![]() |
Rengi Kaçan Düşlerim
Bir elimden ölüm Bir elimden tutmuşsun sen ey aşk Günahlarıma kattım seni Toprak edip Yokuşlarımda sürdüm Yağmur olup Temmuz’da yağdım tepene Kimi zaman gönül gözümde gölge oldun Kimi zaman gölge ettim seni sabahsız karanlıklarda Aydınlık oldun sol yanımda Sağ yanımı öksüz bıraktın Ecelimde ter oldun Varlığında yok Yokluğunda el oldun Çoğalan sevdalarım var içimde Avuçlarını öpemediğim ******* Başımın ucunda solmuş kırmızı bir karanfil Elimde, Belki hatırlamazsın bile Senden kalma mavi bir anahtarlık Bir de rengi kaçmış çorap Mutfağımda sevdiğin böreğin kokusu Günlerdir, Günlerdir yıkamaya kıyamadığım kokunun sindiği çarşafım Selam gönderiyorlar Çok sıfır yenildim sana Gittin ya Sebebini anlayamadığım gün O gün bu gün cömert davranıyor yokluğun bana.... |
Yaşam Alintilari
Hayat gözlerini kirpmaz insana, Dogdugun zaman açarsin gözlerini Taa ki son nefesini verip kapayana kadar. Işte budur onca kavga edip, yenmeye çaliştigimiz hayat. Emek verdigimiz, Emek verip de kaybettiklerimiz, ya da kazandiklarimiz, Sevdigimiz delicesine, Tutkularimiz, aşklarimiz. Terkedenimiz, terkettigimiz olur, Bazen saygisizca ürkek ve buruk bir üzüntüyle. Sevenlerimiz de olur elbet, sevdiklerimiz kadar. Işte o an anlariz sevginin açan çiçegini kirmadan koklamak gerektigini. Dagiliriz ya yurdun dört bir yanina , Iş, aş, ekmek, hatta avrad bulmak için, Kimimiz bulur umdugunu, Kimimiz sanar buldugunu. Vatan borcu namus borcu ya… Bu yüzdendir körpe vücutların toprakla tanışması Kanayan yürekler bırakması Sarılamayan yaralar açması. Eee, tabii birde insani özelliğini yitirmişlerimiz de var şükrolsun, Ama olsun… Biz buna da alışığız, İt gibi sürünmeyi de, bey gibi yaşamayı da biliriz, Kötü olmasa, iyinin değerini bilirmiyiz hiç deyip kendimizi avutmayı da. |
Yeşil
Renklerin siraya girdigi dünyada Aslinda durulmasi gereken renk kirmiziyken Ben duruyorum yeşilde. Burcu burcu ormanlarinda geziniyorum Tonlarini sayiyorum Son nesil agaçlarin, Yapraklarinda su damlalari ararken Kirli havaya yenik düşen tozlari buluyorum. Bir zamanlar yeşil yapraklariyla kucaklarken dereyi Rengini suya veren, Sögüte tüneyen kuşlara soruyorum, tonundaki yeşili Bize özenip uçtular derken Kayboldugunu görüyorum gözlerindeki feri. Yaş kesen hani baş keserdi ya Şimdilerde baş kesmeyenleri koymuyorlar adam yerine Yalani da yok hani Kanayan yaralarimizdan biri de YEŞIL’ken Dolaşiyorken elini kolunu sallayaraktan Yeşiller karalar bagliyor renklerine. Onsekiz ayin kostümü yeşilken Kostümlerine kirmizinin bulaştigi Şehitlerimize vaadedilen cennet bahçeleri de yeşil. Yeni yilda soytariya çevirdigimiz çamlarimiz Üstünde her halti yedigimiz çimenlerimiz de yeşil. Geçilmesi yasak olmayan işiklar Zengin karilarin boynundaki dilsiz yakutlar Zeytin dalindaki bariş rengi Ölümün üstüne serilen rengimiz de yeşil. |
Halil Gülel
Açılın Bulutlar
Yıkamış yağmurlar ipek saçları; Gözlerin içinden umut gülüyor... Gül ile süsledim gülle yolları Açılın bulutlar yârim geliyor. Beni mecnun etti şirindir gözü, Dağlardan aşırdı sevgiyle sözü, Mehtapta nur saçar dolunay yüzü Gönlümde parladı aşkı biliyor. Değse yağmur değse ruha haz verir, Kış geçer ömrümde bahar yaz verir, Geleceğim diye candan söz verir Telsiz telefonla haber salıyor. Şevkle gelir bahar yağmur zamanı, Al yeşil çiçekler süsler cihanı, Gözlerinle görmek istersen beni Acele et çok az vakit kalıyor. Eğleşir yanakta pembeler, aklar, Yâr gönlünde sever, gönlünde saklar Düşününce yakın gelir uzaklar Nazı çok olanı kalpler siliyor... Ressam Halil, durmaz yâri anlatır Aşkı yazar kalpten bak satır satır Kalkmasın aradan dostlukla hatır Gözden düşen damla yağmur oluyor. |
Açilir Bahtimiz
Bir davet çikarmiş o peri bana; "Gül gönderme kendin yalniz gel" demiş. Güvercin uçurdum cümle her yana "Engeller kalkmiştir açik yol" demiş. Durulmaz denizler estikçe rüzgâr, Yaz bahar geçince yagar kişin kar, Bir rüyâ görmüşüm - hayıra çıkar "Cevabım evettir, benden al" demiş. Renk vermiş göklere denize gözü, Aydan aydın olmuş mehtapta yüzü, Gönül köprüleri kurmuştur sözü "Beni yoldan eden aşkı bal" demiş. "Cihan duysun korkum yoktur cihandan, Onun için geçtim mevkiden " candan, Aldıysan darbeyi dosttan, düşmandan Gönlüm sana uygun mekân, kal" demiş. Gönül kaldı gönül güzel birinde, Geçer zaman hicran derdi derinde, "Ararsan ışığı hemen yerinde Zannetme sevdiğim, ara, bul" demiş. Açılır bahtımız, açılsa gökler, Kalmasın mahşere bütün dilekler, Ressam Halil, seni ümitle bekler "Hicran bitsin artık kalpten gül" demiş. |
Anneciğim
Dünyanın en güzel çiçeklerinden Sunarım bir demet gör anneciğim Çalışıp yorulan o ellerinden Öpmek istiyorum ver anneciğim Gülünce gözlerin içinden güldün Hasta oldum benden çok önce soldun Sabaha kadar hep uyanık kaldın Üşüyorum beni sar anneciğim Ödenmez hizmetin ne versem sana Canından can kattın canından bana Besledin büyüttün mutlu yarına Yürüsün sevgiyle der anneciğim Diken batsa bana ıslanır gözün Şifa verir baldan tatlıdır sözün Değse dudağıma o güzel yüzün Doldurur gönlümü nur anneciğim Sen benim yazımsın ben ilkbaharın Gönlünde açtığım izler çok derin Senin kalbinde her çocuğa yerin Bendeyse bir sana var anneciğim |
Aramadan Kusur
Her şeyde güzellik mevcut âlemde; Aramadan kusur güzel görmeli... Mutluluk bahası biçilmez demde Sevgiyle kalarak hayat sürmeli... Görürsen olumsuz yollar hep taştır, Kinle doldurulan bir gönül boştur, Tez geçer bu ömür sanki bir düştür Hakk’ın divanına aşkla varmalı... Helâl kazanç temiz olur özünde, Mert insanlar durur her an sözünde, Doksandokuz güneş parlar yüzünde Gönül bahçesinden güller dermeli... Ne gelirse Hakk’tan hoştur, güzeldir; Ahlâkli olanlar çok mükemmeldir, Imanin yankisi tatli bir dildir Bal yapip insana ballar vermeli... Ressam Halil, keder gelmesin başa, Varilir menzile yol kalka - düşe, Dogumdan ölüme geçer peşpeşe Aşk çilesi çekip yola girmeli... |
Artık Bir Noktayı
Bir peri olsa da nihayet gönül; Hoş eden bir sözü duymak gerekir. Nadir şiirlerden sunuldu bir gül Hatırı var ise saymak gerekir. Inse de güzeller inse pınara Her şirinden mevcut kalpte bir yara Ya tüten dumana ya yanan kora Meyledip birinden çaymak gerekir. Bir ince sevdadır toprağa yağmur Dayanmaz bu sabra paslanır demir Aşk uğruna geçse nafile ömür Dur güzel bu kibre kıymak gerekir. Bir elde şiir var bir elde gonca Genişler bu cihan kalpten sevince Nezaket aşığa hoş gelir önce Aşkın kuralına uymak gerekir. Gün durdu karanlık her taraf ıssız Geçmiyor bu hayat kedersiz, yassız Efkârım var döker gözyaşı sessiz Bu baharı kıştan saymak gerekir. Uzaklar yakındır, yakınlar ırak Ne kadar etse de bu gönül merak Ressam Halil, geldi işte son durak Artık bir noktayı koymak gerekir. |
Aşk Derdiyle Hoş Olmuş
Bir seher vaktinde vardim iline; Boynunu bükmüşte gözü yaş olmuş. Bir hüzün çökerek tatli diline Zehirden çok aci garip iş olmuş. Bir gül verdim bir gül goncadan gonca, Yaraşir güzele gülmesi önce, Bu gönül sarayi sirçadan ince Derdi birken birden artmiş beş olmuş. Göklere yükselmek göklere arzu, Olmuyor tebessüm yürekte sizi, Bahardan alarak gül renkli yüzü Tipi boran vurmuş karli kiş olmuş. Ak topuklar tek tek basmiştir yere, Düşürmüş bu sevda yaban diyara, Hazirlamiş kalpten bir gülü yâre Yitirmiş umudu garip kuş olmuş. Bir seher gelecek bir seher mutlak, Toz olmuş geçtigi her yerde toprak, O yâr aşktan uzak aşk ondan irak Vuslat derken sila artik düş olmuş. Ateşten gömlektir bu sevda bize, Hayran eder hayran şirin bir söze, Ne desem efendim kalp düştü köze Aşk derdiyle Ressam Halil hoş olmuş. |
Aşk Üstüne Şiir
Bir aşk perisi el vurunca bana; Coşkun çaylar gibi aktım gönülden. Bir güzel gülerek nakşetti cana Sevinçten boynumu büktüm gönülden. Mücerret bir güzel; yerde mi gökte, Tam kavuştum derken gördüm ufukta, Mutluluk aradım sohbette aşkta Kibiri ve hırsı yıktım gönülden. O ipek saçların döndürdü yoldan, Çok çile çektirdi bir gonca gülden, Bahsettikçe dostlar böyle güzelden Aşk üstüne şiir yaktım gönülden. Ne şirin yaratmış "Yaradan" seni, Görmek için memur eylemiş beni, Aşk ile geçirmek için devranı Umutla hep sana baktım gönülden. Bilmem ki nerdesin güler mi yüzün? Cennete bir köprü olur mu gözün? Vefa var mı, bal mı, diken mi sözün? Bu kadar naz yeter çektim gönülden. Bilse değerimi şahlar alamaz, Ressam Halil, mevki, makam dilemez Ayak tutmaz, kaçma güzel gelemez Ben de bir gonca gül koktum gönülden. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:32 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.