![]() |
İnadına
Bundan sonra inadına Allanıp pullanacağım Seni bozuk para gibi Her yerde kullanacağım Gece gündüz hiç fark etmez Hep sensiz eyleneceğim Sulu susuz her ne varsa Ellerle demleneceğim Pişman olup yalvarsanda Yüzüne gülmeyeceğim Yorgan döşek yatsan bile Yanına gelmeyeceğim Ne desende ne yapsanda Hava mı bozmayacağım Senin için kalem alıp Bir satır yazmayacağım Hancı hamamcı demeden Gezeceğim tozacağım Yer yeryüzünde bir sen kalsan Seninle olmayacağım |
Kaşık Atmam Aşına
Bana yanlış yaparsan Seni asla affetmem Yakarım yüreğimi Seni tekrar sevdirtmem Sığınsan da yanımda Bir saniye oturtmam Sürünsende kapımda Bakıp elinden tutmam Yalvarıp yakarsan da Gözyaşını kurutmam Her şeyi unutsam da Yaptığını unutmam Bana yanlış yaparsan Seni ele bırakmam Kül ederim sevdanı Bir daha asla yakmam Tek başına kalırsın Kaşık atmam aşına Ne gece ne de gündüz Bakmam gözün yaşına Beklersin yollarımı Kapına tak tak yapmam Varıp başka biriyle Yaşasan da yaşatmam |
Kerem Eyle
Kerem eyle yüreğimi Bedenim kül olsa bile Tut bırakma ellerimi Kül kül iken yansa bile Candan cansın can evimde Elemlere versen bile Işığımsın gözlerimde Diyar diyar sürsen bile Çalar sazım bildiğini Eller bana gülse bile Haykırırım sevdiğimi Dert peşimden gelse bile Seyah oldum geziyorum Ayaklarım dursa bile Yollarını gözlüyorum Sevdan beni vursa bile Her kışın bir yazı vardır Fırtınalar kopsa bile Her çoğun bir azı vardır Aşk gönülden taşsa bile |
Kır Be Hakim Bey
Candan cananıma, sahip çıkmıştım Çoğu zaman, belalardan kaçmıştım Olmadı sonunda, karşına çıktım Kır şu kalemini, kır be hakim bey Çektirme cefayı, bu işi bitir Hiç acıma bana, buda bir iştir Üzülmem inanki, düşünme gençtir Kır şu kalemini, kır be hakim bey Sizi anlıyorum, işiniz zordur Ya benim yüreğim, dertle doludur Son arzumu sorup, demeden otur Kır şu kalemini, kır be hakim bey Bu kaçıncı celse, usanmadınmı Yoksa sen kalemi, hiç kırmadınmı Bu dosya hakkında, geç kalmadınmı Kır şu kalemini, kır be hakim bey Ne olur efendim, çok uzamasın Dostum arkadaşım, boşa yanmasın Öksüz kaldığını, bebem duymasın Kır şu kalemini, kır be hakim bey Aslına bakarsan, kaleme yazık Bu zarar devlete, olmazmı kazık Yük oldum dostlara, tükendi azık Kır şu kalemini, kır be hakim bey Çok sordun suçumu, anlatamadım Ne değişir sanki, dedim yapmadım Maalesef sonucu, iyi anladım Kır şu kalemini, kır be hakim bey Altı saniyeyi, bana çok görme Bir iskemle bir ip, hazır yerinde Birazda kalayım, cellat emrinde Kır şu kalemini, kır be hakim bey |
Kızım
Dinle canım dinle, zamanın varsa Sözlerim sanadır, aklın alırsa Ömrüm yeter ise, gücüm kalırsa Ben senin yerine, kurbanım kızım Nasihat ederim, yeter ki anla Hayat acımasız, düşüpte yanma Çiçekler misali, sakın sen solma Ben senin yerine, solarım kızım Akıllı ol derken, yalvarıyorum Sana bir şey olsa, kahroluyorum Yeterki sen yanma, söz veriyorum Ben senin yerine, yanarım kızım Göz yaşın sevinçten, neşeden aksın Çalış başarıda, el sana baksın Ağlanacak ise, düşman ağlasın Ben senin yerine, ağlarım kızım Yarının insanı, olmaya çalış Hayat bir sınavdır, önlerde yarış Su gibi duru ol, çoşma bulanmış Ben senin yerine, coşarım kızım Hamarat ol çalış, hiç sitem etme Sevene sadık ol, terk edip gitme Sen benim parçamsın, eziyet çekme Ben senin yerine, çekerim kızım Güneş gibi parla, sakın matlaşma Dengeni kaybedip, haddini aşma Akıllı uslu ol, taşkınlık yapma Ben senin yerine, taşarım kızım Kara haber varsa, bana ulaşsın Kem göz sana değil, bana bulaşsın İsterse Azrail, kapını çalsın Ben senin yerine, açarım kızım Murat der sözlerim, ata duygusu Olacak tabiki, sual sorgusu Yürekten söylerim, sözün doğrusu Ben senin yerine, ölürüm kızım |
Korkmam
Korkmam yalandan koktuğum kadar, yılandan Kahpelerin şerrinden, dostların ihanetinden, sahtekarların, sahte gülücüklerinden Korktuğum kadar, Korkmam, düşman da sarsa dört bir yandan Ne insanlar tanıdım, düşmanca dostunu vurduran, Ömrümce dost aradım, düşmanım kadar onurlu, duşmanım kadar gururlu Düşmanım kadar kalıcı olsun diye Bulamadım, oysa ne kadar ihtiyacım vardı, ben güçlüyken, yanlışıma dur diyene Yoksa hatamı yapmıştım güvenmekle, soframda yemek yiyene Kara bulutlar bile kendilerini göstermezler mi, gök yüzünden yağmurunu İndirmeden yer yüzüne, mertçe İşte ben herşeyi anlıyorumd a, anlayamıyorum insanın insana ihanetini,kalleşçe Korkmam, Korkmam gördüğüm hiçbir şeyden, Görmediğim her şeyden korktuğum kadar Aslında ne gerek var korkmaya, korkutmaya Kim olursan ol,ne olursan ol, hazırsan toprak olmaya Korkmam, Korkmam kellemi kesselerde, aforoz etseler de Can yakıp,gönül kırmaktan korktuğum kadar Söyleyin,aklı selim olanlar, kaleleri fethedip, ülkeleri yıkıp, yuvaları dağıtıp, Dünyayı insanlara zından edenler, Bir ömür sonunda akıttığınız kanların, aldığınız canların karşılığında, ellerinizde Kefen denilen üç metre bezden başka ne olacak, Onuda ölen için başkaları alacak, Peki neden? Korkmam, Korkmam hiçbir şeyden Nedensizlikten, nedensizlerden korktuğum kadar |
Mihnetim Olmayacak
Defter oldum gönlüne Kalem olup yazmadın Kitap olsaydım demek Açıpta okumazdın Yazma yada okuma Mihnetim olmayacak Anlaşıldı yüreğin Beni anlamayacak Name name kutuna Her gün girdim almadın Aradan yıllar geçti Arayıpta sormadın Alma yada hiç sorma Mihnetim olmayacak Bilki,bu güneş hergün Tek sana doğmayacak Mendil oldum eline Paçavraya çevirdin Götürmeden gözüne Tel tel yapıp devirdin Devir yada devirme Mihnetim olmayacak Bu zavallı kollarım Seni saramayacak |
Nasihat
Dost sözünü acı söyler Gel sözüme kızma dostum Sakın o la başkasının Çukurunu kazma dostum Belki birgün lazım olur Sözlerimi sakla dostum Sıkışırsan zor gününde Her şey gelmez akla dostum El ağzına sözlerini Çarçaf yapıp asma dostum Haksız yere hiç kimsenin Nasırına basma dostum Söz gümüştür süküt altın Bilmiyorsan dinle dostum Cambazlara uyup sakın Her meclise girme dostum Dil yarası ağır olur Dille yarış yapma dostum Laflarını kurşun yapıp Sağa sola atma dostum Yiğit ol yiğit olana Kahpeliği yapma dostum Şerefli ol şerefsize Şerefliği satma dostum Kapını aç misafire Ağız burun etme dostum Ekmeğinden ver sefile Elin ile itme dostum Meydan verme fitnelere Dinlemeden tersle dostum Ariflerin kelamını Bitirmeden kesme dostum El bağını tarlasını El demeden biçme dostum Hiçbir yerde hiçbir şeyi El vermeden içme dostum Başkasının omuzuna Sakın basıp geçme dostum İmanlı ya da imansız Canı candan seçme dostum Muradım yazdım Murat’ça İstersen de saçma dostum Dara düşen insanların Yanlarından kaçma dostum |
Ne de Sen Gül Bir Daha
Bu sevdanın akamadık suyuna Hırpalandık acı çektik boyuna El sözüyle adım adım oyuna Ne gelirim ne de sen gel bir daha Bilemedik aşkımızın suçu ne Uyamadık ne şekil ne biçime Bundan sonra bu bahçenin içine Ne girerim ne de sen gir bir daha Bir yuvayı kuramadık beraber Kuşlar kadar olamadık ne haber İster öldür istersen gel derman ver Ne gülerim ne de sen gül bir daha Taştan taşa vurdum garip başımı Haramiler zehir etti aşımı Sel olsada gözlerimin yaşını Ne silerim ne de sen sil bir daha |
Ne Diye Varsın
Ne açlığın ne tokluğun Ne azlığın ne çokluğun Belli değil varın yoğun Ne diye varsın, sen nasıl yarsın? Hiçlikten başka neye yararsın? Ne sevmekten anlıyorsun Ne sevene can diyorsun Sıkıştın mı gidiyorsun Sen nasıl yarsın, ne diye varsın? Kaçmaktan başka neye yararsın? Ne karanlık ne ışıksın Ne dağınık ne de şıksın Ağlatmaya alışıksın Sen nasıl yarsın, ne diye varsın? Üzmekten başka neye yararsın? Ne derdime derman oldun Ne sevindin ne kahroldun Yüreğime vurdun durdun Sen nasıl yarsın, ne diye varsın? Vurmaktan başka neye yararsın? Ne beyazsın ne karasın Ne beynimde fırtınasın Yapan değil hep kıransın Ne diye varsın, sen nasıl yarsın? Kırmaktan başka neye yararsın? |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:11 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.