![]() |
Kimse Bizi Gözetlemez
Yanar dururuz güneş sıcağında Donar dururuz kışın soğuğunda, Can veriyorken maaş kuyruğunda, Kimse bizi gözetlemez nedendir? Saadet, siyasetin sillesinde Saadet, menfaatin silgisinde Açlığın,sefaletin gölgesinde, Kimse bizi gözetlemez nedendir? Bir dilim ekmek ile yetinilir Nafiledir servet, dost edinilir Eşraflar sofrasında didinilir Kimse bizi gözetlemez nedendir? Unutuldu can verenler vatana Muhtaç kaldık onurunu satana Terimizi cebe katan, katana, Kimse bizi gözetlemez nedendir? Merkep utanırdı bu kadar söze Utanır da insaf ederdi bize Bu yılda kömürsüz girerken güze, Kimse bizi gözetlemez nedendir? İnsanlar ayrı-ayrı, derdi ayrı Göremedik ne ihsan ne de hayrı Kalbe, kalpten yakın Allah'tan gayrı, Kimse bizi gözetlemez nedendir? Hüsam'ım, gözlerde yaş salkım, salkım Hani hür kalacaktı ya benim halkım! Nerde açık yolum, kurulmuş ülküm? Kimse bizi gözetlemez nedendir? |
Kör İmiş Aşkın Gözleri
Gitmeyecektin hani, söz vermiştin Şeref sözleri ve namus sözleri... Asla tükenmez aşkımız demiştin Kör imiş meğer aşkın gözleri... |
Köyden Kovdular
Unkapanındayım, bir yırtık donla, Param yokmuş,ana-avrat sövdüler... Pilakçılar,ellerinde odunla, Vallah, evire-çevire dövdüler... Afyon'dan İstanbul'a yollar aştım Aşmaz olaydım, feleğimi şaştım Ferdi'nin, Müslüm'ün peşine düştüm, Kovaladı, Herkül gibi gövdeler... Paralar da, gani-gani paralar Şöhretliğin kapısını aralar Taksim'deki kıllı kıllı karılar, Çorabıma kadar beni sevdiler... Şu fakirlik yeter, gayrı güleyim Önüme geleni tek tek eleyim Dedim, Ben de "Popsıtar" Oleyim Tipim bozuk diye baştan savdılar... Hüsam'ım, züğürt kalıp geldim geri O derin hülyalara daldım geri Bubamın da gönlünü aldım geri, Ne yazık köylüler, köyden kovdular.... |
Kuldan Öte
Yanağın dokundu dudaklarıma Tatttığım bal, baldan öte . Pınarbaşında kızıl saçlarına, Taktığım gül, aldan öte . Ben Afyon'dayım,sen Antalya'larda Ben yaylalarda, sen serin sularda Vuslat hayaliyle papatyalarda, Baktığım fal, faldan öte . Saklarım dururum zülfün telini Koklarım tutamaz gözüm selini Sen bilirken her önüme geleni, Düştüğüm hal, haldan öte . Burnumda tüttün Ekim'in Beş'inde Büyüyor Hasretin, İki yaşında Anladım ki, böyle senin peşinde, Gittiğim yol, yoldan öte . Gözyaşımı demir, demir ölçerim Mutluluk ektim, ayrılık biçerim Gençliğimin üstüne and içerim, Taptığım Rabb, kuldan öte . Eyvah, bir terk ediliş daha yendi ! Geçemedim hasretin büyük bendi Gayrı Hüsam'da umutlar tükendi , Tuttuğum dal, daldan öte ..... |
Magazin Kızları
Sarışın koşarak,esmer yavaştan Kaçar da beni çıkarırlar baştan Ne bulurlar karga gibi ayyaştan? Para bendedir magazin kızları. Giyerler daracık etek-donları Sergide karpuz ile kavunları Sağlam kafayla tutarsam bunları, Yare bendedir magazin kızları. Bazınız entel,bazınız havalı Allah versin havanıza zevalı Sözünüz doldurmaz arpa çuvalı Sıra bendedir magazin kızları. Hocanın elinde fal aramayın Gündemde kalmaya yol aramayın Valide olmaya döl aramayın Çare bendedir magazin kızları. Hüsam adım,olmaz bende döneklik Zor gelir eşraf evinde eniklik Bir koyun ile,bir uyuz ineklik Sürü bendedir magazin kızları.. |
Mehmed Kanı
Dostlarımın dert dediği, Şerbetimin içindedir. Hergün ısıtıp yediği, Avrupa'nın ...........! Gelecek Bedir Bölüğü İnletecek yeri-göğü Kabahatın en büyüğü, Münkire el açandadır . Canım Azer'im, Kırgız'ım Dinmedi içmde sızım Bu gün benim kinli gözüm, Mehmed kanı içendedir. Yetiş ey Ebabil kuşu ! Vuruyor kardaş, kardaşı Kalleşin korkulu düşü, Afgan ile Çeçen'dedir. Hüsam der ki,Kendi Gerek Osmanlı'nın cengi gerek Deşilecek namerd yürek, Vatan soyup kaçandadır.... |
Muradım
Gözümden, gönlüme düşen sevdayı, Mahşere sürümek idi muradım... Yolumu kesince haşin ayrılık, Mum gibi erimek oldu muradım... Hüsam'ım, sarhoşla içesim geldi İçip de, Rahmet'ten geçesim geldi Kuş gibi göklerde uçasım geldi Bir düştüm, yürümek oldu muradım... |
Muradıma Ermek İçin
Gelmişim Yüz Elli fersahlık yoldan Şu İstanbul şehrini görmek için... Nice insan vazgeçmiş dinden, dilden Mürtedler birliğine girmek için... Hüsam'ım, nasıl gördünüz, öyleyim İcraatsiz muhabbeti neyleyim ? Dinleyin, size şiirler söyleyim Gurbette muradıma ermek için..... |
Murtaza'ın Çomağıydı
Sevda şerbetin içtiğim, İki kahve çanağıydı... O çanak kurban seçtiğin, Kimbilir,kaç cana kıydı... Oyy benim yanağı benlim Ah mı ettin buğday tenlim? Hakim huzurunda gönlüm Garip sevda sanığıydı... Var ya senin cilvelerin Tatlı uykum bölmelerin Kısık,kısık gülmelerin, Mutluluğun tanımıydı... Oynuyor kızlar,gelinler Ağladı bu gün gülenler Katre,katre dökülenler, Feryadımın tanığıydı... Taşırdı baban bardağı Dar etti Hüsam çardağı Başına vurup kırdığı, Murtaza'nın çomağıydı... |
Nazar Ettiler
Beni dinleyin Reisler, Ozanlar ! Memleket sevdamı özür ettiler... İhanet divitiyle dert yazanlar, Namerdi başıma muzur ettiler... Sönmeyecek mor dağların külleri Solmayacak bu bağların gülleri Yurt dolu, vatan dolu gönülleri, Otuz Bin Mehmed'e mezar ettiler... Evvel gönlümüzer rahmet yağardı Ummadık yerden bin umut doğardı Benim de arlı sırdaşlarım vardı Arsızlar bakınca nazar ettiler... Çukura düştük cihanda misli yok Laf ne çare ?, Hiçbir lafın aslı yok Burada bu kelaynağın nesli yok Tutmuşlar millete vezir ettiler... Ayırdın mı Hüsam akı karadan ? Hesabını sorar yarın Yaradan Her türlü derdi çektin şu paradan Onun da adını huzur ettiler... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:59 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.