www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Karışık Fıkralar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=82487)

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:20 PM

birgün bir kadın temizlik yapıyormuş.pencereyi açmış,aşağıdan açmaaaaa diye bir ses duymuş, ve kapamış.sonra fırını açacakmış yine dışardan açmaaaaaaa diye bir ses gelmiş.en sonunda merak etmiş ve aşağıya bakmış. bir de ne görsün...
adam aşağıda açma satıyormuş

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:20 PM

Kanser hastanesinde başhekimken Serap
adında genç bir hanım hastam vardı.
Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurtdışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı.Serap'ı özel bir ilgiyle biz-zat ben tedavi altına aldım.
Ve kısa bir süre sonra da Allah'ın izniyle iyileştiğini gördüm. Ancak Serap'ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu.
Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için İzmir'e gitmek istedi.Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim.

Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz
bindiği otobüsün kaza gecirmesi uzerine 6 saat kadar mahsur kalmış. Dönüşünden kısa 1 sure sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı.Serap bacak kemiklerindeki metasaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahuru sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu.
Evine gittiğim gün,yine güçlükle konuşarak:
- Doktor bey, dedi. Ben size...dargınım.
-" Niçin?"diye sordum.
-d indar... bir... insanmışsınız... niçin...bana...da, Allah'ı... ölümü... ahireti... anlat mıyorsunuz?"
Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. O'nu üzmemeye çalışarak:
-"Doktora ulaşmak kolaydır dedim. Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın..."

Konuşmaya mecali olmadığından "ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra,ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve son günlerini yaşayan Serap için bu dersler "hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü.

Anlattığım iman hakikatlarını bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soruyordu.
Vefatına bir hafta kala:
-"Doktor Bey, dedi.Ben...ölürken...ne...söyleme-liyim?"
-"Senin durumun çok özel" dedim. Kelime-i
Şehadet sana uzun gelir. O anı farkedince Muhammed (s.a.v) sana yeter."

O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı.Çok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor ve O'nu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim.

Dönüşumde annesi telefon ederek:
-"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor." dedi.
"Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor."
Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının
sebebini sordum. Aldığım cevabı hala
unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum.
-"Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda
yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?.

İşte Serap, böyle bir hanımdı.
Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gun daha ömrü varsa , son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını
rica etti. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap'ın acizliği hürmetine olacak ki Salp gunune kadar yaşıyacağına dair işaret sezdim.
Ertesi gün O'na:
-"Hiç korkma!" dedim."İğneyi vurdurabilirsin. "Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu:

- Doktorbey...Azrail...bana...nasıl...görünecek?"
-"Kızım," dedim. "O bir melek değil mi?Hiç
merak etme,sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir."
Salı günü Serap'ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim. Ancak vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandi. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:
-"Doktor bey, biliyor musunuz , bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!"dedi ve devam etti:
-Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını
attı ve "yataktan kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı,
iki rekat namaz kıldı. Bütın ev halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:
-"Doktor bey'e söyleyin, dedi.
Azrail, O'nun söylediğinden de güzelmiş!!!"

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:20 PM

Safça bir delikanlı çıktığı geziden sonra, arkadaşıyla dertleşmektedir:
- Sorma birader perişan oldum, tren yolculuğu berbattı.
- Hayırdır, ne oldu ki?
- Trende ters tarafta oturdum, midem bulandı, içim dışıma çıktı.
- Aman be kardeşim, karşındakine söyleseydin de yer değiştirseydiniz.
- Ya benim de aklıma geldi gelmesine de, karşımda kimse oturmuyordu...

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:20 PM

Kamyon şoförü soluk soluğa karakola girdi:
-Bu bölgede siyah bir inek var mı?
Polis:
-Yok
Şoför:
-Siyah bir at
Polis:
-Yok
Şoför:
-Siyah çoban köpekleri
Polis:
-Yok
Şoför:
-O zaman papazı ezdim

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:20 PM

Akşam eve dönen adamı karısı kapıda karşıladı. Sonra da heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı:
-Bugün neredeyse, duvardaki saat annemin başına düşecekti. Adam umursamaz bir tavırla başını salladı:
-Sahi mi? O saat hep geç kalıyor zaten.

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:21 PM

Hayrola nereden?
-Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum...
-Ne vardı radyoda?
-Spi spi spi spiker sı sı sı sınavı vardı da...
-Eeee, ne oldu?
-Bı bı bı bırak yahu? Kı kı kıravat tak tak takmadık diye almadılar.

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:21 PM

SERSERİ
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbirseyi olmayan kibirli bir adamla karsılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:

"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin su karşılığı verir :
Ben çekilirim!

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:21 PM

Bir adam ölüp öbür dünyaya gelmiş.Yanındaki iki öbür taraf görevlileride:
-Sen bekle biz hemen geliriz demişler.
Adam cennete bakarmış sessiz sessiz iki üç beş kişi taburelerin üstünde otururlarmış,adam şaşırmış.
Sonra adam cehenneme bakarken birde ne görsün dolu millet şen şakrak oynuyor dansözler oynayanlar bir cümbüş var.
Sonra görevliler gelir.Ve adam dayanamıyarak sorar.
-Niye cennette adamlar suskun suskun oturuyorlarda cehennemde millet şen şakrak?,der.
Görevlilerde:
-Ulan üç dört kişi için dansöz mü? tutucaz...

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:21 PM

Padişah veziriyle oturmuş hurma yiyor, çekirdeklerini de vezirin önüne atıyordu. Hurmalar bitince padişah vezire:
"Önündeki çekirdeklere bak. Ne kadar obursun!" dedi. Vezir altta kalır mı? Cevabını verdi hemen:
"Hünkârım; obur ona derler ki önünde ne hurma bırakır ne çekirdek!" dedi.

GooD aNd EvıL 08-24-2007 01:22 PM

Adamın biri arabasını park ettiği yerden almaya geldiğinde arabasına fena halde çarpılmış olduğunu görür. Camda bir not vardır.......:
-- Beyefendi ileri vitesle geri vitesi karıştırıp arabanıza çarptım. Olayı gören kimseler şu an çevremde benim bu notu yazmamı seyrediyorlar ve benim buraya adımı ve adresimi yazdığımı sanıyorlar ama ben o kadar enayi değilim....:


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:32 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.