![]() |
İçimdeki Çocuk
İÇİMDEKİ ÇOCUK Yazmak içimdeki çocuğun adı Sence buna gerekmez mi dadı Durmadan ne istersin der kadı Ah! âşıklar ateşsiz külle yandı Kader gece gündüz hayatı örer Kimsesizler içlerini kime döker Söyle bu kördüğümü kim çözer Ağlanacak haline nasıl da güler Bir koşuşturma içinde yaşayan Hiç durmaz mal-mülk toplayan Uzun emel sevgisini eceli geçer Sırtındaki yükle Sıratı mı geçer Etrafındaki iyileri kim seçemez Emaneti niye o sahibine vermez Gariplerin yüzü nedense gülmez Tok olan açın halini hiç bilemez Ademoğlu düşmanların çoğaldı A vicdanına sor, kendini nasıldı Sana ulaşmazsa O’nun şefkat eli Rabbi anamaz hiç kimsenin dili Can kuşum uçmak için uzaklara Tutuşur o Mesire’nin sıcağında Neden kanar nefsim o tuzaklara Baksa toprağa düşen tohumlara Güvenle bakmalısın hep yarına Alnına yazılan olay gelir başına Ne yazdın dünyada mezar taşına Adaletli olarak hesap ver kaşına Mü’min olan düşmez hiç darlığa O geniş Rahmetinle bizi yarlığa Asılmış takva ta Süha yıldızında Öfkesini kim yutabilir kızdığında Yarışı kazanmayı ister temiz sine O sevgisini dönüştürmez hiç kine Yoksa mensup değil mi aynı dine İyiliklerini unut hatırlanasın diye Kalmaz dostlar yeryüzü kimseye Değmez gönül kırmaya sevenlere Adı için yaşayan arifler her yerde Mutlu ve mesut olur, bil derdiyle SAİD TOPRAK |
İlahi Emir
İLAHİ EMİR Kaybolana yol göster kızmadan Oku öğren ve çalış hiç durmadan Fuzuli olan hayali bile kurmadan Testin kırık olsa bile sızdırmadan Furkan’a sahip çık Onu uygula Yola çıktıysan ulvi bir duyguyla Sevilirsin hep uyuyup uyanınca Kalplerin miftahı budur kanımca Yıllarca etrafında dönüp durdun Var mı gidince kalacak yurdun? Bilir misin nedir senin sürurun? İlahi emre uy sende kurtulursun! SAİD TOPRAK |
İlmin Kapısı
MURTAZA Ham ruhları uğurlarken de a güle güle Ağır bir yük hayat gitmez ki çeke çeke Zal oğlu Rüstem de kaldıramazdı bunu Zafer kapısını atar Haydar’ın tek kolu Bu Hz.Ali’nin yolu Evliyaullah’ın yolu Gökten Rahmet Ehli Beyte iniyor dolu Sorarsan bu fakire nedir bunun tapusu Şaşı göremez ki üç metre beyaz çaputu Kenan ilinde ara ağlarken bul Yakub’u Bırak artık övündüğün soyunu sopunu Hele atını bir sür de bak saadetli asıra Kanaat sabır ve zühd yoldaşınsa ne ala Omzunu koy şöyle yayvan bir hasıra da Bu asırda hasır olur mu diyorsun aman Evet dinin delisi olmak lazım anlasana Rızık dağıtılıyor bak seherde toplasana SAİD TOPRAK |
İmanın Tadı
İMANIN TADI Rızası için hizmetli idiysen Koşturan insanları görürsen Düşünerek diyeceksin neden Durup hiç tereddüt etmeden Sen Rabbine dayan ve güven Hayat böyle niye küskünsün Müjde inanıyorsan üstünsün Bu yolda yürü can ve baş ile Nefsimle tuttuğum bu güreşte İnayetinle yenebilirim her işte Haksız mıyım ben ne dersin Köşe bucak dünyayı gezersin Uyuyarak gündüzü gece edersin Daha hangi musibeti beklersin Hay Allah iyiliğini versin emi? Çalışmalısın hiç de yorulmadan Doğru olan yoldan ayrılmadan Eğer sabreder vazifene gidersen Mükâfatını Allah”tan beklersen Ey iman lezzetini kalpte hisseden SAİD TOPRAK |
İman Kokan Şehir
İMAN KOKAN ŞEHİR: YESRİB Bir kurtçuk üç yıllık zulmü yok edecek Kabe’deki büyük cehlin izleri silinecek O nebevi ikaz ile Züheyr insafa gelecek Mut’im,Ebu’l Bahteri, Zem’a yetişecek Ebu Talibin Kureyşe nasihatleri sürecek Kerim zevce hayrı kesirle müjdelenecek Hüzün yılının ardına Taifliler eklenecek Yunus(as) Ninovalı Addas’ı sevinderecek Adiyy’in emanıyla Rahmet geri dönecek Şehrin haylaz iki oğlu yine kavga edecek Kabe girişinde belirdiği gibi O belirecek Evs için o daha hayırlısını tavsiye edecek İyas b.Muaz işte Tufeyl hidayete erecek Hazreçle dost ve müttefik Züfer’in önce Faran Dağı’nda anlattıkları yad edilecek Tebliğ kokan o Mekke havası şenlenecek Es’ad b.Zürare, Avf b. Haris ile beraber Ukbe, Kutbe b.Amir, Rafi tasdik edecek CabirbinAbdullah yardıma niyetlenecek ******* nurla aydınlık sabahlara erecek O yedi kişiyle Medine’ye İslam gidecek Habibinin çaldığı maya 1’e 700 verecek Muaz b.Cebel’ler tebliğ için yürüyecek Kaç kişi nurdan bihaber mezara girecek Ne edeyim Necaşi gibi olamadım ben de Nefsimden başkasına malik değilsem de Hz.Ali gibi derin kuyular bulup kendime Sırları paylaşmak için dost olur kalbime Sen de bir düşün bak kalbine kim hakim Ey yolcu! Sadrın geniş; fıtratın temiz mi Davud(a.s) kadar yakın mısın Rahman’a İbrahim kadar cömertsen onun kullarına İsa(a.s) kadar değer verirsin şu dünyaya Sabrı ve hilmi huy edin Muhammed gibi Abd ve asker olun Süleyman vari Allah’a Yalnız Arif yaşar böyle selametle,huzurla SAİD TOPRAK |
Kabir Hayatı
KABİR Her ana baba iyiliğini ister evladın Düşünce yalnız olmuşsa dünyanın İkisi de rüyasını yaşar bu hülyanın Nasıl çıkılır içinden aziz Sultanım Sıkıntı çeken geçimse bütün derdin Seneler akıp gider açlıktan ölmedin Nefsine hoş gelen şeyleri severdin Karşılıksız kimlere nelerini verdin Çok sevdiğinizi çokça özgür bırakın Önce Allah’a sonra kullara güvenin Olmaz bir istediği iki gönlü sevenin Güttüğün koyunu kurda yedirmeyin Hicret eden üzülmez geride kalana O yeniden doğdu şimdiden aslında Artık ölsem gam yemem bu fasılda Elmastan kor taşıyorum avucumda Ah! Dostlarım dualarınızla himmet Zor günler no’lur Rabbim mağfiret Ana baba hakkının hesabını bir edin Gözyaşlarımı kendinize yoldaş edin Her şeyi hakkıyla bilen var el Hakk Karıncanın ayak sesini işiten kulak Tahta atımın geçtiği ineceğim durak Kabul etmiyor ki beni hiçbir Burak Hayal âleminde yaşıyor bu derseniz Rüya içinde uyandığımızı bilirseniz Kabir de bu rüyanızı tevil edersiniz Ey yeryüzünün yıldızları neredesiniz SAİD TOPRAK |
Kahrında Hoş Lutfunda
KAHRINDA HOŞ LUTFUNDA Rabbim şefkatin ne kadar hoş Hidayeti bulamayanlar bomboş Kahrında hoş lütfunda hoş Hala ne duruyorsun Ona koş Dünyada dost ararsan Kusursuz bulamazsın inan İnad edersen kalırsın yayan Yalnız Allah’a dayan İnsanların övgüsü de yergisi de bir Çünkü hakikati bilen de bir Onu birle Ondan dile Ondan iste Görür seni her yerde ve işinde Kayboldu gönlümün darlığı Ne büyük ticaret ki karlılığı Yürüyorum fütursuzca bu yolda Dönmemecesine her kolda Kim ne derse desin sağda solda Rüzgar eken fırtına biçer karakolda Şu üç beş günlük fani dünyada Rızkı veren Sensin nasıl olsa Said Toprak |
Kapılar
KAPILAR Yalnız kalır mıydın sen doğru yolunda O nutuk atanlar nerde sağında solunda Kapılar tek tek suratına kapandığında Hayatın kuralı eden bulurmuş aslında Sabret bir kapı açar yaratan nasıl olsa SAİD TOPRAK Said Toprak |
Karanlığa Aşık Olanlara
MEDENİ YARASALAR Kurt ortaya çıkar havaları duman ve sis basınca Masum insanlar ortada kurbanlık koyun olunca Devlet terörü yapanların yüzü hiç kızarmayınca Duymak bile istemezler konuştuklarını sonunda Hudson Enstitüsü der o planı sızdıranlar utansın Yıllarca kanımız emen keneler hiç mi utanmasın Cehennemde yetmiş derece aşağıya yuvarlansın Bize tuzak kuranların tuzağı başlarına dolansın Şimdiye kadar böyleydi hep derin devletin işleri Kimse hesap edemez oldu dökülen kimin fişleri Vatandaşın verdiği vergilerden geliyor o güçleri Hukuksuzluğun karşısında kim duracak o düşleri İnançla savaşarak başa gelinmeyeceği bilinmez Gelinse de orada ne kadar kalabilir kestirilemez Yaptıklarınızı yazan var, sizden başkası silemez Dünya’nın kuralı böyle akan su tersine dönemez Doğacak Güneş’in nuru akar secdeyle alınlarına Kör edecek bazı bahtı kara şu medeni yarasaları Sahip çık rey’ine arkadaş gelme sakın oyunlara Terör cambazına bak der seçim boyunca akılları Tükür sen de şu kalleşçe savaşanın namert soyuna Vatana ihanet edenlerin varmış tek bunlar farkına Banka boşaltanların yapışmazken neden yakasına Tarih yazacak bu ibret verici olayları artık yarına Güpegündüz güneşe bakarken ay çiçeği solanları Meslekleri hep bu millete kapan kurmak olanları Kıpkırmızı çizgileri güçlü karşısında moraranları Uyandır artık sen de gafilâne uyuyan o dostlarını SAİD TOPRAK |
Kevser
KEVSER Yaptığımız işler mi sağladı bu beraberliği Bu sefer gidişimiz hangi hicret seferberliği Anlaştık galiba bu ne güzel bir gönül birliği Konuşurken susan sanki ruhlarımızın dirliği İnanıyorum iyi niyetine, oku, çalış ve dinle Yazılı Levhi Mahfuz’a kaderin bilmem kimle Büyütüyorum kalbimde nadide gülü sevgi ile Rabbim’den niyazım yazılsın kaderim senle Üzerimdeki Rabbim nimetin ne kadar da çok Zulmetme kendi nefsine hep yaratandan kork Hakkıyla bilemedik Seni ama gerçekten yok Ah bir görebilseydik keşke Cennet’te yok yok Ağlamaz mı sanırsın sen sevenleri, Allah için İnsan yaratılmış sormaz mısın peki ne için? Dünyalık menfaat uğruna kavga mı et geçin! Ey gök ehli siz de yerdeki iyileri bulup seçin! Kevser’in başında bekleyen var elinden için SAİD TOPRAK Said Toprak |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:38 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.