerimde Ağladım gökyüzünün sonsuzluğuna Yeni doğm |
Öyle özledim ki memleketimi
Anam, babam, yârim, her şeyim orda Unutamadım hiç çocukluğumu Ben buralardayım, yüreğim orda. İlk nefesi aldığım küçük kasabam Suyunu içtiğim çeşmeler orda İlkokul, orta, lise ve ilk arabam Topacım, çomağım, sapanım orda. Her nefes alışta alır aklımı Dekovil hattını, çay kenarını Kurtuluş Okulunu, tahta sıramı Unutamadım çünkü yüreğim orda. İlk güzel sözleri öğrendiğim yer İlk sevda ateşiyle tutuştuğum yer |
Sevgilim bir gün özlersen beni
Nihavent şarkılarda dinle sesimi Akşam karanlığında ak yıldızların En parlağında gör hayalimi. Biliyorum yine çok uzaklarda Hasret mısralarında anarsın beni Postada mektubumu bekleyemezsen Esen rüzgârlardan al haberimi. Güllerin tomurcuk yanaklarında İçki şişelerinde, kadehlerinde Nerde olursan ol, her andığında Dokun yüreğine, duyarsın beni. Ellerin soğuktan donarsa bir gün Özlersen nefesimi, sıcaklığımı Silme gözünden akan yaşları |
Kendine bağlama bu kadar beni Akliman
Sonra ne yaparım senden uzakta Kim sarar yaralarımın derinini Kim örter kumlarını üstüme Gece misali Ağlarda çırpınır balık Mezeyi özler bir yanı Bir yanı da sevgilininin dudağını Çingene palamudu gibi Çok öncelerden düştüm ocağına Dalgaları al gel Sar beni kucağına... Altın dişli bir kadın gördüm Sanırsın seni vurmuş damağına Topaz’la kehribar arası Serpilmiş kumsalına Akliman şimdi iki dudağımın arasında Mavi bulutlar elimde |
Buralarda çok yalnızım baba
Tıpkı senin yalnızlığın gibi Kalabalıkların içinde Bir başımayım. Dışarıda kar yağıyor İçimin yangınına inat Her kar tanesi Karşıki evlerin çatılarına değil İçime düşüyor elif elif Sığırcıklar ellerime konuyor sarı siyah Selviler kucağıma Eğilip uzansam Toprağında biriken karlara dokunacağım. Senden çok uzaklarda Artık senin kadar yaşlıyım baba Saçlarım seninki gibi kırlangıç Gözlerim senin yorgunluğunda İçimde Sinop kadar hasret Akliman kadar |
Uzaklarda da olsa insanın sevdikleri
Ona, yüreği kadar yakındır Gülüp oynasa bile ara sıra Acısı hep içinde saklıdır. İnsanın sevdiği uzaklardaysa Bir fırsatını bulur, ona gelir Öper-okşar ellerini Dizlerine kapanır Bir kez görmek Bir kez sarılıvermek ellerine Ona teselli verir. Şimdi öyle uzaklardasın ki Ne bir yol var sana ulaşan Ne mektup, ne telefon. Gemiler yol almaz o denizlerde Uçakların kanatları yetmez Kuşlar bile bilmez bu yolu Gül kokuları erişeme |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:04 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.