www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Nazan İzmirli (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143875)

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:35 PM

Bayramlar

bayramlar kutlanır
hep iyi dileklerle
mutlu neşeli geçsin istenir
tatlılar yenir,şekerler ikram
yaşlılar hoş edilir
çocuklar güldürülür
küçük hediyelerle.

aslında kötü geçen
bir sürecin barış günüdür.
taşıdığı anlama önem verip
değerlendirebilene.............
birkaç günlük bayram
yürekler bütünleşse
dönüşür belkide;
bir ömür mutlu serüvene.

anlamsız kavgalar
bitmeyen tartışmalar son bulur.
kimsesiz çocuklar
göğsünde bebesi ağlayan
kadınlar hatırlanır,konuşulur.
yarın bayram bitecek
herkez sözüne arkasını dönecek
olsada dostlar,
kutluyalım bayramları kutlayalım
hergünü bayram yapmak için
uğraşalım..................................

bayramları yaşamak değil
yaşatmak için yaşamalı

sesimi duyabilen dostlarım
kalın sağlıcakla...................

sevginiz eksilmesin..........

Nazan İzmirli-04.11.2005-antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bebeğim

İçimde
büyüyen
cenini
nasıl
hissedip
sevmişsem,
onunla
büyüyüp
onu
nasıl
büyütmüşsem,
işte;
sen
aşkım
bebeğim,
bir ceninin
büyümesi
gibi
sevgin.
var oluşun
canımdan
bin parça.

18.08.2006-bebeğim-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bekleyişlerim

sessizliğin
hüküm
sürdüğü
anlardır
sana
tutsak
bekleyişlerim.

incitmek
istemem
o zamanları,
suskunluğumda
anlamlanır.

bekleyişlerim,
dingin
yeşil
vadiyi
yaran
derin
derin
ırmak
olur.

en
derin
gözlerin
gözlerinde
bekleyişlerim.

sessizliğin hüküm sürdüğü anlarda
sen varsın
o zamanlar ki incitmek istemediğim.


11.08.2006-ant-bekleyişlerim

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bence kadın

bedeninde
taşıdığı
beyni
ve
ruhunu
hissedebilendir

bence kadın

08.03.2007-ant-kalkan-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Beni yaşamıyorum

sorma!
neler oluyor
bilmiyorum
beni yaşamıyorum

yüreğimde derinnn
iz bırakan
yıldız alacasını

ela ela bakan
bilmeceyi

sihirli
tebessümünü
...............adını
.......................tadını
rüzğarın boynunu
................yalayarak
getirdiği.................
...................kokunu
yaşıyorum...............ve...................... yazıyorum.

ben tebessümlerinle bana taşıdığın coşkunu
seni yaşıyorum......................................... .............
benim suçum yok ki...............................................


Nazan İzmirli
11.11.20005-ant

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Beyazları Düşledim

beyazları düşledim bugün
küme küme bulutlar,bizi sarmışlar
pamuklu şeker gibi uçan bir halıda
sonsuzlığun yolculuğuna çıkmışız
beyaz düşlerle.........

beyazları düşledim bugün
yüksek yüksek tepelerde karlı
çatısına kadar karla kaplı
yolları kapanmış dış dünyalara
beyaz dumanlar bacasında
bir dağ evinde, odun ateşindeki
beyaz düşlerle..........

beyazları düşledim bugün
gelin olmak istedim telli duvaklı
tacında beyaz güller,elinde menekşeler
eteklerinde kır çiçekleri, beyaz kardelenler
uçuşsun üzerinde kar taneleri
buz üzerinde gülümseyen
beyaz düşlerle.................

beyazları düşledim bugün
düşlerimdeki beyazlar
geçmişimdeki beyazlar
bugünkü beyazlar
gelecekteki beyazlar
sonsuz beyazlar
beyaz düşlerle.......................

beyazları düşledim bugün
papatya tarlasında
beyaz pelerini uçuşuyor arkasında
beyaz umutların prensi
dört nala koşturuyor beyaz kısrağını
beyaz düşlerle........................
beyaz düşlerle.......................


Nazan İzmirli-24.01.2002-antalya

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bıçak sırtı gibi günler

canım arkadaşım,
oralardan çok uzaklardan.........., uçtun geldin günüme
insanoğlu, kanatsız kuş bunun için dememişler boşyere
beni de seyyah ettin gittiğin yerlerde
olmak istedim inan şu an seninle

olmuyor işte.........! acı, hasret her yerde..........! .

zorluklarına rağmen herşeyin yolunda gittiğini anlıyorum
herşey gönlünce olsun,sen hak eden nadir insanlardan birisin.
şeytan üçgeni kabusun geçmiş,başarıları okyanusta süzülen
geminin önüne katmışsın görüyorum.
havadan,sudan bahsetmiyorsun
doğru ya günlerdir mavileri görmeden
belkide gidiyorsun bir buz denizinde

buralarda kış, her zamanki gibi acı hasret rüzgarları estiriyor
anaya....yavruya......dosta......yare......garibe. ......esiyor da esiyor

çorapsız,çarıksız boyunu aşan beyazlara yenik düşen miniklerin
al al damla damla yüreği karalara bulanmış
çıplak sırtına değen her kar tanesindeki
umut düşlerinde...
uçuk dudaklarında ki
şafaklara ulaşamayan
nefesinde estiriyor.

bu rüzgarlar ne zaman durulurki
yazın meltemi......oh derken geçti
sonbahar poyrazının kıymetini bilemedik
kışın karayellerine kaldık
hırçınmı hırçın, keskin mi keskin
bıçak sırtı gibi.......günler........gergin
bilirsin buzlarda neden yattığımı zirvelerde
bilirsin bilgisayarıma takılı kelebeklerin hikayesini
sanırlar aksesuardır her biri
oysa terbiye etmektir amacım
bu acımasız yüreği

gelirmi dersin
baharlara bezenmiş
tatlı esintiler
kaybedecek ne varki
beklemek yinede güzel...
aşk, hasret, acı, varlık, yokluk
taşıyabilene yüklenirmiş
ne mutlu ne mutlu ki
bu beden böyle bir kalbi besler

sen beni boşver,
çok gezip gören, paylaşmasını bilen
dostlar sağolsun
bir gün belki bir gün
iki tekerleklilerimizle yol alırken
yorgunluktan soluklanırken
anlatırsın okyanusta birer nokta
ıssız, hırsız,aç yoksul
adaların yılan hikayelerini

ben sızarım,
yüreğimi hapsettiğim
sırt çantamın üzerine
ninnilerin hazzını duyarım
şükrettikçe halimize

birbirini tamamlayan kötü ve iyi
haber ver bana diyorsun
duymuşsundur karda
çıplak ayakla okula gitmeye
çalışan çocukları (kötü)
kampanya güldürdü (iyi)
ha...! birde kendimi
şımartmak istedim
bu sabah
bir gonca gülü
kırdım dalından
parmağıma batan dikeni
yüreğimde hançer oldu
ben affetmedikçe
kendimi
gül affedermi beni bilmem

sen takma kafanı dertliyim diye
sana iyi seyirler sonsuz enginliklerde
dualar et,neşeli şeyler yazayım bir dahaki sefere.

uzaklardan geldim,kucak dolusu sevgilerle........


08.12.2005.antalya'dan deniz kızı tülin'e..............

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bırakın

bırakın!

bırakın beni gideyim

buluşmuşken maviler mavilerle...

çizgiler oluşmuşken düşlerde...

bırakın beni gideyim.............................

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Biiiiiiit.... ti.

tanıştığın ben
sen de yaratılan
ben di

sen de yaşandı
sen de bitti

ne.. öncesi
.............oldu
ne sonrası
........olacak

biiiiiiiit......ti.


06.02.06-antalya

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:36 PM

Bilinçli bilinmez bir ====== yol (- 6 -) 2006 Demirkazıktan anı

Bir kez daha...!

İçim içime sığmıyor tarzında bir heyecan ile, var olduğunu hissetme zamanına doğru; Bilinçli bilinmez bir yol====================
ve yolculuk başlamıştı.

Yollar akıp giderken ve geride kalırken, bedenimde ve beynimdeki tüm fazlalıklar boşalıyordu adeta. Kendimle başbaşa kalmak ne kadar
zor olacaktı acaba...?


28 Temmuz gecesi Antalyadan yola çıkan Kulubün yolculuğu,29 temmuz 2006 tarihinde Niğde'nin Çamardı kasabasında,Demirkazık köyündeki dağ evleri mevkiinde son buldu. Muhteşem bir organizasyon içersinde şenlikler ve eğitimler devam ediyordu.Çıkış rotaları gruplara serbest bırakılmıştı.Bizde klasik rota olan dağ rotasını seçtik ve sokullu pınarı yol ayrımından devam edip arpalık yaylasına ulaşarak kampımızı kurduk.

Büyük demirkazık zirvesine ulaşmak için beş ana rota mevcuttu.
-Kuzey rotası / Kuzey duvarı
-Güney rotası / Peak kulvarı
-G.doğ. rotası / Klasik rota
-Batı rotası / Dağ evi rotası
-Doğu rotası / Klasik dağ rotası

Antalya / Niğde arası uzun ve yorucu bir yolculuk geçirmiştik.Güneşin bir kez daha batışındaki güzel yolculuğa şahitlik edip istirahate çekildik.
Güneşin yolculuğu derken...........
Buradan güneşin batışını izlemek bambaşka.Tam karşınızda,sonsuz bir ufuk çizgisinde onunla birlikte kaybolur gibisiniz. Maviye çaldığı renk cümbüşü tüm yorgunluğunuzu alıp götürüyor ve bu mutluluk içersinde kısada olsa ömre değer bir uyku.

30 Temmuzun ilk saatlerinde 00.30 'da kamptan ayrılırken,kalplerimiz yine bilinçli bilinmez bir yolculuğun heyecanı ile atıyordu.Samanyolu yıldız yağmuru ile gökyüzünün laciliğine kızıllık çalana kadar bize eşlik etti.
Güzel,güneşli bulutsuz bir gökyüzü ile gün bizi bekliyordu.


Arpalık yaylasında başlayan hareket, çınbar kanyonunu takiben, teke pınarı kapısına varış 50 dakikada sürdü.İlk soluklama kara göl de 3.30 da yapıldı.Paylaşılan birkaç yudum kayısı suyu ile yolumuza ettik.
Gece olmasına rağmen grubun performansı mükemmeldi. Kapıdan devam eden geçit bizi tektonik çukurlardan oluşan derin bir vadide yol aldırırken, alaca karanlıkta aladağların sizi sarmaladığını ve ulaşılması zor hırçın duruşlarının arzularınızı kamçıladığını hissediyordunuz..Adeta zirveye ulaşma ona dokunup hissetmenin ayrıcalığı, ruhunuza usta ellerin nakışı gibi, usta bir neyin ahengi gibi işleniyordu.

Doğu çarşağına girdiğimizde güneş aladağların tüm zirvelerine bizden önce ulaştığını,oluşturduğu gök kuşağı çizgileriyle anlatıyordu.An an başımızı kaldırıp günün ihtişamlı gelişini izlemekten kendimizi alamıyorduk.

Nasıl bir güzellik bu batışı başka, doğuşu başka güzel ve hissettirdiği
duygular ise sonsuzluk.....

Çarşaktan çıkınca bizi kucaklayan dik, sarp, keskin,kaygan volkanik oluşumları, emniyet açmaya ihtiyaç duymadan zevkli bir tırmanışla,boyuna çıktığımızda saat 07.00 olmuştu.Burada kahvaltı molası verip,dinlendikten sonra henüz hareket edecektik ki.Batı rotasından bize doğru AKUT başkanı ve Dağcılık Sporunu yeni nesile profosyonelce aşılayan sevdiren kimlik, Nasuh MAHRUKİ adeta bizleri kutlamak ve coşkusunu paylaşmak adına koşar adımlarla geliyordu.
Tanışma, kutlama,birkaç kare derken zirvede buluşmak üzere, zirvenin külah altına doğru yol almaya başladık.Çarşaklı parkur dik ve kaygandı.

Artık emniyet alma zamanıydı. Performans ve eğitimli olunmasına karşın riske hiç gerek yoktu. Ve alınan eğitimleri uygulayabileceğimiz mükemmel geniş bir rota vardı karşımızda. Gizemli, eteklerinde vadilerinde birçok uygarlığa,kırallığa,kültüre zirveden bakarak şahitlik etmiş en ulu nokta, BÜYÜK DEMİRKAZIK.

Küllahı aşmak için,çıkışta 50 metrelik 4 çift, inişte 50 metrelik 2 çift hat açıldı.Boldlarla istasyonlar kuruldu. İnişler pursikle gerçekleştirildi. Ekip teknik malzemeler konusunda tam donanımlı ve kullanımı konusunda başarılı idi. Hiçbir risk ve tehlike yaşanmadan,profosyonelce emniyetli bir şekilde zevkli,heyecanla küllah aşıldı.

Son emniyetten sonra bir zirve bir zirve daha heyecanı ile son sırttan
bıçak sırtında süzülerek bir yılan kıvraklığı ile baba zirveye ulaştık.

Bizi zirvede yine büyük bir coşku ile karşılayan Nasuh MAHRUKİ oldu.
Kutlamalar,zirve anılarına kareler ve anı defterinde duygular paylaşılarak, yarım saatlik istirahate çekildik.

Artık, ulaşılması en zor diye adlandırdığımız Büyük demirkazık ve
geçit vermeyen birçok dağ ve zirveyi ayağımızın altından avuçlayarak, yüreğimizin en derin yerine yerleştirmiştik.

zirve....!

Bilinçli bilinmez bir yolun========== o anlık sonuydu ve sonsuzdu.

bir parça taş
avucumda
sabır dedim adına
zaman
zaman
dedim
bastım
bağrıma.


Yunus Emre'nin altın sözlerinden biri gerçekleşmişti.

'Dağları aşmak ne kadar zor olsa da,yollar dağların üzerlerindedir.'


Zirve'den ayrıllış saati 12.00.-
Kampa varış saati 20.00.-

Dönüş için aynı rota izlenerek, sorunsuz ve keyifli bir faaliyet ortamıyla kampa varıldı.

Faaliyete katılan dokuz sporcunun hepsi, zirve defterine imza atma
şansını yarattıkları için kendilerini yürekten kutuyorum.



Nazan İZMİRLİ



31.07.2007-/niğde/ aladağlar /demirkazık /

Nazan İzmirli


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:52 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.