![]() |
SENİ BİRDE BENDEN DİNLE
Ben elekten geçmis un,sen henüz basaksin. ben anadolu yayalalarindan esen rüzgar,sen burçlarda dalgalanan bayraksin. Ben küllenen bir aksam üstü,sen kizaran ve gökleri saran safaksin. sen bir heyecan mermerinden yontula yontula sekillenen bir eserimsin. benden bir parça benden bir iz. sen gül devrinin bülbülü ,onulmaz dertlerin lokmanisin. sen ulu gövdesinden kesilmek istenen dal yapraklarinin oksayici havasinda insafsizca koparilmak istenen çiçeksin sen günesten gelen isik zerresi sen atomdaki çekirdek sen karanliklar arasinda kaybolan ses sen yildizlarin altinda sabahi bekleyen issiz yollari seslendiren sularin tatli nagmesi sen bulutlar arkasindan tabiyata gülümseyen yüz,sahralarin tatli vahasi sen çiçeklerin nagmesi,agaçlarin özsuyu ,kirlarin yesilligi,yapraklarin tebessümü,ormanlar diyarindan esen estikce tatlilasan hisirtisin Kuzu,koyun sesleri arasinda binbir zorlukla yetisen papatya ,sümbül,menekse ve gülsün. ve sen aga düsmüs baligin suyu özledigi gibi özlemini,hasretini çektigi,dört gözle yolunu bekledigim öncüsü gelen ,aslida gelmekte olan gençligimsin |
HERSEYİMSİN
Kelimelerime ilk defa söyledigim günkü heyecanim ve içten samimiyetimle söyleyecegim iki kelimemle baslamak istiyorum birtanem; Seni Seviyorum... Merhaba birtanem nasilsin Umarim iyisindir.. Askim mektubuma baslarken sana neler yazacagimi, yazacaklarimla neler anlatmam ve nasil anlatacagim konusunda hiç bir düsüncem ve fikrim yok. Düsünüyorum da her gecen gün, güz yapraklari gibi birer birer dökülürken ayaklarimin dibine ben her gece karanliga dikip gözlerimi, senin hayalini kuruyorum. Binlerce adim attim bu kentin sokaklarinda , her köseyi, her parki, her agaci ezberledim, sevdaya bulanmis her kaldirim tasinda senin adini aradim birtanem... Yalnizligimda özlem sarkilari ezberledim, kimi zaman bagira, bagira kimi zamanda fisildayarak söyledim.Karanliga haykirdim her gece hasretimi sesimi duyacaksin diye.. Sensiz yalnizligimda saatler asir gibi geliyor geçmiyor sanki sen gibi geliyor geçmiyor sanki..!eksik yasiyordum ama sen eksiklige inat tamamladin yuregimi. Çalan her telefonu yüregimin deli bir cagliyana dönen atisiyla açtim, senden baska duydugum her seste hep ayni kirikligi yasadim. Kaç gece sabah ettim gözlerimi kapamadan seni düsünerek, senin hayalini kurarak... Seni düsünmek adeta uyumayi unutturuyordu insana. peki nasil oldu da bu kadar erken baglandim sana.....Beni burada yakip kavuran sevginin ve hasretinin atesi varken birde üstüne üstelik, yagan yagmurlarda bu atese adeta odun atarcasina yagiyor bu günlerde, yagan her yagmurla birlikte hüzünde yagiyor yüregime çünkü her yagan yagmur seni hatirlatiyor bana, hiç unutamadigim günler, dakikalar geliyor aklima..Neydi beni sana bagliyan Seninle yazisirken ya da konusurken gecen dakikalarin verdigi hazmi Ah evet. Insana Hiç bitmese dedirten o dakikalar. Yoksa sende insani kendine bagliyan bir seyler mi varhttp://www.cakal.net/images/smilies/003.gif Sigara gibi, alkol gibi. Her ne olursa olsun seni ALLAHin verdigi kalple, bütün benligimle sevdim ve ALLAH n verdigi ömürle de bitirmek istiyorum, seni hayatimin son nefesine kadar sevmek, kaderim ve alin yazim olsun diyerek seni sevdigimi bir kez daha söylemek istiyorum. canim hadi biraz gülümse bakim bir anda bu yazilar karsisinda duruldugunu zannediuyorum. Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim degil, yüregimdi seni gören. Sen damarlarimdaki kana karisip , geldin oturdun yüregime canim... Bir baska yerde olamazdin zaten. Sen, benim en degerli yerimde, yüregimde olmaliydin, orada kalmaliydin. Çok aska ev sahipligi yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni oysa bu yurek hiç sevemedi baskasini... Herhangi bir konuk degildin artik... Bu yüzden ne agirlama fasli vardi, ne de ugurlama. O yüregin gerçek sahibiydin. Simdi ilkbahar, yaza giriyoruz ya... Ben dört mevsim bahari yasadim seninle ve tebessümlerinle... Çiçek çiçek açtin yüregimde. Gökkusagi zayif kaldi, senin renklerin karsisinda. Taze bir yaprak gibi yesildin.. Açelyaydin pembeliginle oysa ben karanfili severdim seni tanimadan önce ama açelyalarda hos oluyormus. Üzerine çig taneleri düsmüs sari güldün. Kirmiziydin bir ates gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayi sevdim seni neden mi cünkü sema mavidir gözlerin ise umut sen gönlünü hep mavi tut dedim hep kendi kendime... Denize tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düsünemedim. Seni severken dünyayi da sevdim ben, insanlari da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatin sahibiydim artik. En kizgin, en tahammülsüz oldugum anlarda bile, seni düsünmek yetti bana Içimdeki sevinç yüzüme yansidi, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygisiz, içten gülüsün ne demek oldugunu, nasil güzel bir sey oldugunu anladim seninle... Her seye ragmen sevdim seni. Güçlüydüm ve asamayacagim hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttugunda, patlamaya hazir bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulasmak için önüme çikan her seyi yok edebilirdim. Sana ulasmami engelleyecek her seyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulastigimdaysa sakin bir göle dönüsürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin. Sevdim ve hayrandim da..Koskoca sehir bile dar geldi bana....Cennete ilham cehenneme sukut ve mahsere beklentisizce gitmek neymis seninleyken neymis seninleyken ölmek birak kalsin simdilik zamanim var seni sevmek için birak geç gelsin biraz azrail.. Her halin çekti beni. Durusunu, uyumani, gülmeni, kizmani, saskinligini, safligini, kurnazligini, çocuklugunu, olgunlugunu göremeden bile sevdim cok sevdim. Sesini de sevdim suskunlugunu da. Küçük oyunlarini, kaprislerini, sitemlerini, korkularini sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdani, uçari sevdani anlatacak kelime bulamadim çogu zaman. Sigmadin cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadi oysa kelimeler bile seni anlatirken benim gibi yetim kaldi... Seni severken yorulmadim. Çünkü sen yasam kaynagiydin. Her gün yenilendim. Seninle çogaldim seninle büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladin. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezligin ta kendisiydin hani demistimya sana bir yanim eksik yasiyordum ama sen eksiklige inat tamamladin yuregimi...Her defasinda diyorum sana sevenler için olmaz olmamali....Hadi o tatli kiraz dudagindan benim için bir kahkaha at yoksa ben yoruluyorum sen mutsuz olunca kosmak istiyorum biliyormusun delice kosmak ama kosarken seninde ellerinden tutmak istiyorum... Simdi sana kirmizi bir kurdaleyle süsledigim bir kutu gönderiyorum ac onun içinde,sadece sana özel bir çiçek var o çiçegi ellerinin arasiyla...Simdilik o sehirde açiyor o çiçek ama bir gün bu sehirde ikimizin evinde verecek meyvesini...Sana olan sevgimi su kisa cümleyle bitiriyorum...Sevdim iste ötesi yok... |
Gitme Kal Biraz Daha
Kaç mavi aşk yaşadık seninle, kaç deli gece... Düşünce, dolunay bile utanır,yıldızlar çıldırır, ağlar güller Ben, seni işte öyle bir gecede sevdim, hesapsız. Ve düşlerim...Düşlerim sınırsızdı alabildiğine Duygularım sabırsız.Bir çocuk kadar günahsız. Sahi, sen de sevebildin mi beni? Seni sevdiğim kadar, Bir dokunsana yüreğime,Bak, orada sen varsın. 'Mutluluk nedir? ' diye sorsalar 'Sen' derim alabildiğine, 'Yalnız sen.'Sesin, gözlerin, ellerin sonra, titreyen dudakların ve arzun çekingen Sen, benim her şeyimsin. |
Sensiz neye benzer bu ay, bu güneş?
Sonra, kim aydınlatır benim gecemi, Günümü kim paylaşır? Kim sorar derdimi,Ben neye sevinirim, Kimle gülerim? Kal biraz daha... |
Beraber büyüttük sevinçlerimizi,
Beraber öğrendik yaşama direnmeyi Sevmeyi beraber öğrendik. Bak, güneşler doğdu üzerimize Ağlamak bu kadar kolay mıydı, Ve güzel miydi gülmek kadar? Herkese seni anlatmak istiyorum Seni şiirlerimde anlatmak; Her dizede senin adının olduğu çığlık çığlık... İçimi ısıtan sen, tam şuramda; ılık ılık, sen olmalısın kıpır kıpır yüreğimde... Sevdan olmalı deli dolu Ve çılgınlığın, çılgınlığın olmalı. Ben seni sevmeyi seviyorum Ve seni özlemeyi. Bu bir itiraftır... Aşkın yoksa ben de yokum Yetim düşlerimin kimsesizliği kuşatır benliğimi Hüzünler yağar *******ime. Ben, bir garip ben olurum, Sığamam odalara, Taş duvarlar üzerime gelir. Ruhum durmaz bedenimde,hücrelerim yaşamaz. Kurumuş dallara döner yüreğim, susuz çöllere... Bu Gece bu hayat böyle bitemez, ben ölürüm, Ölürüm gitme, kal biraz daha... GİTME KAL BİRAZ DAHA... |
Bu gece son defa agliyorum senin için,
uzun zamandir ilk kez ama bu defa farkli, seni silmek için kalbimden, son kirintilari son senleri atmak için kalbimden. Yalniz kalmak istiyorum kalbimle, ona tekrar bakarken seni hissetmek, seni görüp, sana dokunmak yani aci çekmek istemiyorum artik. Birgün karsima yine çikacaksin biliyorum bir gün yine üzmek isteyeceksin beni, ama bu sefer farkli olacak, çünkü içimde sen olmayacaksin. Bu gece son defa agliyorum senin için gözlerimden akan sey yas degil aslinda, sensin. Tek tek dökülüyorsun gözlerimden parça parça çikiyorsun bu gece. Kalbimi tekrar istiyorum çünkü Ona yeni bir sahip buldum. Belki üzüleceksin bilmiyorum çünkü sen herseye ragmen bencilsin ve düsünüyorsun beni gizlice. Karsima çikmaktan nasil korkuyorsun, benim sesimi duymaktan. Benimle konusurken neden titriyor sesin ? Neden uzak duruyorsun benden ? sen bilmesen de ben biliyorum güzelim çünkü sevinmemden korkuyorsun kendince, ama yaniliyorsun bunu bil artik sevinç yok senin adina çünkü senin adinda yok kalbimde. Senin için son defa agliyorum bu gece ilk defa içimde açan bir günesle. uzun bir kisti zorlandim ama, gördügüm bir bahar biliyorum, dokunuyorum ona isiniyorum artik. Bunun zamani gelmisti biliyorum bu defa yanilmiyorum, yanilmiyorum çünkü görüyorum uzak tepelerdeki çiçekleri inceden kokulari çaliniyor burnuma, kokluyorum ve bunu herseyden çok seviyorum. Senin için son defa agliyorum bu gece içimde kalbime gözlerini açan çok güzel bir bebekle. Artik ölmüs senin küllerini atmanin vakti gelmis, bak iste son damla da düstü gözümden artik seni sevmiyorum... |
El ele verirsek dünyayı yeneriz biz,
Dünyayı kıskandırır aslında bizim sevgimiz, Sürü sürü düşüncelerden ve korkulardan bir uzaklaşabilsek, Önümüze gelen her sorunu bir bir biz çözeriz… El ele verirsek dünyayı yeneriz biz, Bakmasını bilen ve aslında çok şey anlatan gözlerimiz, Korkmadan ve tüm geçmişimizi bırakarak anlatabilsek, Dünyaya hiç alışılmadık bir sevgi ekleriz… Hadi ne olursun artık bitsin bu haykırış, Koşmayayım her telefona belki sensindir diye, Ellerimin titreyişinin nedenini anla artık, Gönlünü gönlüme eklersen dünyayı yeneriz biz… Bir gün gelir kavuşursak dünyaya sığmaz inan bizim sevgimiz… |
Sevdim be miniğim
Şu an karanlık bir odadayım, Aynen bırakırken gittiğin karanlık dünya gibi. Ağlıyorum, ağlıyorum sensiz geçen *******in ardından. Yalvarıyorum Allah'a geri dönesin, yine beni sevesin diye, Ama kimseye duyuramıyorum sesimi, hapishane duvarındaymışım gibi. Bir an seni unuttuğumu düşünüyor, gülümseyiveriyorum hayata Sensiz geçirdiğim o hüzünlü akşamları unuttum diyorum, Vazgeçtim diyorum, bitti herşey bitti, Gitti ve tüm yalanlar silindi diyorum Acısız bir hayata başlıyor, yeni aşklar arıyorum diyorum Bir lise aşkıydı, gelip geçti diyorum Hayaller, umutlar hepsi yalandı, onun gibi yalancıydı Belki de o benim için hayattaki en büyük acıydı Belki güzel ama sahteydi yüzü, meğersem duygusuzmuş, Sevmekten geçmezmiş onun özü diyorum Gülüşüyle kandırırmış herkesi, sevmedi beni de diyorum Yok be miniğim... Hepsi birer aldatmaydı, seni kandırmaktı amacım Birazcık kıskandırmaktı başkalarının yanında Öğrenmekti bir nevi sevip sevmediğini... Belki sen beni gerçekten sevmedin Ama bilmeni isterim Canımı koydum bu aşkın uğruna, ölümüne Sonuna kadar olacağım yanında Gidişini kaldıramam, ayrılığa katlanamam Belki ne el ele, ne göz göze olacağız Ama ben yine razıyım senin sevgine Gözlerinle gülümsemene, "SENİ SEVİYORUM"demene Hele biricik aşkım beni bırakma demene, Hiç ama hiç dayanamam! Ne senden ayrılırım, ne seven kalbimden Bu uğurda canımı veririm ama yine terk etmem seni. Sevdim seni be minigim, daha ne diyeyim ki; SEVDİM işte sevdim be miniğim... |
Maviyle ilk karşılaştığımda kaç yaşımı sürmekteydim, bilmiyorum. Soyut olarak öğrenmişimdir mutlaka... Gökyüzünü göstermişlerdir bana, bak bu mavi demişlerdir. Boya kalemlerinin içinden bir tanesini seçmişlerdir ve kağıda sürttükleri alanı işaretlemişlerdir, bak bu mavi diye. Benim mavi olarak öğrendiğim şeyin –renk değil- gerçekten mavi olduğunu anlamam, sarıyla tanıştıktan, pembeyle karşılaştıktan, yeşili pek sevmedikten, kırmızıyı çok kendini beğenmiş bulduktan sonra olmuştur.
Daha sonra giderek gelişen mavi aşkı, aslında her maviyi sevmediğimi de öğretti bana. Kendini mavi sanan mavilerden nefret ettim, *******den renk aldığını sananlardan da yıllar içinde gözümden düştü. Doğada bize sunulan mavi gibisi yoktu. Sabah sevdiğinizin sesiyle uyanmak gibisi yoksa, gözünüzü açtığınızda size merhaba diyen mavi bir gökyüzü gibisi de olamaz. Aslında biraz şımarıklık yapma şansınız da olabilir böyle güzel bir gün başlangıcında... Birkaç saat daha beklerseniz, o gökyüzü yanına tenine uygun birkaç soluk bulut alacak ve tam istediğiniz –istediğim- mavilikte olacaktır. Kimileri benim maviyi bir renk olarak sevdiğimi düşünebilirler. İşin aslı öyle değil, ben, mavi rengi sevmeyi seviyorum. Mavinin, bir gökyüzü, denizlerin kıpırtısı ya da tablonun bir bölümü olmadığını anladığım anda sevdim onu. O çok yakındı ve çok uzaktı. Söylediklerimi duyuyordu, işitemiyordu. Ellerime çok yakındı, tutmuyordu. Ben onun kokusunu tanıyordum, o benim tanıdığım kokuya uzaktı. Mavinin renk olmadığını anladığımda sevdim onu. Karanlık gecede mavi aramadım hiç... Vardı belki ama, mavi orada olmamalıydı. O kuşun kanadındaydı, balığın ağzındaydı. Güneş ilk ışıklarını sunarken maviyi aramanın da boşuna olduğunu bilenlerdenim. İlk ışıklar maviye göre değildir. Mavi aydınlığı sever.. Ben maviyi seviyorum.. Mavi, sırtüstü yattığınızda, kucaklamaya hazır gökyüzüdür. Mavi, tüm bedeninizi sarmaya hazır sizi bekleyen denizdir. Mavi uzaktadır, yanınızda olduğunu bilirsiniz. Siz, yanınızda deniz, üzerinizde gökyüzü yoksa, bu rengi anlatmayın. Mavi görmeden anlaşılmıyor. Boşuna denemeyin... bu yuzden düş mavi işte.. |
AŞK'A VE RÜZGAR'A...
Kuytularına saklandığım karanfilce bir aşkın semahındayım. İçimde küfürbaz katiller... Notaları orta yerinden çatlamış nihavent bir şarkının, yetim serzenişlerine düşüyorum; esişim kan revan... Ve 'SEN...' Evet, 'SEN...' Alnında rüzgar yemiş geceyi taşıyan, alfabenin üçüncü harfine gül kokularıyla göçen; 'AŞK'. Düşlerime uzandığından bu yana, öyle bir cinayetsin ki kalbimde; kalbim kalbimin katili. Ey Aşk! Arada bir al gülüşümü çehrene. İçim serinlesin. Ama yinede, esişime teğet geçer saçların bilirim. Bu yüzden, kuşatılmış sensizliğim son veriyor direnişe; sana yürüyorum, sona yürümeden evvel. Sevdiğim! Bu kadar yağmur durdun içime, içim senden yana; bensiz. Ben benden yana sen'li... Korkuyorum... Ellerim infazıma alkış tutuyor. Gözlerin; darağacım... Şiirleri hayata denk düşmeyen, yüreğine rehin bırakılmış bir şair eskisinde saklıyım. Korkak feryatlarla ağlarım kendime, gözyaşlarım denizleri içer. Sus ey kendim! ''İstanbul düştü, ben hala hayatta mıyım?'' Kahrolsun... Gücün yetmiyor mu dokuz harflik hecemin kanayışlarına? Oysa ben üç uzun hecede susuyorum dokuz harfliliğimi, kirletmeden hayalini. Ey Aşk! Dokunma intihar panoramama. Emanetci ağlayışlarım düşer suskunluğuna, erirsin. Ben DELİRİRİM... Gülüşü sarı safran coğrafyalarda hırpalanmış, hayata ödünç sevinçlerle son'da başlayan, gözleri tutuklu bir Rüzgar'ım. Yani, aşkın acımtrak gölgesizliğinde son şehidim, sana... Sevdiğim! Gemiler yanaşmadan mefluç limanlara, ver şehadetini gözlerimin... En çok kendimi kucakladığım vakitlerde ihanet ettim bana. İntiharlara iliştirilen Dilbaz Düşler Çağı'ndan geldim. Şimdi vakit, kelimesiz ölmeler vakti... Sus ey kendim! Sus ey Rüzgar diye bilinen en suskun yanım!.. Dile gelsem şimdi, en çok seni susarım, yüzünün yarısı görünen uykusuz mevsimlere. içimde yüzü koyun yatan sevdalar, çarpar dirilmiş ölmelerimin alnına. Kusarım beni, bana en aşina cümlelere. Sevdiğim! Bileğinden kan sızsada bakışlarımın hala; bozgunlarım bozgunda şimdi. Ey-vah! Al bu feryat sende kalsın. Kapat gözlerini bana, inleyerek... Ben karanlığın kıskacında ölürken, kimse seslenmesede beni; kurtar-ma beni benden. Doyasıya seyredeyim ölümümü. Çünkü, sen benim aşkı bildiğim yersin ey Aşk! Sevdiğim! İçimin sureti! Olmadığım kadar bendesin, olmadığın kadar sendeyim. SENİ ÇOK SEVİYORUM... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:40 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.