![]() |
Liselim I
bir yol ortasında rastladım sana utanıp gizlice seni seyrettim bir yabancı gibi bakıp yüzüme merhaba demeden yanımdan geçtin seninle o mâzi geldi aklıma nasıl da tutulmuş yanmıştım sana tanıyıp dönersin diyordum bana yüzüme bakmadan geçip de gittin gözlerim ağlamaklı durdum liselim aşkınla kahroldum, yanıp titredim çılgınlık edip de koşmak istedim ardına dönmeden kaybolup gittin 1994 Mehmet Akif Ardıç |
.Liselim II
-cemile'ye...- bakmaya doyulmazdı gözlerin seyredilmeye tadılmazdı gözlerin ama ben bakamazdım çünkü ne zaman baksam o yemyeşil gözlerine tutulurdu dilim... yanardı dudaklarımdaki kıvrımlar bakamazdım gözlerine; depderindiler bakınca kaybolurdum sanırdım tavşan dudaklarına kapılırdım hep o an sen gülümserdin ama ben ağlardım sen bilmezdin her gün binbir ümitle gelirdim yanına arka sırada hep ben vardım sen gelmezdin bazen kahrolurdum kadehlerde arardım sonra seni sen bilmezdin gülümserdim diye hep mutlu sanırıdn beni oysa ki ben gülmezdim göremezdin içimde biriken gözyaşlarımı dokunamazdın aşkıma ruhum sensiz her ağlayışında özlemini şarkılara akıtırdım sen bilmezdin bir gül koklasam seni hatırlardım bir yıldız kaysa gökyüzünden sen gelirdin aklıma ağlardım bilirdim gerçekleşmeyeceğini hayallerimin ama sen bilmezdin yüzünü koklamak istediğimi zülfünü okşamak istediğimi sen bilmezdin ışıl ışıl gözlerinde nasıl kaybolduğumu bilmezdin her gece hayalinle nasıl sarhoş olduğumu bilmezdin, bilemezdin ama ki güzel gözlüm bugün biliyorsun aşkını, özlendiğini, beklendiğini... tek tek, cümle cümle bugün de bakamıyorum gözlerine ama yalnızca evlisin diye belki de sözümü tutmam birgün bakıveririm alev alev yanacağımı bilsem de bir bakış ama yalnızca bir bakış için canını ver deseler veririm ama ki güzel gözlüm ne bana dünyaları verseler ne de dünya güzeline bak deseler sana baktığım gözlerle bakamam asla, bakamam ben, seni sevmişim başkalarıyla olamam 20 Kasım 1994 Mehmet Akif Ardıç |
Akrebim Ölümü I
Ömrümün son demi akrepler gibi Loş, kuytu bir yerde ölümüm olsun Mezarım kazsınlar iki - üç kişi Ardımda aşk dolu bir ömrüm olsun Atsınlar toprağım üstüne bâzı... İçinde iki gül: kefen beyazı Fâtihasız geçme diyen bir yazı Kabrimin ucunda görünür olsun Günüm yok ki yanmam efkârımdan Dünüm yok; ne bekleyeyim yarından Eserim bu diye yaptıklarından Zülfünde siyâhın övünür olsun 1998 Mehmet Akif Ardıç |
Akrebin Ölümü II
Gözlerim mi aşkla hatırladığın Dudaklarında eski bir yalan mıyım? Ya da bir zamanlar mecbûr saydığın Damarlarında akan o kan mıyım? Belki de dudaklarında o ölçüsüz Acıdan kalan bir kaç dar yığın Muhayyilende kalan silik bir yüz.. O ben miyim; rûhuna boşaldığım Heyhât.. Yalanmış her ümid-i saadet Giden gitmiş, döner sanmaktayım Yangının ortasında yalnız bir akrep Kendi kendimi sokmaktayım 06.11.1998 Mehmet Akif Ardıç |
Aşk-ı Hikayat
Öpmesin dayanamam o dudaklar başka birini Zülfünü okşarsa, okşarsa bir yabancının eli Lânetlensin o dudaklar çürüyüp de dalga dalga Eğer bir bûse vermişse benden başkasına Mermere dönüşsün o zarif ve ipek tenin Donsun dudaklarında yâdı bütün güzel hayâlin Ahh.. Yalan bütün bunlar bir yalan; tatlı ve güzel kız.. Gülsün o dudakların sonsuza dek, hep böyle gamsız Mesûd ol yeter bana, inan başka birşey istemem Ellerin ve dudakların sende kalsın istemem Hasretini çekmek bile inan ki bir saadetmiş Mutsuz olsam bile ve birgün seni kaybetmiş.. Ellerim belki boş kalır, belki senelerce yanarım Tâlihimle başbaşa seni hep ellerde ararım Ayrılığın yaksa da rûhumdaki her hücremi Kalmasa da gönlümde kırık bir vuslat demi İnan bana sevecektir seni gönlüm daima.. Feryât etmem, ağlamam; belki acı çekerim ama.. İsmim bile dudaklarından silinip gidecektir Ne beni anacak, ne de seviyorum diyecektir Aldırmam.. Unutsun beni o siyâh, alevden gözler de Nasıl olsa hatırlarsın birgün mâziyi özler de.. Birkaç damla yaş dökülür de o siyâh gözlerden Aklına hayâlim gelir: yalnız ve gülümserken.. Ne de sevmişti seni ahh.. tıpkı bir mecnûn gibi Ağlayan bakışları karşında hâlâ dün gibi Sevmişti seni gerçekten, deli gibi sevmişti Elbet o da birgün sever, sever beni demişti Ne zaman gözgöze gelseniz o hep susar, susardı İçinden oysa ki ne feryâtlara koşardı.. Çırpınırdı ve oysa neler neler söylemek için Onurlu bir aşkı sana âşikâr eylemek için.. Konuşurdu gözleri; sadece o konuşurdu Ayrılırken o gözler gör bak nasıl tutuşurdu Mutlu olsa tüm insanlar, onu hep yalnız görürdün Aşkından bi-haber hep uzaklara yürürdün Çağırırdı gözleri seni binlerce kez imdâtla: «On, yaralarımı sar; gelmiyorsun ne hakla» Koşardı hep ardından yorgun bir kelebek gibi Sevmiyordun, bilirdi; bir en büyük gerçek gibi.. Eylemezdi iltifât başka başka güllere Vefalıydı aşklara, sevmeye ve sevilmeye... İster miydi ki hiç birgün sana yâd olmak Yalancı o gözlerden gün gelip azâd olmak Uzaklarda kaldı şimdi kendi gibi adı da Mâzi oldu gönüllerden o da feryâdı da... 1999 Mehmet Akif Ardıç |
Bazen
Ayrıldık seninle bu kutsâl yerde, Belki rastlarım diye gelirim bazen. Suçunu anlayıp dönersin diye, Elimde güllerle beklerim bazen. Işte şu şarkı: 'AŞKIMIN YEMİNİ! ' Orda anlatmıştım sana ilk sevgimi... Belki bulurum diye o güzel mâzimi, Adım adım her yeri gezerim bazen. Seni özlerim bir sigara yakıp... Coşkun nehirler gibi sana akıp... O siyah gözlerine dalıp dalıp, Su yalan dünyaya gülerim bazen. 1995 Mehmet Akif Ardıç |
Belli Değil
Yıllardır mâzimde çözülmeyen sır; Nefretler karışmış, aşk belli değil.. Günler sene olmuş, seneler asır; Gençliğim kaybolmuş, yaş belli değil.. Gözlerin deniz'in bir eşi gibi.. Dudağın cehennem ateşi gibi.. Sahipsizce akan gözyaşı gibi; Gerçekle karışmış, düş belli değil. Kapılıp gitmişiz hayat seline, Izdırap vurmuşuz gönlün teline.. Düşmüşüz insafsız, zâlim eline; Sever mi sevmez mi hiç belli değil! 23. 07. 1993 Mehmet Akif Ardıç |
Benzerim
Baharda bir çiçek; güle benzerim Yağmurda çağlayan sele benzerim Seninle bir okyanus, bir deryâ gibi Sensizse bir avuç çöle benzerim Muhtaçtır gözlerim seni anmaya Sende tutuşup sende yanmaya Seninle uçsuz-bucaksız bir fezâ Sensizse bir avuç çöle benzerim 1994 Mehmet Akif Ardıç |
Bihaber
Ne gençliğim hüznü var artık Ne de ihtiyar kalbimde bir keder.. Seni tanıdığımdan bu yana Ufkuma hep gözyaşı düştü Kalbim hep vuslatla tutuştu Gündüzüm *******ime karıştı Oysa sen uzaklardasın Sevgili'nin yanında Benden habersiz. Oysa ben seni arıyorum Ey (Hz.) Muhammed (S.A.V.) Ve seni özlüyorum, senden bi-haber 1988 Mehmet Akif Ardıç |
Bir Garibin Mezar Taşı
-Rüy'ada yazdığım ilk şiir- Sümüklü dünyâ, utan; Bir gariptir burda yatan.. Seni de raylara büzsün, Ecelim o kara tren! . 20 Mayıs 1995, Cumartesi Mehmet Akif Ardıç |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:35 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.